Meşhur strateji oyunu Go’da, dünya şampiyonu olan bir yarışmacının bilgisayar tarafından üst üste yenilgiye uğratıldığı zamanlardan geçiyoruz. Bir diğer deyişle devir, yapay zeka devri. Dev teknoloji şirketlerinin yatırımlarındaki en büyük payı yapay zeka araştırmalarına ayırması da bundan. Google, Facebook, Microsoft ve Baidu gibi şirketler yapay zeka çalışmalarını genişletmek adına birbirleriyle yarış halinde. Quid adlı Pazar araştırma şirketinin verilerine göre bu şirketler geçtiğimiz yıl yapay zeka yatırımlarına 8,5 milyar dolar harcamış. Bu rakam, 2010 yılı rakamlarının 4 katı büyüklüğünde.
Geçmişte üniversiteler, dünyanın en iyi yapay zeka uzmanlarını işe alırken şimdilerde dev teknoloji firmaları üniversitelerin Robot Bilimi ve Makine Öğrenimi (Machine Learning) bölümlerinde görevli bu uzmanları çok yüksek maaşlarla kendi bünyelerine katmaya çalışıyor. Economist’in haberine göre ünversitelerden teknoloji firmalarına transfer olan yapay zeka uzmanlarının sayısında bir artış var.
İlgili haber–Yapay zeka devlet başkanı olsun mu?
Özel araç çağırma uygulaması Uber, geçtiğimiz yıl Carnegie Mellon Üniversitesi’nin Ulusal Robotik Mühendisliği Merkezi’nin 140 çalışanından 40’ını kendi bünyesine katmıştı. Bu gelişme gündeme epeyce damgasını vurdu çünkü firma daha önce söz konusu merkezdeki araştırmalara fon sağlayacağını açıklamıştı. Diğer firmalar da aynı yöntemi daha sessiz fakat ısrarlı bir şekilde sürdürüyor. Uzmanların özel sektöre kayması akademisyenleri kaygılandırıyor. Washington Üniversitesi’nde Makine Öğrenimi konusunda uzman olan profesör Pedro Domingos kendi mezunu öğrencileri bile tutmakta zorlandığını ifade ediyor. Bu arada Domingos’un kendisine de iş teklifleri geldiğini belirtmekte fayda var. Domingos’a göre şirketler bu kişiler daha mezun olmadan işe almaya çalışıyor.
Makine Öğrenimi (Machine Learning) uzmanları en çok talep edilen kişiler. Büyük teknoloji firmaları, bu kişileri spam süzme (spam-filtering) çevrimiçi reklamlarda hedefi iyileştirme gibi basit görevlerden, sürücüsüz araçlar ya da hastalık teşhisinde görüntüleri tarama gibi fütürist girişimlere kadar çok sayıda işte istihdam ediyor.
İlgili haber– Hümanistik Yapay Zeka
Ne kadar akademisyenin teknoloji firmalarına transfer olduğuna dair güvenilir bir istatistik henüz yok ancak belirtiler mevcut. Yapay zekanın bir sonraki aşaması olarak kabul edilen ‘derin öğrenme’ (deep learning) alanında kurumsal kimlikle yazılan yayınların sayısı artmış.
Firmalar akademisyenlere fikirlerinin, ideallerinin pazara çok hızlı bir şekilde yansıyacağı vaadinde bulunuyor. Özel sektör aynı zamanda akademisyenleri araştırma hibelerinin belirsiz ortamından da korumuş oluyor. Çinli internet devi Baidu’nun yapay zeka araştırmalarını yöneten Andrew Ng, teknoloji firmalarının akademisyenlere özellikle iki cazip olanak sunduklarını söylüyor: Çok fazla hesaplama gücü ve çok geniş bir veri kümesi. Her ikisi de modern makine öğreniminde gerekli olan şeyler.
Toronto Üniversitesi’nden Prof. Ajay Agrawal, parlak beyinlerin teknoloji şirketleri tarafından üniversie koridorlarından uzaklaştırılmasından üniversitelerin hatta bütün ülkelerin büyük zarara uğrayacağını düşünüyor. Dev teknoloji şirketlerinin çoğunun merkezinin Amerika’da olduğunu söyleyen Agrawal, “Mesela Kanada’daki üniversiteler yapay zeka araştırmalarında ön sırada. Bu, Kanada üniversitelerinin akademik personelinin ülke dışına gitmesi demek ve ülkenin yararına bir durum değil” diyor.
Bir başka risk de yapay zeka uzmanlarının belli bir kaç firmada yoğunlaşacak olması. Teknoloji şirketleri araştırmalarının bir kısmını açık kaynaklar aracılığıyla kamuoyuna açıklıyor. Ayrıca çalışanlarına makale yazma izni de veriyor. Bununla birlikte pratikte karlı olduğu düşünülen bazı bulgular paylaşılmıyor. Bu alandaki lider firma olan Google’ın bir nevi entelektüel tekel kurmasından endişe ediliyor.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz