Avrupa Birliği Savunma Bakanları’nın eylül ayındaki siber tatbikatı, AB liderleri için Microsoft ve Deutsche Telekom gibi küresel bilişim ve iletişim teknonoloji şirketlerinin egemen ülkeler arasında siber operasyonları düzenleyen bir ‘Dijital Cenevre Sözleşmesi’ talebine karşı set görevi görecek.
Bilişim devlerine göre böyle bir anlaşma, barış zamanında sivillerin ve ulusal altyapının siber saldırılara karşı daha iyi savunulmasında ülkelerin gücünün artırılması için çok mühim.
Ancak Talinn merkezli NATO Müşterek Siber Savunma Mükemmeliyet Merkezi (CCD-COE) uzmanları ise böyle bir anlaşmaya soğuk bakıyor. ‘Dijital Cenevre Sözleşmesi’ düşüncesini, “yasal olarak çetrefilli, siyaseten de hayali” diye tanımlıyorlar.
İlgili haber >> Fransa siber ordu kuruyor, 2600 siber savaşçı görev alacak
Defensenews’e konuşan CCD-COE hukuk birimi uzmanlarından Tomáš Minárik, Cenevre Sözleşmesi ve Ek Protokolleri’nin öncelikli olarak iki ülke arasıdaki savaş gibi silahlı çatışmalara göre tasarlandığını hatırlatarak, bu anlaşmaların silahlı çatışma dışında uygulanabilirliğinin sınırlı olduğuna dikkat çekti.
CCD-COE’nin kıdemli uzmanlarından Yarbay Kris van der Meij de barış dönemi siber faaliyetler için diğer uluslararsı hukuk kurallarının daha büyük rol oynadığını belirtti. Örnek olarak da Avrupa Konseyi’nin siber suçlarla ilgili anlaşmasını gösterdi.
İlgili haber >> İngiltere siber suçlarla mücadele için son teknoloji üs açmaya hazırlanıyor
Ülkelerin hayati altyapısını doğrudan ilgilendirdiği için devletler arasında siber güvenliği geliştirme konusunda bir momentum bulunduğunu kaydeden Minárik, hükümetlerin uluslararası hukuk ihlallerini önlemenin önemli ve gerçekçi bir hedef olduğunu ancak, bunun kademeli bir süreç olduğunu ve evrensel bir mutabakat gerektirmediğini ifade etti.
Digital Cenevre Sözleşmesi gibi bir anlaşmanın çoğu ülkede geçme şansının çok az olduğunu ve bunun ters tepki meydana getirebileceğini de dile getirdi. Yakın zaman böyle bir anlaşmanın uluslararası toplum tarafından kabul edileceğini ‘hayal etmenin zor’ olduğunu, mutabakata varılsa bile onay sürecine dair uygulanabilir bir mekanizmanın olup olmayacağının belirsiz olduğunu kaydetti.
NATO uzmanı, bu çerçevede uluslararası güvenliği etkileyen enformasyon ve telekominikasyon alanındaki gelişmelere bakan Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası Uzman Grubu’nun, silahlı çatışmanın siber dünyaya uygulanıp uygulanamayacağı konusunda ortak bir pozisyon belirleyemediğini hatırlattı.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!