Türkiye’de bir otele giriş yaptığınızda kimse size sormadan cebinizden kimliğinizi çıkartıp resepsiyondaki görevliye veriyorsanız mutlaka bu haberi okuyun. Çünkü aslında böyle bir şey yapmak zorunda değilsiniz.
Oteller yasa gereği tüm misafirlerinin kimlik bilgilerini alıp bulunduğu bölgeye göre jandarmaya ya da polise bildirmek zorunda. Böylece otelde konaklayan misafirler kolluk kuvvetleri tarafından da görülebiliyor ve kayıt altına alınıyor. Otele gelen misafirin kimliğinin fotokopisinin çekilmesi ise zorunlu değil. Kimliğinizin fotokopisi çekildiğinde bu belgenin güvenli bir şekilde saklanıp saklanmadığı konusu soru işareti olarak kalıyor.
İşletme, kişilerin paylaştığı bu bilgilerin üçüncü kişilerin eline geçmesinden sorumlu ve bu bilgileri güvenli şekilde saklamak zorunda.
2016 yılında yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na göre otellerin kimlik fotokopisi, kasiyerlerin cep telefonu numarası, spor salonlarının parmak izi, iş verenlerin ise din ve ırk gibi bilgileri isteme yetkisi bulunmuyor. Kişi isterse bu bilgileri paylaşabilir.
Telefon rehberine erişim isteyen o uygulama vardı ya; işte o KVKK’ya karar oldu
Türkiye’de kişisel verilerin güvenliğiyle ilgili yükselişe geçen farkındalık kendisini uygulamalarda gösteriyor. 2018’de işlevsel olarak Kişisel Verileri Koruma Kanununun yürürlüğe girmesinin ardından kişisel verileri işleyen kurumlar kanunun gerektirdiği adımları atarken, vatandaşların da öteden beri sahip oldukları bazı alışkanlıkların da değiştirmesi gerekiyor. Böyle bir tutum değişikliği için KVKK kapsamında hakların bilinmesi büyük önem taşıyor.
Bir çok otel respesiyonda bekleme yaşanmaması için misafirlerin kimlik ya da pasaport fotokopilerini çekip daha sonra sisteme işliyor. Fakat kimlik fotokopinizin otelde bulunmasını istemiyorsanız kimliğinizin fotokopisinin çekilmesi için vermek zorunda değilsiniz. Yasaya göre işletmelerin ihtiyacı olan şey kimlik bilgileri, kimliğin fotokopisi değil.
KİMLİK FOTOKOPİSİ BAŞKASININ ELİNE GEÇERSE BAŞIMA NE GELEBİLİR?
Kimliğinizdeki verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi durumunda kredi kartı dolandırıcılığından maddi zarar görebileceğiniz gibi isminiz bazı adli vakalara da karışabilir. Ama en kötü senaryo ne derseniz, İsrail’in 2010 yılında Dubai’de Hamas askeri kanadının önemli isimlerinden Mahmut el Mabhuh’a yönelik suikast girişimini hatırlamanızı öneririz. Burada İsrail’i çeşitli zamanlarda ziyaret etmiş ve pasaport fotokopilerini İsrail’e girerken vermiş kişilerin sahte kimlikleri kullanılmıştı.