TikTok, bir yandan çevrimiçi ortamda birçok eleştirilere maruz kalan bir platform olarak yerini korurken; diğer yandan ise, şirket olarak kullanıcılarına karşı derin bir sorumluluk beslediği gerekçesiyle güncel olarak Avrupa için bir Güvenlik Danışma Konseyi oluşturma kararı aldı.
Kişisel verilerin kullanımı TikTok için bir süredir en önemli sorunlardan biriydi. 2019 yılında İngiltere’de TikTok’un genç kullanıcıların kişisel verilerini nasıl işlediğine ve buna ek olarak çocukların güvenliğini ön plana alıp almadığına yönelik kapsamlı bir araştırma yapılmıştı. Uygulamaya yönelik bir diğer endişe, yine aynı yıl Fransa’daki yetkililerin TikTok’un veri toplaması üzerine soruşturma başlatmasıyla kendini göstermiştir. 2020 Ağustos ayında ise, ABD Federal Ticaret Komisyonu tarafından şirketin 13 yaşından küçük çocukların isimlerini, e-posta adreslerini, resimlerini ve konumlarını yasadışı bir şekilde topladığı tespit edilerek TikTok’a 5,7 milyon dolarlık bir para cezası kesilmişti.
Kolay Erişim
KARARIN ARKASINDA NE YATIYOR?
32 ülkeden 45 Avrupa tüketici örgütünü bir araya getiren Belçika merkezli Avrupa Tüketici Örgütü, Avrupa Birliği ve Avrupa veri koruma kurumlarına, TikTok’un AB tüketici haklarının çok sayıda ihlalinden suçlu olduğunu ve çocukları gizli reklamlardan ve uygunsuz içeriklerden koruyamadığı iddiasıyla yakın zamanda şikâyette bulunmuştu. Avrupa Tüketici Örgütü Genel Müdürü Monique Goyens, çocukların TikTok’u sevdiğini ancak şirketin onları korumada başarısız olması sonucu kullanıcılarını hayal kırıklığına uğrattığını belirtmiştir.
Bu şikâyet sonrası harekete geçen TikTok, platformdaki gençlerin güvenliğine yönelik korku ve endişeleri ortadan kaldırmak amacıyla harekete geçerek Avrupa için bir Güvenlik Danışma Konseyi kurdu.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Konsey; çocukların güvenliği, akıl sağlığı ve terörizm/aşırıcılık konularında uzmanlaşmış harici danışmanlardan oluşuyor.
Kurulan Konsey ile birlikte, Avrupa’nın her yanından akademi ve sivil toplum önderleri bir araya getirilerek karşılaşılan zorluklara yönelik farklı ve yeni bir bakış açısı getirme yönünde üyelerden tavsiye alınması planlıyor. Üyelerden şirketin politikalarına ve gidişatına yönelik aldığı kararlarda uzmanlık sağlamalarını bekleyen TikTok, böylece ileriye dönük politikalar geliştirmede üyelerin de desteğini alarak sorunsuz bir şekilde ilerleyebilecek.
TikTok’ta kritik güvenlik açığı: İsteyen herkes veritabanına ulaşabilir mi?
KEMİK KADRODAKİ ÜYELER KİMLER?
Hâlihazırda dokuz üyeden oluşan Konseyin ilk üyeleri arasında;
-Zorbalıkla Mücadele Elçileri’nin kurucusu ve Prenses Diana Anı Ödülü kuruluşunun CEO Yardımcısı Alex Holmes
– Edinburgh Üniversitesi Adli Klinik Psikoloji Profesörü Ethel Quayle
– İrlanda’da kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Community Creations’ın CEO’su
-Almanya’da bir sivil toplum kuruluşu olan Şiddet Önleme Ağı’nın CEO’su Judy Korn
-Fransa’da gençlerin güvenliğini sağlamak için kurulmuş bir STK olan e-Enfance’in CEO’su Justine Atlan
-Hollanda’da aile içi şiddeti önlemek amacıyla kurulmuş olan Blijf Groep’un yöneticisi Kristine Evertz
-Belçika merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan “Kapsayıcı bir Avrupa’ya Yahudi Katkısı” adlı kuruluşun müdürü Robin Sclafani
-Finlandiya’da, yaşamın her alanında iyi bir zihinsel sağlığı desteklemek için 1897’den bu yana faaliyetlerini yürüten bir sivil toplum kuruluşu olan MIELI Mental Health Finland’ın Yönetici Müdürü Satu Raappana
-Ve son olarak yeni kurulan bir yardım kuruluşu olan Glitch’in kurucusu bir aktivist olan Seyi Akiwowo yer alıyor.
Üyelerinin çeşitliliği ve faaliyetlerinden anlaşıldığı üzere, TikTok eleştirilere karşı tedbirler almaya kararlı görünüyor.
ŞİRKETİN MİSYONUNUN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALKIYOR MU?
Proje geliştikçe yakın zamanda daha fazla üye eklemeyi planlayan şirket, oluşturulan Konsey ile halihazırda yasal işleme konu olan platformun eleştirilerine cevap vermeyi amaçlıyor.
TikTok’un misyonunda geçen ifadelere göre şirketin genel amacı “yaratıcılığa ilham vermek ve neşe getirmek” olarak görülmektedir. Bu misyonu karşılamanın önünde bir engel olmasını istemeyen TikTok, Avrupa’daki eleştirilere her geçen gün daha gelişmiş bir şekilde yanıt veriyor.
Uygulamanın genç kullanıcılar arasındaki popülaritesi de göz önüne alındığında şirketin, endişeleri gidermek amacıyla inisiyatif alması ve kendini dönüştürme yoluna gitmesi platform açısından olumlu bir adım olarak görülebilir. Yakın zamanda ise, içerik denetimi, çevrimiçi reklamlar ve diğer birçok açıdan şirketin Avrupa Birliği’nin Dijital Hizmetler Yasasına uyması bekleniyor.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz