Batılı ülkeler ile İran arasında Tahran’ın tartışmalı nükleer programına ilişkin varılan anlaşmanın ardından İran’ı hedef alan bir iddia ortaya atıldı.
Washington merkezli American Enterprise Institute ile siber güvenlik şirketi Norse’nin yayımladığı ortak raporda, İranlı bilgisayar korsanlarının Amerika’nın kritik altyapısını kontrol eden bilgisayarları tespit etmeye çalıştığı savunuldu. Raporda, İran’a yönelik yaptırımların ortadan kaldırılmasıyla Tahran’ın bu korsan faaliyetlerini hızlandıracağı iddia edildi.
İLGİLİ HABER >>> İRANLI HACKERLAR 2 YILDIR ANTALYA’YA SALDIRIYOR
The Daily Beast sitesi, rapordaki verilerin sonucu destekler nitelikte olduğunu ancak yine de İranlı korsanların gerçekten ABD’ye gerçekten saldırmaya niyetli olduklarını pek göstermediğini savundu.
Raporda, saldırıların daha çok İran rejimini temsil eden kurumlardan geldiğine işaret edildi.“İran, ABD ve müttefiklerine karşı ciddi bir siber tehdit olarak yükselmeye başladı. Son birkaç yıl içinde Tahran’ın siber korsanlık büyüklüğü ve karmaşıklığı artmış durumda. İran, hali hazırda ABD ve Suudi Arabistan’ın korunaklı siber ağlarına girmiş ve bazı bilgileri silmiş durumda” ifadeleri raporda yer aldı.
Site, rapordaki değerlendirmelerin ABD istihbarat birimlerinin izlenimleri ile benzer olduğuna dikkat çekti. Yetkililer, İranlı siber korsanlar, 2012 yılında Suudi Arabistan’ın petrol ve doğalgaz şirketi Aramco’nun 30 bin bilgisayarındaki bilgileri sildiklerini ve bazı Amerikan menşeli sitelere ulaşımda soruna yol açtıklarını belirtmişti.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, İran’ın Sands adlı gazino şirketine yönelik geçen yıl yapılan saldırının arkasında olduğunu açıklamıştı.
Norse ve düşünce kuruluşu, İran’ın siber korsanlık kapasitesinin geçen yıl önemli oranda arttığını belirtti. Ocak 2013 ile Mart 2015 tarihleri arasında İran menşeli saldırılarda yüzde 128 oranında bir artış olduğu belirtildi.
İLGİLİ HABER >>> İRAN – ABD SİBER SAVAŞI GİZLİ BELGELERDE
İnternet sitesi, bu istatistiklere rağmen Amerikalı uzmanlar ve yetkililer arasında İran’ın siber kapasitesini üzerine çok az bir tartışma olduğuna dikkat çekti. Norse’nin sensörlerinin bazı saldırıları görmüş olabileceğini ancak bunun kesin bir şekilde gerçek niyeti ifade etmediği yorumları yapıldı.
Londra’daki King’s College okulundan uzman Robert Lee, saldırı olarak ifade edilenlerin daha çok “tarama” olduğunu savundu. Lee, İran’ın siber kapasitesini artırdığını ve bir tehdit olduğunu kabul etmekle birlikte iki kuruluşun ortak açıkladığı rapordaki teknik verilerin bu durumu delillendirmediğini söyledi. Lee, “Doğru bir sonuca ulaşmışlar ancak yanlış verilerden” dedi.
Rapor, Tahran üzerindeki yaptırımların kaldırılmasıyla siber tehdidini katlayabileceğini savunurken uzmanlar, İran’ın daha çok siber ajanlık faaliyetlerine ağırlık vereceğini ileri sürdü.
Siber güvenlik şirketi Cylance’in başkanı Stuart McClure, İran’ın ABD siber sistemlerine girdiğini ancak herhangi bir zarara neden olmadığını belirtti. McClure, “İranlıların yaptığı pekçok aktivite çok dağınık. Sanki yakalanmak ister gibi bir tavırları var” ifadelerini kullandı.
İki kuruluş raporunda, İran’ın siber bir güç olmasını için alması gereken çok yol olduğunu da dikkat çekti. İran’da çok küçük bir teknik grup olduğunu belirten rapor, rejimin de saldırı yapabilecek kapasitede bir siber altyapısı olmadığını belirtti.
HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ
[wysija_form id=”2″]