Televizyon kanallarının dijital yayına başlamasıyla boşa çıkan eski tv frekanslarının nasıl kullanılacağına dair tartışma devam ediyor. Hükümetler frekansları ihale ile satma yoluna giderken, sivil toplum kuruluşları bu altyapıların kablosuz internet ile vatandaşlara sunulmasını savunuyor. Konunun uzmanları devletlerin ücretsiz wi-fi ile ekonomik kazanım da elde edebileceğini ifade ediyor.
Devletler ise çoğunluk itibariyle bu frekansları cep telefonu sistemlerine satmayı tercih ediyor. Almanya’da bulunan Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü (KTI) araştırmacıları tv frekansları sayesinde mevcut kablosuz ağ sistemlerinden daha zayıf sinyal kapasitesiyle daha geniş bir alanda hizmet verecek ‘super wi-fi’ geliştirilebileceğini açıkladı. Böyle bir durumda 4G gibi ücretli servislerin ihtiyaç dışı kalması sonucu ciddi bir ekonomik tasarrufu elde edilebileceği belirtiliyor.
Araştırmacılardan Arnd Weber bu durumun geniş çapta sonuçlarının görülebileceğini söyleyerek bireylerin, kurumların ve şirketlerin ücretli mobil iletişim araçlarına daha az bağımlı hale getirebileceğini ifade etti. Ekonomik kazancın yanı sıra, felaket ve kriz zamanlarında iletişimin mümkün kalabilmesi gibi değişik kolaylıkların da bu şekilde geliştirilebileceğini söyleyen Weber, devletlerin bu konuda olumlu bir karar almasının asıl sorun olduğunu işaret etti.
Ücretsiz süper wi-fi fikrine karşı olan uzmanlar da bulunuyor. Nobel ödüllü ekonomist Ronald Coase, devletlerin tv frekanslarını şirketlere ihale edilmesinin en etkin çözüm olarak niteliyor. Yoğunluk nedeniyle zayıf sinyallerin yeterli olmayacağını savunanlar bulunurken, KIT’den Jens Elsner gerekli teknolojik adımların atılması durumunda korkulan yoğunluğun sıkışıklığa neden olmayacağını savunuyor.
Elsner ve Weber projelerini gelecek sene yapılacak Birleşmiş Milletler Radyokomunükasyon Zirvesine sunmayı planlıyor.