Telegram uygulamasında antisemitik komplo teorilerini konu edinen kanalların ve takipçi sayılarının endişe verici bir hızla arttığı ortaya çıktı.
Son birkaç ayda popülaritesi hızla artan Telegram, Temmuz ayında aylık 550 milyon aktif kullanıcıya ulaşarak dünyanın en çok kullanılan beşinci mesajlaşma uygulaması oldu. Söz konusu uygulama sansüre karşı gösterdiği direnç ve Belarus’tan Myanmar’a kadar protestocuların örgütlenmesinde oynadığı rol nedeniyle de rağbet görüyor.
Diğer yandan, ırkçılık karşıtı grup Hope Not Hate, Telegram’ın özgürlükçü tutumunun olumsuz bir tarafı olduğunu ileri sürüyor. Hope Not Hate, internette en ağır antisemitik komplo teorilerinin Telegram’da kendine kolaylıkla yer bulabildiğini ifade ediyor.
Hope Not Hate’in antisemitizmin sanal ortamlarda yayılmasına dair geçen hafta yayınlanan raporu, Telegram’ın antisemit ve aşırılık yanlıları için “güvenli bölge” sağlamada önde gelen internet platformları arasında yer aldığını öne sürüyor.
Kolay Erişim
TELEGRAM ANTİSEMİTİK GRUPLARA MÜDAHALE ETMİYOR
Rapor, antisemitik komplo ve içeriklerle dolu birkaç kanalın bu yıl keskin bir şekilde büyüdüğüne ve Telegram yönetiminin bu kanallara herhangi bir müdahalede bulunmadığına işaret ediyor. Rapora göre, bu kanallardan biri olan ve Yeni Dünya Düzeni komplo teorisinin savunuculuğunu yapan Dismantling the Cabal, bugüne kadar 90 binden fazla takipçi kazandı. GhostEzra adlı bir antisemitik kanal ise 333 bin takipçiye ulaştı.
Hope Not Hate’in raporunda paylaştığı bilgiler arasında, 2019 yılının Mart ayında Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiye saldıran ve 51 kişiyi katleden terörist tarafından kaleme alınan ırkçı, antisemitik açıklamanın en az 120 Telegram grubu ve kanalı tarafından paylaşıldığı da yer alıyor. Telegram’ın söz konusu içerikler hakkında herhangi bir işlem yapmaması dikkat çekiyor.
Hope Not Hate bünyesindeki araştırmacılardan biri olan Patrik Hermansson, “Bu eylemsizliği Telegram’ın İslamcı radikallik ve terörizmle nasıl başa çıktığıyla karşılaştırırsanız, gece ile gündüz arasındaki gibi bir farkla karşılaşırsınız.” diyor.
Telegram 2019’da, Europol operasyonunun bir parçası olarak IŞİD bağlantılı 43.000’den fazla bot ve kanalı kaldırdı. Hermansson, Telegram’da paylaşılan bazı antisemitik içeriklerin de terör savunuculuğu anlamına geldiğini ve buna göre muamele görmesi gerektiğini iddia ediyor.
KOVİD-19 KOMPLO TEORİLERİNE RAĞBETİ ARTIRDI
Hope Not Hate, pandemi sonrası hayatımıza giren karantina ve sosyal mesafe benzeri önlemlerle birlikte komplo teorilerinin daha fazla rağbet gördüğünü açıklıyor. Belirsizlik ve izolasyon dönemleri, her türlü düzen ve elit karşıtı anlatılara güç veriyor.
Birçok komplo teorisi yaşanan tüm kötülüklerden küçük bir grup insanı sorumlu tutarken bunlar arasında Yahudilerin de önemli bir yer tuttuğu biliniyor. Bu nedenle, henüz sona ermemiş olan pandemi de Telegram ve benzeri platformlarda antisemitik içeriklerin artışını beraberinde getiriyor.
Hermansson’a göre, Telegram’ı antisemitizm için ideal platform yapan etkenler arasında kullanıcılarına sağladığı anonimlik ve uygulamanın yapısı başta geliyor. Hermansson, Telegram’ın “moderasyon eksikliği”nin de antisemitizm için müsait ortamı oluşturduğunu düşünüyor.