Makale & Analiz

Saldırganı tespit edememek caydırıcılığı öldürür mü?

Richard L. Kugler  “Deterrence of Cyber Attack”  isimli çalışmasında ABD özelinden hareketle siber caydırıcılığın mümkün olup olmadığını sorgulamaktadır. Kugler çalışmasında siber uzayda yapılan tüm saldırılarda caydırıcılığın mümkün olmadığını, buna karşın zarar verme potansiyeli olan saldırılara karşı caydırıcılığın yeterli olacağını iddia etmektedir. Bu bağlamda Kugler tespit/isnat problemine değinmiştir. Tespit/isnat problemi caydırıcılığın sağlanmasını imkansız kılmamaktadır. Kugler’a göre imkanlar dahilinde tespit edilebilen ve/veya saldırganın kimliğini ortaya koyduğu durumlarda caydırıcılık geçerlidir.

Bu bağlamda Kugler’ın altını çizdiği bir diğer önemli konu Soğuk Savaş’ın aksine günümüzde tek bir caydırıcılık stratejisinin işlevsel olmayacağıdır. Soğuk Savaş boyunca tehdit nükleer silah, rakip ise nükleer silaha sahip diğer devletlerdir. Siber uzayda ise tehdit ve rakip farklı düzeylerde ve birden fazladır. Bu nedenden dolayı tek bir caydırıcılık stratejisi yetersizdir, yapılması gereken farklı düzeylerde farklı tehditlere özel caydırıcılık stratejileri oluşturmaktır.

UĞUR ERMİŞ’İN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Kugler çalışmasında, ABD ve müttefiklerinin sadece bilgi sistemlerinin değil siber uzaya bağlı tüm kritik altyapılarının saldırıya açık olduğunu belirtmiştir. Bunun da ötesinde siber uzayın kullanımı ve buna bağlı olarak siber uzaya bağımlılığın her geçen gün arttığı küreselleşen dünyada, saldırılacak sistemlerdeki açık sayısı da hızla artmaktadır. Diğer bir deyişle siber uzayın kullanımında yaşanan artış çift taraflı bir tehlikeyi barındırmaktadır. Belirttiğimiz gibi bu artış, saldırılacak sistemlerdeki açık sayısını arttırdığı gibi bu açıklara saldırma potansiyeli olan rakip sayısını da arttırmaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan yeni aktörler, tehdidin niteliğini ve niceliği de arttırmaktadır.

Finansal yönden incelenecek olursa küreselleşen dünyada çoğu aktör ekonomik gelişimini siber uzaya borçludur. Ortaya çıkan ekonomik gelişim, yeni aktörlerin küresel politikadaki gücünü arttırmaktadır. Ekonomik açıdan gelişim içindeki bu aktörler siber uzayda çok fazla harcama yapmadan, geliştirdikleri güç ile uluslararası sistemde büyük yatırımlarla diğer dört boyutta güç geliştiren aktörlerle güç mücadelesine girebilir. Bu bağlamda siber uzayın maliyet açısından uygunluğu devletleri ofansif kapasite geliştirmeye teşvik edebilir.

Siber uzayın ortaya koyduğu bu yapıda klasik caydırıcılıkta gerekli olan güçlü bir savunma ve misilleme yapabilmek için etkili bir saldırı kapasitesine ek olarak, saldırganın motivasyonunu ve psikolojisini etkileyecek kapasite geliştirilmesine de ihtiyaç vardır. Bu şekilde oluşturulacak bir caydırıcılık stratejisi tüm saldırıları engelleme kapasitesine sahip olmasa da belli başlı saldırıları engelleyebilir.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Hiçbir haberi kaçırmayın!

E-Bültenimiz ile gelişmelerden haberdar olun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu