Fransa, bir süredir siber güvenlik alanındaki yeteneklerini gerektiğinde saldırgan bir şekilde kullanma sözü vermek suretiyle, bu alanda kararlı bir politika çizeceğinin mesajını veriyor. Hatta geçen yılın sonlarında bunun dijital alanda, uluslararası anlamda benimsenmesi gerektiğine inandığı bir dizi standart belirledi.
2019 yılının başında Lille’de küresel ölçekte düzenlenen konferansta Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, saldırılara karşılık vermek ve saldırıda bulunmak için ülkesinin siber ordularını bütün diğer geleneksel silahlarla birlikte kullanacaklarını söyledi.
Siber silahın yalnızca düşmanları için olmadığını söyleyen Parly, Fransa’nın siber savaşla ilgili doktrininin, ülkenin siber savunma ve güvenlik kabiliyetlerini desteklemeye yardımcı olmaları için teknoloji sektöründeki KOBİ’lerle çalışan savunma teşkilatı ile kamu ve özel ortaklıkları kapsadığını söyledi. Bakan ayrıca siber güvenlik tehditlerine ilişkin olarak Pan-Avrupa işbirliği çağrısında bulundu.
Kolay Erişim
HEDEF 4 BİN KİŞİLİK YETİŞMİŞ PERSONEL
Fransa’nın siber güvenlik konusundaki tutumu, Parly’nin ülkenin ofansif siber operasyonlarına ilişkin doktrinini açıkladığı Kasım 2018’deki Paris Çağrısı’nda açığa çıkmıştı. Bu gelişmelerin temeli, Fransa’nın siber konusunu öncelikli alan olarak tanımlayan ve Siber Savunma Komutanlığı’nın kurulmasına önderlik eden 2017’deki Savunma ve Ulusal Güvenlik Revizyonu’na dayanıyor. Sonuçta, Fransa’nın stratejisine 2025 yılına kadar toplamda altı milyar Euro finanse edildi ve savunma bakanlığı 2025 yılına kadar siber güvenlik konusunda uzmanlaşmış 4 bin personele sahip olmayı hedefliyor.
Paris Çağrısı bağlayıcılığı olmayan uluslararası bir belge ve siber alanda “hackleme ve istikrarsızlaştırma faaliyetlerini sınırlandırmak için” mevcut kurumsal mekanizmaları teşvik etmeyi amaçlıyor. Bugüne kadar, dünyanın dört bir yanından 57’den fazla ülke bu anlaşmaya imza atmış durumda.
Yeni siber doktrinini bu yılın Ocak ayında açıklayan Savunma bakanı, son yıllarda gerçekleşen üç ayrı siber vakaya atıfta bulundu. Bunlardan ilki, uzmanların birden çok siber olaydan sorumlu olduğuna inandığı, Rusça konuşan bir siber casus grubu olan Turla ile ilgili.
Parly, Turla’nın, Fransız Donanması’nın petrol tedarik zincirinin ayrıntılarını ortaya çıkarmak amacıyla 2017 ve 2018 yıllarında birkaç ay boyunca iki düzine üst düzey Fransız yetkiliyi hedef aldığını söyledi. 2017’de gerçekleşen Fransa seçimleri arifesinde Macron’un kampanyasına ait belgelerin koordineli bir şekilde sızması, Fransa’nın iç politikasına dışarıdan müdahale şüphelerini artırdı.
IŞID YAPTI SANILAN SALDIRININ ARKASINDAN RUSLAR ÇIKTI
2015’te TV5Monde’nin 12 istasyonu saldırıya uğramıştı. Saldırganlar, TV kanalının sinyalleri yayınlama şeklini anlamak için TV5Monde’yi keşfe çıkmışlardı. Daha sonra TV istasyonunun faaliyetlerini kontrol eden ve internet bağlantılı donanımları özellikle bozmak ve yok etmek için zararlı bir yazılım geliştirdiler. Bu casusluğa değil, gerçek küresel sonuçları olabilecek yıkıma yönelik bir saldırıydı.
Saldırı ilk başta İslamicCaliphate adlı bir grup tarafından üstlenilse de araştırmacılar, olayın İŞID ile bağlantılı olduğuna emin olmak için erken davranılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunmuşlardı. Gerçekten de takip eden soruşturmalar APT 28 olarak bilinen bir Rus örgütüne işaret etmişti.
Fransa’nın siber güvenlik ve siber savunma modelinin en dikkat çekici yanlarından biri, üç yıldan kısa bir süre içinde şekillenmiş olması.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz