Kategori arşivi: ABD

ABD’nin siber güvenlik alanında attığı adımları, şirketlerin yeni ürünleri, sivil toplum insiyatifleri ve hükümet politikaları ile ilgili haberlere bu bölümden ulaşabilirsiniz.

Pentagon siber operasyonlarda yetki savaşını kazandı

Pentagon siber operasyonlarda yetki savaşını kazandıABD Dışişleri ve Savunma bakanlıkları arasında siber operasyonlar alanındaki yetki mücadelesinin kazananı Pentagon oldu.

ABD eski başkanı Trump’ın siber operasyonlar hakkında ABD Savunma Bakanlığı’na verdiği geniş yetkiler bir süredir kurumlar arası mücadeleye sahne oluyordu.

Dışişleri Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı arasında geçen bürokratik yetki mücadelesinin kazananı, çeşitli kaynaklara göre Savunma Bakanlığı oldu.

ABD’de eski başkan Donald Trump yönetiminin 2018 yılında Ulusal Güvenlik Politikası’yla birlikte siber operasyonlar hakkında Savunma Bakanlığı’na verdiği geniş yetkiler, uzun süredir ülkenin iç işleyişinde tartışma konusuydu.

Pentagon, Microsoft’a verilen 10 milyar dolarlık ihaleyi iptal etti

Söz konusu geniş yetkilere en çok karşı çıkan ABD Dışişleri Bakanlığı, yetkilerin aşırı güce sahip olduğunu ve askerî siber operasyonların çeşitli hak ihlallerine neden olduğunu belirterek yetkileri elinde bulunduran Savunma Bakanlığı ile çetin bir mücadele içerisindeydi. 

Konuya aşina iki kaynağa göreyse Savunma Bakanlığı, uzun süredir devam eden bürokratik mücadeleyi büyük ölçüde kazandı.

Kaynak, Pentagon’un siber operasyonlar yürütmek için hangi yetkileri elinde tuttuğunun kesin ayrıntıları gizli olmakla birlikte, Trump yönetiminin 2018’de Savunma Bakanlığı’na verdiği geniş yetkilerin önemli kısımlarını elinde tutmayı başardığını söyledi. 

NSPM-13 ABD SAVUNMA BAKANLIĞI’NA AŞIRI YETKİ VERİYOR

İlk olarak 2018’de yürürlüğe giren Ulusal Güvenlik Politikası Memorandumu-13 (NSPM-13), dönemin Savunma Bakanlığı Baş Hukuk Müşaviri Paul Ney’in 2020’de yaptığı bir konuşmaya göre, “siber uzayda zamana duyarlı askerî operasyonlar yürütmek üzere Savunma Bakanına iyi tanımlanmış yetkiler” verilmesine izin veriyordu.

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde Stratejik Teknolojiler Programını yöneten James Lewis, Obama dönemi boyunca Dışişleri Bakanlığı’nın siber operasyonları engellediğini söylemişti. Lewis, “Geçmişte ABD ortak operasyonlarda sorun yaşadı çünkü Dışişleri Bakanlığı’nın operasyonlara onay vermesi uzun zaman alıyordu. Bu ise bir handikaptı.” demişti.

Trump döneminin Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından tasarlanan ve dönemin Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton tarafından desteklenen NSPM-13, Bolton’un deyimiyle siber operasyonlar için onay sürecini kolaylaştırmayı amaçlıyordu.

NSPM-13 ile amaçlanan bir başka şey de ofansif siber operasyonlar yürütmek için genellikle yabancı ülkelerde özel sektör altyapısının kullanılmasının gerektirmesiydi. Orijinal NSPM-13, Dışişleri Bakanlığı’nın operasyonları yavaşlatan bu yabancı ülkeleri bilgilendirmesini büyük ölçüde engellemişti.

Dışişleri Bakanlığı ve diğer yürütme organı kurumlarıysa, NSPM-13’ün Savunma Bakanlığı’na aşırı güç ve yetki verdiğini savunuyordu. 

Bu kurumlara göre NSPM-13, siber uzayda askerî ayrıcalıkları sivil kurumlarınkinden üstün tutmakta ve askerî siber operasyonların insan hakları, diplomasi ve özel sektör altyapısı üzerindeki etkisini yeterince dikkate almamaktaydı.

ABD SİBER KOMUTANLIĞI ETKİLİ OLDU

Kaynaklar, son aylarda Dışişleri Bakanlığı’nın daha fazla yetki için bastırmaya devam ettiğini ancak Beyaz Saray’ın nihayetinde büyük ölçüde Pentagon’un yanında yer aldığını ve Dışişleri Bakanlığı’na istediği kadar yetki vermediğini söyledi.

Başka bir kaynak olan üst düzey yönetim yetkilisi ise “Yönetim, gerektiğinde  siber taarruz operasyonlarını ulusal gücün bir aracı olarak kullanma yaklaşımımızı ya da yeteneğimizi değiştirmedi.” dedi.

Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı yetkiler konusunda tartışırken, ABD Siber Komutanlığı’nın Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşılık olarak yürüttüğü operasyonlar, Savunma Bakanlığı’nın kurumlar arası mücadeledeki konumunu güçlendirdi. 

Tartışmalar hakkında bilgi sahibi bir kaynağa göre Siber Komutanlık, Rusya’nın operasyonlarına karşı hızlı hareket ederek Rusya’nın siber uzaydaki yeteneklerini köreltmeye yardımcı oldu. Bu çabalar da Pentagon’un yetkilerini koruması gerektiğini savunmak için kullanıldı.

Kaynak, “Siber Komutanlık, daha fazla esnekliğe sahip olmanın, daha hızlı hareket edebilmenin operasyonlara gerçekten yardımcı olduğu argümanını haklı çıkaran bir dizi iyi kazanım elde etti.” dedi.

Kaynaklara göre Başkan Biden, bu yetkileri NPM-13’ün revize edilmiş yeni bir versiyonunda gözden geçireceğini söyledi.

Dışişleri Bakanlığı ise revize edilecek olan politika belgesinin bir parçası olarak bazı tavizler kazandı. 

Söz konusu tavizler arasında kurumların endişe verici buldukları operasyonların, “belgelenmiş bir anlaşmazlık çözüm süreci” aracılığıyla birbirlerine engel olmalarına da olanak tanıyacak.

Kaynaklara göre Dışişleri Bakanlığı’na siber operasyonlar konusunda ek ama sınırlı yetki veren bir ilk anlaşmanın yapıldığı Mayıs ayından bu yana revizyon tartışmaları kapalı kapılar ardında hâlâ devam ediyor. 

ABD’den Rus tehdidine karşı Siber Güvenlik Eğitim Yasası

ABD Temsilciler Meclisi, Rusya kaynaklı artan siber tehditler nedeniyle yeni ve geniş kapsamlı bir siber güvenlik yasa tasarısını onayladı.

“Endüstriyel Kontrol Sistemleri (ICS) Siber Güvenlik Eğitim Yasası” adı verilen yeni yasa tasarısı, bilgi teknolojilerinde çalışanlara ücretsiz ICS güvenlik eğitimi sağlamayı amaçlıyor.

BT ÇALIŞANLARINA EĞİTİM VE KURSLAR VERİLECEK

ABD endüstrisini hedef alan siber saldırılar ertesinde ABD Temsilciler Meclisi’nden siber güvenlik hamlesi geldi.

Meclis tarafından onaylanan “Endüstriyel Kontrol Sistemleri (ICS) Siber Güvenlik Eğitim Yasası”, ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı’na bağlı bir biçimde ICS’ye odaklanan bir siber güvenlik eğitimi başlatacak.

ABD’deki doğal gaz patlamasının arkasında Rusya mı var?

Ana hedefi BT çalışanlarına ücretsiz ICS güvenlik eğitimi sağlamak olan tasarı, katılımcıların becerilerini güçlendirmesine yardımcı olmak için farklı seviyelere özel olarak sanal, yüz yüze eğitim ve kursları içerecek.

Söz konusu eğitim ve kurslardan hem özel sektörün hem de devlet kuruluşlarının faydalanabileceği açıklanan tasarı için Meclis üyesi Eric Swalwell, “Bu tasarı, federal hükümetteki, ulusal kuruluşlardaki ve özel sektördeki bilgi teknolojisi profesyonellerimizin zararlı ve yabancı saldırılara karşı daha iyi savunma yapmasına yardımcı olacaktır.” dedi

RUS TEHDİDİNE KARŞI YARDIMCI OLACAK

Meclisten geçen tasarının artan Rus tehditleri karşında ABD’nin siber güvenlik bilincini güçlendirmeye yardımcı olacağını söyleyen Swalwell, “Rus siber saldırılarının giderek artan bir tehdit haline dönmesi sebebiyle, devlet destekli aktörlerden gelen siber savaşın bilincinde olmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı. 

Tasarı yasalaşırsa Meclis ve Senato, kursları ve katılımcıları açıklayan yıllık düzenlemeler yapacak. Bu düzenlemeler eğitime erişimi genişletme planları ve ICS eğitim ve öğretiminin durumunu güçlendirmeye yönelik önerileri de içerecek.

Fidye yazılım saldırısı ABD’deki kenti 1977’ye geri gönderdi

ABD’nin New Jersey kentindeki Somerset kenti kuruluşların iş yapma yeteneğini engelleyen ve aynı zamanda temel verilere erişimi kesen bir fidye yazılımı saldırısının hedefi oldu.

Tapu kayıtları, doğum ve ölüm istatistikleri ve veraset kayıtları gibi veritabanlarına erişime bağlı hizmetler geçici olarak kullanılamaz hale geldi. Saldırı sonunda yönetimin elinde arşiv aramaları için sadece 1977’den önceki kayıtlar kaldı. 

VATANDAŞLARDAN E-POSTA YARDIMI İSTENDİ

Saldırı, kasabaya bağlı resmi dairelerin kullandığı e-posta hizmetlerini askıya aldı ve resmi daire “internet erişimine bağlı hizmetlerin çoğunu sağlayamadı.” Somerset County sakinlerinden, çeşitli departmanlar için oluşturulan Gmail adresleri veya telefonla devlet daireleriyle iletişim kurmaları istendi. 

Fidye grubundan kritik altyapı saldırısı: Elektirik yönetim sistemlerini hedef aldılar!

İlçenin 911 sistemi ve hapishaneleri ve mahkemeleri için işler biraz daha yavaş olsa da devam etti. Öte yandan 7 Haziran’da yapılması planlanan New Jersey’deki ön seçimler de planlandığı gibi gerçekleşecek, zira “yaklaşmakta olan ön seçimler için dijital kayıtlar ve oylama makineleri hiçbir zaman ilçe sistemine bağlı değil ve etkilenmiyor.”

Somerset İlçe Yönetiminden Colleen Mahr ‘a göre, kesintilerin en azından bu haftanın geri kalanında yürürlükte kalması muhtemel. Mahr, “Durumumuzu değerlendirmek, daha fazla hasarı önlemek ve nihayetinde iyileşmek için günün her saatinde çalışan olağanüstü bir BT departmanımız var” dedi. 

İlçe idaresi son gelişmelerle ilgili bilgi talebine henüz bir yanıt vermedi. 

Bu arada Malwarebytes, Rusya’ya saldıran “gelişmiş kalıcı tehdit grubu” olarak bilinen bir APT grubunu keşfetti. Malwarebytes sofistike siber saldırılar gerçekleştirebilecek hackerlardan oluşan APT grubunun Çin’den geldiğine dair işaretler gösterdiğini söyledi.

Kimliği belirsiz grup, şubat ayından itibaren, devlet kontrolündeki Russia Today televizyon kanalı da dahil olmak üzere Rus hükümet kuruluşlarına karşı dört ayrı spear-phishing (oltalama) saldırısı başlattı. Spear-phishing saldırıları kurbanların e-posta hesaplarına; hediye, indirim gibi sahte iletiler göndermek suretiyle kredi kartı bilgileri, kimlik bilgisi gibi hassas verilerin çalınmasını ön gören bir saldırı çeşidi. 

Saldırılar yeni değil. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden birkaç gün sonra başlatılan ve bir tanesi Ukrayna’nın etkileşimli bir haritasına benzeyecek şekilde tasarlanmış kötü amaçlı yazılımlar içeriyor. Diğeri Log4j için sahte bir yama içeriyor, üçüncüsü ise bir takım kötü amaçlı makroların gömülü olduğu sahte bir iş teklifi içeren .doc uzantılı dosya içeriyor.

KÖTÜ AMAÇLI YAZILIM SİLEN BİR YAPAY ZEKA ÜRÜNÜ TASARLANDI

Öte yandan Galler’deki Cardiff Üniversitesi’nden Boffins geçtiğimiz günlerde, “bilgisayardaki dosyaların yüzde 92 oranında bozulmasını önleyebilecek yeni bir yapay zeka tasarladıklarını iddia ettikleri bir makale yayınladı. Bu tasarım sayesinde bir parça kötü amaçlı yazılımın silinmesi ortalama 0,3 saniye sürüyor.”

Kullanıcılara haber vermeden reklamcılarla veri paylaşan Twitter, 150 milyon dolar ceza ödeyecek

Twitter, aleyhinde açılan bir veri gizliliği davasında ABD Adalet Bakanlığı (DOJ) ve Federal Ticaret Komisyonu (FTC) ile uzlaşmak için 150 milyon dolar ödeyecek.

Sosyal medya devi, hedefli reklamcılık için üyelerin e-posta adreslerini ve telefon numaralarını aldatıcı bir şekilde kullandığına dair şikayetler üzerine uzlaşma yoluna gitti.  Para cezasının yanı sıra Twitter, diğer kısıtlamalarla beraber veri gizliliği programı kapsamında denetime tabi olmayı da kabul etmek zorunda kaldı.

Twitter’ın politikalarını 2013 ve 2019 yılları arasında kullanıcılara yanlış tanıttığı ve hem FTC Yasasını hem de 2011’de yürürlüğe giren bir düzenlemeyi ihlal ettiği iddia ediliyor. Şirket, kullanıcıları iki faktörlü kimlik doğrulama gibi güvenlik önlemlerini etkinleştirmek için bir telefon numarası veya e-posta adresi eklemeye teşvik etmişti. Ancak gerçekte Twitter, bu bilgileri reklam hedefleme verilerine de dahil etti. 2019’daki uygulama için özür dileyen Twitter, adresleri ve numaraları reklam sistemine “yanlışlıkla” aktardığını söyledi.

Kişisel verilerde şeffaflığa uymayan WhatsApp’a 225 milyon avro ceza

Dava kapsamında ayrıca, bu dönemde Twitter’ın şirketlerin kullanıcı verilerini yeniden kullanmasını sınırlayan AB-ABD ve İsviçre-ABD Gizlilik Kalkanı Çerçevelerine uyduğunu iddia etmişti. Sonradan bunun da doğru olmadığı anlaşıldı. 

“150 MİLYON DOLARLIK CEZA, TWİTTER’A YÖNELİK İDDİALARIN CİDDİYETİNİ YANSITIYOR”

Başsavcı Yardımcısı Vanita Gupta şunları söyledi: “150 milyon dolarlık ceza Twitter hakkındaki iddiaların ciddiyetini yansıtmakta ve bugün önerdiği uzlaşma sonucunda alınacak  yeni uyum önlemleri kullanıcıların gizliliğini tehdit eden başka yanıltıcı taktikleri önlemeye yardımcı olacaktır.”

FTC, 2019’da benzer bir uygulama için Facebook’u hedef almış ve şirketi bu ve diğer gizlilik ihlalleri için 5 milyar dolar para cezasına çarptırmıştı.

Yeni önlemler, Twitter’ın “kapsamlı” bir gizlilik ve bilgi güvenliği programını sürdürmesini gerektirecek ve şirket bundan böyle verdiği güvenceleri düzenli olarak test edecek ve denetleyecek. Ayrıca, bir federal mahkeme tarafından onaylanmasının ardından, Eylül 2019’den önce Twitter’a katılan herkese söz konusu anlaşmayı bildirmesi gerekir.

Twitter gizlilik sorumlusu Damien Kieran, anlaşmayı bir blog yazısı ve tweetle kabul etti. Kieran, “FTC ile yaptığımız anlaşma, Twitter’ın güvenlik ve gizlilik konusundaki önceden beri var olan taahhütlerini ve yatırımlarını yansıtıyor. Twitter’daki güvenlik ve gizlilik uygulamalarının her zaman daha iyiye doğru nasıl geliştiğini anladıklarından emin olmak için işbirliğine devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

ABD’den teknoloji sektöründeki Rus vatandaşlarına özel vize!

ABD, Rusya’daki beyin göçünü kendi lehine çevirmek için teknoloji çalışanlarına özel vize uygulamayı planlıyor.

Bloomberg News’in haberine göre ABD yönetimi teknoloji alanıda kariyer sahibi Rus vatandaşlarını kazanmak için özel bir vize uygulaması başlatma kararı aldı.

Beyaz Saray’ın ABD Kongresi’ne sunduğu teklife göre, çalışma vizesi başvurularında istenen işveren tarafından kabul şartı sadece Rus vatandaşları için kaldırılacak.

Yasa tasarısı ABD’de veya yurtdışında bilim, teknoloji, mühendislik veya matematik alanlarında yüksek lisans veya doktora derecesine sahip Rus vatandaşlarının herhangi bir iş yerinden kabul almadan ülkeye gelmelerinin önünü açıyor.

Savaş Rusya’dan beyin göçünü tetikledi: Teknoloji çalışanları da ülkeyi terkediyor

Söz konusu düzenleme yasalaştıktan sonra 4 yıl boyunca geçerli olacak. Bununla birlikte Göçmenlik ve Vatandaşlık Yasası’ndaki inceleme süreci, ücretler veya diğer kurallarda herhangi bir değişiklik beklenmiyor.

YAKLAŞIK 100 BİN UZMAN ÜLKEYİ TERK ETTİ

Rusya’nın 24 Şubat’ta başlayan Ukrayna işgalinin ardından ülkedeki beyin göçü hız kazanmıştı. Rusya Elektronik İletişim Derneğine göre sayısı 70.000 ile 100.000 arasında olduğu tahmin edilen bilgi teknolojisi uzmanı Nisan ayından itibaren ülkeden ayrıldı. Bilişim uzmanları vize istemeyen Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye, Ermenistan ve Gürcistan’ı tercih etti.

Rus uzmanların yoğunlaştığı alanlar arasında yazılım, yapay zekâ, nükleer enerji, roket teknolojisi, yarı iletkenler ve siber güvenlik bulunuyor.