Çin Savunma Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde yayınladığı askeri stratejisinin taslağında siber güvenlik ile ilgili konuların ön plana çıkması göze çarptı. Ülke tarihinde savunma stratejisi ile ilgili kamu ile paylaşılan ilk döküman olma özelliği bulunan taslakta aktif siber savunmanın yanı sıra ‘yerel bilgi savaşları’ olarak tanımlanan siber konulara ağırlık verilmesi dikkat çekti.
Çin’in siber politikalarını izleyenler için sürpriz olmasa da, askeri strateji taslağında ilk kez ordu içerisinde ofansif siber operasyon yapma kabiliyetine sahip siber birim kurma konusu resmi olarak açıklandı. Hem iç hem de dış politikada yaşanan güncel gelişmeler çerçevesinden stratejiye bakıldığında, Pekin hükümetinin ana hedefinin kendi sınırıları içerisinde siber alanda tam egemenlik kurmak ve bunu iç ve dış tehditlere karşı savunmanın ana unsur olduğu görülüyor.
İLGİLİ YAZI >>> SİBER ALANDA EGEMENLİK
Dökümanda ‘stratejik rekabet alanı’ olarak kabul edilen siber alanda, “Çin silahlı kuvvetlerinin asil görevlerinden biri bu yeni alanda ülkenin güvenlik menfaatlerini muhafaza etmektir.” ifadeleri kullanıldı.
Her ne kadar ABD tarafından başlıca siber tehditler arasında yer alsa da, Çin hükümeti kendisine yönelik siber operasyon suçlamalarını bugüne kadar hep reddetti. Buna ek olarak Çin devlet sistemlerinin sürekli saldırı altında olduğunu savundu. Strateji dökümanında bu ‘reaktif-savunmacı’ bakışın devam ettiği görülüyor. Birçok siber saldırının arkasında olduğu kanıtlandığı halde Çin’in bir ‘siber savunma’ birimi kurma konusundaki çalışmalarına hız vermesi gerektiği dökümanda ifade ediliyor.
İLGİLİ HABER >>> ÇİN HER VATANDAŞINA SİBER SİLAH VERDİ
Stratejide dikkat çeken önemli bir özellik de, ofansif siber kabiliyet geliştirme konusu ‘siber savunma’ kapsamı içerisinde meşrulaştırılıyor olması. Stratejide geçen ‘Saldırıya uğramadan saldırmayacağız fakat saldırıya uğrarsak muhakkak karşı saldırıda bulunacağız.” kesin ifadeleri aslında silahlı kuvvetler bünyesinde ofansif siber kabiliyetler bulunduğunun da bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Diğer bir deyişle stratejik seviyedeki ‘savunma’ konseptinin operasyonel ve taktik seviyelerde ofansif adımlar atmayı gerekli kılabilecek şekilde esnetebileceği belirtiliyor.
Hiçbir şekilde saldırı kabiliyetine referans verilmeyen dökümanda, siber savunmanın daha geniş bir kapsam olan bilgi güvenliğinin altında sayılması dikkat çekiyor. Uzmanlar bilgi güvenliği kavramının kullanılmasının Çin Komünist Partisi’ne karşı tehdit olabilecek bilgi ve içeriklerle mücadelenin ön plana çıktığının göstergesi olarak yorumlandı.
İLGİLİ HABER >>> ÇİN ABD’Lİ ŞİRKETLERDE İNTİKAMINI ALDI
Savunma Bakanlığı Stratejisi dışında Çin’in siber alanda nasıl bir yol izlediğini gösteren farklı dökümanlar da bulunuyor. Çin Askeri Bilimler Akademisinin her 15 yılda bir yayınladığı Askeri Strateji Belgesinin sonuncusu 2013 Aralık ayında yayınlandı. Öncekilerin aksine son belgede ağ güvenliği ve ağ savaşlarının son belgede ciddi yer bulması Pekin stratejik aklının asimetrik savaşa duyduğu yoğun ilginin siber alana da taşdığını gösteriyor.
Bu belgeye göre, Çin Ordusunda 3 çeşit ağ saldırı birimi bulunuyor: Özel Askeri Network Savaş Gücü, Orduya Bağlı Sivil Organizasyonlar ve Sivil Kuvvetler. Askeri akademinin yayınladığı belgede bulunan bu somut bilgiler de değerlendirilmeye alındığında Çin’in ofansif kabiliyetlere sahip birimleri ‘savunma’ için geliştirmeye başladığı ve bunu yıllar öncesinde deklare etmekten kaçınmadığı da ortaya çıkıyor.
HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ
[wysija_form id=”2″]