Etiket arşivi: siber kariyer

NETAŞ ile TÜBİTAK, siber güvenlik için güçlerini birleştiriyor

NETAŞ ve TÜBİTAK BİLGEM (TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi), Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF’ 17’de, Siber Güvenlik konusunda geniş yelpazeli bir iş birliği protokolü imzaladı.

Ülke kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılarak milli rekabet gücümüzü artırma konusunda katma değer oluşturmak için imzalanan iş birliği çerçevesinde kurumlar Siber Güvenlik teknolojilerinin geliştirilmesi için güç birliği yapma kararı aldı.

Türkiye’nin lider dijital dönüşüm şirketi NETAŞ, Savunma Sanayii Fuarı’na katılarak savunma sanayiine yönelik yenilikçi çözümlerini paylaştı. Fuar dâhilinde, NETAŞ CEO’su C. Müjdat Altay ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin, iki şirket arasında Siber Güvenlik konusunda geniş yelpazeli bir iş birliği protokolüne imza attı. Siber Güvenlik konusunda NETAŞ ve TÜBİTAK BİLGEM, yeni nesil Siber Güvenlik ürün ve projeleri geliştirecek.

İlgili haber >> Türkiye’de bir ilk: Siber Politikalar dergisi çıktı

NETAŞ ve TÜBİTAK BİLGEM, imzaladıkları iş birliği protokolü çerçevesinde geliştirilecek projelerde bilgi, personel, altyapı, proje planlama, proje geliştirme, proje yürütme, fikri mülkiyet yönetimi, teknoloji transferi, değişik iş modelleri ile ticarileştirme, üretim, tanıtım ve pazarlama, ürün satış, saha destek alanlarında paylaşımlarda bulunacak.

NETAŞ CEO’su C. Müjdat Altay, NETAŞ’ın TÜBİTAK BİLGEM ile imzaladığı Siber Güvenlik iş birliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken şu açıklamalarda bulundu: “NETAŞ olarak 50 yıldır, ArGe ve inovasyondan aldığımız güçle bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki yeniliklerimizi birçok sektöre başarıyla aktarmaya devam ediyoruz. Bu süre boyunca hizmet verdiğimiz müşterilerimizden önemli deneyimler edindik. Bunları ürün ve hizmete dönüştürdük. 700 kişilik ArGe birimimizde geliştirdiğimiz, Türkiye’nin ilk yerli siber güvenlik ürün ailesi NOVA by NETAŞ’ı sunduk.

Bunun yanında, NETAŞ Siber Operasyon Merkezi’ni kısa süre önce hizmete açtık. Tüm sektörlere hizmet verebilecek kapasitede güvenlik ve network uzmanlarından oluşan ekibimizle, en güncel ve en gerekli siber güvenlik operasyon hizmetlerini bir arada gerçekleştiriyoruz. Bu hizmetlerimizle birçok ulusal ve uluslararası şirketi tüm siber saldırılara karşı güvenle koruma altına aldık. Şimdi ise, TÜBİTAK BİLGEM ile çok verimli olacağına inandığımız bir Siber Güvenlik iş birliğine giriyoruz. NETAŞ ilkeleri çerçevesinde attığımız bu adımın, ülkemizin ekonomik ve stratejik gelişimine etkin katkılar sunacağına, ulusal arenada milli rekabet gücümüzü artıracağına ve TÜBİTAK BİLGEM ile birlikte Siber Güvenlikte başarılı projelere imza atacağımıza yürekten inanıyoruz.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz
[wysija_form id=”2″]

Siber güvenliğe 2020’de 101 milyar dolar harcanacak

Dünya genelindeki küresel organizasyonlar, 2020 yılı itibariyle siber güvenlik yazılım, donanım ve hizmetlerine yıllık 101.6 milyar dolar ödeyecek. Bu rakam 2016 yılında 73.7 milyar dolar harcama olarak tespit edilmişti.

Uluslararası Veri Şirketi (IDC) tarafından yapılan ve sonuçları 21-23 Mayıs tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde (DWTC) gerçekleştirilecek 4. Körfez Bilgi Güvenliği ve Konferansı (Gisec) öncesinde açıklanan araştırmaya göre, önümüzdeki 3 yılda siber güvenlik harcamaları 25 milyar dolardan fazla bir artış gösterecek.

Söz konusu etkinlik, Internet of Things Fuarı (ioTx) ile eş zamanlı düzenleniyor. Dünyanın önde gelen bilişim sağlayıcıları, etkinlikte en son çözümlerini sergileyecek. Gisec 2017’de yatırım, bilgi paylaşımı ve işbirliğini keşfetmek için yeni yollar masaya yatırılacak.

DWTC Sergi ve Etkinlik Yönetimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Trixie LohMirmand, “Küresel ölçekli ve bölgedeki organizasyonlar, güvenlik ihlallerini en aza indirgemeye yardımcı olan sağlam güvenlik çerçeveleri oluşturarak, dikkat ve bütçelerini giderek artan bir şekilde siber güvenlik üzerine odaklıyorlar.” dedi.

Trixie LohMirmand, “Gisec, hükümetlere ve şirketlere giderek büyüyen siber güvenlik endişeleri ile mücadele etmelerinde yardım etmek için en iyi uygulamaları sağlamak, birleştirmek, paylaşmak üzere uzmanların ve sektör profesyonellerinin bir araya gelmesinde öncü bir rol oynuyor.” diye ekledi.

İlgili haber >> Siber güvenliğin dünyaya maliyeti 1 trilyon dolar olacak

2016 yılı Fortune 100 raporuna göre dünyanın en hızlı büyüyen 100 şirketinin neredeyse dörtte biri (23’ü) teknoloji sektöründen geliyor. Bilgi teknolojileri güvenliği şu an büyük iş alanı olmuş durumda ve bunlar arasından 100’den fazla önde gelen BT şirketi, Gisec 2017’ye katılmayı planlıyor.

Teknoloji fuarının öne çıkanlarına gelince; Internet of Things (ioTx) fuarında Dubai Polisi’nin ilk tam işlevli “Robocop”u tanıtılacak. Yüz tanıma teknolojisi ile donatılan Android tabanlı robot, vatandaşlar tarafından suç ihbarında bulunmak ve trafik cezalarını ödemek için kullanılacak. Ayrıca, Hyperloop Taşımacılık Teknolojileri (HTT) geleceğe ait ulaşım planlarını sergileyecek ve ziyaretçilerine bir Hyper Loop yolculuğunun VR simülasyonu ile gerçek hayatta, yüksek hızlı bir seyahat deneyimi yaşatacak.

Uzmanlığını sergileyen ve siber güvenlik yöntemlerini tartışanlar arasında lider bir güvenlik yazılımı ve çözüm sağlayıcısı olan Infowatch da bulunuyor. Infowatch Başkanı ve Kaspersky Lab’ın kurucu ortağı Natalya Kaspersky, Gisec 2017’nin kilit oturumlarından birinde, “Sivil Toplumun Güvenliğinde Hükümetlerin Rolünün Yeniden Tanımlanması: Daha Akıllı ve Daha Güvenli Şehirler için NEXT Nedir?” başlıklı panelde yer alacak.

Kaspersky, “Kuruluşların her biri iç güvenlik tehditlerine ilişkin bilgi risklerini yönetmeye odaklanan çeşitli görevlerle uğraşmak zorunda.” dedi. “Siber saldırılara ve veri sızıntılarına karşı kapsamlı teknolojiler ve hizmetler sunan bir şirket olarak, pazar bilgilerimizi Gisec 2017’deki bölgesel ve küresel iş ortakları ile paylaşacak olmaktan heyecan duyuyoruz.” diye konuştu.

İlgili haber >> Kaspersky siber güvenlik indeksini piyasaya sundu

“Ortadoğu’daki bilgi güvenliği pazarının durumu ve devlet yetkilileri ve şirketlerinin bu kritik siber güvenlik tehditlerine giderek odaklanması nedeniyle, Infowatch’ın Ortadoğu ve ilerisindeki gelişimi için genel stratejiyi paylaşmayı bekliyoruz.” diye ekledi.

BAE merkezli uluslararası siber güvenlik şirketi ve Gisec’in Cybersecurity Innovation ortağı DarkMatter da bu prestijli konferansta önemli bir rol oynayacak.

DarkMatter’ın Kurucusu ve CEO’su Faysal Al Bannai, “Sistemlerin ve bilgilerin korunması hem kamu hem de özel sektör kuruluşları için kritik önem taşıyor. Gisec’te, siber tehditlere karşı proaktif değerlendirme, izleme ve yanıt vermeyi temel alan bir kavram olan siber güvenlik esnekliğinin önemini vurgulamak istiyoruz. Daha iyi ve daha güvenli bir gelecek için uçtan uca güvenliğe daha akıllıca yatırım yapmanın neden hayati derecede önemli olduğuna ilişkin şirketlere tavsiyeler vermek istiyoruz.” dedi.

Bu yılki Gisec’in önemli noktalarından bazıları şunlar: ‘Market Labs’, ev sahibi liderlerin en gelişmiş güvenlik ve IoT çözümleri hakkında canlı sunumları; ‘Future-Tech Zone’, ‘Hyperloop’ projesi ve Dubai Polisinin çok özel ‘RoboCop’ projesi dâhil olmak üzere çığır açan teknolojiler; konukların, endüstri uzmanlarıyla RFP’leri tartışabilecekleri ve çözümler konusunda paha biçilmez tavsiyelerde bulunacakları ‘Buyer’s Lounge’; ve BAE’de bulunan ya da oluşmuş en yenilikçi 40 genç şirketin yer aldığı Smart Dubai tarafından desteklenen ‘Smart Zone’.

Ayrıca “Endüstri 4.0 – Dördüncü Endüstriyel Devrim” başlıklı özel bir konferans ile üretim teknolojilerindeki otomasyon ve veri değişiminin en son trendini keşfedilecek, UAE tabanlı bir başka pazar lideri olan DigiRobotics Technologies Internet of People (IOP) ile iletişim kurmaları için insanların ve makineler için kapasitesini göstermek üzere canlı bir robot kullanacak.

İlgili haber >> IBM X-FORCE raporu: Dünyanın botnet haritası ve nesnelerin interneti

DigiRobotics Technologies pazarlama müdürü Svitlana Voznyuk, “Akıllı fabrika otomasyonu çözümleri, akıllı robot üretim teknolojileri ve AGV’lerin (özerk rehberli araçlar) uygulanması ile ziyaretçilerin hareket halindeyken robotları denemeleri için bir fırsat sunacağız.” dedi.

Gisec 2017; GCHQ, Birleşik Krallık Hükümeti’nin İletişim Merkezi, ABD Cyber Consequences Unit, HSBC, EasyJet, Wells Fargo ve GSK gibi kuruluşlardan 500’ün üzerinde uluslararası delege ve 75’ten fazla yüksek profilli konuşmacıya ev sahipliği yapacak. Üç günlük etkinliklerde 6000’den fazla ziyaretçi bekleniyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 [wysija_form id=”2″]

Sektörün yetişmiş eleman ihtiyacını Lostar karşılayacak

Dünyada ve Türkiye’de artan siber güvenlik uzman açığı sektörün önündeki önemli problemlerden birini oluştururken, akademi ve özel sektörü bir araya getiren projeler geleceğe yönelik umutları artırıyor.

Lostar ve Bilgi Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan Bilgi Güvenliği Teknolojisi Ön Lisans Programı teorik bilgi ile sektör tecrübesini aynı çatı altında buluşturarak sektörün ihtiyacı olan iş gücünü yetiştirmeyi amaçlıyor.

İlgili yazı >> Siber güvenlik stajyer programı

Bilgi Üniversitesi ve ISACA İstanbul Derneği işbirliğiyle geliştirilen program, bilgi güvenliği eğitimleri ve yetişmiş eleman istihdamında çözüm sağlayacak, siber güvenlikte kariyer yapmak isteyen öğrenciler ile yetişmiş eleman ihtiyacını gidermek isteyen şirketleri bir araya getirecek kapsamlı bir proje niteliğinde.

İlgili haber >> Siber güvenlik alanında istihdam sıkıntısı büyüyor

Elini taşın altına koyarak böyle bir programın hazırlanmasında öncü olan Türkiye’nin önde gelen siber güvenlik şirketlerinden Lostar’ın CEO’su Murat Lostar, Siber Bülten’e verdiği röportajda, bilgi güvenliği sektöründe tüm dünyada gittikçe büyüyen bir yetişmiş eleman bulma probleminin bu projenin ana motivasyon kaynağı olduğunu söyledi.

Lostar’a göre, siber güvenlik alanındaki şirketlerin eleman ihtiyacı sürekli artıyor fakat, yetişmiş iş gücü bulmak ciddi bir sorun olarak kalmaya devam ediyor. “Biz de Bilgi Üniversitesi’yle 2015 yılında bir çalışma yaptık ve iki yıllık bir ön lisans programı yarattık, Bilgi Güvenliği Teknolojisi Ön lisans Programı,” diyor Lostar.

‘Bilgi Güvenliği Teknolojisi Önlisans Programı’

Öğrenci alınımına 2016 Eylül ayında başlayan programın eğitim süresi iki yıl ve şu an 50 öğrencisi var. Bilgi Üniversitesi Kozyatağı Kampüsünde gerçekleşen program ilk mezunlarını 2018 yılında verecek.

Program, standart ön lisans programlarından farklı olarak daha fazla staj yapma fırsatı sunuyor.

“Bu ön lisans programında bir takım önemli değişiklikler yaptık hatta YÖK’ü ikna etmek için baya bir uğraşıp başardık. Normal şartlar altında iki yıllık ön lisans programlarında okul süresinde staj ya hiç olmaz ya da son dönem olur. Biz bunu iki döneme çıkarmayı başardık,” diye aktarıyor Lostar.

İlgili haber >> Güvenlik yöneticilerinin maaşı rekora koşuyor

Program dahilinde, eğitimin ikinci yılı boyunca öğrencilerin staj yapma zorunluluğu olacak. İlk dönem haftada iki güne karşılık gelen staj süresi, ikinci dönem haftada üç gün olacak.

Lostar’a göre bunun amacı öğrenciler mezun olduğunda iş dünyasını da çok iyi öğrenmiş bir şekilde sektörde çalışmaya hazır hale gelmelerini sağlamak.

“Programın ikinci önemli özelliği ise çok sık yapılacak, güvenliğin iş gücü kas gücü anlamında ihtiyaç duyulan kısımlarının dahil edilmiş olması”, diyen Lostar, ekliyor:

“Eğitim programı içerisinde çok dikkatli olduk. Kesinlikle bir mühendisin kırk yılın başında yapacağı işleri bu eğitim programının içine dahil etmedik. Gerçekten piyasanın ihtiyaç duyduğu bir program hazırladık.”

Programda Lostar’ın payı büyük

Eğitim programı kapsamında Lostar müfredat, program tasarımı ve yarı zamanlı eğitmen desteği konularında etkin durumda.

Programın ana felsefesi CEO Murat Lostar ve Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doçent Doktor Leyla Keser ile Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tayfun Acarer tarafından oluşturulmuş.

Lostar’ın en büyük katkısı staj süreci ve mezuniyet sonrasında öğrencilerin doğru kurum ve kuruluşlarla çalışmasını sağlayan aracı şirket konumunda olması.

Şirket bunu program kapsamında staj için oluşturulan lostar.com.tr/stajyer sayfası üzerinden yapıyor olacak.

Sayfa üzerinden stajyer arayan kurumlar bu web sayfasını ziyaret edip, gerekli formları dolduruyorlar.

“Bahsettiğimiz iş gücü açığıyla bu program birleştiğinde aslında çok önemli bir fırsat çıkıyor karşımıza,” diyen Lostar diyor ve ekliyor:

“Lostar burada bu işten para kazanmayı hedefleniyor. Amaç piyasaya iş gücü sağlamak, yani bedel karşılığı yapmıyoruz.”

CEO’ya göre bir çok şirket şimdiden stajyer talebinde bulunmaya başlamış bile.

“Bireysel olarak konuştuğum şirketler ben üç stajyer istiyorum, ben dört stajyer istiyorum demeye başladılar bile. Ama bunların hepsini yapısal bir şeklide lostar.com.tr/stajyer  sayfası üzerinden devam ediyor olacak, ” diyor Lostar.

Şirket, program kapsamında stajyer isteyen kurumlarla protokol imzalayacak.

İmzalanan protokol çerçevesinde şirketlere eleman veya stajyer bulma desteğinin dışında, yeni çıkan güvenlik açıklarından öncelikli haberdar etmek gibi ücretsiz destekler de sağlayacak.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

[wysija_form id=”2″]

 

BGA Siber Güvenlik Yaz Kampı başvuruları başladı

Siber güvenlik alanındaki yetişmiş insan kaynağı problemine çözüm olması amacı Bilgi Güvenliği Akademisi’nin her yıl düzenlediği Siber Güvenlik Yaz Kampı’nın başvuruları 19 Nisan’da başladı.

Siber Güvenlik Yaz Kampı’na katılan öğrenciler Bilgi Güvenliği Akademisi’nin tecrübeli eğitmenleri ve sektörün önde gelen siber güvenlik uzmanlarından 7 gün boyunca ücretsiz eğitim alma fırsatına sahip olacak. Eğitime hak kazanan öğrenciler teorik ve pratik eğitimler alırken sanal sistemler üzerinde (CTF) hacking becerilerini geliştirerek saldırganlara karşı savunma tecrübelerini geliştirecekler.

Sosyal sorumluluk projesi kapsamında BGA Bilgi Güvenliği Akademisi desteği ile 2011 yılından bugüne kadar düzenlenen Siber Güvenlik Kamp’larına 12.000’den fazla başvuru gerçekleşti. Bu başvurularda her dönem 25-50 öğrenci kabul edildi ve bugüne kadar da 250’den fazla öğrenci siber güvenlik uzmanlarımız tarafından yetiştirilerek sektöre kazandırıldı.

Bu yaz 10. düzenlenecek olan Siber Güvenlik Kampı’na bölüm ve sınıf fark etmeksizin üniversite öğrencilerinin başvuruları kabul ediliyor.

İlgili haber >> Kritik rapor: Türkiye’nin jeopolitik durumu siber casusları cezbediyor

Siber Güvenlik Kampı’na başvuru yapan öğrenciler arasında, temel bilgisayar bilgisini tespit etmek amacıyla 17 Haziran 2017 tarihinde online olarak yeterlilik sınavı yapılacaktır. Yapılacak olan yeterlilik sınav sonucunda 25 kişi Siber Güvenlik Yaz Kampı’nın katılımcısı olarak belirlenecek.

Online yapılacak olan yeterlilik sınavında TCP/IP referans modeli, temel ağ güvenliği, Windows ve Linux işletim sistemlerinin genel çalışma yapısı konuları ile ilgili katılımcıların bilgi düzeyini ve araştırma yeteneklerini ölçmeye yönelik sorular bulunacak.

Hacking, zafiyet tarama, zararlı yazılım analizi, mobil güvenlik, DDOS saldırılarına karşı doğru savunma gibi birçok konuda eğitim alacak olan Siber Güvenlik Yaz Kampı öğrencileri; eğlenceli CTF yarışmaları sayesinde takım çalışması yeteneklerinin artırılması ve öğrenmiş oldukları bilgileri pekiştirmesi amaçlanıyor.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da düzenlenecek olan 2017 Siber Güvenlik Yaz Kampı’na üniversitelerin Ön Lisans, Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora programında öğrenimlerine devam eden öğrenciler kabul edilecektir.

Katılmaya hak kazanan öğrencilerin konaklama, yeme, içme, eğitim ve diğer giderleri düzenleyici firmalar tarafından karşılanacak. Daha fazla bilgi, başvuru ve diğer sorularınız için siberkamp.org adresini ziyaret edebilir, eğitmen ve destekleyen firmalar hakkında bilgi alabilirsiniz.

Başvuru: siberkamp.eventbrite.com
Detaylı Bilgi: Siberkamp.org
Başvuru Tarihi: 19 Nisan – 10 Haziran
Sınav Tarihi: 17 Haziran 2017
Kamp Başlangıç: 3 Temmuz 2017
Kamp Bitiş: 8 Temmuz 2017


 

Dünya devlerini koruyan milli şirket Netsparker kendi vatanında büyümek istiyor

“Türkiye’den neden dünya markası olmuş bir siber güvenlik ürünü çıkmıyor?” ya da “Neden milli ürünlerimizi geliştiremiyoruz?” soruları uzun zamandır siber güvenliğe ilişkin hemen hemen her toplantının en çok tartışılan konular arasında yer alıyor. Buna rağmen, çok göz önünde olmasa da ülkemizden çıkan gurur verici başarı hikâyeleri var. Bunlardan biri de web güvenliği konusunda IBM gibi dünya devleriyle yarışan Netsparker.

Global bir marka olabilmek için 2009 yılında Ferruh Mavituna tarafından Londra’da kurulan ve yazılım ekibi yüzde yüz Türk olan firma kısa sürede web güvenliği konusunda dünyada ilk akla gelen çözümlerden biri haline geldi. Şu anda, Malta’dan Malezya’ya kadar ismini duyurmuş olan Netsparker Türkiye pazarında büyümek istiyor ve Türkiye’de cirosunu 2 yıl içinde 2 milyon dolara çıkarmak gibi bir hedefi var.

Hacker gibi davranan web güvenliği yazılımı

Netsparker 2006 yılında geliştirilmeye başlandı ve 2009’da ticarileşerek piyasaya sunuldu. En büyük müşterileri ise genellikle büyük kamu kurumları ve finansal kuruluşlar. Bunun yanında, e-ticaret devleri, savunma sanayi ve enerji sektöründeki devlerin de güvenliği Netsparker’a emanet.

Peki yazılım nasıl çalışıyor? Kısaca teknik özelliklerine bakmak gerekirse aslında Netsparker, “gerçek bir saldırgan ne yapabilir?” sorusunun cevabını arıyor. Bu çerçevede, yazılım bir anlamda kiralık bir hacker olarak da düşünülebilir. Netsparker en basit anlatımıyla, kötü niyetli bir hacker’ın muhtemel kullanacağı tüm yolları deneyerek web sitesine saldırıyor ve web sitesini otomatik olarak analiz edip sitedeki güvenlik açıklarını raporlayabiliyor. Bu süreç içerisinde Javascript/AJAX isteklerini çalıştırıp analiz eden yazılım, sitedeki tüm saldırı noktalarını da tespit ediyor. Bunun ardından siteye belli istekler gönderip sitenin cevaplarını alan uygulama, tüm bu analiz işlemlerine göre açıklık veya tehlike içeren noktaları detaylı olarak raporluyor.

Netsparker’ın geliştirdiği sistem, diğer rakiplerinin aksine sadece açıkları bulup önem sırasına göre raporlamakla kalmıyor. Program, muhtemel bir saldırganın izleyici yolları takip ederek kapıları açıp sistemin içine gerçekten sızılabildiğini göstermek için, içeride karşılaştığı bir dosyayı da kopyalayarak bir kanıt olarak sunabiliyor. Yazılım, web sitesi hangi programlama dilinde yazılmış olursa olsun, sonucu %100 garantili bir şekilde sunuyor. Böylece sistem şirketlerin açıkları bulabilmek için harcayacakları insan gücü ve mesai sürelerini de düşürmüş oluyor.

NASA’nın tercih ettiği Türk markası

Netsparker’ın ikinci ve en önemli bir diğer özelliği ise, bu güvenlik taramasını aynı anda 1000’den fazla web sitesi için gerçekleştirebiliyor olması. Öte yandan, sonuçları 24 saat gibi çok kısa bir süre içerisinde %100 doğruluk payı ile raporlayabiliyor. Bu çerçevede, Intel gibi, 1000 den fazla web sitesine sahip markalar bu özelliği sebebiyle Netsparker’ı tercih ediyor. Öte yandan, NASA, SAMSUNG,  EA Electronics, UNICEF gibi global devlerden müşterileri bulunan Netsparker, Türkiye’de TAI, TURKSAT gibi yüksek teknoloji firmalarının ve bir çok özel bankanın web güvenliğini üstleniyor. Aslında şu an için Netsparker’ın müşterilerinin %70’i Avrupa ve ABD’de. Bu çerçevede firma için Türkiye görece daha yeni bir pazar. Ancak Türkiye’de büyük bir potansiyel olduğunu öngören Netsparker şu anda odağını Türkiye’ye çevirmiş durumda ve Türkiye web güvenlik sektöründe 1 numara olmak için çalışıyor.

“Nitelikli insan eksiğimiz var”

Kısa sürede bir dünya markası haline gelmiş Netsparker’ın bu başarısının altında, şirketin genç kurucusu Ferruh Mavituna’nın rolü büyük. Yaklaşık on senedir web güvenliği üzerinde çalışan Mavituna’nın kariyer hikâyesi aslında siteleri hackleyip güvenlik açıklarını rapor etmekle başlıyor. Ardından bu işlemin nasıl daha hızlı ve otomatik olarak yapılabileceği üzerinde kendini geliştiren genç kurucu şu anda 30-35 kişilik ekibiyle dünya devleriyle yarışıyor.

Mavituna’nın başarı hikâyesi birçok genç güvenlikçi ya da kariyerini bu yolda ilerletmek isteyen öğrenci için oldukça ilham verici. Bununla beraber, Mavituna’ya göre, web güvenliği alanında yetişmiş iş gücü bulmak gerçekten zorlu bir süreç ve özellikle Türkiye’de yetenekli de olsa kendini yetiştirme imkânı bulamayan çok sayıda genç var. Başvuru için alınan her 20-30 özgeçmişten yalnızca bir tanesi değerlendirilebiliyor ve bir web güvenliği profesyonelinin yetiştirilmesi yaklaşık altı ay oluyor. Bu yüzden Netsparker aslında kendi çalışanını kendisi yetiştiriyor, şirket çalışanlarının eğitimini en ön planda tutuyor ve genç profesyonellerin bir konuda uzmanlaşmasının önünü açıyor.