İngiltere’deki Mühendislik ve Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Will Stewart, akıllı cihaz kullanmanın özel bilgilerden feragat etmekle eş anlamlı olduğunu söyledi.
Prof. Stewart’ın uyarısı, Samsung şirketinin bazı televizyonlarındaki sesle etkinleştirme özelliği konusunda yaptığı uyarıyı izliyor.
Samsung, müşterilerini akıllı televizyonların sesli kumanda özelliği açıkken kişisel meseleleri konuşmamaları konusunda uyarmış, söz konusu kurulumun televizyon sahiplerini dinlediği belirtilmişti.
Samsung, “Eğer müşteri sesli tanıma özelliğinin gizlilik uyarılarını kabul eder ve bu özelliği kullanmaya başlarsa, sesli kumanda sırasında kaydedilen veriler, sesli emrin tanınması için üçüncü kişiye aktarılacaktır. Bu sırada sesler servis sağlayıcıya aktarılacak, servis sağlayıcı emrin içeriğini araştıracak ve bunu televizyona yansıtacaktır” demişti.
Şirket, bu verilerin depolanmadığını veya başka bir kişiye satılmadığını da vurguladı.
Güney Kore şirketinin televizyon uyarıları akıllı cihazların kişinin özel yaşamına başka nasıl girdiği ve bireylerin bu tür cihazlar üzerindeki kontrolünün ne derece sınırlı olduğu konusunda yeni tartışmalar yarattı.
Bu çerçevede akıllı televizyonlarda istenmeyen reklamların yayına girmesi ile üreticinin kullanım şartlarını ve gizlilik politikasını kabul etmeyenlerin cihazdaki kimi özelliklere erişimden yoksun kalmaları örnek gösteriliyor.
2013 sonlarında da LG firması, akıllı televizyonlarının kullanıcının izlediği programların türü hakkında bilgi toplaması yüzünden eleştirilere hedef olmuştu.
Özel hayata sanal müdahale artacak
Bazı oyun konsolu sahipleri de, cihazların çoğu sesli kumandaya cevap verecek şekilde programlandığı için ne kadar sıklıkla “dinlendiklerini” sorgulamaya başladı. 2014 ortalarında Aaron Paul’un rol aldığı bir televizyon reklamında “Xbox’ı aç” denildiğinde, bazı evlerdeki konsolların kendiliğinden açıldığı saptanmıştı.
Prof. Will Stewart, Samsung televizyon olayındaki tehlike unsurunun fazla olmadığını, ancak teknolojik cihazlar “giderek akıllandığında” bunun geçerliliğini yitirebileceğini söylüyor; “geleceğin cihazları, örneğin canlı çeviri yapabilme gibi özellikler daha fazla veri paylaşımını gerektirecek. Bundan haberdar olunmalı.” diyor.
Prof. Stewart birçok durumda özel bilgilerimizi paylaşmaktan kaçınamayacak hale geleceğimizi de vurguluyor ve “arkadaşlarının yerini bul veya oto izleme gibi sıradan hizmetlerden yararlanmak için önemli düzeyde özel bilginin teslim edilmesi gerekiyor” diye sürdürüyor.
Tüketiciler arasında kimilerinin, sağlayacağı yararları hesaplayıp özel verilerini bir ölçüde paylaşmaktan kaçınmayacağını belirten Prof. Will Stewart, ancak, özel bilgi paylaşımı düzeyinin giderek artacağı ve özel hayata daha büyük müdahalelere kapı açacağı uyarısında bulunuyor.
KAYNAK: BBC