Pozisyonun Beyaz Saray tarafından ilan edilmesinden tam sekiz ay sonra, geçtiğimiz Eylül ayında Amerikan hükümetinin ilk Bilgi güvenliğinden sorumlu başkanı (CISO) görevini üstelenecek isim belli oldu: Hava Kuvvetleri’nden emekli Tuğgeneral Gregory Touhill.
İlgili haber >> ABD devletin başına CISO atadı
Bu pozisyonun önceliği hackerlara karşı savunma yöntemlerini güçlendirmek olarak belirlenmiş, yani Touhill’in başlıca görevleri arasında hükümet ağlarını ve kritik altyapıları siber tehditlerden korumak yer alıyor. Obama’nın görevde kaldığı sürece boyunca gerçekleşen gerek özel sektörün gerekse hükümetin derin yaralar almasına neden olan yüksek profilli siber saldırılar ve bilgi sızıntıları sonucunda siber güvenlik meselesinin ciddi bir güvenlik meselesi haline adım adım dönüşmesine hepimiz şahit olduk.
İlgili haber >> ABD şokta: 21 milyon kişiyi etkileyen siber saldırı
Obama’nın Kongre’ye sunduğu, hükümet özelinde siber güvenliğe harcanacak $19 milyar bütçe teklifinin, göreve getirdiği sayısız yüksek mevkili siber güvenlik profesyonelinin Donald Trump’ın başkanlık döneminde akıbeti ne olacak, hala bilinmiyor. Bilinmeyenler arasında 2017 Ocak’ta görevine devam edip etmeyeceği kesinleşecek olan Touhill de yer alıyor. İlk CISO olarak atanması ve Trump yönetiminde kalıcı olup olmayacağının tartışılması, General’i daha yakından incelemeyi şart kılıyor.
İlgili haber >> Trump’a siber güvenlik önerisi: 100 bin hacker işe al
Touhill mevcut görevine DHS bünyesinde (Anayurt Güvenliği Departmanı) siber güvenlik ve iletişimden sorumlu müsteşar yardımcısı vekili olarak devam ediyor. 2014 yılında bu makama gelen Touhill’in Obama döneminde hazırlanan Ulusal Siber Güvenlik Aksiyon Planı’na büyük katkılar sunduğu, önceki yazılarımda profillerini inceleme fırsatı bulduğum Beyaz Saray CIO’su Tony Scott ve Obama’nın özel siber güvenlik danışmanı Michael Daniel ile yakın ilişkileri olduğu biliniyor. Emekli General’in Linkedin profili askeri çıkışlı olmasına rağmen diplomatik misyondan akademiye, özel sektörden politikaya uzanan geniş yelpazeli bir kariyeri olduğunu kanıtlıyor.
İlgili yazı >> Siber Liderler dizisinin diğer yazıları için tıklayınız
Penn State University’de siyaset bilimi okuyan Touhill, ikinci yüksek lisans derecesini kazandığı Hava Harp Akademisi’ni takiben orduya girmiş. 2005 yılından sonra kariyer basamaklarını hızla çıkarak ordu içinde yükselen Touhill, 2009’da Kuveyt’te Askeri Ataşe olarak görev yapmış. 2013’de ordudan ayrılıp, özgeçmişinden anlaşıldığı kadarıyla bir süre aile şirketleri olan Touhill Technology Management şirketinde çalışmışsa da, DHS’ten teklifi aldığında özel sektörle yollarını ayırıp politikaya atılmaktan çekinmemiş.
Özel sektör ve devletteki üst düzey güvenlik yetkilileri, mevcut kadroda yerini alan CISO’nun kritik bir ekleme olacağını özellikle belirtiyor. Buna ek olarak, halen görevdeki güvenlik yöneticilerinin (security chiefs) geliştireceği yeni strateji ve polikalara yön vermesine, onların sesinin tepedeki federal politika çemberlerinde daha çok duyulmasını sağlayacağına inanılan Touhill, çizdiği güçlü profil ve uzmanlığıyla şüphesiz dikkat çekiyor. Ancak yine de Amerika’da her yönetim değişikliğinde üst düzey ulusal güvenlik pozisyonlarında yaprak dökümü yaşandığını unutmamak gerekiyor. Symantec’in düzenlediği sempozyumda konuşan Touhill, görevde kalması durumunda hükümetin tüm birimlerinde CIO’nun ve güvenlik uzmanlarının dahi haberi dışında konuşlandırılmış gölge IT-sistemler ve cihazlara odaklanacağını söylüyor. Trump yönetimiyle şahsi ilişkilerini bilmediğimiz Touhill kalır mı, gider mi, kalırsa varlığıyla ses getirip farklılık yaratır mı sorularıyla önümüzdeki dönemde kesinliğe kavuşacak.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz
[wysija_form id=”2″]