Etiket arşivi: Google

Kişisel bilgileriniz Google arama sonuçlarından nasıl kaldırılır? 

Kişisel bilgileriniz Google arama sonuçlarından nasıl kaldırılır? Telefon numaranızın, e-postanızın, ev adresinizin ve diğer ayrıntıların intern görülmesini istememeniz çok normal. Bunu engellemenin yolları ise düşündüğünüz kadar zor olmayabilir. Zira Google kullanıcıların konuyla ilgili başvurularını almaya başladı. 

Google, 27 Nisan’da kullanıcıların kişisel bilgileri içeren ek Google Arama sonuçlarının kaldırılmasını talep edebileceğini duyurmuştu. Bununla birlikte, istenmeyen arama sonuçlarının tamamen ortadan kalkacağının garantisi bulunmuyor. Peki dijital olarak yok olmak için hangi adımların izlenmesi gerekiyor?

Wired.com’da konuyla ilgili yer alan bir yazıda Google’ın Arama için Küresel Politika Lideri Michelle Chang’in kişisel bilgilerin internetten silinmesiyle ilgili verdiği ipuçları bulunuyor. Chang’in aramaların kaldırılmasına ilişkin kaleme aldıkları özetle şu şekilde: 

“Bilgiye açık erişim, aramanın önemli bir hedefi, ancak insanları kendilerini korumak ve hassas, kişisel olarak tanımlanabilir bilgilerini gizli tutmak için ihtiyaç duydukları araçlarla güçlendirmek de öyle.”

Yeni prosedürler, yalnızca üstü kapalı tehditler olan bilgi sızıntılarının yanı sıra kötü amaçlı doxxing’e karşı da koruma sağlayabilir.

Veri simsarlarından yakayı kurtarmak için önemli ipuçları

GOOGLE NEYİ KALDIRMAK İSTEDİĞİNİZİ SORACAK

Kaldırma işlemine başlamak için destek sayfasını ziyaret edin, sayfanın yarı kısmına kadar ilerleyin ve mavi “Kaldırma isteğini başlat” düğmesini tıklayın. Öncelikle web sitesinin sahiplerine ulaşıp ulaşmadığınız sorulacaktır. Bunu yapmaya gerek yok, bu yüzden sadece “Hayır, Tercih etmiyorum”a tıklayın.  Google neyi kaldırmak istediğinizi sorduğunda şunları seçin: Kimlik numaraları ve özel belgeler gibi kişisel bilgiler.

Ardından, iletişim bilgileriniz veya ehliyetiniz gibi Google Arama’da ne tür kişisel bilgilerin görünebileceğini belirleyebilirsiniz. Bu adımlar yalnızca canlı web sitelerinden sonuçları kaldırmak içindir; önbelleğe alınmış sayfalar için doldurulması gereken ayrı bir form bulunmakta. İçeriğin canlı olduğunu belirten kutuyu işaretleyin. Bir sonraki soruda, talebinizin Google’ın “kötü niyetli, tehdit edici veya taciz edici amaçlarla paylaşılan iletişim bilgileri” olarak tanımladığı doxxing ile ilgili olup olmadığı sorulur.

Bundan sonra Google, tam adınızı, ikamet ettiğiniz ülkeyi ve e-postanızı ister. Yalnızca kendinizle veya resmi olarak temsil ettiğiniz biriyle ilgili sonuçlar için yayından kaldırma talepleri göndermenize izin verilir.

KALDIRMA TALEBİ REDDEDİLİRSE YENİDEN BAŞVURU YAPILABİLİYOR


Aynı anda 1.000’e kadar link gönderilebilir. Google, rahatsız edici içeriğin veya görüntünün URL’sini ister ve şirket sizden arama sonuçlarını paylaşmanızı talep eder. Bu linklerin toplanmasıyla ilgili daha fazla yönlendirme için Google’ın içerik URL’lerini, resim URL’lerini ve arama sonuçları sayfası URL’lerini bulma kılavuzu’na göz atabilirsiniz.

Talebinize, web sayfasında kişisel bilgilerinizin nerede göründüğünü gösteren bir ekran görüntüsü ekleyin. Formun sonuna doğru, tam adınız, takma adınız ve kızlık soyadınız gibi ilgili arama terimlerinin bir listesini paylaşmanız istenecektir. Kaldırma talebini imzalamadan ve göndermeden önce ek detayları paylaşma fırsatı verilir.

Google’dan kaldırma isteğinin alındığını belirten bir onay e-postası almalısınız. Durumunuzu incelemenin ne kadar süreceği belli değil, ancak Google konuyla ilgili harekete geçmeye karar verdiğinde veya kaldırma işlemini reddettiği takdirde sizi konuyla ilgili bilgilendirecek. Şirket ayrıca başvurunun reddine ilişkin özet açıklamalar yapacağını ve taleplerinizi tekrar göndermenize imkân sağlayacağını ifade ediyor. 

İnternet devinin kişisel bilgilerin kaldırılmasına ek olarak, reşit olmayan çocukların fotoğraflarının, deepfake pornografi ve diğer sansürsüz içeriklere ait görsellere ilişkin kaldırma taleplerini de dikkate aldığı belirtiliyor.

Filistin’i gözetlemeye karşı çıkan Google çalışanı, kovulmakla tehdit edildi

Filistin’i gözetlemeye olanak tanıyan Google-İsrail projesine karşı çıkan Google çalışanına işten çıkması yönünde baskı yapıldığı ortaya çıktı.

Son yıllarda iş uygulamaları ve iş yeri koşulları nedeniyle giderek artan Google ve çalışanlar arasındaki tartışmalar, yaşanan son gelişmeyle birlikte yeniden gündeme geldi.

Google’ın Yahudi bir çalışanı, İsrail ordusuyla yapılması planlanan Nimbus projesini eleştirmesi nedeniyle mobbinge uğradığını belirtti. Bunun üzerine 500’ü aşkın çalışan meslektaşlarının arkasında olduğunu belirttiği bir mektup kaleme aldı.

İSRAİL FİLİSTİN’İ DAHA ÇOK GÖZETLEYEBİLECEK 

Son yıllarda taciz, iş uygulamaları ve iş yeri koşulları nedeniyle Google ve çalışanlar arasında geçen tartışmalar, Yahudi bir çalışanın, Google ve Amazon Web Service’in İsrail ordusuyla yapılması planlanan 1,2 milyar dolarlık “Project Nimbus” adlı bulut teknolojisi anlaşmasını eleştirmesi nedeniyle yeniden alevlendi.

Uzun süreli bir proje olan Nimbus Projesi, İsrail için veri merkezleri kurmak, hükümete ve orduya bulut hizmetleri için altyapı sağlamak gibi amaçları içeriyor. 

Proje, İsrail’in Gazze’ye saldırıp yaklaşık 250 kişinin ölümüne açtığı hafta gündeme gelmiş ve yüzlerce Google çalışanı bir mektup yayımlayarak Google’ı Filistin’le dayanışmaya, İsrail ordusuyla bağları kesmeye çağırmıştı. Twitter’da DropNimbus hesabını açan çalışanlar ayrıca bu projenin İsrail’in mevzilerini genişleteceğini ve Filistin’in daha kolay gözetlenebilir hâle getireceğini vurgulamıştı.

Google Haritalar Gazze’yi neden bulanıklaştırdı?

Nimbus Projesi’ni eleştiren ve 6 yıldır Education for Google biriminde Latin Amerika’dan sorumlu olan Ariel Koren ise bundan dolayı kendi yöneticisinin mobbingine maruz kaldığını iddia etti.

“YA BREZİLYA’YA GİT YA DA POZİSYONUNU KAYBET”

Koren, yöneticisiyle normal bir şekilde yapacakları rutin bir toplantıya gireceğini düşünerek katıldığı görüşmeye yöneticisinin “Ya Brezilya’ya gidersin ya da pozisyonunu kaybedersin.” dediğini kaydetti. 

Kendisine Brezilya’ya gitmek için 17 iş günü olduğu belirtilen Koren, “Çok tuhaf ve gaddardı” ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine Koren, Google’a kendisine misilleme yapıldığını belirten bir şikâyet mektubu kaleme alsa da Google, herhangi bir misilleme olmadığına kanaat getirdi.

GOOGLE ÇALIŞANLARINDAN KOREN’E DESTEK

Koren’e destek veren 500’ü aşkın Google çalışanı, kamuoyuna yönelik imza toplayarak yayımladıkları mektupta, “Çalışanlar, özellikle insan haklarını ihlal eden etik olmayan sözleşmeler üzerinde çalışırken işlerini kaybetme korkusu olmadan emeklerinin nasıl kullanıldığı hakkında konuşma hakkına sahiptir.” ifadelerine yer verdi.

Hâlihazırda San Francisco’da yaşayan Koren, Nimbus Projesi’ni eleştirmeden önce böyle bir şeyin başına gelmediğini eleştirdikten sonra da okların kendisine döndüğünü anlattı. Çalışanların mektubuyla ilişkiliyse Koren, “Google’ın İsrail ordusu ve hükûmetiyle yaptığı sözleşmenin, Google çalışanları tarafından yaratılması beklenen teknolojiyle Filistinlilere doğrudan zarar vereceği açık, bu nedenle de çalışanlar Google’ı bu sözleşmeyi iptal etmeye çağırıyorlar.” ifadelerini kullandı.

GOOGLE VE ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ ÇATIŞMA BÜYÜYOR

Google’da geçtiğimiz senelerden beri çeşitli tartışmalar sürüyor ve çalışanlar hak taleplerini çeşitli platformlarda dile getiriyorlar. Daha önce bir müdürün kadın çalışanı taciziyle başlayan tartışmalar, hakkında cinsel taciz iddiaları bulunan başka bir yöneticiyle devam etmiş, Google’sa bu yöneticiye sadece para cezası vermişti. Google’ın bu tutumunu eleştiren çalışanlarsa kendilerine sendika kurup Google içinde hak arama mücadelesi başlatmıştı.

Etik olmayan çalışan sözleşmeleriyle devam eden süreçten sonra Nimbus Projesi’ne karşı çıkılan mektupla beraber Google’da tartışmalar yeniden alevlenmiş ve çalışanlar Google’ın tutumunu oldukça yanlış bulmuştu.

Google, Microsoft’un da talip olduğu siber güvenlik devini satın aldı

Google, Microsoft’un da almak istediği siber güvenlik devi Mandiant’ı 5,4 milyar dolara satın aldı

Firmadan yapılan açıklamada Mandiant’ın satın alınması için bir anlaşma imzaladığını duyuruldu.

Satın alma işlemi tamamlandığında, ticari müşterileri için “uçtan uca güvenlik paketi” sunabilmesini sağlamak için Google’ın Bulut ekibine dahil edilecek. Mandiant CEO’su Kevin Mandia, anlaşmanın “kuruluşların, karmaşık güvenlik ürünleri karışımını etkin, verimli ve sürekli olarak yönetmelerini ve yapılandırmalarını” sağlayacağını söyledi. Google’ın bulut platformunu  çok sayıda büyük firma hali hazırda kullanıyor.

Mandiant, muhtemelen herkesin konuştuğu bir Google servisi olmayacak ancak istenmeyen güvenlik sorunları yaşandığında Google’ın elini güçlendirecek bir koz olacağı düşünülüyor.

Google’ın eski CEO’sundan yapay zekaya 125 milyon dolar yatırım

MANDIANT, SOLARWINDS SALDIRISINI KEŞFETMİŞTİ

Mandiant firması adını SolarWinds saldırısını keşfederek duyurmuştu. Ayrıca şirket, devlet makamlarını içeren yüksek profilli saldırılar üzerinde çalışmak için büyük bankalar ve hükümetlerle birlikte çalışmakta. Mandiant, 2013 yılında satın alınmadan önce FireEye‘ın bir parçasıydı.

Geçtiğimiz günlerde Mandiant’ı, Microsoft firmasının satın alabileceği konuşuluyordu. Bu haberin üzerinden bir ay geçmeden ise Google’ın satın alma hamlesi geldi. Söz konusu satın alma firmanın Motorola’yı satın almasının ardından şirketin en büyük ikinci alım yatırımını oluşturuyor.

TikTok internet trafiği açısından en popüler platform oldu

Çinli ByteDance firmasının sahip olduğu video paylaşım platformu TikTok, ABD’li teknoloji devi Google’ın önüne geçerek internet trafiği açısından en popüler online platform haline geldi.

Siber güvenlik şirketi Cloudflare’e göre, viral video uygulaması TikTok, Google’dan daha fazla kullanılıyor. Yıl içinde bazı aylar öne geçen TikTok, Ağustos ayından bu yana birinciliği Google’dan aldı.

Google geçen yıl internet trafiği bakımından birinci sıradayken, TikTok 7. sıradaydı ve Amazon, Apple, Facebook, Microsoft ve Netflix de ilk 10’da yer alıyordu.

Kovid-19 salgını nedeniyle evlerine kapanan insanların eğlence arayışının TikTok’un ilk sıraya yerleşmesinde etkili olduğu tahmin ediliyor.

PLATFORMLARIN 2021’DEKİ İNTERNET TRAFİĞİ SIRALAMASI

  • TikTok
  • Google
  • Facebook
  • Microsoft
  • Apple
  • Amazon
  • Netflix
  • YouTube
  • Twitter
  • WhatsApp

Sensor Tower veri şirketine göre, bu yıl Temmuz ayında TikTok uygulamasının yüklenme sayısı 3 milyarı aşmıştı.

TikTok uygulamasının bir milyardan fazla aktif kullanıcısı var ve bu sayı giderek artıyor.

Çin’de sansüre karşı kullanılan bu uygulama Douyin adıyla biliniyor ve farklı bir ağ üzerinden işliyor.

Douyin Eylül 2016’da aktif hale geldi. Çin, bir süre önce, 14 yaşından küçük kullanıcıların uygulamada geçirebileceği zamanı günlük 40 dakika ile sınırlamıştı.

GÜVENLİK ENDİŞELERİ HEP TARTIŞMA KONUSU OLDU

TikTok, bir başka Çin merkezli sosyal medya şirketi Musical.ly ile birleştikten sonra 2018’de uluslararası operasyonlarını başlattı.

TikTok o günden beri tartışmalı bir platform oldu. 2019’da Hindistan platformu geçici olarak yasakladı. Platfom, ABD’de açılan soruştura yasal yaş sınırından küçük kullanıcıların içerik yayımlaması gerekçesiyle 5 milyon dolar civarında cezaya tabi tutuldu.

Uluslararası başarı kazanmış Çin merkezli uygulamalardan biri olarak TikTok hakkında Çin dışındaki politikacılar ve düzenleyici kuruluşlar güvenlik ve mahremiyet kaygılarını dile getirdi.

TikTok’ta popülerleşen işaret dili işe yaradı: Kaçırılan kız çocuğunun hayatı kurtuldu

TikTok geçen yıl Çin hükümeti tarafından kontrol edildiği iddialarını reddetmiş, veri devri konusunda hükümetten talep gelse de bunu geri çevireceğini duyurmuştu.

TİKTOK’TAKİ PEYNİRLİ MAKARNA VİDEOSU, EN FAZL ARANAN TARİF OLDU

Yemek sektörü TikTok’un başarısında yemek tarifleri içeren ve milyonlarca kez izlenen videolar önemli rol oynuyor.

Mart ayında ABD’de TikTok Kitchen adıyla yeni bir yemek sipariş teslimi hizmeti başlatıldı. Peynirli makarna tarifini içeren video, 2021’de Google’da en fazla aranan yemek tarifi oldu.

TikTok Kitchen’ın Amerikalı ortağı Planet Hollywood, Buca di Beppo ve Bertucci’s gibi yemek şirketlerinin sahibi Robert Earl, ilk aşamada ülke çapında 300 TikTok restoranı kuracaklarını ve 2022 yılı sonunda bu sayıyı 1000’e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. TikTok Kitchen ayrıca Earl’ün işlettiği diğer zincirlerde de hizmet verecek.

Kaynak:BBC Türkçe

Hem saldırı hem savunma: Siber güvenliğin diyalektiği “Fuzzing” nedir?

Siber güvenliğin diyalektiği için sistemlere saldıranlar varsa onları koruyanların da var olduğu söylenebilir. Her ne kadar taban tabana zıt amaçlara hizmet eden iki farklı grup olsa da kullandıkları araçlar, testler, yöntemler ortaklık taşıyabilir. Bunlar, aynı anda iki grubun zıt fikirlerine göre hizmet verebilir; bir taraf sistemlerini korumak için bu araçları, testleri veya yöntemleri kullanırken diğer grup da bunlarla korunan sistemlere sızmanın yollarını arayabilir.

Kökleri 1989’a dayansa da son yıllarda da yaygın olarak kullanılan “Fuzzing” siber güvenlik dünyasında iki gruba iki farklı amaçla hizmet edebilen önemli ve geliştirici test yöntemlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu yazımızda da Fuzz veya Fuzzing’in ne olduğunu, nasıl çalıştığını, ne anlama geldiğini, neden önemli olduğunu anlatmaya çalışacağız.

FUZZ TESTİ NEDİR?

İlk olarak 1989 yılında Wisconsin Üniversitesi’nde Barton Miller tarafından yanlışlıkla geliştirilen Fuzzing, hem istismar etmek için güvenlik açıkları arayan siber tehdit unsurları hem de zafiyetleri daha önce bulup düzeltmeye çalışan siber güvenlik ekipleri için eski ama giderek yaygınlaşan bir süreçtir.

Siber güvenlik dünyasında, Fuzz testi veya Fuzzing, yazılım, işletim sistemleri veya ağlardaki kodlama hatalarını, güvenlik açıklarını, buglarını, hatalarını vs. keşfetmek için kullanılan bir test tekniğidir. 

Fuzz testi tipik olarak, test edilmekte olan yazılıma veya sisteme, yazılımın çökmesini veya savunmasını aşmasını sağlamak için fuzz adı verilen büyük miktarlarda rastgele veri girilmesini içerir. Bir güvenlik açığı bulunursa, olası nedenleri belirlemek için fuzzer adı verilen bir yazılım aracı kullanılır.

FUZZ TESTİ NE İŞE YARAR?

Fuzzing, her şeyden önce otomatik hata algılama sanatıdır. Fuzzing’in amacı, uygulamayı keşfetmek, beklenmeyen davranışlara, kaynak sızıntılarına ve çökmelere neden olmaktır.

Fuzzing, bir bilgisayara girdi olarak geçersiz, beklenmedik veya rastgele veriler atmayı içerir. Fuzzer’lar bu işlemi tekrarlar ve bir güvenlik açığı tespit edene kadar ortamı izlerler.

Tehdit aktörleri, arabellek taşması, DoS (hizmet reddi), siteler arası komut dosyası çalıştırma ve SQL Injection için istismar edilebilecek güvenlik açıklarını veya sıfırıncı gün zafiyetlerini bulmak için fuzzing’i kullanır. Bu literatürde, “fuzzing saldırıları” olarak bilinir. Güvenlik uzmanları ise uygulamaların güvenliğini ve kararlılığını değerlendirmek için Fuzzing tekniklerinden yararlanır.

Fuzz testi, genellikle yazılım kodlanırken gözden kaçan ciddi kusurları ortaya çıkarabilir. Kendi başına da etkili olan Fuzz testleri yine de bir sistemin güvenliğinin, kalitesinin, etkinliğinin tam resmini çıkaramaz. Fuzz testleri, Blackbox, beta veya diğer testlerle birlikte yürütüldüğünde oldukça etkin bir sonuç ortaya koyar.

Bizimkisi bir hack hikayesi

FUZZ TESTİ NASIL YAPILIR NASIL GÖRÜNÜR?

Yukarıda belirttiğimiz gibi, fuzz testleri, sıfırıncı gün güvenlik açıklarını bulabilir fakat bir fuzzer nasıl çalışır? Negatif sayılar, boş karakterler ve hatta özel karakterler bazı giriş alanlarına gönderilirse bir uygulamaya ne/neler olacağını tahmin edebilir misiniz? 

1. Test Durumları Oluşturma

İlk olarak test senaryoları oluşturulur. Her bir güvenlik testi durumu, rastgele veya yarı rastgele bir veri seti olarak oluşturulabilir ve ardından uygulamaya girdi olarak gönderilebilir.

Veri seti, sistem girişinin format gereksinimlerine uygun olarak veya sistemin anlaması veya işlemesi amaçlanmayan, tamamen hatalı biçimlendirilmiş bir veri yığını olarak da oluşturulabilir

2. Girdiyi Sağlamak için Hedefle Arayüz Oluşturma

Fuzz testi sırasında bir fuzzer; bir uygulama, bir protokol veya bir dosya formatı ile arayüz oluşturabilir. Bunu yaparken, bir fuzzer, ağ üzerinden veya çalışan bir uygulamanın komut satırı aracılığıyla hedefe test senaryoları gönderir

3. Sistemi İzleme

Bir fuzz testinin başarısı, bir fuzzer’ın hedeflenen uygulama üzerindeki etkisini doğrulama yeteneği ile ölçülür. Sistemdeki açıkları kayıt altına alınır.

Bir fuzzing aracının çalışma prensibi ise sistemin beklediği geçerli bir cevabın bütünlüğünü bozmadan beklenmedik veriler ile değiştirilmesi sonucu sistemin çökmesini sağlamaktır. Bu duruma uygun bir senaryo olarak; mobil uygulamaya kullanıcı adı ve parola ile geçerli bir giriş yapıldıktan sonra sunucudan dönen cevabın içerisinde kullanıcının gerçek ismi bulunduğu düşünülebilir. Geçerli bir giriş işlemi gerçekleştikten sonra kullanıcının gerçek adının yerine bir milyon karakterin mobil uygulamaya gönderilmesi, ortaya bu veriyi tutan değişkenin saklayabileceği veri boyutu sorusunu ortaya çıkarır. Bu nedenle mobil uygulamanın çökmesi gerçekleşebilir. Yani, bir ağacı ne kadar sallarsanız, düşüreceğiniz ürün o kadar fazla olur.

FUZZ TESTLERİNİN AVANTAJLARI NELERDİR?

Fuzz testlerinin oldukça avantajlı yönleri bulunur. 

Bunları sıralayacak olursak;

  • Fuzzing sadece sorunu tanımlamaz, aynı zamanda sorunun nedenini ve bir saldırganın gerçek hayattaki bir saldırıda bununla nasıl etkileşime girebileceğini de gösterir.
  • Fuzzing, bir güvenlik açığının varlığını bularak sorunları tespit eder.
  • Diğer araçlar ile görülemeyen güvenlik açıklarını veya çökmeleri bulur.
  • Maliyeti ucuzdur. 
  • Ciddi derecede olan açıkları veya sistem çökmelerini tespit eder. Kurulumu çok kolaydır.
  • Fuzzing, geliştiriciler için oldukça faydalıdır. Geliştiricilerin rolü, ürün özelliklerini geliştirmek ve iyileştirmektir. Geleneksel güvenlik araçları yalnızca kusurlara işaret ederken, fuzzer’lar kusurun sonucunu ve onu çözmenin etkisini gösterir.

DÜNYACA ÜNLÜ ŞİRKETLER FUZZ TESTLERİ UYGULUYOR

Dünyanın en büyük ve en saygın kuruluşlarından bazıları, kalite kontrol ve siber güvenlik operasyonlarının bir parçası olarak fuzzing uyguluyor:

Örneğin Google, Chrome’daki milyonlarca kod satırını kontrol etmek ve korumak için fuzzing kullanıyor. 2019’da Google, fuzz testi yoluyla Chrome’da 20.000’den fazla güvenlik açığı keşfetmişti.

Bir başka örnek olarak Microsoft, güvenlik açıklarını bulmak ve ürünlerinin kararlılığını artırmak için fuzzing’i kullanıyor diyebiliriz. Bu ve diğer birçok kuruluş, çeşitli nedenlerle fuzz testlerini kullanırken git gide bu sayı artıyor.