ABDRusyaUluslararası İlişkiler

ABD’nin Rusya’ya yaptırımları havada kaldı

ABD istihbarat daireleri geçen Ekim ayında Demokratik Ulusal Komite’nin (DNC) hacklenmesinde Rus hükümetinin izini tespit ettikten 10 gün sonra Başkan Yardımcısı Joe Biden, hükümet olarak Kremlin’e “bir mesaj” gönderme sözü verdi. İki ay sonra, Beyaz Saray bir avuç Rus yetkiliye ve şirkete karşı yeni yaptırımlar açıkladı ve 35 Rus diplomatı sınır dışı etti. Aradan geçen altı aydan sonra, mesajın tamamen göz ardı edildiği anlaşılıyor.

DNC, Colin Powell ve Clinton kampanyalarının e-postalarını neşeli bir şekilde ortaya döken Rus hackerlar yine şimdiye kadar olduğu kadar meşguller; bu sefer hedeflerinde Fransa ve Almanya seçimleri var. Siber güvenlik analistleri, Rusya’nın bu çevrimiçi maceracılığının durdurulamamasının, dijital diplomaside nadir bulunan bir başarısızlığa işaret ettiğini düşünüyor: Modern tarihte ABD hedeflerine karşı en sert ulus devlet saldırılarının arkasındaki bilgisayar korsanlarını açıkça belirlendikten sonra bile, Amerika hala onları nasıl durduracağımı bulabilmiş değil.

Ayıyı Dürtmek

Güvenlik kuruluşu Trend Micro, Pawn Storm olarak bilinen korsan grubunun izlerini (APT 28 veya Fancy Bear) Kremlin’e kadar takip ettiği yeni raporunda, sol eğilimli Emmanuel Macron ve Angela Merkel’in Almanya ve Fransa’da sol eğilimli seçim kampanyalarını hedef alan bazı kimlik avı sitelerini tespit etti.

İlgili haber >> Rus hackerlar, Fransız lider Macron’u hedef almış

Analistler ayrıca, kimlik avı sitelerinin 2017 yılının Mart ve Nisan aylarında kaydedildiğini belirledi, yani bu saldırıların, ABD hükümetinin geçen yıl aldığı caydırıcı kararların ardından başladıklarından şüphe yok.

Wired’da yer alan habere göre Trend Micro araştırmacısı Ed Cabrera, “Ters etkilemiş gibi görünüyor. Pawn Storm saldırılarında kesinlikle bir yavaşlama yok. Bu bir cesaret.” diyor.

Senato’da konuşan FBI direktörü James Comey (10 Mayıs tarihinde görevinden uzaklaştırıldı), Obama yönetiminin aldığı müdahale önlemlerinin Rus korsanlarını gelecekte Amerikan seçimlerinden uzak tutacağından şüpheli. Comey, Senaryo İstihbarat Komitesine, hitaben yaptığı konuşmada, “Rusların bu olaydan aldığı derslerden birinin bu çalışmalar olduğunu düşünüyorum. Bir sonraki başkanlık seçimleri için 2018’de ve özellikle 2020’de geri gelmelerini bekliyorum.” dedi.

İlgili haber >> Uluslararası hukuk açısından Rusya’nın ABD seçimlerine müdahalesi

New America Foundation’dan stratejist Peter Singer’a göre Rusya’yı, “etki operasyonları” da denilen belge çalma ve sızdırma girişimlerinden caydırmada başarısız olunması, bu caydırmanın devlet destekli hacklemeleri durdurmayacağı anlamına gelmiyor. Bu, ABD’nin yeterince ileri gitmediği anlamına geliyor.

Singer, “Şimdiye dek yapılmış en önemli siber saldırıya böyle tepki vereceksek, bana asla siber caydırıcılıktan söz etmeyin. Bu mesajı yalnızca APT28’e veya Rusya’ya değil, düşük maliyetli yüksek kazançlı devlet destekli veya devlet desteksiz tüm saldırganlara ilettik.” dedi.

Singer, geçen ay Senato Silahlı Hizmetler Komitesi’ne verdiği ifadede, Obamalı Beyaz Saray’ın Rus şirketlerine ve bilgisayar korsanlarına yaptırım uygulama, diplomatları sınır dışı etme ve Rusya’nın ABD topraklarında sahip olduğu iki yerleşkeye el koyma adımı için “çok az, çok geç” dedi. Singer’ın işaret ettiği bu tepkinin somutlaşması altı aydan fazla sürdü, özel sektördeki siber güvenlik topluluklarının bile saldırının arkasında Rusya’nın olduğuna kani olmalarından bile sonra. Singer, bu yaptırımların Rusya’nın en üst düzey liderleri için bile yeterince derine inmediğini savunuyor.

Baskı Noktaları

Singer, bunun yerine ABD’nin, Putin’in şahsen kendisinin de hissedeceği bir şekilde misilleme yapması gerektiğini söyledi: gizli kişisel servetini ortaya çıkarmak gibi.

Singer, “Rusya oligarşisine karşı üstünlük puanı almak zorundasınız.” dedi. Putin’i öfkelendiren ve gizli varlıklarının bir bölümünü ortaya çıkaran Panama Belgeleri sızıntısına işaret etti. Singer, “Gizlenen şeylerini ortaya çıkarın. Hayatlarını zorlaştırın.” diye ekledi.

İlgili haber >> Trump, Rusya’ya yaptığı siber casusluk çağrısını geri aldı

Daha geniş anlamıyla, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’ndeki bir siber güvenlik ve dış politika analisti Jim Lewis’e göre; Rus yetkililer yolsuzluklarını ortaya çıkaran kanıtlardan korkuyor. Bu tür karşı sızıntıların ABD için önemli bir kart olabileceğini söylüyor: “Yanıtlarımızda daha agresif olmak istiyorsak biraz düşünmemiz gerekiyor. Bunu yapmaya devam etmelerinin onlar için nasıl daha acı verici olacağını düşünmek zorundayız.”

Geçtiğimiz Aralık ayında yaptırımların ardından Lewis, WIRED’e yaptığı açıklamada Kremlin’i kızdırmaya yetecek kadar güçlü olduklarını hissettiğini belirtmişti. Yaptırımları “Soğuk Savaş’tan bu yana Rus casusluğuna karşı en büyük misilleme hareketi” diye nitelemişti. Lewis bununla birlikte her ne kadar yaptırımlar ABD’ye yardım etse de, caydırıcılık etkisinin Fransa ve Almanya gibi ABD müttefiklerine ulaşmadığını düşünüyor.

Dolayısıyla, Pawn Fırtınası korsanlarının Macron kampanyasını hedef alması – Macron’un çalışanları bir saldırının başarısız olduğunu açıklamıştı -, aynı zamanda Almanya’nın Başbakanı Angel Merkel’in Hıristiyan Demokratlar Birliği partisi ve Alman parlamentosu ile bağlantılı bir düşünce kuruluşunu hedef alması gibi başarısız oldu. Ancak ikinci saldırı, Avrupa Birliği’ni istikrarını bozmaya yönelik başka bir Rus girişiminde, Eylül ayındaki seçimlerden önce hala sızdırılma ihtimali bulunan belgelerin fiilen çalınmasına neden oldu.

İlgili haber >> Almanya seçimleri de hackerların hedefinde

Lewis, “Ruslar, yaptırımları yalnızca ABD’ye karşı gerçekleştirilen eylemler için uygulanıyor gibi yorumladılar. Kolektif düzeyde NATO ve AB’nin nereden harekete geçebileceğini düşünmemiz gerekiyor.” dedi.

Eylem Eksikliği

Bu da Amerika’nın dijital diplomatik stratejisi ile ilgili üçüncü sorunu ortaya çıkarıyor: Başkan Trump. Trump yönetimi, Avrupalı müttefiklerine olan bağlılığını zayıflattı ve Obama’nın tutumunu yumuşatması, Rusya’nın girişimlerini engellemekten ziyade Rusları daha da cesaretlendirdi. Trump, 2016’daki seçim kampanyasında Demokrat hedeflere yönelik saldırıları, kendi istihbarat yetkilileri tarafından defalarca Kremlin’in müdahalesine işaret edilmesine rağmen, Rusya’dan kaynaklandığından şüphelenmeye devam etti. Rusya’nın müdahalesini bir an kabul etmesinden üç aydan fazla bir süre sonra, Trump bu haftanın başında saldırıların arkasında “Çin olabileceği” fikrini tekrar gündeme getirdi.

Peter Singer, Rusya’nın adını verme kararlığının olmayışının, ABD’yi bu konuda bir adım geri attırdığını düşünüyor. Singer, Obama’nın çok hafif veya çok geç yaptırımlarını eleştiren Mitch McConnell ve Paul Ryan gibi Cumhuriyetçi liderlerin bile, şimdi sadece Rusya’ya karşı yaptırımları kaldırmak yerine sürdürmek için mücadele ettiğini söylüyor. Singer, “Bir şeye çok az tepki vermek bazen daha fazlasını yapmaktır, hiçbir şey yapmamak değildir.” diyor ve “Ve o zaman yaptığımız da buydu.” diye ekliyor.

Bunların hepsi, seçimlere veya sivil topluma yönelik Rus saldırılarını caydırma fikri, şu an için yok oldu. Kremlin’in seçimlerle uğraşma alışkanlığının iyileşmeden önce kötüleşmesi haricinde-birisi onlara böyle yapmamaları için bir sebep verene kadar.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 [wysija_form id=”2″]

Hiçbir haberi kaçırmayın!

E-Bültenimiz ile gelişmelerden haberdar olun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu