Geçtiğimiz ay dünyayı sarsan “WannaCry” virüsünün arkasında kimlerin olduğu hâlâ net olarak tespit edilemedi. 150’yi aşkın ülkede bakanlıklar, bankalar, demiryolları ve telekom ağları gibi hassas kurumları etkileyen fidye yazılımının arkasında Kuzey Kore’nin bulunduğu iddiaları ön plana çıksa da Rusya da şüpheli listesinde.
Amerikan istihbarat kurumlarının başkanları peş peşe açıklamalar yaparak dev Rus siber güvenlik firması Kaspersky Lab hakkında, şirketin Rusya kökenleri sebebiyle şüphelerini kamuoyuyla paylaştı. ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), Rusya’nın Amerikan bilgisayar ağlarına sızmak için Kaspersky’nin anti-virüs programını kullandıklarından şüphelendiklerini bildirdi.
İlgili haber >> “WannaCry”in arkasında Kuzey Kore mi var?
WannaCry saldırısının hararetli bir şekilde tartışıldığı bir dönemde gelen bu iddialar, Rus şirketin ABD’deki popüretisini sarstı. El Cezire televizyonuna konuşan Kaspersky’nin CEO’su Eugene Kaspersky, ABD’li yetkililerin ürünlerinin güvenliğine dair ortaya attığı iddiaları kesin bir dille yalanladı. Böyle birşeyin kendi işi için ‘intihar’ olacağını ifade eden Kaspersky, siber suçluların işlerini nasıl çeşitlendirdiklerini ve devlet destekli casusluk faaliyetlerinden öğrendiklerini anlattı.
KİMSE GÜVENDE DEĞİL
Kaspersky, “Şu an gördüğümüz trend ve eminim ki gelecekte de bu aynı olacak, siber suç çok daha profesyonel hale geliyor. Çok iyi korunmuş kurbanlara saldırabiliyorlar.” ifadelerini kullandı. Bu siber saldırıların kaynağının en fazla nereye odaklandığına dair bir fikri olup olmadığı sorulan Kaspersky, orta düzey tehditlerin çok sayıda dil konuşan bilgisayar korsanları tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, bu nedenle nokta atışı bir tespitin zor olduğunu kaydetti.
İlgili haber >> Beklentilerin Üstünde Bir Siber Saldırı; “Wannacry”
“Bununla birlikte, saldırılar sofistike bir şekilde arttıkça, bir eğilim ortaya çıkıyor.” diyen Rus CEO, “Profesyonel suç örgütlerine gelirsek bunlar, çoğunlukla Rusça konuşanlar. Bunlar sadece araçları geliştirip kullanmıyorlar, aynı zamanda teknolojiyi de satıyorlar. Dolayısıyla Rus yapımı teknolojilerin izlerini diğer ulusların suçlularının elinde de görebiliyoruz. ” dedi.
SİBER SİGORTA TARTIŞMASI
Son yıllarıdaki en büyük siber saldırı olarak kayıtlara geçen WannaCry, sadece Windows işletim sisteminin kullanıldığı bilgisayarlara bulaşımış, bilgisayarlardaki dosyaları şifreleyerek kullanıcının erişmini engellemişti. Hackerlar, bu dosyaların yeniden erişime açılması için de takibi zor sanal para birimi Bitcoin olarak fidye talep etmişti.
Türkiye dahil 200 binden fazla bilgisayarı etkileyen WannaCry saldırısının ardından sistemlerin benzer saldırılara karşı ne denli savunmasız olduğu gündeme gelirken, siber sigorta ve güvenliğin önemi bir kez daha dünya genelinde tartışılmaya başlandı.
Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz
[wysija_form id=”2″]