CyCon 2015Makale & Analiz

Şirketler siber silahlara sarılırsa…

Siyaset bilimi öğrencilerinin ilk derslerde öğrendiği temel konulardan biri Weber’in modern devlet tanımıdır. Modern devleti meşru güç kullanımına sahip tek otorite olarak kadul eden Alman sosyolog, bugün siber alanın devlet-birey ilişkilerindeki muazzam değiştirici etkisini görse tanımında önemli değişiklikler yapma ihtiyacı duyardı.

CyCon’da dinleme şansı yakaladığım Microsoft yetkilisi Angel McKay’in şirketlerin aktif siber savunma adı altında kendilerini hackleyenlere karşı siber saldırı düzenlediğini ifade etmesi, modern devlet paradigmalarının birinin daha siber alan ile birlikte ciddi bir meydan okumayla karşılaştığını göstermiş oldu.

Beyaz Saray’da uzun süre kamu-özel sektör işbirliği (Publi Private Partnership) üzerinde çalışan McKay IT sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin birçoğunu yakından tanıma imkanına sahip olmuş. Amerikan hükümetinin beraber çalıştığı 120’den fazla şirketin Beyaz Saray ile ilişkilerinde koordinatör görevinde bulunan tecrübeli yönetici, siber güvenliğin kamu ve özel sektör tarafından ‘stratejik seviyede’ ele alınması gerektiğinin altını çizdi. “Siber güvenlik CEO seviyesinde bir konudur.” diyen McKay, birçok üst ve orta düzey yöneticinin temel siber güvenlik bilgisine ve anlayışına sahip olmadığından da şikayet ediyor. Türkiye’de sık karşılaşılan bir durumun aslında küresel bir sorun olduğunu da böylece görmüş oluyoruz. Bu soruna çözüm olarak siber risklerin ve konteksin yöneticilere anlatılacağı bir çerçeve model üzerinde çalışıldığı da konuşmadan ifade ediliyor.

CyCon İLE İLGİLİ DİĞER HABERLER İÇİN TIKLAYINIZ

McKay sunumunda şu ana kadar devletlerin %42’sinin siber savunma kabiliyeti geliştirdiğini belirtip, siber saldırı kabiliyeti geliştirdiğini açıklayan devletlerin oranını ise %17 olarak açıkladı. Bu bilgilerin güvenilirliği her zaman sorgulanabilir. (FireEye 2007’de yayınladığı bir raporunda bir dayanak göstermeden 120 ülkenin siber silah geliştirdiğini ileri sürmüştü.) Fakat devletlerin yüzde 17’lik bu dilimi siber saldırı kabiliyeti geliştirmede yalnız değiller. Bugün iş modelini ‘aktif siber savunma’ olarak benimsemiş şirketler bulunuyor. Kurumunuza saldıran hackerları siber alanda bulup cezalandırmayı, onları bir daha şirketinize saldırmayacak hale getirmeyi taahüt ediyor bu şirketler. Onlara ek olarak, Sony gibi büyük firmalar kendi bünyelerinde ‘aktif siber savunma’ birimi kuruyorlar. Son yaşanan Sony saldırısından sonra hackerlara karşı saldırı yapılması bu durumun en anlamlı örneklerinden birini oluşturuyor.

İLGİLİ HABER >>> SONY SALDIRISI ABD’NİN SİBER ALANDAKİ İLK YENİLGİSİDİR

“İnovasyon’da özel sektör her zaman kamunun önünde olmuştur. Bu durum siber güvenlikte de aktif siber savunmada da aynen devam ediyor.” diyen McKay, devletlerin aktif siber savunma araçları geliştiren şirketlerden  bu araçları (siber silahları) satın almaya başladığını da ifade etti. Şirketler geliştirdikleri siber silahları ve aktif siber savunma araçlarını sadece kendilerini koruma ve devletlere satmanın dışında kendileri de kullanmaya kalkarsa –mesela rakiplerinden bilgi çalmak için-, insanlık bu zamana kadar savaş meydanlarının yegane sahibi olarak gördüğü devletlerin yanında, şirketlerin de ortaya çıktığına şahit olacak.

Eğer siber silah sektörü bu şekilde genişlerse, ki öyle bir eğilim gözüküyor. BM’de önerilen ‘siber silahsızlanma’ konuları pratik olarak rafa kaldırılmış demektir. Tabi Weber’in modern devlet tanımı da…

İLGİLİ HABER >>> SİBER UZAY VE ULUS-DEVLET EGEMENLİĞİNİN YENİDEN SORGULANMASI

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

 

Hiçbir haberi kaçırmayın!

E-Bültenimiz ile gelişmelerden haberdar olun!

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu