disinformation

Dezenformasyon yapanların cüzdanla imtihanı

Dezenformasyon yapanların cüzdanla imtihanıSlovakya’da dezenformasyon yapan komplo siteleri mantar gibi çoğalırken, fact-checker’lar (bilgi doğrulayıcıları, teyitçiler) yanlış bilgi yayan bu dedikoduculara misilleme yapmaktan geri durmuyor. Üstelik onları en can alıcı yerlerinden vuruyorlar: “Cüzdanlarından”

Slovakça ve Çek dilinde yayın yapan sorunu web sitelerinin bir listesini tutan çeşitli bağımsız fact-checker’lar tarafından oluşturulan veri tabanı Konspiratori.sk’nin elde ettiği bilgilere göre komploların en büyük müttefiki olan bu reklamlar, aynı zamanda bu sitelerin en zayıf noktaları olabiliyor. 

Veri tabanı şu anda 200 siteyi listeye almış durumda. PR ajansları bu siteleri müşterilerine şikayet ediyor müşteriler de daha sonra reklamlarının bahsi geçen şüpheli web sitelerinde görünmesini engelliyor.

Bir düşünce kuruluşu olan GLOBSEC’ten Analist Katarina Klingova, bunun dezenformasyona karşı savaşmanın ilginç bir yolu olduğunu söylüyor: “Yalanları yayan aktörleri en savunmasız oldukları yerden vuruyorsunuz yani cüzdanlarından.”

Ülke, Kovid-19 pandemisinin yaklaşan üçüncü dalgasına hazırlık yaparken, halk hala aşılara şüpheyle yaklaşıyor ve yetkililere güvenmekte zorluk çekiyor. Aşı karşıtları protestolar düzenleyip Bratislava meydanlarını doldururken, aşılama kampanyası her geçen gün taraftar kaybediyor. 

SLOVAKLARIN SADECE YÜZDE 40’I AŞI OLDU

Avrupa Komisyonu’na göre, AB’de yetişkinlerinin yaklaşık yüzde 70’i en az bir doz aşı olurken; Slovakya’da bu oran yüzde 40 civarında seyrediyor. Bu da Slovakya’yı Avrupa’da insanların en az aşılandığı ülkelerden biri haline getiriyor.

Birçokları için bu şaşırtıcı değil. Nitekim gözlemciler, “her şeyi sorgula” şeklindeki tuhaf bir zihniyetin Slovaklar arasında karşılık bulduğuna dikkat çekiyor. Bu slogan aslında komplo teorileri üreten bir web sitesine ait. New York Times tarafından “modern propagandanın karmaşıklığında bir vaka çalışması” olarak tanımlanan bu site eski adıyla Russia Today olarak bilinen RT’den başkası değil. 

Klingova’ya göre Slovakya’da politikacılardan çeşitli yayınlara kadar aktif olarak dezenformasyon yayan pek çok farklı aktör bulunmakta. Klingova’nın araştırmasına göre, Slovaklar Orta ve Doğu Avrupa’da komplo teorilerine inanma eğilimli ülkelerin başında geliyor ve bu nedenle hem finansal hem de politik kazanç elde etmek isteyen “yalancılar” için Slovaklar kolay bir av haline gelmiş durumda. Ancak bağımsız fact-checker’lar dezenformasyon yayıcıların ceplerinde delikler açmanın bir yolunu buldu.

PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR

GLOBSEC Trends 2021 raporunda, “Slovakların yaklaşık üçte biri pandeminin gizli güçler/seçkinler tarafından nüfusu kontrol etmek için gerçekleştirilen planlı bir operasyon olduğuna inanmaya devam ettiği için binlerce aşı depolarda bekliyor.” ifadesi yer aldı. Klingova’ya göre bu devam eden bir eğilim ve birçok Orta Avrupalı her türlü komplo teorisine inanıyor. Ankete katılan Orta Avrupalıların yaklaşık yüzde 37’si Kovid-19’a yakalanan kişilere ilişkin resmi rakamların şişirildiğini ve yetkililerin yalan söylediğini düşünüyor.

Ana akım medya ve halk sağlığı yetkililerine şüpheyle yaklaşan Slovaklar Kovid-19’a dair verilen resmi istatistiklere güvenmemek suretiyle Orta Avrupa ortalamasını oldukça üzerinde yer alıyor ve yüzde 46 ile Romanya’ dan sonra ikinci sırada bulunuyor. Pandemi ile ilgili verilere şüpheyle yaklaşan Slovakların payı, geçen sonbaharla bu yılın ilkbaharı arasında yüzde 10 arttı. Bu rakam, hem uzmanlar hem de gazeteciler tarafından endişe verici bir eğilim olarak değerlendiriliyor.

DEZENFORMASYON YAYAN İKİ BİNDEN FAZLA FACEBOOK SAYFASI VAR 

Bu artışın arkasında, tartışmalı konularda ‘tek gerçeği’ söylediğini iddia eden çok sayıda online alternatif medya kuruluşu olması yatıyor. Bratislava’daki Comenius Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nde yardımcı doçent olan Jan Hacek, ise sadece Çekya ve Slovakya’da 200’den fazla web sitesi olduğunu iddia ediyor. 2018’de, Çek-Slovak çevrimiçi ortamda bu şekilde 120 web sitesi bulunuyordu.

Bilgi güvenliği uzmanı Tomas Krissak’a göre, bugün Slovakça dilinde yayın yapan ve yalan ve aldatıcı bilgilerle dolu 2 binden fazla Facebook sayfası bulunmakta. Krissak, buna binlerce üyeli özel, kapalı ve gizli gruplar da eklenince sorunun daha karmaşık ve geniş kapsamlı hale geldiğini belirtiyor.

Aşıya karşı çıkan bu gruplardan biri yakın zamanda Facebook tarafından kapatıldı. Öte yandan, yaklaşık 34 bin üyesinin bir kısmı, benzer bir amaca sahip yeni gruplara katıldı. İnsanlar merak ediyor ve otomatik olarak nefret içerikli yayınlara tıklıyorlar, bu da paranın otomatik olarak dezenformasyon satıcılarının cüzdanlarına aktığı anlamına geliyor.

GLOBSEC raporuna göre, durum o kadar kontrolden çıkmış vaziyette ki dezenformasyona prim veren bazı kullanıcılar bile sosyal medya kuruluşlarının ve onları yöneten kuralların daha sıkı düzenlenmesi gerektiğini düşünüyor. 

Klingova’ya göre dezenformasyon kamusal söylemin bir parçası haline geldi. Birçok politikacı, Slovakların komplo teorilerine itibar ettiğini fark etti ve bu yüzden insanları cezbetmek ve siyasi hayran kitlelerini oluşturmak için komplo teorilerine daha fazla oranda yer veriyorlar.

Krissak’ın tahminine göre, Slovak politikacıların ve partilerin yarısından fazlası komplocu bir dünya görüşünü paylaşan seçmenlerle puan kazanmaya çalışıyor. Krissak, “Bu, seçmenlerin yaklaşık üçte birini temsil ediyor.” diyor.

REKLAM VEREN İÇERİĞE DİKKAT ETMİYOR

Ancak yalanı yayanlar için para, politik hesaplamalardan bile daha önemli bir motivasyon kaynağı. Klingova, dezenformasyon yayan web sitelerini etkisiz hale getirmeyi amaçlayan Global Dezenformasyon Endeksi tarafından yapılan ve bu tür sitelerin 20 bininin yıllık reklam gelirinin 250 milyon Euro olarak değerlendiren bir araştırmaya dikkat çekiyor.

“Reklamlar ve dezenformasyonun yayılması gerçekten müthiş bir piyasa. Dezenformasyon, insanlar arasında yankı uyandıran ve alıcısı olan olumsuz duyguları uyandırmayı amaç haline getirmiş genellikle nefret dolu bir tıklamadır.” diyor Klingova.

Krissak’ın görüşüne göre, aldatıcı ve sahte haberler sitede büyük bir trafik oluşturuyor ve bu da reklam verenler için oldukça cazip. Krissak ekliyor: “Reklam verenler web sitelerindeki içeriği umursamıyorlar hatta kendileri de genellikle benzer aldatmacalardan (mucizevi şifa yöntemleri veya ilaç reklamları gibi) yararlanıyorlar.” 

Hiçbir haberi kaçırmayın!

E-Bültenimiz ile gelişmelerden haberdar olun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu