Etiket arşivi: Trump

Trump’a ’86’ kodlu suikast planı ya da Wikipedia’nın dezenformasyon sınavı

ABD Başkanı Trump’ın aşırı sağcı militanları kınamayı reddettiği için eleştirilmesinin ardından, ani bir manevrayla durumu avantaja çevirmeye çalışması, seçim öncesi gündemin ilginç bir kısmını oluşturdu. Trump’ın “Siyasi şiddeti biz teşvik etmiyoruz, diğer taraf ediyor!” diyerek ileri sürdüğü iddia ise ilginç bir argümana dayanıyordu. Söz konusu argüman, Michigan’ın Demokrat valisi Gretchen Whitmer’ın başkana karşı önemli bir tehdit unsuru olduğu ve bu tehdidin bir kod ile gizlendiği iddiasıydı.  Üstelik tehdit mesajının, bir talk show’da Whitmer’ın arkasına yerleştirilen bir 86 ve 45 rakamları ile verildiği iddia ediliyordu.

Trump’ın ekibine göre, 45 ABD’nin 45. Başkanı olan Donald J. Trump’a atıfta bulunurken, 86 da başkanın öldürülmesi gerektiği anlamına geliyordu. Kampanya ekibi bir tweet atarak Whitmer’ın “Başkan Trump’a karşı suikast girişimlerini teşvik etmekten başka bir şey yapmadığını” iddia etti. FBI tarafından engellenen bir adam kaçırma planının hedefi olan vali ise iddiaya, “Beyaz Saray şaka yapıyor olmalı” diyerek cevap verdi.

ABD, İranlı dezenformasyon sitelerini tespit edip ele geçirdi

86 45 TRUMP’A SUİKAST ÇAĞRISI MI?

Trump tarafı da kanıtını bir tweet ile sunmakta gecikmedi. Tweet, Wikipedia’nın 86 (terim) maddesinin ilk satırının görüldüğü bir ekran görüntüsü içeriyordu. Nitekim bahsi geçen satırda ‘birini öldürmek’ ifadesine vurgu yapılıyordu. Wikipedia’ya göre 86 birinden kurtulmak anlamına gelen bir argo kelime. 

Amerikan seçimlerine artık sayılı saatler kaldı. Geçmiş yıllarda özellikle seçimleri etkileyecek ölçüde dezenformasyon iddialarıyla gündeme gelen sosyal medya mecraları bu seçimi sıkı önlemlerle karşılaşıyor. Seçime çok kısa bir süre kala Trump’ın oldukça ilginç bir iddiası ile birlikte anılmak durumunda kalan Wikipedia da seçimlere sıkı önlemlerle hazırlanıyor. 

Mazlum Kobani’ye ‘mavi tık’ veren Twitter, Hamas’ın hesaplarını kapattı

30 GÜNÜ DOLDURMAYAN EDİTÖRLER SEÇİM MADDELERİNE DOKUNAMAYACAK

2020 seçim sayfasını korumaya almak için harekete geçen dev internet ansiklopedisi, söz konusu önlemleri seçimin sonucuna bağlı olarak güncellenmesi gereken diğer birçok maddeye de uygulayacak. Bunu yaparken Covid-19 salgını hakkındaki dezenformasyona karşı halihazırda uyguladığı adımlara benzer adımlar atacak. Yeni, henüz test edilmemiş editörlerin seçim günü geçinceye kadar tek bir ekleme bile yapmamasını sağlamak için kontrol mekanizmaları kurmak ve seçimle ilgili makalelerde yapılan tüm değişiklikler konusunda uyarılacak büyük editör ekiplerinin olduğundan emin olmak, bu önlemlerin bazılarını oluşturuyor.  Siyasi içerikli maddelerin izlenmesinden sorumlu yöneticilerden Drmies’e göre Wikipedia yöneticileri tüm eyaletlerdeki, kongre bölgelerindeki seçimlerle ve seçime bir şekilde dahil olan çok sayıda kişiyle ilgili maddeler içeren bir izleme listesine bel bağlamış durumda. 

YAZARLARA VE EDİTÖRLERE KISITLAMA

 Wikipediada GorillaWarfare adıyla bilinen Boston’lı yazılım mühendisi Molly White alınan önlemleri şöyle dile getiriyor: “Kasım seçimleri ile ilgili yazıları düzenleyecek bir editörün 30 günden fazla bir süredir kayıtlı kullanıcı olması ve sitede hali hazırda 500 makale düzenlemiş olması gerekiyor. Bu durumun yeni editörlerin sayfada birtakım bilgileri doğru olduğuna inandıkları şeylerle değiştirme girişimlerini azaltacağını ümit ediyorum.” White bir makaleyi korumak onu kötü niyetli kişilerin yanı sıra seçimin galibi gibi büyük bir haberi ilk açıklayan olmak için acele eden fazla heyecanlı editörlerden uzak tutmak anlamına da geldiğini yazdı. 

“86” TANIMINI YUMUŞATTI

Wikipedia’nın “86” (terim) maddesi Trump tarafından kullanılır kullanılmaz hemen yeniden ziyaret edildi. İlk başta editörlerden biri, bu tanım için yeterli güvenilir kaynak olmadığına dikkat çekerek öldürmeye yapılan atfı yazıdan çıkardı. Ancak daha sonra bu değişikliğin ‘Wikipedia’nın Trump’ın kampanyasına yardım etmemeye o kadar meyilli ki makaleleri bile değiştirebiliyor’ algısı oluşturacağını öne süren diğer editörler buna karşı çıktı ve öldürme ifadesi yazıya geri döndü. Fakat ilk satırda değil ve biraz değişikliğe uğramış olarak: “Terim artık daha genel olarak birinden veya bir şeyden kurtulmak anlamında kullanılıyor. 1970’lerde bu terimin anlamı cinayete atıfta bulunacak şekilde genişlemişti. “

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

Araştırma sonucu: Pandemi döneminde en çok yanlış bilgi üreten kişi Trump

Koronavirüs salgını hakkında internette dolaşan yanlış bilgi, yalan ve komplo teorileri bizi tek bir adrese götürüyor: Trump. 

Cornell Üniversitesi’nden araştırmacılar salgınla ilgili 38 milyon İngilizce makaleyi analiz etti. Yapılan bu analizin konusu ise Koronavirüs hakkında üretilen yanlış bilgi, yalan ve komplo teorilerini konu alıyor.  Yakın zamanda yayımlanacak olan çalışma, koronavirüs salgını süresince yanlış bilgilerin derlendiği geleneksel ve çevrimiçi medyadaki ilk kapsamlı inceleme olma unvanını taşıyor. 

Çalışma çeşitli komplo teorileri de dahil olmak üzere 11 ana yanlış bilgilendirme konusu tespit etti. Bunların arasında ABD’de Demokratlar tarafından Trump’ın yargılanmasının istenmesiyle virüsün ortaya çıkışının aynı zamana denk gelmesi ve yarasa çorbası içen insanlar gibi temalar da yer alıyor. 

YANLIŞ BİLGİLENDİRME KONUSUNDA TRUMP YÜZDE 38 İLE BİRİNCİ 

38 milyon makaleyi analiz eden Cornell Üniversitesi’ndeki araştırmacılar Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump’ın sözlerinin “yanlış bilgilendirme” konusunun yaklaşık yüze 38’ini oluşturduğunu bu da Trump’ı, pandemi sürecinde üretilen yalanların en büyük itici gücü haline getirdiğini söylüyor. 

Yanlış bilgilendirme temasında ortaya çıkan en yaygın konulardan biri ‘sıtma tedavisi’ oldu. ABD Başkanı Trump’ın koronavirüsün neden olduğu hastalığı önleyici tedavi biçimi olarak sıtma ilaçlarını kullanın önerisi, araştırmacıların bildirdiğine göre diğer 10 konunun toplamından daha fazla yanlış bilgi içeriyor.  

Çalışmanın baş yazarı Sarah Evanega “En büyük sürpriz, Amerika Birleşik Devletleri başkanının koronavirüs konusunda en büyük yanlış bilgi kaynağı olmasıydı” dedi.  

TRUMP AYNI ZAMANDA YANLIŞ BİLGİLERİ YÖNLENDİRİYOR 

Araştırmacılar ‘mucize tedaviler’ içeren 295.000’den fazla makale, demokratik aldatmacalardan bahseden 40.000’den fazla makale, yarasa çorbası konusunda ise 6 binden fazla makale olduğunu belirttiler.  

Örneğin Trump’ın 24 Nisan’da, vücuda dezenfektan enjekte edilmesinin ve ultraviyole ışık verilmesinin koronavirüs tedavisinde kullanılabileceği fikrinden sonra, ‘mucize tedaviler’ başlıklı yanlış bilgilendirme kategorisinde günler içinde bu çeşit binlerce makale yazılması ABD Başkanı Trump’ın bu artışları yönlendirdiğini de ortaya koyuyor. 

Trump’ın açıklamalarını takip edenler için, yanlış bilgileri yaymaktan veya arttırmaktan sorumlu olduğu düşüncesi büyük bir şok yaratmayabilir. Ancak Cornell Üniversitesi’nden araştırmacılar Trump’ı içeren çok fazla makale değil komplo teorilerinden daha fazla şey bulmayı beklediklerini ifade ettiler. 

https://siberbulten.com/electionhacking/dezenformasyon-uzmanlari-yer-altindan-cikti-1850-dolara-karalama-kampanyasi/

 

 GERÇEKLERİ KONU EDİNEN MAKALELERİN YANLIŞ BİLGİ İÇERENLERE ORANI 16,4 

Araştırmacılar, The New York Times ve diğer büyük haber kaynakları da dahil olmak üzere, “geleneksel ve çevrimiçi medyada” tüm yanlış bilgilendirmeleri belirlemeye çalıştılar. Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gerçek bilgileri konu eden makaleleri de toplam sayılarına dahil ettiler. Ancak gerçek bilgileri konu eden makaleler, yanlış bilgi içerenlerin yalnızca yüzde 16,4’ünü oluşturduğunu söyleyen yazarlar koronavirüs salgınında yanlış bilgilerinin çoğunun medya tarafından sorgusuz sualsiz veya düzeltilmeden paylaşıldığını öne sürüyor. 

“KORKU VE BELİRSİZLİĞİ ÖNLEMENİN EN İYİ YOLU İLETİŞİM” 

Çalışma üzerine yorumda bulunan ve halk sağlığı kriz iletişimi üzerine ders veren Dr. Sharfstein ise şöyle konuştu: “Tedavilerin veya aşıların yokluğunda belirsizlik ve korku olabilir. Ancak bunu önleyebilmenin en iyi yolu dürüst ve tutarlı iletişim halidir. Hayat kurtarmak için ihtiyacımız olan şey bu, eğer iyi yapılmazsa çok daha fazla enfekte hasta ve ölüm yaşanır”  

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

https://siberbulten.com/disinformation/dezenformasyonun-farkina-var-ozgurlugunu-yalana-karsi-koru/

ABD’den Clean Net hamlesi: Bilgisayar ağlarını Çinlilerden temizleyin!

TikTok’a savaş açan Trump yönetimi, son açıkladığı beş maddelik ‘Clean Network – Temiz Network’ programı ile yaptırım ve yasaklama girişimlerinin TikTok ile sınırlı olmadığını ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından açıklanan program, birçok Çinli şirkete kısıtlamalar öngörüyor. Tiktok ve WeChat gibi güvenilir olmayan uygulamaların ABD’deki uygulama mağazalarından tamamen yasaklamayı planlıyor.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo konuyla ilgili olarak ulusal güvenlik riski oluşturan tehditleri kontrol altına almayı amaçlayan 5 maddelik bir ‘Temiz Network’ planını açıkladı. Konuyla ilgili düzenlen basın toplantısında konuşan Pompeo, Çin merkezli TikTok ve WeChat başta olmak üzere birtakım uygulamaların Amerikan vatandaşlarının kişisel verilerine karşı belirgin bir tehdit olduğunu ve bu uygulamaların hiç şüphesiz Çin Komünist Partisi’nin sansürleme araçları olduğunu iddia etti. Plan, Trump’ın TikTok açıklamasından hemen sonra geldi

Pentagon’da alarm: Binlerce çalışan şüpheli Çin malı elektronik cihaz satın almış

Alibaba ve Tencent’e de büyük kısıtlamalar

Pompeo ’Temiz Network’ programının tanıtımında yaptığı açıklamada, “Amerikalıların kişisel bilgilerini ve şirketlerimizin fikri mülkiyet haklarının (Covid aşısı araştırmaları dahil), Alibaba, Tencent ve diğer birçok Çinli şirket tarafından yönetilen bulut tabanlı sistemlerin erişimine açık olmasını engelliyoruz” dedi. Alibaba ve Tencent’in Virginia ve Silikon Vadisi’nde bulut veri merkezleri bulunmakta.

Trump yönetimi ayrıca, Huawei ve diğer Çinli teknoloji şirketlerinin ABD’yi dünyanın geri kalanına bağlayan taşıyıcı ağlar veya deniz altı veri kabloları inşa etmesinin de önüne geçmeye çalışacak.

Pompeo yaptığı açıklamada, “Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın dört bir yanındaki hükümet ve sanayi çevrelerindeki müttefiklerini verilerimizi Çin Komünist Partisi’nin gözetim devletinden ve diğer kötü niyetli varlıklardan korumaya davet ediyor.” dedi.

Tarihin ilk siber casusuluk operasyonu: KGB’ye veri satan Alman hackerlar

Beş maddelik planın ana başlıkları şu şekilde:

  1. Telekomünikasyon taşıyıcıları

“Güvenilir olmayan” Çinli taşıyıcıların ABD telekomünikasyon ağlarına bağlanmamasını sağlamak.

  1. ABD’deki uygulama mağazalarında “güvenilir olmayan” Çinli uygulamalara yer yok!

Programın “Temiz Mağaza” kısmı uyarınca ABD mobil uygulama mağazalarından yani App Store ve Google Play Store’dan güvenilir olmayan uygulamaların kaldırılması hedefleniyor.

  1. Amerikan şirketlerinin, uygulamalarının Çin markalı telefonlara önceden yüklenmesi yasaklanacak

Girişimin “Temiz Uygulamalar” kısmında ise “güvenilir olmayan” Çinli akıllı telefon üreticilerinin güvenilen uygulamaları kendi uygulama mağazalarına önceden yüklemesinin veya başka bir şekilde indirmeye hazır hale getirilmesinin önüne geçmek hedefleniyor.

  1. Amerikalıların verileri Çinli bulut hizmet sağlayıcılarında depolanmayacak

Vatandaşların hassas kişisel bilgileri bulut tabanlı sistemlerin erişimine açık olmasının önüne geçilecek.

  1. Çin deniz altındaki internet kablolarından uzak tutulacak

Pompeo, girişimin bu bölümünü şu sözlerle anlatıyor: “Ülkemizi küresel internete bağlayan deniz altı kablolarının, Çin’in çok büyük ölçekte istihbarat toplama amaçlı olarak bozulmamasını sağlamak istiyoruz. ”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Şarj kablosu deyip geçmeyin, bilgisayarınız hackerların eline geçmiş olabilir

Facebook ilk kez Trump’ın mesajını sildi

ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya şirketleriyle ilişkilerindeki gerilim artarak devam ediyor. Twitter’ın, Trump’ın George Floyd olaylarıyla ilgili bir tweetini kısıtlamasının ardından bu kez hem Twitter hem de Facebook ABD Başkanı’nın bir postunu engelledi.

Trump’ın “Çocuklar Covid-19’a hemen hemen bağışıklı” dediği mesaj her iki şirket tarafından da engellendi.

Facebook, Trump’ın Fox News televizyonundaki röportajında söylediği bu sözlerin yer aldığı klibi “Zararlı içerik” olarak kabul edip sildi.

Twitter da aynı klibi yayımlayan, Trump’ın seçim kampanyası ekibine ait bir hesabı askıya aldı. Bu içerik kaldırılıncaya kadar hesabın açılmayacağı uyarısından sonra mesajın silindiği görüldü.

ABD kamu sağlığı yetkilileri, çocukların koronavirüse karşı bağışıklığı olmadığını söylüyor.

Mazlum Kobani’ye ‘mavi tık’ veren Twitter, Hamas’ın hesaplarını kapattı

TWİTTER DAHA ÖNCE NAZİ SEMBOLÜNÜ KALDIRMIŞTI

Facebook sözcüsü Çarşamba gecesi, “Bu video bir grup insanın Covid-19’a bağışıklı olduğu iddiasını içermektedir. Bu yanlış bilgi kurallarımızı ihlal etmektedir” dedi.

Facebook ilk kez Trump’ın bir mesajını siliyor. Şirket daha önce Trump’ın Nazi Almanyası sembolünün kullanıldığı bir reklamını kaldırmıştı.

Daha sonra Twitter da aynı gerekçeyle bu mesajı paylaşan @TeamTrump adlı hesabı dondurdu.

Twitter geçen ay da koronavirüs ve hidroksiklorokin adlı ilaçla ilgili yanlış bilgiler paylaştığı gerekçesiyle Trump’ın oğlu Donald Jr. Trump’ın hesabını bir süre dondurmuştu.

Tesla ve Space X’in kurucusu Elon Musk da Mart’ta Twitter’da benzer bir mesaj paylaşmıştı. Ancak Twitter o zaman bu mesajın kurallarını ihlal etmediğini açıklamıştı.

Trump dün Fox News’ta telefonla katıldığı bir programda tüm ülkede okulların açılması zamanının geldiğini söylemiş ve “Çocuklara bakarsanız, onlar neredeyse- hemen hemen kesin olarak- bu hastalığa bağışıklı. Bizden daha iyi bir bağışıklık sistemleri var. Onlar için bir sorun yok” demişti.

Google hakkında bilmediğiniz on şey!

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Stuxnet’in hedefindeki Natanz’a bu kez bombalı sabotaj

ABD ve İsrail’in Stuxnet adlı bir virüsü İran’ın Natanz’daki nükleer tesisindeki santrifüjlere bulaştırmasının ardından, adı geçen tesisler bir kez daha saldırıya uğradı. Ancak istihbarat kaynakları bu kez saldırının siber saldırı olmadığını tesise sokulan bir bomba kaynaklı olduğunu ileri sürüyorlar.

Stuxnet ve Uluslararası Hukuk: Bir siber saldırının anatomisi

İran’daki Natanz nükleer tesisinde yakın zamanda meydana gelen patlama, ülkenin nükleer programını geciktireceğe benziyor. Natanz nükleer tesisi, uranyum zenginleştirilmesi için kullanılıyordu ve İran’ın nükleer programı için hayati öneme sahipti. Bu tesisin yok edilmesi Tahran için büyük bir engel olarak görülüyor.

EurAsian Times, geçtiğimiz hafta Perşembe günü Natanz nükleer tesisinde yangın çıktığını bildirmiş, İran, bunun İsrail veya ABD tarafından yönetilen bir siber saldırı olduğunu ve misilleme yapacakları sözü vermişti.

NÜKLEER PROGRAMDA GECİKMEYE NEDEN OLACAK

ABD merkezli yayın yapan The Hill gazetesi için bir yazı kaleme alan Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü’nün kıdemli araştırmacısı Simon Henderson, Natanz’daki patlamanın tesisi kullanım dışı bıraktığına ve ülkenin gelişmiş santrifüj üretme noktasında büyük ihtimalle herhangi bir alternatifi olmadığına inanıyor.  Bu, İran’ın nükleer programını yıllarca olmasa bile aylarca geciktirecek gibi duruyor. Diğer ülkelerden istihbarat kaynakları da benzer tahminlerde bulunarak bir ya da iki yıllık bir gecikmeye işaret ediyorlar.

 

Tahran, saldırının arkasında İsrail’in olduğunu iddia etti, ancak İsrail iddialar karşısında sessizliğini koruyor. Başbakan Benyamin Netanyahu, İsrail’in İran’daki saldırıların faili olduğuna ilişkin kendisine sorulan bir soruyu yanıtsız bırakırken, Savunma Bakanı Benny Gantz “Bölgedeki her olayın arkasında ille de İsrail olacak diye bir şey yok” dedi.

Hava gücü kullanarak tesise saldırmak, Netanyahu’nun yıllardır planladığı bir şeydi, ancak bunun ABD ile ilişkilere zarar vereceği ve Tahran ile bir savaşa sebep olacağı endişesi bunu yapmasına engel olmuştu. Planlanan saldırı, İran’ın 2015 yılında Obama Yönetiminin isteğiyle Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nı (JCPOA) imzalamasının ardından rafa kaldırılmıştı.

PATLAMA SİBER SALDIRI KAYNAKLI DEĞİL AMA MİSİLLEME SİBER OLABİLİR

Barack Obama’nın görevden ayrılması ve yerine İsrail yanlısı Donald Trump’ın gelmesiyle İsrail, İran’ın nükleer programını geliştirmesi karşısında dolambaçlı bir yola başvurdu. Düşük seviyeli bir hava saldırısı beklenirken, gizemli bir patlama meydana geldi ve saldırının arkasındaki emir komuta zincirine dair kesin bir bilgi yok.

Orta Doğu’daki istihbarat kaynaklarına göre, Natanz’daki patlama bir siber saldırının sonucu değil, tesise sokulan bir bomba neticesinde gerçekleşti. Ortaya çıkan hasar, hava saldırısı ile aynı, ancak bedeli çok daha düşük. Bombalamaya kimin ya da neyin yol açtığına dair net bir bilgi bulunmazken İran’ın, misilleme yapacak bir hedefi halihazırda bulunmuyor.

Askeri İstihbarat eski başkanı, General Amos Yadlin’e göre, Tahran’ın tek olası misilleme seçeneği siber saldırılar. İran’ın silah stoklarını yok ettiği iddia edilen İsrail saldırılarının ardından roket ve füze kullanılarak yapılacak geleneksel bir saldırı seçeneği imkansız görünüyor.

Suudi Arabistan’a karşı yapılan sofistike drone saldırıları gibi diğer seçenekler de, Tel Aviv’in bu tür saldırıları engellemek için hazırlığa sahip olması gerçeği dolayısıyla pek olası görünmüyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz