Siber casusluk dünyasında, güç, dünyanın internet altyapısından sağlanan bilgi akışına sahip olanların elinde bulunmakta. Dolayısıyla Almanya’nın, dünyanın en büyük internet değişim noktalarından (IXP) birine ev sahipliği yapması, ülkenin istihbarat örgütüne çok fazla bir güç sağlamış oldu. Alman İstihbarat Örgütü (BND), NSA gibi denizaşırı ortakları ile paylaşılabilecek bilgiler için bu değişim kavşağından geçen tüm yabancı internet trafiğini kontrol edebiliyordu. Ancak Anayasa mahkemesi bu durumun önünü kesecek bir karara imza attı.
Söz konusu davayı Anayasa mahkemesine taşıyan kişiler, çatışma bölgelerinde insan hakları ihlallerine ilişkin haberler yapan gazeteciler. İstekleri ise Alman casusların yurtdışındaki yabancıların e-posta ve diğer verilerini izleme imkanının ellerinden alınması. Halihazırda bu verilerin bir kısmı diğer ülkelerin istihbarat örgütleri ile paylaşılıyor.
Alman Anayasa Mahkemesi yabancıların da Almanya anayasası uyarınca kişinin mahremiyetinin korunması hakkından yararlandığına hükmetti. Bu da Alman istihbarat örgütlerine bundan böyle bu kişilerin bilgilerine hak çerçevesinden bakma zorunluluğu getirdiği anlamına geliyor. 2016 yılında yürürlüğe konan söz konusu düzenleme yabancıların haklarını çeşitli şekillerde çiğnemekte. Mahkemenin konuya ilişkin kararında ise şu ifadeler yer aldı: “Düzenlemeler, tek tek hedeflerden ziyade toplu halde gözetime imkan sağlıyor. Gazeteciler ve avukatlar için olması gereken koruma yok ve bilgiyi NSA gibi kuruluşlarla paylaşma noktasında ise yeterli kısıtlama bulunmamakta.”
Yeni yayınlanan Kalkınma Planı siber güvenliği nasıl etkileyecek?
Kolay Erişim
FRANKFURT’TAKİ İNTERNET DEĞİŞİM NOKTASINI DİNLEMİŞLERDİ
Mahkeme, diğer ülkelerdeki yabancıların izlenmesini düzenleyen anayasaya uygun bir kanun çıkarmanın mümkün olduğunu, Alman hükümetinin 2021’in sonuna kadar gerekli düzenlemeleri yapması gerektiğini kaydetti.
Alman BND istihbarat ajansı 11 Eylül olaylarının ardından NSA ile bir istihbarat paylaşımı anlaşması yapmıştı. Edward Snowden’ın 2013’te NSA’ya ait gizli bilgileri ifşa etmesinin ardından NSA, BND’yi Avrupa Havacılık Savunma ve Uzay Şirketi, Fransa ve Avusturya yönetimleri gibi yüksek profilli hedefler hakkında bilgi toplamaya yönlendiriyordu.
Bu gelişme, Berlin’de bir meclis soruşturmasını tetikledi. Soruşturma, BND’nin Frankfurt’ta (Brezilya İnternet Değişim Noktası’ndan sonra dünyanın en büyük ikinci İnternet değişim noktası) DE-CIX İnternet değişim noktasından akan verileri kullandığına ilişkin bir çok bilgi açığa çıkarmıştı. DE-CIX’in operatörleri, BND’nin akan internet trafiğinin sadece beşte birini izlemesi gerekirken her şeyi kullandığını ileri sürmüştü.
Yeni yayınlanan Kalkınma Planı siber güvenliği nasıl etkileyecek?
BEŞTE BİR KURALI 2016’DA DEĞİŞTİ
2016 yılında çıkarılan yasa ile getirilen çözüm, BND’nin aslında gizlice yaptığı şeyleri yasal hale getirmekten başka bir şey değildi. Gözetlemelerde yüzde 20 sınırını kaldıran yasa, BND’nin istediği her şeye erişmesine izin verdi. Yasa ayrıca ajansın gazetecilerin iletişim ağını gözetlemesine de açıkça izin verdi.
Anayasa mahkemesinin verdiği son karar ise elde edilen bilgilerin hiçbirinin meşru olmadığını zira Alman hükûmetinin sınırları dışındaki yabancıları Almanya’nın anayasası ile güvence altına alınan mahremiyet haklarının dışında tutma yanılgısına düştüğünü ileri sürdü.
BND ise yaptığı açıklamada, kararı değerlendireceklerini ve hükümetin kanunlarını hem temel hakları hem de Almanya’nın güvenliğini koruyacak şekilde düzenlemesine yardımcı olacaklarını söyledi. BND Başkanı Bruno Kahl, “Yasalara uygun hareket edilmesi, en fazla BND’nin çıkarınadır” şeklinde konuştu.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Başkanı Christian Mihr yaptığı açıklamada, “Federal Anayasa Mahkemesi bir kez daha basın özgürlüğünün öneminin altını çizdi. Mahkeme’nin BND’nin deniz aşırı ülkelerde artan gözetim uygulamalarına son vermesinden memnuniyet duyuyoruz.” dedi.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz