Dijital Güvenlik

Uçtan uca şifreleme çocukların güvenliğini riske atar mı?

Uçtan uca şifreleme çocukların güvenliğini riske atar mı?Facebook’un daha güvenli olduğu gerekçesiyle geçmeyi planladığı uçtan uca şifreleme (E2EE) sistemi İngiltere’de çocuklar için risk oluşturacağı gerekçesiyle tepkiyle karşılanıyor.

İngiltere’de hükümet ve bir grup yardım kuruluşu halka, Facebook’a, haberleşme hizmeti Messenger’a “uçtan uca şifre” (E2EE) koymaması için baskı yapmaya çağırıyor.

Facebook’un “ultra güvenli mesajlaşma sistemini” getirmesi halinde, daha fazla çocuğun internette taciz riski altına gireceği belirtiliyor.

Mahremiyet savunucuları ve teknoloji şirketleri ise, sistemin kişisel mahremiyet ve veri güvenliği için gerektiğini söylüyorlar. İngiltere’de başlayan mücadele, dünya genelinde birçok hükümet bu haliyle uçtan uca şifrelemeye son vermek isterken, yakından izleniyor.

Yıllardır, İngiltere, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, ABD, Hindistan ve Japonya ile Interpol ve İngiltere’nin suçla mücadele kurumu NCA teknolojiyi eleştirdi.

Bu arada WhatsApp, iMessage ve Signal kullanan milyarlarca kişi uçtan uca şifreleme teknolojisini benimsedi.

ŞİFRELEME İNTERNET BANKACILIĞINDA ÖNEMLİ

Şifreleme, yazılanları okunmaz hale getirmek için veriyi karıştırma yöntemi olarak biliniyor. İnternet bankacılığı ve e-posta gibi hassas internet işlemlerinde bu özellikle önemli. Sistem bir internet sitesi ya da uygulama ve cihazlarımız arasında gizli bir şifre üzerinde anlaşılmasıyla çalışıyor. İnternet üzerinden ilgili hizmetlere gönderdiğimiz tüm bilgiler, gönderilmeden önce şifreleniyor.

İletişim kurduğumuz şirkete ulaştığında, üzerinde uzlaşılan gizli şifreyle, deşifre ediliyor. Bu şifreleme çeşidini herkes memnuniyetle karşılıyor, çünkü internet üzerinde dolaşırken bilgilerimizi bilgisayar korsanlarından ve suçlulardan koruyor.

Hızla dönüşen siber güvenlik, felaket kurtarma planlarında neden açık veriyor?

Ancak bu veriler, bilgileri işleyen şirketler tarafından okunabiliyor ve güvenlik güçleri ya da polis şirketin sakladığı herhangi bir mesajı şirketlerden isteyebiliyor.

UÇTAN UCA ŞİFRELEMEDE VERİ İŞLEYEN DE KODU BİLMİYOR

Uçtan uca şifreleme ise bir adım daha ileri gidiyor. Gönderici ve alıcının üzerinde uzlaştığı gizli kod o kadar gizli ki, veriyi işleyen şirket bile kodu bilmiyor. Bu durum da sadece alıcının mesajları, fotoğrafları ve aramaları deşifre edebilmesi anlamına geliyor.

Sistemin nasıl işlediğini anlamanın en kolay yolu, postadan sadece sizin okuyabileceğiniz bir mektup almayı istediğinizi düşünmek.

Birisine anahtarına sadece sizlerin sahip olduğunuz bir kutu gönderiyorsunuz. İçine mektuplarını koyuyorlar ve kutuyu kapattıklarında kilitliyorlar. Daha sonra açmanız için size türünün tek örneği olan anahtarı gönderiyorlar. Kilitli kutunun dijital versiyonu “Kamuya açık anahtar” diye bilinirken, size has olan anahtar “özel anahtarınız” diye anılıyor.

Sistem, verileri herkesten sakladığı için mahremiyetine önem verenler tarafından çok seviliyor. Mesajlaşma şirketi bile gönderdiğiniz verileri deşifre edemiyor.

Ancak yetkili makamlar, suç faaliyetlerinden şüphelenseler bile mesajları okumalarının, fotoğrafları görmelerinin ya da konuşmaları dinlemelerinin hiçbir yolu olmadığı için bu sistemi sevmiyor.

UÇTAN UCA ŞİFRELEMENİN RİSKLERİ

İngiltere’deki kampanyada çocuklar üzerindeki potansiyel tehlikelere odaklanılıyor. No Place to Hide (Saklanacak Yer Yok) adı verilen kampanyanın sözcüsü E2EE’yi devreye sokmanın “internette çocukları taciz edenleri tespit etme kabiliyetini yitirmek” olduğunu söylüyor.

Polisin, tacizcilerin Facebook Messenger üzerinden çocuklara gönderebilecekleri herhangi bir mesajı okuyamayacağını söylüyorlar.

Bir kampanya sözcüsü “Sosyal medya platformlarına, uçtan uca şifrelemeyi sadece, bunun sonucunda çocukların tehlikeye girmesini önleyecek teknolojiye sahip olduklarında devreye sokacaklarına yönelik bir taahhütte bulunma çağrısı yapıyoruz.” dedi.

ABD Ulusal Kayıp ve İstismar Edilen Çocuklar Merkezi’ne (NCMEC) göre, 2020’de çocukların cinsel tacizini gösteren içeriklerin sosyal medyada paylaşıldığına dair 21,7 milyon ihbar alındı.

Karşıtları, uçtan uca şifrelemenin daha yaygın kullanılması halinde, bu ihbarlardan 14 milyonunun alınamayacağını söylüyor.

Ayrıca, çocukları ve mahremiyeti aynı anda korumak adına çözümler bulmak için teknoloji şirketleriyle birlikte çalışmak istiyorlar.

Kaynak: BBC Türkçe

Hiçbir haberi kaçırmayın!

E-Bültenimiz ile gelişmelerden haberdar olun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu