Etiket arşivi: siber kariyer

Siber Güvenlik Kariyer Zirvesi: Açığı siz kapatın!

Siberbulten.com’un girişimi ve ODTÜ Enformatik Ensitüsü Siber Güvenlik Bölümü’nün ev sahipliğinde Çarşamba günü Ankara’da gerçekleşen Siber Güvenlik Kariyer Zirvesi’nde iş yaşamına siber güvenlikte yön vermek isteyen üniversite öğrencileri ile sektörün başarılı isimleri bir araya geldi. Son zamanlarda sayısı artan yüksek bütçeli siber güvenlik etkinliklerinde dinleme imkanı pek bulamadığımız, Türkiye’de yetişmiş ve siber güvenlik pazarında küresel çapta etkili olmuş uzmanları yakından tanıma ve dinleme fırsatı bulduk.

Açılış konuşmasına Enformatik Enstitüsü Siber Güvenlik Bölümünün başında bulunan Aybar Can Acar’a teşekkür ederek başlayan etkinliğin mimarı Minhac Çelik siber güvenlik alanında  bir kariyere neden yatırım yapılması gerektiğini açıklarken, gelecek planlamalarının 10 sene sonrayı düşünerek tasarlanması gerektiğini belirtti. Dünyada giderek artan siber güvenlik uzmanı açığına dikkat çeken Çelik,  bu durumun Türkiye’de yetişecek genç siber güvenlik uzmanları için küresel kariyer fırsatı içi kapı araladığının altını çizdi.

Zirve’nin ilk konuşmacısı, geçtiğimiz yıllarda hepimizin hatırlayacağı, çok ciddi boyutta bir Dağıtık Servis Kesintisi Saldırısı’nın (DDoS) öncelikli hedefinde olan nic.tr’nin yöneticisi ve bu tarz saldırıların belki de görünmeyen kahramanı Atilla Özgit, katılımcılara ellerini, kollarını sıvayıp koda hakim olmalarını önerdi. Yazılımda gelinen noktada önceliğin “güvenlik duyarlı” yazılımlar geliştirmek olmasını gerektiğini yineleyen Özgit, özellikle uygulama katmanına vurgu yapsa da, işletim sistemi ve ağ katmanlarının her birine özgü güvenlik işleri olduğunun altını çizdi.

Geliştirdiği milli yazılımlarla öne çıkan Argela’nın AR-GE, Kamu ve Güvenlik çözümlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr.Ali Metin Balcı, katılımcılara geniş güvenlik ve bilgi sistemleri yelpazesinde bir odak belirlemelerini önerdi. Balcı, kendi 5G öngörüleri kapsamında altını çizdiği, kendini koruyabilen ağ mimarilerine imkan tanıyan, genişletilmiş güvenlik altyapı servisleri sunmayı mümkün kılan yeni nesil Yazılım Tabanlı Ağlar (SDN) ve Ağ Fonksiyonlarının Sanallaştırılması (NFV) kavramlarına sıklıkla değindi. Bu kavramların milli kaynaklarla, milli akılla geliştirilebilmesi için aynı Özgit gibi elini taşın altına sokacak insanlara duyulan ihtiyacı dile getiren Balcı, güvenlik alanında çalışan herkese dinamik, esnek ve çevik olmalarını önerdi.

4S Bilgi Teknolojileri’nin Genel Müdür Yardımcısı Nurettin Erginöz, konuşmasında siber terörizme ve siber savaşlara doğru giden dünyamızda yeni nesil güvenlik duvarları, zararlı yazılımları engelleme sistemleri, siber tehdit istihbaratı, veri tabanı izleme ve güvenliği, siber olaylarla mücadele ekiplerinin nasıl oluşturulacağından tutun, bu ekiplerin faaliyetlerine kadar herşeyin hızla değiştiğini kaydetti. Kimya mühendisliği çıkışlı olan Erginöz, IBM’e ve bugünkü bulunduğu noktaya onu taşıyan kariyer çizgisinden bahsederken, katılımcılara kariyer yollarında bir akıl hocası bulmalarının öneminin altını özellikle çizdi. Aynı zamanda Aikido hocası da olan Erginöz kendine has üslubuyla genç dinleyicilere güvenlik sektöründe başlarına gelebilecek yanlış anlamalar konusunda da şimdiden hazırlıklı olmaları konusunda uyarıda bulundu.

Estonya’daki Siber Güvenlik Yüksek Lisans Programları’na dair bilgi veren Konsolos Leemet Paulson, Talinn merkezli NATO Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi ve her sene düzenlenen CyCon Konferansı’nın onlar için önemini vurguladı. Estonya’nın siber güvenlik alanında lisans, yüksek lisans ve doktora yapmak isteyen öğrencilere kapısının açık olduğunu söyleyen Paulson, lisansüstü öğrencilere sunulan burs ve çalışma imkanlarının oldukça teşvik edici olduğunu belirtti.

Bugcrowd firmasında sızma testi uzmanı olan Fatih Egbatan, araştırmacılarla firmaları bir araya getirmeyi hedefleyen, gerektiğinde hackerlar ile beraber çalıştıkları, çoğu kişiye alışılmadık gelebilecek işinden bahsetti. “Bug bounty” yani ödül avcılığı denilen kavramdan bahseden Egbatan, dinleyicilere bu kavramın kapsamını iyice araştırmalarını ve elde edecekleri bulguların firmaların iş süreçleri için önemini iyi öğrenmeleri gerektiğinin altını çizdi.

İlgili haber >> Pastanın üzerindeki vişne: Bug Bounty

Son iki sunum da, alışılmadık şekillerde, tabiri caizse kaderin ağlarını örmesiyle siber güvenlik alanına yönelen, oldukça parlak sıradışı karakterlere sahip olduklarını hissettiren iki isme aitti. Bahsettiğim isimler, pek çok konuda (keycrypt, crypyolocker, keylogger vb.) koruma sağlamaları açısından iddialı, dünya çapında ayda 300 bin kuruluma erişen Zemana’nın ortağı Emre Tınaztepe ve son RSA Konferansı’nda stand açabilen tek Türkiye merkezli firma olan Picus Security’nin kurucu ortağı Süleyman Özarslan. Ortak noktaları,  hayatın karşılarına çıkardığı seçenekler arasında istisnasız en riskli olanı seçmiş olmaları. Yine kesiştikleri bir diğer nokta, girişken olmadan ve risk almadan başarıya ulaşmanın imkansız olduğuna yaptıkları vurgu.

Süleyman Özarslan: “Rahat köşenizde oturarak dünya pazarında rekabet edemezsiniz”

Birarada kolay kolay dinleme imkanı bulamayacağınız, teknolojiye yön veren firmalardan gelen bu uzmanların her biri, şüphesiz kendi başarılarının mimarı. Ama herşeyden önemlisi, her biri gençlerle bir araya gelmeye, teorik eğitimlerle donatılan fakat gerçek hayata atıldıklarında pratikten bihaber olan öğrencilerden iş yaşamında neler beklendiği göstermeye oldukça istekliydi.

Onlar gibi daha pek çok uzman ve yönetici olduğunu, kendi içinde bulunduğum Teknokent ekosisteminden biliyorum. Yazımın ulaştığı öğrencilere, neredeyse dört yıldır siber güvenlik üzerine çalışan biri olarak söyleyebileceğim tek şey, uzmanlardan, yöneticilerden, ya da mevkice büyük insanlardan gözlerinin korkmaması.

Özellikle teknoloji alanında ayıp yok –hatalar çabuk unutuluyor, bilmemek diye birşey yok –öğrenebileceğiniz bir dünya açık kaynak var ve sürekli gelişen ve değişen bir trendi bir yerden yakalayıp kendisini sürekli güncel tutmak isteyen herkese yardım etmeyi bekleyen insanlar bir yerlerde mutlaka var. Sadece bu kişileri arayıp bulmanız ve onlara doğru soruları sorabilmeniz gerekiyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

[wysija_form id=”2″]

 

Siber Güvenlik Kariyer Zirvesi 19 Nisan’da ODTÜ’de

Dünyada siber güvenlik uzmanına duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığı bir dönemde kariyerine bu alanda yön vermek isteyenler için bulunmaz bir etkinlik düzenleniyor.

Siber Güvenlik Kariyer Zirvesi’nde Türkiye’de yetişmiş ve siber güvenlik pazarında küresel çapta etkili olmuş uzmanlar tecrübelerini üniversite öğrencileri ile paylaşıyor.

ODTÜ Enformatik Enstitüsü’nün ev sahipliğinde Ural Akbulut Amfisinde 19 Nisan günü gerçekleşecek etkinliğin konuşmacıları başarılarıyla dikkat çekiyor.

Atilla Özgit: Türkiye’de İnternet denilince akla gelen isimlerin başında yer alan Atilla Özgit akademik kariyerinin yanı sıra girişimcilik tecrübesiyle de kariyerinin başında olan gençlerin düşüncelerinden yararlanacağı bir isim. ODTÜ Bilgisayar Mühendisliğinde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimlerini tamamlayan Özgit, Türkiye’de domain isimlerinin dağıtılmasından sorumlu olan nic.tr’de yönetici olarak görev yapıyor.

Metin Balcı: Geliştirdiği milli yazılımlarla gündeme gelen Argela’nın AR-GE, Kamu ve Güvenlik çözümlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr.Ali Metin Balcı 1986’da da Deniz Harp Okulundan mezun olduktan sonra Monterey/CA ABD’de bulunan “Naval Postgraduate School”da bilgisayar mühendisliği alanında yüksek lisans (MS) eğitimini tamamlamıştır. 2000 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde yine bilgisayar mühendisliği alanında doktora unvanı kazanmıştır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığınınmilli sistemler geliştirmeye odaklanan AR-GE faaliytelerinde yaklaşık 20 yıl süreyle hizmet veren Dr. Balcı, görev süresi boyunca başta NATO olmak üzere birçok uluslararası görevde bulunmuştur. halen ARGELA’nın 5G Mükemmelliyet Merkezi çalışmalarını da koordine eden Balcı akademi, kamu ve özel sektör tecrübeleriyle genç dinleyicilere kariyerlerine yön verecek paylaşımlarda bulunacaktır.

Emre Tınaztepe: Dünya çapında kazandığı başarılarla isminden söz ettiren Zemana’nın ortağı ve AR-GE direktörü olarak görev alan Tınaztepe, Türkiye’nin ilk Anti-virüs laboratuvarını kuran ekipte yer almıştır. 2007 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra meslek hayatına Piyade Teğmen olarak Irak’ta başlayan Tınaztepe, TSK’da görev yaptığı 4 yıllık dönem içerisinde geliştirdiği 14 adet askeri proje Kara Kuvvetleri Komutanlığı Özel Ödülü ile ödüllendirilmiştir. Türkiye’den dünyaya açılan bir ürünün tüm süreçlerinde bulunan Tınaztepe’nin karşılaştığı zorluklar üniversiteli girişimciler için yol gösterici olacaktır.

Süleyman Özarslan: Dünyada sadece birkaç benzeri bulunan bir siber güvenlik ürünü geliştiren Picus Security’nin kurucu ortağı olan Özarslan aynı zamanda ODTÜ Enformasyon Sistemlerinden doktora unvanına sahiptir. ‘Akademide mi yoksa özel sektörde mi kariyer yapmalıyım?’ tereddüdüyle boğuşan üniversiteli gençler aynı zamanda Enformatik Enstitüsü’nde ders veren Süleyman Hoca’ya akıllarındaki tüm soruları sorma fırsatı yakalayacaklar.

Fatih Egbatan: Sınavlardan ödevlerden fırsat bulup da kariyer planı yapmaya başlayıncaTürkiye’de kendimi geliştirip dünya çapında bir siber güvenlik şirketinde çalışmak nasıl olur?’ diye soruyorsanız Fatih Egbatan’ın kariyer serüvenini dinlemenizi öneririz. 2012 yilinda Yildiz Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliğinden mezun olan Egbatan bilgi güvenliği konusunda çalışmalara başladı. Farklı firmalarda 3 yıl boyunca sızma testi uzmanı olarak çalışan Egbatan, şu anda merkezi California’da olan Bugcrowd firmasında çalışmaktadır. Egbatan OSCP, OSCE ve GWAPT sertifikalarına sahiptir.

Programda ayrıca yurtdışındaki siber güvenlik yüksek lisans programlarıyla ilgili tanıtım yapılması planlanıyor.

Yüz kişiyle sınırlı kontenjana sahip olan etkinliğe katılmak için başvuru için önce anketin doldurulması sonra etkinliğe kayıt yapılması gerekiyor.

Anketi doldurunuz: https://tr.surveymonkey.com/r/T9Q8P5X

Siber Güvenlik Kariyer Zirvesine kayıt yaptırınız: https://www.eventbrite.com/e/siber-guvenlik-kariyer-zirvesi-tickets-33001872489

 

 

 

 

Türkiye’nin ilk ve tek low-level hacker konferası NOPcon 11 Mayıs’ta

Türkiye’de düzenlenen hacker konferansları arasında uluslararası katılımcıları ile dikkat çeken NOPcon’un beşincisi 11 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlenecek.

Her geçen yıl daha nitelikli sunumların yapıldığı konferans bu yıl da Blackhat, DEFCON ve RSA gibi konferanslarda yer almış saygın güvenlik araştırmacılarını misafir edecek. Alışılagelen siber güvenlik etkinliklerinin aksine sunumların güncel ve teknik içerikli olmasına önem veren organizatörler konuşmacıları da davet usulü değil, başvuru esasına göre seçiyor. Konferansa konuşmacı olarak katılmak isteyen araştırmacıların gönderdiği sunum konuları arasından seçilenler NOPcon’da dinleyicilerle buluşuyor.

Bu seneki NOPcon’a katılacak isimler yine birbirinden seçkin araştırmacılardan oluşuyor:

Bağımsız araştırmacı olan ve geçmişte Intel, VUPEN Security gibi firmalarda çalışan Nikita Tarakanov iki kez PHDays Hack2Ow ödülünü kazanmış ender hackerlardan biri.

Geçmişinde uluslararası teknoloji firması tecrübesi barındıran başka bir araştırmacı da eski Samsung çalışanı Ignat Korchagin. Hardware güvenliğine odaklanan Korchagin  aynı zamanda low-level programming ve kriptografi ile de ilgileniyor. Korchagin’in güvenlik çözümlerine bir çok eski Samsung ürününde rastlamak mümkün.

Konferansın merakla beklenen isimlerinden biri de Mandiant’tan Daniel Bohannon. ABD’ye ve birçok devlete özellikle siber casuslukla verdiği danışmanlıkla isminden söz ettiren şirketin Incident Response ekibinde yer alan Bohannon Georgia Institute of Technology’de Bilgi Güvenliği yüksek lisansı bulunuyor.

Zero Day Inıtiative’den  AbdulAziz Hariri ve Jasiel Spelman ile Meysam Firouzi de konferansın konuşmacıları arasında yer alıyor.

‘Türkiye’den konuşmacı yok mu?’ diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Onur Alanbel ve Mehmet İnce sunumlarıyla bu sene NOPcon’da olacaklar. Ve tabi ki, büyük özveriyle ülkemizde uluslararası bir hacker konferansı düzenleyen Trapmine’dan Celil Ünüver’in de yapacağı sunum merakla bekleniyor.

Beşiktaş’taki ISOV Sakıp Sabancı Konferans salonunda yapılacak konferansa kayıt ve ayrıntılı bilgi için: www.nopcon.org

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

[wysija_form id=”2″]

Bulut ve Veri Merkezi Konferansı 15 Mart’ta

International Data Corporation (IDC), 15 Mart’ta Wyndham Grand Istanbul Levent Hotel’de Cloud & Datacenter Roadshow 2017’yi gerçekleştirecek.  Türkiye’deki tedarikçileri ve son kullanıcıları bir araya getirecek etkinlik, veri merkezleri hakkında fikir alışverişini mümkün kılacak. Aynı zamanda değişim yönetimi, sonuç, BT yönetişimi ve BT maliyet verimliliği gibi konularda Türkiye’nin “En İyi Bulut Bilişim Projesi”nin seçileceği IDC Cloud Awards töreni de yine bu etkinlikte yer alacak.

IDC Türkiye Altyapı, Sistemler ve Çözümleri Araştırma Müdürü Aslı Koçkal’ın konuyla ilgili yorumları şu şekilde: “Bir kurumun başarısı inovasyon ve pazar değişimlerine adapte olabilme kabiliyeti ile direkt orantılıdır. Kurumlar, BT altyapılarını ve uygulamalarını genişleterek değişen iş koşullarına ve teknoloji ihtiyaçlarına hızla adapte olurken veri merkezi yatırımları bu dönüşüm sürecinin tam merkezinde yer alıyor. Ancak, günümüz ekonomisinin realiteleri birçok kurumun bütçe baskılarıyla karşılaştığını ortaya koyuyor. Bu durumda bulut ya da dışarıdan hizmet alımları gibi daha çok OPEX iş modellerinin ön plana çıkması bekleniyor.”

Bu etkinlikte IDC uzmanlarına sektörün önde gelen uzmanları katılarak veri merkezi yatırımlarının evrim geçiren dinamiklerini masaya yatıracak ve günümüzün çalkantılı ekonomisinin neden olduğu çok sayıda zorluğun üstesinden gelmek için bir dizi strateji ve çözümü tartışacak. Aynı zamanda derinlemesine yapılacak sunumlar ve interaktif paneller ile yeni teknolojilerin ve dijital dönüşüm çabalarının Türkiye’nin veri merkezi ortamı üzerindeki etkileri incelenecek.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

[wysija_form id=”2″]

140 banka ‘dosyasız’ saldırı kurbanı oldu

Dünyanın önde gelen Rus siber güvenlik firması Kaspersky Lab, dünya genelinde 140’dan fazla bankanın ve işin siber saldırıya uğradığını bildirdi.

Bu saldırıların büyük bir oranda fark edilmemesi ise sanal korsanların, yasal yolları ve ‘dosyasız’ kötü amaçlı yazılımları kullanması olduğu bildirildi.

HelpNetSecurity’nin haberine göre uzmanlar, “Domain kontrolünün fiziksel belleğinde Meterpreter kodunun fark edilmesinin ardından bu tehdit aslında bir bankanın güvenlik ekibi tarafından keşfedildi” diye konuştu.

Açıklamada, “Kaspersky Lab, bu saldırı olduktan sonra adli analize iştirak etti ve Windows kayıtlarında PowerShell yazılımını keşfetti. Ayrıca, kurbanın adresinden saldırganın C2’sine trafiği yönlendirmek için NETSH programı da bulundu” denildi.

İlgili yazı >> Hangi rüzgar Kaspersky’i Ankara’ya attı

Meterpreter, VNC ekranı kullanan cihazın ekranının saldırganlar tarafından kullanılmasına izin veren, dosyaların gezilmesine, yüklenmesine ve indirilmesine izin veren bir Metasploit görev yüküdür. NETSH, ağ aygıtlarının yerel veya uzak yapılandırmasını sağlayan bir Windows komut satırı yardımcı programıdır. HelpNetSecurity’nin haberine göre, saldırganlar, Windows SC programından yararlanarak PowerShell yazılımını çalıştırdı ve saldırıya uğrayan makineden bilgileri almak için de Mimikatz’dan yararlandı.

Uzmanlar, “SC ve NETSH programınn kullanılması için yerel ve uzaktaki bilgisayarda yönetici ayrıcalıklarına sahip olunması gerekiyor. PowerShell yazılımının da çalıştırılması için ayrıcalıklara ve politika değişikliği yapılması lazım. Saldırganlar bunu başarmak için , Mimikatz üzerinden ele geçirdikleri yönetici ayrıcaklarına sahip kullanıcı bilgilerini kullandı” dedi.

Haberde, saldırganların bilgisayara saldırararak ATM’leri kontrol edip para çalmayı düşündükleri öne sürüldü. Ancak, Metasploit sisteminin, standart Windows programlarının ve WHOIS bilgisinin olmadığı bir alan adının kullanılması nedeniyle bu saldırıyı kimin veya kimlerin yaptığının bilinmediği kaydedildi.

Ayrıca bilgisayarlara yazılımın nasıl bulaştığının da bilinmediği belirtildi. Haberde, uzmanların Nisan ayında daha fazla bilgi ile kamuoyunu aydınlatacağı bildirildi.

Heimdal Güvenlik’in verdiği bilgire göre, klasik saldırılarda, sanal korsanların bir şekilde sabit diske programı indirtip bunun üzerinden hedefledikleri saldırıyı gerçekleştiriyor. Ancak ‘dosyasız’ saldırılarda, bilgisayarın sabit diskinde herhangi bir program bulunmuyor.

Bu yüzden de antivirüs ya da güvenlik yazılımları, bu ‘dosyasız’ları bulup kaldıramıyor. Geçici belleğe yazılarak veya Windowns kayıt belleğinde bulunarak burada varlıklarını sürdürüyorlar.

Bu türde ilk saldırı, 2014 Ağustos’unda Poweliks Trojan ile ortaya çıktı.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

[wysija_form id=”2″]