Etiket arşivi: veri hırsızlığı

Telefon rehberine erişim isteyen o uygulama vardı ya; işte o KVKK’ya karar oldu

Yıllar önce girdiğiniz numaranın başkasının telefonunda nasıl kayıtlı olduğunu gösteren bir uygulama vardı; hatırladınız mı?

O uygulama ve benzerleri büyüdü, gelişti, iş modeline dönüştü ve gün geldi Resmi Gazete’de yayınlanan bir Kişisel Verileri Koruma Kanunu kararı oldu.

Geçen hafta, KVK Kurumu’nun muhtelif yollarla elde edilen veriler üzerinden vatandaşların kimlik ve iletişim bilgileri gibi kişisel verilerinin sorgulanmasına imkan tanıyan yazılım, program veya uygulamaları kullananlar hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunacağı açıklandı.

Diğer bir deyişle, bu zamana kadar gerek kullanıcı hatası ve ihmali nedeniyle (telefon rehberine erişim isteyen bir uygulamaya izin vererek) gerekse de çeşitli siber saldırılar sonucu ele geçirilen kişisel verilerin satılması ile öyle bir havuz oluşturdu ki, bu veri havuzundan istenilen kişi ile ilgili neredeyse her türlü bilgiye ulaşılabiliyor.

Nasıl mı?

Mesela bir sigorta şirketi poliçe hazırladığı potansiyel müşterisi hakkında bilgi edinmek istiyor. Ele geçirilen verilerde bu kişinin farklı bilgileri de bulunuyor. Bir kimlik numarası ile mevzubahis yazılım ya da uygulama ile potansiyel müşterinin geçmişte icra takibi yaşayıp yaşamadığından, hastane geçmişine kadar kayıtlar şirketin önüne dökülebiliyor.

Benzer örnekleri kredi çekmek isteyen banka müşterilerinden hukuk bürolarına başvuran vatandaşlara kadar genişletebilirsiniz.

Dillere pelesenk olmuş ‘Data is the new oil’ ifadesinden birileri ilham alıp geniş bir iş ağı kurmuş bile. Öyle bir iş ağı ki sonunda gelen ihbarlarla KVKK duruma el koymak zorunda kalmış. Resmi Gazete’de yayımlanan KVKK kararında, yapılan ihbarlar kapsamında avukatlar, hukuk büroları ile finans, gayrimenkul danışmanlık, sigorta ve benzeri sektörlerde faaliyet gösteren bazı kişi ve kuruluşların bu programları kullandığının tespit edildiği belirtildi.

Yapılan değerlendirme sonucunda bu durumun, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun veri sorumlularının veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklerini düzenleyen 12’nci maddesi hükümlerine aykırılık oluşturduğu dikkate alınarak, yaşanabilecek veri güvenliği ihlallerinin önüne geçilmesi için bu mahiyetteki yazılım, program veya uygulamaları kullandığı tespit edilenler hakkında, Türk Ceza Kanunu kapsamında gerekli adli işlemlerin yapılması için cumhuriyet başsavcılıklarına ihbarda bulunulmasına karar verildi.

Peki suç sadece verileri alıp-satan ve/veya bunlarda gerekli sorgulamaları yapabilen yazılımlar üretenlerde mi? Verilerin yeterince güvende saklanmaması bu sistemin kurulmasındaki en büyük açığı oluşturmuyor mu?

VERİ HIRSIZLIKLARI BÜYÜK SKANDAL OLARAK GÖRÜLMÜYOR

Okurlarımızdan hatırlayanlar olacaktır. 2016 yılında milyonlarca vatandaşın bilgisinin bulunduğu seçmen veri tabanı çalındığında Türkiye’de yer yerinden oynamamıştı.

Başbakan Davutoğlu’na misafir olmak ve bilgi güvenliği

Siber Bülten’e konuyla ilgili bilgi veren uzmanlar Türkiye’de birçok kritik kurumda vatandaşların hassas bilgilerinin bulunduğuna dikkat çekti. İsmini vermek istemeyen bir uzman, Ankara’da bulunan bir üniversite hastanesinin geçmiş yılları da kapsayan hasta veri tabanına ulaşmanın ne kadar kolay olduğunu hayretle tecrübe ettiğini aktardı.

Okuyucularımıza henüz KVKK’nın hayatta olmadığı zamanlardan skandal bir haberimizi de hatırlatmadan geçmeyelim:

SGK’nın halkın kişisel verilerini sattığı resmen tescillendi

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

50 milyon kişinin kimlik bilgilerini çalan 3 kişi gözaltında

Ankara’da, GSM şirketinin kurumsal şifresini ele geçirerek, yaklaşık 50 milyon vatandaşın kimlik bilgilerini yasa dışı yollarla ele geçirip, para karşılığında sahte kimlik üretip, banka ve kredi kartı dolandırıcılığı yapanlara sattığı belirlenen 3 kişi, polisin düzenlediği operasyonla gözaltına alındı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, istihbari çalışmalar kapsamında dünyanın en büyük GSM şirketlerinden birinin sisteminden bazı verilerin alındığını tespit etti.

Bu kapsamda yapılan araştırmada Ahmet Yıldız (34), Emine Yıldız (32) ve Mehmet Ali Sert (19) adlı 3 şüphelinin izine ulaşıldı. Günlerce süren teknik ve fiziki takibin sonucunda, Mehmet Ali Sert’in, telefon bayisi dükkanı işleten Ahmet Yıldız’ın kurumsal şifresini kullanarak, GSM şirketinin altyapısına ulaştığı ve yasa dışı yollarla yaklaşık 50 milyon vatandaşın kimlik bilgilerini, kimlik fotokopilerini ve anne kızlık soy isimlerini ele geçirdiği tespit edildi.

ÖZEL EKİP ANTALYA’DA GÖZALTINA ALDI

Bunun üzerine operasyonun düğmesine basan ekipler, Ahmet Yıldız ve çalışanı Emine Yıldız’ı Ankara’da gözaltına alırken, Mehmet Ali Sert’in Antalya’ya kaçtığını belirledi. Antalya’da lüks bir otelde kaldığı belirlenen şüpheli Sert, Ankara’dan giden özel ekip tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

50 MİLYON VATANDAŞIN KİMLİK BİLGİLERİNE ULAŞILDI

Şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda, içerisinde yaklaşık 50 milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin bulunduğu çok sayıda harddisk, laptop, flash bellek ve materyal ele geçirildi.

Alınan ifadelerin ardından derinleştiren çalışmalar kapsamında, Mehmet Ali Sert’in ele geçirdiği kimlik bilgilerini, para karşılığında sahte kimlik üreten, aynı zamanda banka ve kredi kartı dolandırıcılığı yapan kişilere sattığı tespit edildi.

Ayrıca, Sert’in tüm bankalar, TÜVTÜRK ve E-Devlet gibi kurumlara ait sahte siteler oluşturduğu ve ‘phishing’ yöntemiyle çok sayıda vatandaşı dolandırdığı belirlendi.

YÜZBİNLERCE LİRAYI SANAL PARA HALİNE ÇEVİRDİ

Öte yandan Sert’in, ele geçirdiği kimlik bilgilerinin bazılarıyla, telefon hattı açtığı, bu vesileyle vatandaşların banka hesaplarını boşalttığı saptandı. Sert’in, elde ettiği yüzbinlerce lirayı ise, sahte kimlik bilgileriyle açmış olduğu sanal para hesaplarına aktardığı tespit edildi.

Gözaltına alınan 3 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Polis, soruşturma kapsamında izine ulaştığı diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalarına devam ediyor.

Haber: DHA

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Yeni dolandırıcılık yöntemi: ‘Her şeyinizi bilen’ e-postalar

İngiltere’de ortaya çıkan yeni bir e-dolandırıcılık furyası, Türkiye için de kötüye işaret.

BBC’de yer alan habere göre, yeni siber dolandırıcılık hamlesinde, şahıslar borçlu olduklarını belirten bir e-posta alıyorlar. Yasal bir şirketten gelmiş gibi duran bu e-postada, borçlu olduklarını ve borcun ödenmesinin geciktiği belirtiliyor. Buraya kadar daha önce spam kutularına düşen dolandırıcılık e-postaları gibi duruyor. Yeni dolandırıcılık hamlesinin farklılığı da burada başlıyor.

İLGİLİ HABER >> 237 BİN KİŞİNİN BİLGİLERİ, 400 DOLARA SATIŞA ÇIKTI

E-postanın sonunda, alıcı kişinin ismi ve ev adresi de yazıyor ve faturanın adrese gönderildiği ifade ediliyor. Tabii, e-postanın sonunda kişisel ev adresini görmek şaşırtıcı oluyor.

Faturanın online halini görmek isteyenler için bir link de e-postada yer alıyor. İşte bu linke tıklandığında, e-dolandırıcılık kumpasının ortasına düşülmüş oluyor.

Linkin açılmasıyla birlikte  kişilerin bilgisayarlarındaki bilgiler şifrelenip çalınıyor ve üç gün içinde gerekli parayı ödemeleri halinde bilgileri geri alabileceği söyleniyor. Üç gün içinde ödeme yapmazsanız, ödenmesi gereken fidyenin artacağı tehdidi de ekleniyor.

İLGİLİ HABER >> PERAKENDE DEVİ DE OLTALAMA KURBANI

Yetkililer, bu korsan ekibin ev adreslerini nasıl elde ettiğini bilmediklerini belirtiyor. Ancak eski bir veri tabanının ele geçirilmiş olabileceği tahmin ediliyor.

Londra Kolej Üniversitesi’nden Doktor Steven Murdoch konuyla ilgili gerçekleştirdiği açıklamasında, bu dolandırıcılık hamlesinin Doğu Avrupa ve Rusların hamlesi gibi gözüktüğünü ifade ediyor.

Türkiye vatandaşlarının kişisel bilgilerinin ortaya saçıldığı bir döneme denk gelen bu dolandırıcılık yöntemi, veri hırsızlığının varabileceği tehlikeleri bir kez daha gözler önüne seriyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

237 bin kişinin bilgileri, 400 dolara satışa çıktı

Bir yetişkin sitesine üye olan kullanıcıların bilgileri, fidye amacıyla çalındı. Sitenin veri hırsızlığı yaşanmadığını iddia ettiğinde ise siber saldırganlar ispat için çaldıkları bazı verileri açıkladı. İşte detaylar:

Siber saldırganlar yetişkin içeriklerinin bulunduğu bir web sitesinin yönetim fonksiyonlarını ele geçirerek siteye üye olan 237 bin kişinin e-posta, IP ve fiziksel adreslerinin yanı sıra, siteye giriş için kullandıkları parolaları çaldı.

Çaldıkları kişisel bilgileri satmak için Dark Web’e reklam veren saldırganlar, tüm verileri 400 dolara karşılık gelen 0.962 bitcoin karşılığında satmak istediklerini ilan etti. Medyaya da konuşan hackerlar, amaçlarının sitenin zayıf güvenlik önlemleri nedeniyle itibarını düşürerek cezalandırmak olduğunu açıkladı.

İLGİLİ HABER >> DIŞARIYA PANTOLONSUZ ÇIKMAK MI, PAROLANI DEŞİFRE ETMEK Mİ?

Sitenin saldırı iddiasını yalanlaması üzerine bazı kullanıcı bilgileri hackerlarca açıklandı. Üçüncü taraflar bilgilerin doğruluğunu tescilledi. Hacker sitedeki kişisel verileri sızdırmak için SQL injection metodunu kullandığını da açıkladı. Siteyi yöneten şirket ise 2008 yılında fidye yazılım saldırısına maruz kaldıklarını ve fidyeyi ödemeyi reddettiklerini açıkladı. Bu sızıntının da 2008’e ait olabileceğini belirtti.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Veri kaçağının en büyük sebebi şirket personelleri

Ponemon Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırma şirketlere yönelik en büyük siber tehdidin kendi çalışanları olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Araştırmanın sonuçlarına göre dünyanın en büyük kurumlarının yüzde 60’ında çalışanlar kurumun sistemlerinde bulunan hassas verilere mobil cihazlar üzerinden erişmeye çalışıyor. Başarıyla sonuçlanan bu veri kaçağı girişimlerinin bir kuruma bedeli ise ortalama 18 milyon sterlin olarak tahmin ediliyor.

İLGİLİ HABER >> ŞİRKETLER OLTALAMA SALDIRILARINI EĞİTİMLE AŞMAYA ÇALIŞIYOR

Yaklaşık 600 IT ve güvenlik lideri ile yapılan araştırma 2000 şirketi kapsıyor. Mobil cihazların kullanımından dolayı şirketlerin yaşadığı veri kaçağı vakaları yüzde 67’yi bulması raporun ortaya koyduğu önemli bilgiler arasında yer alıyor. Kurumsal mobil cihazların yüzde 3’ünde kötücül yazılım tespit edildiğini belirten raporda,IT yöneticilerinin yüzde 35’inin kurumsal verileri mobil platformlarda daha güvenli hale getirmek için bir önlem almadığı da ortaya çıktı.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]