İsrail

İsrail’in gizemli NSO şirketini araştıranların peşine ‘Özel Mossad’ düştü

ABD’li teknoloji dergisi Fast Company, İsrail’in gizemli siber şirketi NSO Group’u araştıranların peşine, taciz iddiaları ile gündeme gelen ABD’li film yapımcısı Harvey Weinstein’a destek veren Black Cube’ün takıldığını iddia etti.

Aynı konuda haber yayınlayan İsrail’in Kanal 12 adlı televizyonu, Tel Aviv merkezli tartışmalı istihbarat şirketi Black Cube’un İsrailli siber silah firması NSO Group’u araştıran araştırmacıları, avukatları ve bir gazeteciyi incelemek üzere gizli ajanlarını seferber ettiğini bildirdi. Associated Press haber ajansı da bu casuslarun Kuzey Amerika ve Avrupa’da NSO Group aleyhine devam eden davalarla bağlantılı en az altı kişiyi hedef aldığını yazdı.

GİZLİ KAMERA GÖRÜNTÜLERİ SIZDI

Kanal 12’nin verdiği haberde, NSO’nun casuslarla gerçekleştirdiği iki kritik toplantısının gizli kamera görüntüleri yer aldı. TV haberi, şirkete karşı “karalama kampanyası” yapıldığını iddia ederek NSO aleyhindeki davaları eleştirdi.

İsrail’in Herzliya şehri merkezli NSO Group; muhalifleri, avukatları, gazetecileri ve diğer muhalifleri gözetlemek üzere birçok hükümet tarafından kullanılan gizli bir siber silah üretiyor. Aralık 2018’de NSO’ya açılan davalardan birinde şirketin ‘bir kişinin cep telefonundaki her şeyi silme yeteneği’ne sahip olan karmaşık bir hackleme aracının öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı izlemek için kullanıldığına ilişkin suçlamalar yer alıyordu.

Büyük kısmı Amerikan özel hisse senedi şirketi Francisco Partners’a ait olan NSO, satışlarının yasal olduğunu ve teknolojisinin terörle ve suçla mücadelede kullanılmak için tasarlandığını ileri sürüyor.

BLACK CUBE: ÖZEL MOSSAD

Merkezi Tel Aviv ve Londra’da bulunan Black Cube ise NSO‘nun “karmaşık iş ve davalara yönelik özel çözümler” sunma konusunda uzman, İsrail’in seçkin istihbarat birimlerinde görev yapmış kıdemli kişilerden oluştuğunu iddia ediyor. Kendilerini ‘Özel Mossad’ olarak tanımlayan şirket, istihbarat toplamak için sahte kimlik tasarlamak gibi taktikler kullanıyor. Film yapımcısı Harvey Weinstein’ı cinsel suiistimal ile suçlayan kadınlara yaklaşmak ve eski ABD Başkanı Barack Obama’nın ulusal güvenlik görevlilerini sorgulamak da kullandıkları yöntemler arasında.

Black Cube bağlantılı bir casus, geçen ay bir siber güvenlik araştırmacısı olan John Scott-Railton’ı New York’taki lüks bir öğle yemeğinde tuzağa düşürmeye çalışmıştı. Scott-Railton, NSO’nun casus yazılımlarıyla ilgili araştırmaları medyada ve şirket aleyhine açılan davalarda örnek gösterilen Toronto Üniversitesi’ne bağlı araştırma kuruluşu Citizen Lab’da çalışıyor.

Gizemli kişinin kimliği daha sonra New York Times ve Kanal 12 tarafından, daha önceden Black Cube ile bağlantısı olan emekli bir İsrailli güvenlik sorumlusu Aharon Almog-Assoulin olarak deşifre edildi. “Gary Bowman” ismini kullanan bir başka bilinmeyen ajan, Aralık ayında bir Citizen Lab araştırmacısını hedef almıştı.

AP’den Raphael Satter, operasyonun dört yeni hedefinin yakın zamanda AP’ye ulaşıp yardım istediğini bildirdi. Hedeflerden üçü, siber silah firmasının casus yazılımını, insan hakları ihlalleri konusunda sabıkalı olan hükümetlere sattığını iddia eden davalar üzerinde çalışan avukatlar. Dördüncü kişi ise devam etmekte olan dava üzerinde çalışan Londra merkezli bir gazeteci.

Satter, “İkisi (gazeteci ve Kıbrıs merkezli bir avukat), gizli görevlilerle görüşmeyi  gizlice kaydediyorlardı. Bunların görüntüleri, AP’nin bu haberi yayınlamaya hazırlandığı sırada İsrail televizyonunda yayınlandı. Hedefteki altı kişinin tamamı, casusların onları itibarsızlaştırmak için yürütülen koordineli bir çabanın parçası olduğuna inandıklarını söyledi.” şeklinde konuşuyor.

Black Cube, Fast Company’den gelen sorulara cevap vermedi. Ancak Kanal 12 ve AP’nin haberleri, istihbarat şirketinin NSO odaklı operasyondaki rolüne ve yalnızca istihbarat toplanmasına değil provokasyona dayanan ve gittikçe büyüyen bir casusluk endüstrisine daha fazla ışık tutuyor gibi görünüyor.

NSO’dan CEVAP: BUNLAR BOŞ PR İŞLERİ

NSO’nun büyük kısmına sahip olan San Francisco merkezli özel sermaye şirketi Fancisco Partners’ın sözcüsü, Fast Company’ye gönderdiği bir e-postada şunları kaydetti: “Bu davalar, NSO’nun dünya çapında istihbarat teşkilatlarına suç ve terörle mücadelede yardımcı olmaya yönelik çalışmalarına karşı sürdürülen boş bir PR numarasından başka bir şey değil.”

İsrail televizyonu Kanal 12, davalardan birinin kısmen Katar hükümeti tarafından finanse edildiğini iddia etti. TV kanalına göre hedefteki gazeteci Eyad Hamid, bir Black Cube ajanına NSO Group’a yönelik sürdürülen soruşturmanın kısmen, Hizbullah için casusluk yapan ve şimdilerde Katar Emirliği’ne tavsiyelerde bulunan eski bir Knesset (İsrail Meclisi) üyesi Azmi Bishara tarafından desteklendiğini söyledi.

Londra merkezli gazeteci Hamid, Katar’ın çıkarlarına yönelik direktif aldığına ilişkin iddiaları reddetti. Gazeteci, Fast Company’ye Black Cube’ün kendisini doktora çalışması ve Suriye etnik kökeni itibariyle hedef aldığını ileri sürdü. NSO Group hakkında geçen eylül ayında yazdığı bir haberin ardından, kendisini Mertens-Giraud Partners (MNG) adlı Brüksel merkezli bir varlık yönetimi şirketinin temsilcisi olarak gösteren bir kişi, Hamid’i şirketin sunduğu bir bursla ilgili görüşme bahanesiyle Londra’daki bir otele çekti. Hamid’in adamın daha ziyade haberi yazarken nasıl istihbarat topladığı ve arkasında Katar’ın olup olmadığıyla ilgilendiğini fark etmesi uzun sürmedi.

Hamid, telefon görüşmesinde şunları kaydetti: “Olayın o yönde geliştiğini anlayınca, adamdan çok şüphelendim. Arkasında daha büyük bir şey olduğunu bilmiyordum. Ancak bu tür sorular sorulduğunda, güvenli alanda kalmaya çalışıyorsunuz, bu yüzden makaledeki bilgilere dayanarak soruları cevapladım”

NSO ile bağlantılı kuruluşlara dava açan Kıbrıslı avukat Christiana Markou da Black Cube için çalışan bir kişi tarafından gizlice videoya kaydedildi. Yorumlarının birçoğunun manipüle edildiğini, videoda  söylediği sözlerin ‘NSO Grubu için hiçbir sorumluluk olmayacağı’ şeklinde lanse edildiğini gerçekte ise casusa söylediğinin NSO Grubuna bağlı iki Kıbrıslı şirketi de içeren davada casus yazılım şirketinin doğrudan sorumluluğunun bulunmayacağı olduğunu kaydetti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Hiçbir haberi kaçırmayın!

E-Bültenimiz ile gelişmelerden haberdar olun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu