Suriye başta olmak üzere bölgesel konularda ittifak halinde hareket eden Türkiye ve Katar, ikili işbirliğini siber aleme taşıyor. İki ülke, siber güvenliklerini kuvvetlendirmek üzere güç birliği yapacak. Bu kapsamda eylül ayı ortalarında hayata geçirilecek olan programa, TÜBİTAK ile Katar Ulusal Araştırma Fonu (QNRF) liderlik edecek.
Amman merkezli haber sitesi MENAFN’nin ‘ezber bozan’ diye tanımladığı uygulanacak model çerçevesinde her iki ülkenin kamu ve özel sektörü işbirliği yapacak. Programda özellikle üç alana odaklanılacak. İki ülkenin bulut ve veri güvenliği açısından karşılaştığı siber güvenlik sorunları, mobil cihazlar için güvenlik sistemleri ve siber güvenlik için altyapı.
İlgili haber>> Katar’a siber saldırının ucu Türkiye’ye uzandı
Program, TÜBİTAK ve QNRF tarafından finanse edilecek. İki ülkenin akademi ve araştırma kurumları, endüstri, özel sektör ve hükümet ortaklarıyla birlikte yan yana çalışacak. Ödül alan projeler Mart 2018’de duyurulacak. Software ve hardware unsurlarını içeren projeler, üç yıl boyunca desteklenecek. Sadece software içerikli projeler ise iki yıl boyunca finanse edilecek.
Bu programın temeli, bilim, araştırma ve teknolojik yenilikçiliğin iki ülkenin ekonomik ve sosyal gelişiminde yaşamsal rolünü kabul ederek karşılıklı çıkar olan alanlardaki projeler üzerinde işbirliği yapılmasını öngören QNRF ve TÜBITAK imzalı Aralık 2015 tarihli mutabakata dayanıyor.
İki ülke bu kapsamda siber güvenliği stratejik öncelik olarak belirlemişti. Ortak kaynak oluşturulmasına resmiyet kazandırmak üzere Katar’dan bir heyet 2-3 Ağustos tarihlerinde TÜBİTAK’ı ziyaret etmişti.
KATAR KRİZİ ‘HACKLEME’ İLE BAŞLAMIŞTI
Geçtiğimiz haziran ayında Ortadoğu en büyük diplomatik krizlerinden birini yaşamış, Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Yemen, Katar ile ilişkilerini kesmişti. Krizi tetikleyen unsur ise Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamid es-Sani’nin mayıs ayında bir törende İran ile Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez ülkeleri arasındaki gerginliği eleştiren, Riyad’ın terör örgütü olarak gördüğü Hizbullah ve Hamas’a karşı müsamaha gösterilmesi gerektiği mesajı veren konuşmasıydı.
İlgili haber >> “Körfez ülkelerinin siber saldırısı uluslararası hukuku aykırı!”
Katar ise siber saldırı kurbanı olduğunu, Sani’nin konuşmasında böyle bir içerik olmadığını, kriz çıkaran ifadelerin Katar resmi haber ajansı QNA’nın sunucularına sızan hackerlar tarafından konulduğunu savunmuştu. Krizin patlak vermesinin ardından TBMM’de Katar’a Türk askeri konuşlandırılmasını öngören bir yasa tasarısı kabul edilmiş ve bu ülkeye asker gönderilmişti.
Bu adım ise Riyad yönetimini rahatsız etmişti. Katar’a ambargo uygulamaya başlayan Suudi önderliğindeki Arap ülkeleri, ablukanın kalkması için 13 maddelik bir liste sunarken, Katar’da kurulan Türk üssünün kapatılması ve Katar sınırları içinde Türkiye ile askeri işbirliğinin durdurulması istenilmişti.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!