2021 yılında yalan haber 2020’dekine çok benzeyecek… Hatta 2019’dakine de… Ve daha öncekilere…
İşte sizlere Nieman Lab’ın bu sene için en spesifik öngörülerinden biri: 2021 yılının ilk aylarında bir sosyal medya kullanıcısı piyasaya yeni sürülen Moderna aşısının prospektüsüne ve aşının dozlarına bakıp bunların resmini paylaşacak ve ne kadar şoke olduğunu beyan edecek çünkü o da ne?! Aşının doğurganlık üzerindeki yan etkileri test edilmemiş! Bu çok garip değil mi? Bunun syncytin-1 proteini ile bir alakası olmasın? Neyi gizliyor olabilirler? Yoksa bu prospektüs aslında tarihin en büyük kısırlaştırma operasyonunu örtbas mı ediyor?
Aşı karşıtlarının kullandığı ve artık kendine has bir adı da olan bu tekniğin (prospektüs argümanı) net olarak çürütülmesi saatler alır. Yeniden paylaşım sayıları binleri bulurken bir bilgi teyidi uzmanı zaman cetvelinin bu argümana uymadığını, yeni ilaçlarla alakalı etik sınırlamaların ve deneylerin zaten doğurganlıkla alakalı çok az bilgi verdiğini; ilandaki dilin basmakalıp olup bu ilaca özel olmadığını ve prospektüslerin zaten yalnızca genel bilgi amaçlı olup tüm araştırma sonuçlarını içermeyeceğini sabırla yazar.
Kolay Erişim
ÇÜRÜTÜLDÜKÇE TÜKENMEYEN İDDİALAR
Orijinal iddia artık defalarca çürütüldüğünde sosyal platformlar paylaşımın yanına yalnızca bir not eklerler. Bu notta bu olayın fi tarihinden kalma bir dezenformasyonun varyasyonu olduğunu, kandırma amaçlı yazıldığını, iddianın bir dayanağı olmamasına rağmen temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp paylaşıldığını yazmaz. Notta tek yazan bu iddianın “ihtilaflı olduğu”dur ve bir teyit sayfasına link verilir. Sonra aynı oranda tahmin edilebilir başka bir konuya geçeriz.
Bu yeni konu da, mesela, aşı dozunun radyo frekansı ile tanımlama yapan bir cihaz ile belirlendiği, ya da alakasız bir yaş grubu için Birleşik Krallık’taki rahatsız edici sonuçlar çıktığı ile ilgilidir. Bunlar olmazsa “raslantısal şekilde bir araya gelmiş” kriz aktörleri gerçeği yansıtmayan yan etkilerden bahseder. Artık bu iddialar, sanki çok yenilermiş gibi yeni çürütmeler gerektirecek ve yeni tartışmalara sebep olacak. Ve biz de her iddia çok nimettenmiş gibi onları tekrar tekrar tartışacağız.
Kamuoyu dezenformasyonunun bilinmeyen insanlar tarafından yapılan çok yaratıcı ve asla tahmin edilemeyecek saldırılar olduğunu zannederken durum aslında hiç de öyle değil. Aslında ortalıkta dolaşan bu haberler gayet tahmin edilebilir çünkü her zaman aynı hikayeler ve aynı teknikler söz konusu… Hep aynı insanlar, az sayıda aynı ünlü kişiler aynı hikayelerin biraz farklılaştırılmış hallerini paylaşırlar. Şimdi yakın gelecekte akacak olan Kovid-19 aşısı ile bağlantılı dezenformasyon iddialarını neredeyse tahmin edebiliyoruz. Bu iddiaların neden yanlış olduklarını ya da yalanlandıklarını da biliyoruz. Bunları bilmemizin sebebi zaten aynılarını daha önce başka bağlamlarda görmüş olmamız…
ALDATICI AKTÖRLER AÇIĞA ÇIKARILMALI
Yine de her seferinde her bir iddia tarihçesi, içeriği, taktiği ve onu paylaşanların kimler olduğunun hiç önemi yokmuşcasına yepyeniymiş gibi ilgi görüyor. Sosyal medya platformlarından ve internet kullanıcılarından bu iddialarla alakalı değerlendirmede bulunmaları isteniyor ama bunu yaparken asıl sorular gözden kaçıyor; mesela, bu iddialarda bulunan ya da bunları genişletenler daha önce de yanlış bilgilendirmede bulundular mı? Buna benzer iddialar daha önce de dezenformasyon amacıyla kullanıldı mı? Öğrencilerden iddiaları kendi tercihlerine göre değerlendirmeleri bekleniyor. Platformlar, bu aldatıcı iddialar aslında daha önce defalarca gördüklerimizin biraz farklıları olsa da tarihsel ya da sosyal bağlam vermekten çekiniyor.
Bu sorunun tam çözümü net olmasa da bu sene eğitimcisinden sosyal medya platformuna ve onların kullanıcılarına kadar herkesin en azından bu tip iddialar ve onları ileri sürenler konusunda bu tip tahminlerden faydalanabileceği bir gerçek. Önden çürütmeler hazırlanmalı, bu işleri yapan aktörler açığa çıkarılmalı, tekrarlanan yalanlara artık ilk büyük tepkileri vermenin anlamsızlığının farkına varılmalı. Yeni iddiaları hemen aşırı şekilde ciddiye alıp dibine kadar araştırmaktansa, eski iddialara bakarak iddianın tarihçesi ve iddia edenin itibarına yönelen bir eğitim olmalı.
Yanlış bilginin şaşırtıcı ve yepyeni olmaması moral bozucu olabilir ama bu da tahmin edilebilirliği artırıp proaktif bir yöntemi mümkün kılmakta. Ve böylelikle belki de, küçük bir ihtimalle de olsa, gelecek daha az depresif ve daha çok tahmin edilebilir olabilir.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz