Araştırma şirketi Nielsen tarafından yayımlanan bir raporda, Latin Amerikalı kitleye hitap ettiği bilinen web sitelerinin ön yargılı veya komplo teorilerinin hâkim olduğu içeriklere daha fazla sahip olduğu belirtildi.
ABD’de yaşayan Latin topluluklar hakkında yayınlanan yeni Nielsen raporuna göre, Latin izleyicilerin genel nüfusa kıyasla sahte haberleri ve yanlış bilgileri çevrimiçi alma, tüketme ve paylaşma olasılıkları daha yüksek.
Araştırma şirketi, geçtiğimiz yıl boyunca kitlesinin en az yüzde 20’sini Latin izleyicilerin oluşturduğu bazı İspanyolca siteler de dahil olmak üzere, siyasi yelpazedeki en iyi 100 ABD haber sitesinin bir alt kümesini inceledi. Bu süre zarfında, Latinlere sunulan içeriğin yüzde 28’inde karışık, aşırı önyargılı, komplo teorisi veya “sözde bilim” olarak adlandırılan içerikler yer aldı.
Nielsen’in Kıdemli Başkan Yardımcısı Stacie de Armas, NBC News’a yaptığı açıklamada “Bu büyük bir rakam” diyor ve ekliyor: “Bu, hitap ettikleri kitlelerde daha yüksek bir Latin yüzdesine sahip olan web sitelerinin, yukarıda belirtilen kategorilere giren içeriği daha fazla sunma potansiyeline sahip olduğu anlamına geliyor. Yani esasen, eğer beyazsanız, bu tür bir içeriği görme şansınız bir Hispanikten daha düşük.”
Kolay Erişim
ÖZEL MESAJLAŞMA PLATFORMLARINDA VERİ DOĞRULAMA MEKANİZMALARI ÇALIŞMIYOR
Nielsen’e göre, 18-34 yaş arasındaki genç Hispaniklerin WhatsApp ve Telegram’ı kullanma olasılığı, genel nüfusun bu iki mecrayı kullanma olasılığından iki kat daha fazla. Raporda, “Dezenformasyon, sosyal medya ve mesajlaşma platformlarına daha fazla güvenmeleri nedeniyle özellikle savunmasız durumda olan Hispanikler için bir tehdit oluşturuyor.” dendi.
De Armas, “Bu ağlarda bilgi paylaşıldığında, geleneksel sosyal medyaya kıyasla şifreli, özel mesajlaşma uygulamalarında oldukları için veri doğrulaması yapma fırsatı bulamıyorlar. Ve bunun sıkıntısını halkımız çekiyor. Bunu aşıya ilişkin yaşanan tereddütlerde ve dezenformasyonda gördük.” ifadelerini kullandı.
Nielsen’in raporu, Latinlerin şifreli sosyal mesajlaşma platformları kadar Instagram ve Discord gibi diğer platformların da “güven ve samimiyet sunmaları nedeniyle” aktif birer kullanıcıları olduğunu ortaya koyuyor.
Dünya çapında insanlar tarafından ücretsiz iletişim kurmak için kullanılan WhatsApp, Latin Amerika’daki akrabalarıyla iletişim halinde olmak isteyen ABD’li Latinler arasında da oldukça popüler. De Armas, “Bu şifreli mesajlaşma araçlarının önemini hafife aldık” demeyi ihmal etmiyor. Ancak bu dijital tüketim davranışı, doğru bilgiye erişim söz konusu olduğunda Latin topluluklarını özellikle savunmasız bir noktaya sokuyor.
Pandemide yalan haberler davranışlarımızı gerçekten etkiliyor mu?
Nielsen’e göre Hispanikler, 18-34 yaş arasındaki Latinlerin yüzde 30’unun kullandığı bir platform olan Twitter da dahil olmak üzere hemen hemen tüm sosyal medya uygulamaları ve mesajlaşma platformlarında daha fazla zaman harcıyor.
DİYASPORADAKİ TOPLULUKLAR ÖZELLİKLE SAVUNMASIZ
Nielsen’in araştırmayı birlikte yürüttüğü Adverif.ai, Nielsen’in İsraildeki farklı türdeki sahte haber içeriklerini işaretlemek için tarama faaliyetinde bulunan teknoloji kuluçka merkezlerinden biri.
Dijital ve sosyal medya platformları bilgiyi tüketiciler için daha erişilebilir hale getirirken, yanıltıcı başlıkların viral doğasını da güçlendiriyor ve haber kaynaklarının doğru bir şekilde incelenmesinin önünü kesiyor. Bu durum, özellikle Latin Amerika ve diğer diaspora topluluklarında yaygın olarak kullanılan sosyal medya ve grup sohbet platformlarında, dezenformasyon ve sahte haberlerin çevrimiçi olarak yaygınlaşmasına alan sağlamış oldu.
TEYİT ALGORİTMALARININ VE INFLUENCERLER’IN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKTI
De Armas, Latin izleyicilere ne kadar fazla bu tür bir içerik sunulursa, Hispanik toplulukların en fazla zaman harcadığı dijital platformlar arasında yer alan WhatsApp ve Telegram gibi şifreli platformların yanı sıra çevrimiçi olarak tüketilmesi ve paylaşılması olasılığının da o kadar yüksek olduğunu söyledi.
Bu durum, titiz bir şekilde işleyen “veri doğrulama” algoritmalarının öneminin yanı sıra, güvenilir influencerler’ın dezenformasyonun önüne geçme noktasındaki değerinin altını çizmekte.
Sosyal medyanın popülarite algoritması mezenformasyona yol açıyor
Nielsen ve Adverif.ai sosyal medyadaki dezenformasyonla mücadele etmek için oluşturdukları dijital bir araç üzerinde çalışıyorlar. @Factcheck_this tool, Uluslararası Veri Doğrulama Ağının bir parçası olan dünya çapında 100’den fazla kuruluştan veri doğrulamalarını otomatik olarak alıyor.
De Armas, söz konusu aracın Fransa ve ABD’de bir sunum sırasında Twitter’da test edildiğini söyledi. “Bu gerçekten heyecan verici çünkü tüketicileri yalnızca içeriği kontrol etmekle kalmayıp medya okuryazarlıklarını ilerletme yeteneği ile donatmanın kolektif sorumluluğumuz olduğunu kabul etmiş olduk.” dedi.