Etiket arşivi: covid-19

Fransa 3 milyar avroluk kurtarma planında yapay zeka kullanacak

Fransa'nın 3 milyar avroluk kurtarma planında yapay zeka kullanacakFransa, pandemi nedeniyle sıkıntı yaşayan küçük işletmeleri kurtarmak için yaptığı 3 Milyar avro bütçeli planda yapay zekayı kullanacak.

Hükümet  salgının ardından çökme riskiyle karşı karşıya kalan küçük ve orta ölçekli firmaları tespit etmek için bazı algoritmalar ve yapay zeka kullanacak. Kurtarma planı için 3,7 milyar avro ayrıldı. 

Yeni planla, özellikle son aylarda büyük sıkıntı yaşayan konaklama ve perakende sektörlerindeki piyasanın %5 ila yüzde 8’ini oluşturan küçük firmaların toparlanması hedefleniyor. Ancak hükümet için asıl sıkıntı zorluk çeken firmaları tespit etmek ve gelecek vaad eden şirketleri bulmak. 

Maliye Bakanı Bruno Le Maire, ilk adım olarak hükümetin risk altındaki şirketleri bulmak için ekonomi bakanlığı, vergi dairesi, sosyal güvenlik hesapları ve Fransa Merkez Bankası’ndan gelen çapraz referans verileri için yapay zeka kullanacağını açıkladı.

İHTİYACI BULUNAN VE GELECEĞİ OLAN ŞİRKETLERİ YAPAY ZEKA BULACAK

Le Maire’in bu hafta açıkladığı planda, 2021 sonuna kadar kredi kolaylıklarının uzatılacağını ve küçük firmaların borçlarının yeniden yapılandırılacağını söyledi. Le Maire konuşmasında, “Bu şirketlere şunu söylemek istiyorum: Düşmenize izin vermeyeceğiz. Bir strateji, bir yöntem ve mümkün olan en etkili yardımı sağlamak için buradayız.” ifadelerini kullandı.

Bakan Le Maire ayrıca yapay zeka yardımıyla yapılacak değerlendirmenin titiz olacağını belirterek, “İşin ciddi bir şekilde yapılması gerekiyor. Bu vergi mükellefinin parası ve vergi mükellefinin parası sadece uygun şirketlere gitmeli.”

Merkezi başkent Paris’te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünden (OECD) hafta başında yapılan açıklamada, küçük işletmelerinin bilançolarının desteklenmesinin krizden çıkış adına hedeflenen mali desteğin önemli bir parçası olduğu belirtilmişti.

Yapay zekaya çok önem veren Le Maire, önceki açıklamalarında “Yapay zeka, dünya milletleri çin varoluşsal bir meseledir. 21. yüzyılda, yapay zekaya hakim olanlar uluslararası arenada ağırlığını ortaya koyan milletler olacak Diğerleri bağımlı hale gelecek ve egemenliklerini kaybedecek.” ifadelerini kullanmıştı.

Dezenformasyon babayla kızı ayırdı

YouTube’da dezenformasyon ve komplo teorileriyle dolu videolara kendini kaptıran kullanıcıların sosyal ilişkileri tamiri zor yaralar alabiliyor. Bu videolar yüzünden arası açılan Renee Ekwoge ve babası bunlardan sadece biri.

Her ay milyarlarca insanın ziyaret ettiği dünyanın en büyük video paylaşım sitesi Youtube’de yayınlanan dezenformasyon ve komplo teorileri, milyonlarca insanı gerçek hayattan koparıp başka birisine dönüştürebiliyor.

Yanlış bilginin kasıtlı olarak yayılmasını hedefleyen dezenformasyon videoları; Kovid-19, ölüm ve vaka sayılarının aslında nasıl da şişirildiği, Suriye iç savaşında yaşananlar, 11 Eylül saldırısını ‘gerçekte’ kimin düzenlediği, hatta dünyanın düz olduğu gibi çeşitli konuları işleyebiliyor. Ekrandan hücum eden bilgilere inanan bu internet kullanıcıları, başka kimsenin göremediği büyük resmi kendilerinin gördüğünden eminler.

ABD’de yaşayan 39 yaşındaki Renee Ekwoge de babasını bu komplo teorilerine kurban vermiş. Renee Ekwoge babasıyla en son ne konuştuklarını hatırlamadığını söylüyor. Yeni bir işe girmek üzere 1000 mil öteye taşınmasının ardından artık düzenli olarak görüşmediklerini dile getiriyor.

Savcılardan Facebook ve Twitter’a aşı uyarısı: Dezenformasyona karşı daha çok çaba göstermelisiniz

Renee eski günlere olan özlemini şöyle ifade ediyor: “Babamı son gördüğümde evimi boyuyordu. Bana geldi ve tüm hafta sonu evi boyamama yardım etti. Saçma videolar olmadan da zaman geçirebildiğimiz güzel günlerden biriydi.”

“BABAMIN VÜCUDU ELE GEÇİRİLMİŞ GİBİ”

Renee, yanıltıcı videoların babasını zamanla değiştirdiğinden ve bu videolara bağımlı olduktan sonra babasının başka bir şey hakkında konuşmaz olduğundan yakınıyor. İlk başlarda kibarca konuyu değiştirmeyi denediğini söyleyen Renee, bunun bir süre işe yarar gibi görünse de babasının bu videoları izlemeye devam ettiğini söylüyor.

Talihsiz kadın daha sonra babasını bu videolardan uzak tutmak için bazı girişimlerde bulunmasına karşılık sadece daha fazla videoyla cevap alabilmiş. Yaşadığı hayal kırıklığını “Vücudu ele geçirilmiş gibi. Yüzüne baktığında babama benziyor ancak o sevgi dolu ve kibar adam gitmiş, yerine diyaloğa kapalı alaycı ve kaba biri gelmiş.” sözleriyle anlatıyor.

Babasının 11 Eylül saldırısıyla ilgili bazı videoları izlemesiyle başlayan macera, dünyanın düz olduğu ve bunu kabul etmeyenlerin zihinlerinin kontrol altında olduğunu iddia etmesine kadar varmış.

“YOUTUBE YANILTICI BİLGİNİN YAYILMASINA ARACILIK EDİYOR”

Sanal ortamda milyarlarca insanın uğrak yeri olan YouTube, dezenformasyon içerikli videolara karşı önlem alma konusunda yetersiz kalmakla eleştiriliyor. Washington Üniversitesi’nde dezenformasyon konusunda araştırma görevlisi olarak çalışan Kate Starbird, YouTube’nin yanlış ve yanıltıcı bilginin yayılmasına aracılık ettiğini söylüyor.

YouTube’un Twitter’e kıyasla araştırmacılar için data paylaşımı konusunda da oldukça ketum davrandığını belirten Starbird, “YouTube’de cidden karanlıkta yolumuzu bulmaya çalışıyormuşuz gibi hissediyoruz. Platform, verilerini paylaşmama kararı aldı.” ifadelerini kullanıyor. 

Zoom, veri ihlali ve veri gizliliği açısından ne kadar güvenli?

2019 yılında “daha güvenilir içeriklerin ortaya çıkmasını ve arama sonuçlarında belirgin bir şekilde etiketlenmesini sağlamak” üzere algoritmasını değiştiren YouTube, Ekim 2020’den Aralık 2020’ye kadar “spam, yanıltıcı bilgiler veya dolandırıcılık” içeren 1,4 milyon videoyu yayından kaldırdığını açıkladı. Ancak bu platforma her dakika 10 saate yakın içerik girildiği düşünüldüğünde bu rakamların yeterliliği tartışma konusu.

Siber güvenlik sektöründe ‘unicorn’ rekoru kırıldı: Pandemi sonrası artan saldırılar şirketleri büyüttü

Son dönemde siber güvenlik şirketlerinin değeri  1 milyar doları aşan  “unicorn girişimlere” dönüşmesine sıklıkla şahit olunuyor.

Güvenlik sektörü uzmanları, SecurityWeek için siber güvenlik unicorn’larının sayısının artmasının arkasındaki sebepleri masaya yatırdı. 

Güvenlik uzmanlarının bir kısmı, Unicorn şirket sayısındaki artış eğiliminin spekülatif stratejilerin bir sonucu olduğuna inanırken, diğerleri siber güvenliğin artan önemine dikkat çekiyor. 

Mart 2020’de, Kovid-19’un resmi olarak pandemi ilan edilmesinden kısa bir süre sonra, SecurityWeek, konunun uzmanlarına pandeminin siber güvenlik yatırımları üzerindeki etkileri hakkındaki düşüncelerini sormuştu.  Uzmanların çoğu pandeminin birtakım  olumsuz etkileri olacağını kabul ederken, yatırımcılar iyimser bir tablo çizmişlerdi.

O zamandan bu yana, onlarca şirket milyonlarca, on milyonlarca hatta yüz milyonlarca dolar gelir elde ettiklerini açıkladı ve birçoğu değerini 1 milyar dolardan fazlaya yükselterek unicorn firma haline geldiler. SecurityWeek, siber güvenlik alanında faaliyet gösteren 30’dan fazla unicorn şirket olduğunu tespit etti. Bunlardan 13’ü son dört ay içinde açıklandı. Aralık 2020’den bu yana milyar dolarlık değer kazanan 13 şirket şu şekilde: Aqua, Axonius, BigİD, Coalition, Feedzai, Forter, ID.me, Dantel, Orca, OwnBackup, Socure, Venafi ve Wiz.

Karantinada canı sıkılanlar, hackerlığa merak saldı: Pandemi siber suçlara eğilimi artırdı

Özel sermaye piyasalarını kapsayan veri sağlama noktasında hizmet veren, PitchBook 2021’in ilk çeyreğinde bir rekor kırıldığını ve siber güvenlik alanında faaliyet gösteren 12 yeni unicorn şirketin ortaya çıktığını bunun da bir önceki yılın ilk çeyreğine kıyasla iki katından fazla bir artış anlamına geldiğini açıkladı. 

SecurityWeek’in konuyla ilgili görüşlerini almak için ulaştığı uzmanların görüşleri ise şu şekilde: 

SİBER GÜVENLİĞE YATIRIM YAPMANIN GERİ DÖNÜŞÜNÜ GÖREN FİRMALAR GÜVEN BESLİYOR

Will Lin, ForgePoint Capital

“Yazılım şirketlerinin hızla halka açık bir şirkete ve ötesine dönüşme eğiliminde bir artış görüyoruz. Çok aşamalı ve sektörler arası çok sayıda fona bakıldığında, birçok yatırımcının siber güvenliğin geçmiş dönemlerdeki gelirlerine önemli bir katkı sağladığını belirttiklerine şahit oluyoruz. Yatırımcıların bu sonuçlar üzere bir çıkarımda bulunarak bu tür firmalara güven beslemeye başlıyor ve bu olumlu sinyalleri daha önce gösteren şirketlere yatırım yapıyorlar.  

BUNLARIN ÇOĞU YAPAY “UNICORNLAR”

Risk Sermayesi Yatırımcısı ve Analisti (anonim):

Yapay Unicorn’larla karşılaştığımızı düşünüyorum. Bunları, unicorn şirket değerlemesinin, Palo Alto Networks gibi mevcut platform liderleriyle rekabet edebilecek yeni bir platform şirketi kurmayı amaçlayan iyimser yatırımcılar tarafından yönlendirildiği “erken aşama şirketleri” olarak tanımlıyorum.  Bu strateji biraz inorganik ve spekülatif görünüyor, çünkü değerleme ve unicorn şirket statüsü kazanılması, güçlü bir başlangıç büyümesinden kaynaklanıyor gibi görünüyor, ancak ARR’NİN (ortalama getiri oranı) geleneksel bakış açısıyla bakıldığında mantıklı görünmüyor. Bu stratejinin mantıklı olup olmadığını zaman gösterecek.”

UNİCORN STATÜSÜ KAZANMAK ESKİSİNDEN DAHA KOLAY

Brendan Burke, Sr. Yeni Çıkan Teknoloji Analisti, PitchBook

“2020’de, yüksek büyüme gösteren kamuya ait siber güvenlik şirketlerinin ileriye dönük gelirleri iki kattan fazla arttı ve start-up’ların unicorn statüsü kazanması için ulaşmaları gereken gelir hedefini etkili bir şekilde yarıya indirdi. Büyüme sermayesi yatırımcıları, nispeten erken bir aşamada bile, özel şirketlerin değerini belirleme noktasında kamu piyasası karşılaştırmalarını kullanıyor. Birkaç sene öncesine kadar, bir girişimin unicorn sayılması için yıllık kazanılan sürekli gelirlerinin 100 milyon dolara ulaşması gerekebilirken, şimdi bu miktarın yalnızca bir kısmına ulaşmak yeterli olabiliyor.  

UNICORN SİBER GÜVENLİK ŞİRKETLERİ TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİNİN HIZLA BÜYÜMESİNİN SONUCU

Hank Thomas, CEO, Strategic Cyber Ventures: 

“Geçen yıla dair evrensel düzeyde yaptığım siber güvenlik unicorn şirket taramasının ardından bu konuda güçlü görüşlere sahip olduğumu söyleyebilirim.  Bir unicorn şirketin gerçekten unicorn olup olmadığını kontrol Etmek gerekiyor. Gerçek bir siber güvenlik unicornu, teknolojinin türüne bağlı olarak yılda elli milyonun üzerinde gelir elde etmiş olmalıdır. Halihazırda parçalanmış durumda olan güvenlik pazarında, pandemi yüzünden radikal bir şekilde artan bir uçurum bulunmaktaydı.  Artık çok daha net bir şekilde zenginler ve yoksullar şeklinde iki sınıf sistemi var ve hepsi aynı güvenlik bütçeleri ile rekabet etmiyor.

Zenginler, geçtiğimiz yıl radikal bir şekilde değişen bir güvenlik ortamında kritik bir konumda olan siber alanın korunmasına yardımcı oluyor. İmkanları kısıtlı olanlar ise, gittikçe kritik hale gelen bu alanı güvence altına almakla çok da fazla ilgilenmiyorlar. Varlık sahibiyseniz ve işinizi unicorn ölçeğine göre doğru bir şekilde yönlendirdiyseniz, büyük pazar zamanlamasından faydalanabilirsiniz.  Büyük ölçekli siber güvenlik şirketleri, teknoloji şirketlerinin inanılmaz değer kazanmasının ve dünyanın en karlı hedeflerine ulaşmaya çalışan siber tehdit aktörlerinin sonsuz dalgasının rüzgarına kapılmış durumda”

SİBER GÜVENLİK FİRMALARINDAKİ YÜKSELİŞ VERİ SIZINTISI VE İHLALİ HABERLERİ İLE DOĞRU ORANTILI

Yoav Leitersdorf, Yönetici, YL Ventures

“Değeri 1 milyar doların üzerinde belirlenen şirketlerin sayısı, piyasada siber güvenliğin ne kadar önemli olduğuna dair bir anlayışın zemin kazandığının göstergesi.  Siber güvenlik şirketlerinin değerlerindeki artış, manşetlerde gördüğümüz artan veri sızıntısı ve gizlilik ihlali haberlerinin sayısıyla orantılı. Dijital dönüşüm, iş yapmanın sayısız yeni yolunu (bulut gibi) ve yeni saldırı alanı ve pozisyonlarını temsil ediyor. Bu aynı zamanda yeni güvenlik çözümleri için bir talep yaratıyor. KOVİD-19, dijital dönüşüme doğru hızlı bir kaymaya sebep oldu.  Dijital dönüşüm arttıkça, güvenlik pazarının onunla birlikte büyüdüğünü görmeliyiz. Müşteri açısından, talep çok büyük. Bulut, veri ve uygulama geliştirme gibi büyük trendlerin rüzgarı güvenliği artırma noktasında büyük fırsatlar yaratıyor. Orca Security ve Axonius’u ele alalım … Şu anda milyar dolarlık değere sahipler.  Kamu piyasaları değişken pozisyonda iken özel  piyasalar oldukça sıcak görünüyor-ancak net olan bir şey var ki, piyasada siber güvenlik çözümlerine büyük bir talep var.

Ayrıca, kurucuların hedefleri ve istekleri açısından pazarda bir değişim görüyoruz. Bu girişimciler, daha büyük oyuncularla rekabet etmek için büyük platform şirketleri kurmaya çalışıyorlar. 

GÜÇLÜ SERMAYE SAHİPLERİ YATIRIM YAPACAK ALAN ARIYOR

John Funge, Genel Müdür, DataTribe: 

Son on yılda, tarihin en güçlü piyasalarından birine şahit olduk.  2011’den 2021’e kadar NASDAQ neredeyse 4 kat arttı. Güçlü sermaye varlığının olduğu bir ortamda ve yatırım yapılabilecek olgun, büyüme aşamasında olan şirketlerin sayısının az olduğu düşünüldüğünde siber güvenlik firmaları değer kazanmaya devam edecektir. Daha geniş finansal piyasa eğilimleri bağlamında siber güvenliğin güçlü temellerine bakıldığında, siber unicornların daha az elit hale gelmesi ve gizemlerinin bir kısmını efsanevi decacorn’lara kaptırması şaşırtıcı olmayacaktır”

Deepweb’de Kovid-19 tuzağı : 500 dolara sahte aşı satılıyor

Pandemiyi fırsat bilen siber tehdit unsurları, internet’in karanlık yüzü Deepweb’de sahte Kovid-19 ürünlerini satışa çıkardı.Bazı yazılımlar aracılığıyla erişim sağlanan Deepweb üzerinde Kovid-19 aşıları, aşı pasaportları ve sahte koronavirüs testi sonuçları pazarlanıyor.

Astra Zeneca, Sputnik, Sinopharm ve Johnson & Johnson (Janssen) aşılarının fiyatı 500 dolarla 750 dolar arasında değişiyor.

Sahte aşı sertifikaları ise 150 dolardan başlayan fiyatlardan alıcı buluyor. Araştırmacılar, aşı bağlantılı dark web ilanlarında son dönemde büyük bir artışın görüldüğünü söylüyor.

Satılan aşıların gerçek olup olmadığı bilinmiyor.

Check Point adlı uluslararası siber güvenlik şirketinin uzmanları ilk aşı ilanlarının çıktığı Ocak ayından bu yana bu ağda yer alan siteleri izliyor.

AŞI İLANLARININ SAYISI PATLADI 

Uzmanlar, bu süre içinde ilanların sayısının üç kat artarak 1200’ü geçtiğini söylüyor. Satıcıların ABD, İngiltere, İspanya, Almanya, Fransa ve Rusya gibi ülkelerden olduğu belirtiliyor.

Bazı ilanların İngilizcenin yanı sıra Rusça olduğu görülüyor. İlanlarda Oxford-AstraZeneca aşısı için 500 dolar, Janssen ve Sputnik aşıları için 600 dolar Sinopharm aşısı için 750 dolar isteniyor.

Satıcıların biri, aşıların ertesi gün teslim edilebileceğini belirterek “Gece teslimatı ya da acil teslimat için lütfen mesaj bırakın” diyor.

Apple’ın açığını bulan Ünüver: Elimizde henüz bildirmediğimiz zafiyet var

Başka bir forumda sahte PCR testleri için “Yurt dışına seyahat edecekler için negatif Kovid testleri var. İki negatif test alana üçüncüsü bedava” deniyor.

Check Point uzmanları, dark web’deki ödemeler Bitcoin’le yapıldığı için satıcıların bulunmasının son derece zor olduğuna dikkat çekiyor. Bu uzmanların irtibata geçtiği bir satıcı, sahte aşı belgesi için sadece isim ve sertifikaya yazdırmak istedikleri aşı tarihlerini sordu, “Hiç endişelenmeyin. Bu bizim işimiz. Defalarca yaptık ve hiç sorun çıkmadı” dedi.

PARANIZDAN ÇOK KİŞİSEL BİLGİLERİNİZLE İLGİLENİYORLAR

Check Point uzmanlarından Oded Vanunu, “Bu yolla aşı, aşı kartı ya da negatif test sonucu almak son derece riskli. Çünkü hacker’lar daha çok paranızla ve kişisel bilgilerinizle ilgileniyorlar” dedi. Vanunu, araştırmaları için bir hacker’dan 750 dolara bir Sinopharm aşısı aldıklarını ama henüz bunun kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Check Point, tüm ülkelerin sahteciliği önlemek için QR kod sistemine geçmesi tavsiyesinde bulunuyor. Bazı turizm şirketleri rezervasyon için aşı sertifikası talep ediyor. İngiltere aşı pasaportu sistemine geçmeyi değerlendiriyor. Bu sistemin barlar ya da spor salonları gibi yerlere girmek için kullanılabileceği belirtiliyor.

Avrupa Birliği yetkilileri de “Yeşil Dijital Sertifika” planları yaptıklarını açıklamıştı. Kovid aşısı yaptıran, ya da testi negatif çıkanların veya koronavirüs geçirip iyileşen kişilerin bu sertifikalarla AB sınırları içinde seyahat edebilmesi planlanıyor.

Kaynak: BBC Türkçe

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Macaristan’da aşı başvurusu sitesine siber saldırı

Devletler Kovid-19 aşısını uygulamak için bir yarış içine girmişken, küresel panik halini fırsata çevirmeye çalışan siber saldırganlar da boş durmuyor. Macaristan’da halkın koronavirüs aşısına başvurmak için kullandığı devlete ait web sitesine siber saldırı düzenlendiği açıklandı.

Geniş kapsamlı bir operasyon olduğu düşünülen siber saldırıda, farklı devlet kurumlarına ait web siteleri de hedef alındı. Saldırı sonucunda web siteleri hizmet veremez duruma geldi. Pandemi hakkında genel bilgilerin verildiği, eve kapanma sürecinin nasıl işleyeceği ve nasıl gevşetileceğine dair yol haritasının sunulduğu web siteleri de açıldığı gün saldırının hedefinde yer aldı. Yetkililer siteye erişimin yeniden sağlanması için çalışmalarına devam ederken, saldırganların kimliğine ilişkin istihbarata bulma faaliyeti de devam ediyor. 

Apple’ın açığını bulan Ünüver: Elimizde henüz bildirmediğimiz zafiyet var

 

TÜRKÇE DOLANDIRICILIK UYGULAMASINA DİKKAT

Pandemi kısıtlamalarının nasıl gevşetileceğine dair bilgilerin sunulduğu web siteleri siber saldırganlar için cazip hedefler sunuyor. Bunun yanı koronavirüs aşısı sosyal mühendislik saldırıları için de önemli bir yem niteliğinde. 

Sosyal medyada aşı vurulmak isteyenleri kandırarak zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışan dolandırıcılar daha önce tespit edilmişti. 

 Aynı şekilde Türkçe olarak hazırlanmış ve aşı vurulmak isteyenlerin indirmesinin tavsiye edildiği ‘aşıla’ uygulaması da siber dolandırıcılar tarafından sosyal medyaya sürülmüştü. 

 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz