ABD’de George Floyd’un bir polis memuru tarafından öldürülmesinin ardından yaşanan olaylarda sosyal medya büyük bir rol oynuyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın gelişmelerle ilgili görüşlerini Twitter üzerinden paylaşmasının sınırlandırılması ile başlayan tartışmalar Facebook’un Trump’ın yanında yer almasıyla başka bir boyuta taşındı.
Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg, sivil haklar için mücadele veren gruplar tarafından, ABD Başkanı Donald Trump’ın paylaşımını kaldırmayarak, “tehlikeli” başka paylaşımların önünü açtığı gerekçesiyle eleştiri altında.
Zuckerberg bu açıklamanın hemen öncesinde ise çalışanlarıyla yaptığı bir video konferans sırasında aynı gerekçeyle protesto edilmişti.
ABD Başkanı’nın George Floyd protestoları sırasında yaptığı bir paylaşıma erişim, Twitter tarafından “şiddeti yücelttiği” gerekçesiyle sınırlandırılmıştı. Facebook ise aynı paylaşımla ilgili herhangi bir adım atmamıştı.
Facebook çalışanlarının bir kısmı iş verenlerine öfkelerini, konunun gündeme geldiği sanal toplantıdan ayrılarak gösterdi.
Haberi ilk duyuran New York Times gazetesi protesto eylemine “yüzlerce” çalışanın katıldığını yazdı.
Trump paylaşımında, “Bu EŞKIYALAR, George Floyd’un anısına saygısızlık ediyor ve buna izi vermeyeceğim. Şimdi Vali Tim Walz’la konuştum. Ordunun sonuna kadar yanında olduğunu söyledi. Zorluk çıkması halinde durumu kontrol altına alacağız. Yağma başlarsa ateş açma da başlar. Teşekkür ederim” demişti.
Mazlum Kobani’ye ‘mavi tık’ veren Twitter, Hamas’ın hesaplarını kapattı
Bunun üzerine Twitter mesaja erişimi kısıtladı ve “Bu mesaj, şiddetin yüceltilmesine ilişkin Twitter kurallarını ihlal etmektedir. Ancak Twitter, bu mesaja erişimin kamuoyunun yararına olacağı düşüncesiyle erişimi kısıtlamıştır” dedi.
Bu karar, Twitter ve Beyaz Saray arasında gerilime neden olmuştu.
Facebook’ta da paylaşılan bu mesaj ile ilgili daha önce Trump’ın sözlerine katılmadığını belirten Zuckerberg, paylaşımı kaldırmama kararını “insanların bunu kendi gözleriyle görmeye haklarının olduğu” şeklinde savunmuştu.
Pazartesi gecesi Zuckerberg ile bir toplantı gerçekleştiren üç hak örgütü lideri Facebook kurucusunun kararını eleştirdi.
Hak savunucuları yaptıkları ortak açıklamada, “Mark’ın akıl almaz açıklamaları nedeniyle hayal kırıklığına uğradık ve şoke olduk” dediler.
Zuckerberg’in seçmenlerin nasıl baskılandığını anladığına dair bir emare göstermediği belirtilen açıklama şöyle devam ediyor:
“Facebook, Trump’ın protestoculara şiddetle karşılık verilmesi çağrılarına platform sunuyor’
“Mark, Facebook’ta benzer zarar verici şeyler söyleyecek olan diğer sesler için çok tehlikeli bir emsalin oluşmasına yol açıyor.”
Ortak açıklamada, Sivil ve İnsan hakları Konferansı Liderliği Başkanı Vanita Gupta, Siyahların Gelişmesi İçin Ulusal Birlik (NAACP) Hukuki Savunma ve Eğitim Fonu Başkanı Sherrilyn Ifill, Colour of Change (Değişimin Rengi) Başkanı Rashad Robinson’ın imzası bulunuyor.
Bir Facebook sözcüsü, “sivil haklar topluluğunda liderlerin samimi ve dürüst geri bildirim yapmasından memnuniyet duyduklarını” belirtti.
Sözcü, “Dinlemek için önemli bir zaman ve bu fikir alışverişine devam etmeyi umuyoruz” dedi.
Online terapi firması Talkspace ortaklık görüşmelerinden çekildi
Online terapi firması talkspace, Facebook’un kararı nedeniyle platform ile yürüttüğü ortaklık görüşmelerinden çekildi.
Talkspace kurucusu ve CEO’su Oren Frank, kararı duyurduğu Twitter paylaşımında, “Şiddeti, ırkçılığı ve yalanları teşvik eden bir platformu desteklemeyeceğiz” dendi.
Frank, CNBC’ye yaptığı açıklamada, anlaşma gerçekleşseydi talkspace’in “yüzbinlerce dolar” kazanacağını söyledi.
The Verge’in yayımladığı Facebook CEO’sunun çalışanlarıyla yaptığı görüşmenin ses kaydında, Zuckerberg Trump’ın paylaşımını ilk gördüğünde “tiksinti” duyduğunu söylüyor.
Zuckerberg, konuyla ilgili Facebook’ta yaptığı açıklamada, “Politikalarımızda belirttiğimiz an meselesi olan bir tehlike ya da zarar olmadıkça ifadeye mümkün olan en fazla şekilde olanak sağlamalıyız” diyor ve paylaşımı kaldırmamasıyla ilgili olarak da iki gerekçe sıralıyor.
Zuckerberg’e göre bunlardan ilki halkın hükümetin asker konuşlandırıp konuşlandırmayacağını bilme hakkı, ikincisi ise Trump’ın başka bir paylaşımla sözlerini tekrar ederek ilk paylaşıma atıfta bulunma ihtimali.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz