WhatsApp’ın gizlilik politikasını değiştirmesi birçok kullanıcıyı daha güvenli uygulama arayışına sevk etti. Yaşanan tarihi göçte hangi uygulamanın daha güvenli olduğu sorusu ön plana çıktı.
BBC Türkçe’de konuyu değerlendiren Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamdi Akın Ünver yeni bir mesajlaşma uygulamasına geçilirken dikkat edilmesi gereken konuları sıraladı.
Bunlardan ilki, ‘uçtan uca şifreleme’ (yani mesajı gönderen ve alan kişi dışında kimsenin görememesi) özelliği. İkincisi ise uygulamaların hangi kullanıcı verilerini depoladığı ve üçüncü parti hizmetlerle paylaştığı. Bu iki konuda da öne çıkan uygulamaların başında Signal ve Telegram geliyor.
WhatsApp, iki önemli ücretsiz rakibi Signal ve Telegram gibi güçlü bir uçtan uca şifreleme özelliğine sahip. Ancak WhatsApp’ta doğrudan mesajlar şifrelense bile WhatsApp kendi sunucularında depoladığı meta-veriler (gönderici, alıcı, gönderi zamanı ve gönderen lokasyonu) şifrelenmiyor. Dahası WhatsApp’ın bu meta-verileri de reklam ve hizmet optimizasyonu için üçüncü şahısların kullanımına açtığı daha önce ortaya çıkmıştı. Bu, WhatsApp’ın güvenilirliği ile ilgili uzun zamandır sektör tarafından eleştirilen bir nokta.
SİGNAL’İN EN ÖNEMLİ AVANTAJI: KAYBOLAN MESAJLAR
Signal ise WhatsApp ‘ın uçtan uca şifreleme protokolünü daha ileri götürerek meta-verileri de şifreliyor. Böylelikle bu tip verilerin üçüncü şahıslara satılması veya verilere başka kanallar yoluyla erişilmesi -Signal dahil – mümkün değil.
Signal’in WhatsApp’a kıyasla en önemli avantajı ise daha ileri seviyede güvenlik özelliklerine sahip olması. Bunların başında “kaybolan mesajlar” özelliği geliyor. Bu özellik gönderilen ve alınan mesajların kullanıcı tarafından belirlenen süreyi geçince veya okununca otomatik olarak silinmesini sağlıyor. Bunun yanında Signal “tek gösterimlik” medya (video, fotoğraf, ses) mesajlarıyla bu tip verilerin görüldükten sonra otomatik silinmesini olası kılıyor. Ayrıca
Veri politikasını değiştiren WhatsApp’tan tarihi göç: Devlet kurumları bir bir bırakıyor
Signal’in “açık kaynak kodlu” olması ve programcıların bu uygulamanın tam olarak verileri nasıl işlediğini çok net bir şekilde görebilmeleri de bu platformu kapalı-kod uygulamasına sahip WhatsApp’a kıyasla daha güvenli kılıyor. Signal verileri kendi sunucuları veya başka bir bulut depolama alanında yedeklenmiyor. Mesajlar sadece kullanıcının telefonunda depolanıyor. Bu da gönderici ve alıcı dışında kimsenin mesajlara erişememesini sağlıyor.
TELEGRAM: GİZLİ SOHBET ÖZELLİĞİ KULLANILMALI AMA GRUPLARDA BU AVANTAJ YOK
Bir başka önemli “uçtan uca şifreleme” özelliğine sahip uygulama ise Telegram. Her ne kadar WhatsApp’a kıyasla daha az kullanıcı meta-verisi kullansa da Telegram, Signal’den biraz daha fazla güvenlik açığına sahip. Bunların en önemlisi Telegram’da “gizli sohbet” özelliği kullanılmadığı sürece uçtan uca şifreleme olmaması.
“Gizli sohbet” uygulaması ancak iki kişi arasında yapılabiliyor ve WhatsApp ‘takine benzer çok kullanıcılı gruplarda uygulanamıyor. Ancak “gizli sohbet” özelliği kullanılmadığında mesajlar Telegram sunucularında şifrelenip yine aynı sunucularda çözümlenmesinden sonra alıcıya gönderiliyor. Şifreleme anahtarları Telegram’da depolandığı için teorik olarak “gizli sohbet” özelliği dışındaki mesajlara bu platformun erişimi olabilir. Bu konuya dönük Telegram’ın savunması, “ancak birden fazla ülkenin güvenlik kurumlarından talep geldiği takdirde” bu tip mesajlara erişim olabileceği yönünde. Bunun yanı sıra Telegram, bugüne kadar üçüncü parti uygulamalara ve güvenlik güçlerine asla veri paylaşmadığını da ekliyor. Ancak Telegram mesajları şifrelemek için MTProto2.0 adlı kendi kapalı-kod çözümleme protokolünü kullanıyor. Bu şifreleme protokolü kapalı-kod olduğu için bağımsız kriptografik analizinin yapılması mümkün değil. Bu da Telegram’ın sektör içerisinde Signal’e kıyasla daha “muğlak” kabul edilmesine yol açıyor.
YERLİ UYGULAMALARDAN DEDİ SİGNAL BAZ ALINARAK GELİŞTİRİLDİ
Yerli mesajlaşma uygulamalarından Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun sunduğu “Dedi”nin “Sıkça Sorulan Sorular” bölümünde, bu uygulamanın Signal baz alınarak geliştirildiği ve hiçbir kullanıcı verisini kayıt altına almadığı belirtiliyor. Mesajlar transfer amaçlı sunucularda tutulduktan sonra alıcıya iadesi gerçekleştiğinde sistemden siliniyor ve yedeklemesi alınmıyor. Bip ve Yaay’e kıyasla Dedi kodları açık kaynak olduğu için mesajların nasıl şifrelendiği ve transfer edildiğiyle kullanıcı verilerini nasıl işlediği bağımsız programcılar tarafından da denetlenebiliyor.
Kaynak: BBC Türkçe
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz