Etiket arşivi: siber kariyer

ABD kurumsal siber güvenlik çözümlerini İsrail’e ihraç ediyor

Amerikan devleti siber güvenlik uzmanı olarak çalışan bir kişinin İsrail’deki bir konferansta ne işi olabilir? Bu soruya ABD Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi (NCCoE)Başkanı Nathan Lesser cevap verebilir. Çünkü Lesser ve ekibi ABD ve İsrail’in birbirlerinin siber uzaydaki uzmanlıklarından faydalanabileceğini düşünenlerden.

Lesser’e göre, İsrail siber güvenlik alanında, ki bu başkanı olduğu kurumun çalıştığı alan, ‘bir çok yeni standartı deniyor.’’ Lesser, ABD kanadında ‘’yeni fikirler için kendi sınırlarımızın dışına bakmak fena olmaz’’ diyenlerden.

Lesser’a göre standartların geliştirilmesi, ‘’uluslararası arenadaki başa çıkması zor sorunların konuşulabilmesi için’’ gerekli.

Peki, Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi ne tür fikirler üretiyor? Bu fikirlerle ne yapılıyor? Merkez Ticaret Bakanlığı ile çalışan ABD Standartlar ve Teknoloji Kurumu’na (NIST) bağlı olarak çalışıyor. Kurumun kökleri demiryolu teknolojilerine dayansa da, bugünlerde ABD hükümetinin ulusal düzeyde olmayan güvenlik yapıları ve kritik altyapılarıyla ilgili standartları belirleyen kurum olarak iş görüyor.

Standartlar ve Teknoloji Kurumu ülke çapındaki standartları belirlemekten sorumlu. Siber Güvenlik Mükemmeliyet Merkezi (NCCoE-SGMM) ise standartları kullanıcı dostu hale getirerek teknoloji ile standartlar arasındaki uyumu arttırmaya çalışıyor.

SGMM’nin siber güvenlik standartları, Savunma Bakanlığı ve ABD’deki güvenlik organlarının ilişkili olduğu Bütçe Ofisi tarafından uygulanıyor.

Lesser, ‘’şirketler standartları seviyor. Bu sayede standartlar gerçek dünyada da kullanılıyor’’ ifadelerini kullanıyor. Sözkonusu stadartlar, sağlık, kimya, inşaat ve finans sektörlerinde de kullanılıyor.

NCCoE, kamu sektörü ve özel sektörün siber güvenlik güncellemelerinin hızı altında ezildiği alanları keşfederek, siber güvenlik adımlarının atılmasının önündeki bariyerlerin kaldırılması için çalışıyor.

Başka bir deyişle, NCCoE sözkonusu kurumların özgül altyapılarına ve sektöre özgün dinamiklere uygun bir şekilde siber güvenlik güncellemelerini yapmalarına yardımcı oluyor. NCCoE aynı zamanda, hangi tür siber güvenlik önlemlerinin kurumlar için uygun olduğunu da belirliyor.

Bu fikirlerin İsrail’e ihraç edilmeleri mümkün.

Örnek olarak, mobil cihazlar üzerinden sağlık hizmetlerine erişmede kullanılan sistemlerin diğer ağlarla iletişime girdiğinde karşılaşılan sorunlara ilişkin çözümler verilebilir.

Buradaki sorun, doktorların veri transferindeki güvenlik tehlikelerini içselleştirmeden email ya da başka yollarla veri yollaması. Bu sorunla başa çıkmak için hastaneler belirli sistemler satın alıyor. Bu da onları belirli uygulamalara bağımlı tutuyor.

Lesser’a göre, uygulama ve eklentilerin hastanelerin satın aldığı sistemlere bağlanması piyasa fiyatlandırmalarını verimsiz kıldığı gibi hastanelerin teknolojik olarak yeni yönelimlere açılmasını engelliyor.

Böyle durumlarda hastaneler güvenlik sistemlerini güncellemek istediklerinde üç engelle karşılaşıyorlar: şirketlerin kendilerine sundukları ürünleri tartacak eğitimden yoksun olmaları, halihazırda yüklü teknoloji ya da güvenlik duvarlarının yeni teknolojilerin kullanımını kötü yönde etkilemesi ve yeni teknolojilerle eskilerin düzgün şekilde uyuşmayacakları korkusu.

Bu engelleri aşmak için, NCCoE bir hastanenin kullandığına benzer altyapı ve teknolojilerden oluşan, hastaneye benzer bir ortam kurdu. Burada hastanenin istediği siber güvenlik önlemleri olası risklerin önceden belirlenmesi için test edildi.

Lesser’ın İsrail ile ilk siber güvenlik teması İsrail İhraç Enstitüsü ile gerçekleşti. Enstitü temsilcileri ile İsrail konsolosluğundan kişiler NCCoE’yi Maryland’de ziyaret etti.

İsrail İhraç Enstitüsü’nün CEO’su Ofer Sachs, Lesser’a teşekkürlerini sunarak gelecek yılki konferansa ve işbirliğini arttırmaya davet etti.

Jonah Jeremy Bob/Jerusalem Post

 

Siber suçların ABD’deki şirket başına yıllık maliyeti 12,7 milyon dolar

2014’de yapılan bir araştırmaya göre ABD’de siber suçların şirket başına yıllık ortalaması 12,7 milyon dolara ulaştı. Bu rakam araştırmanın başladığı beş yıl öncesine göre yüzde 96 artış olduğunu gösteriyor.

Ponemon Enstitüsü tarafından HP Kurumsal Güvenlik’in sponsorluğunda gerçekleştirilen çalışma ABD’de beş yıl önce  bir siber saldırının 32 gün içerisinde çözüldüğünü, bugün ise bu sürenin 45 güne uzadığını ortaya koydu. Bu da bir siber saldırıyı ortadan kaldırmak için yüzde 33 oranında daha fazla zaman harcanması gerektiği anlamına geliyor. Bunun yanında ABD kurumları beş yıl öncesine göre yüzde 176 oranında daha fazla siber saldırılarla karşılaşıyor ve bunların haftada 138’i amacına ulaşıyor. Beş yıl önce bu sayı 50 idi.

Ponemon Enstitüsü kurucusu Dr. Larry Ponemon bir açıklamasında, “Bir kurum güvenlik ihlali ile karşılaştığında  iş akışının bozulması, bilgi kaybı ve güvenlik açığını tamamen tespit etmek için harcanan zaman en yüksek maliyeti oluşturuyor.” diye belirtiyor.

HP Kurumsal Güvenlik Ürünleri kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Art Gilliland bir açıklamasında “Saldırganların başarılı olmak için ihtiyacı olan tek şey sizin datanıza bir kere erişim sağlamak iken güvenlik uzmanları ise başarılı olmak için her gün kuruluşlarına düzenlenen saldırı yağmurunu sürekli durdurmak zorunda.” ifadelerini kullandı.

Yine bu araştırmaya göre, güvenlik istihbaratı ve kriz yönetimi araçları (SIEM), saldırı önleme sistemleri (IPS), ağ istihbarat sistemleri, geniş veri tahlilleri gibi ileri istihbarat çözümleri saldırıların tespitinde ve engellenmesinde kurumlara yardımcı oluyor. Böylece siber suçların yıllık maliyeti azalıyor. Ayrıca SIEM çözümlerini uygulayan kuruluşların  siber saldırıları tespit ve engellemedeki güçlerini artırdıkları için yılda ortalama 5,3 milyon dolar tasarruf ettikleri öne sürülüyor.

Gilliland, “Hiçbir yatırım kuruluşu son derece karmaşık siber saldırılara karşı koyamaz ama önemli ölçüde saldırı kapasitesini iyileştiren ve finansal maliyetini azaltan SIEM gibi istihbarat yöntemleri ile düşmanı yenmek için mücadele gücünü geliştirebilir.” diye ekliyor.

McAfee’nin desteğiyle Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) tarafından bu yılın başlarında yayınlanan bir raporda siber suçların tüm dünyadaki işletmelere maliyeti 400 milyar dolardan fazla olduğuna dikkat çekiliyor. CSIS araştırmacısı Jim Lewis de “Siber suçlar yatırım ve yatırımcıların kârını azaltan, küresel inovasyon hızını yavaşlatan inovasyon üzerinde bir vergidir.” diye belirtiyor.

İngiltere Merkez Bankası Hacker İstihdam Edecek

Financial Times haberine göre The Bank of England siber güvenliğini arttırmak için etik hacker istihdam etme kararı aldı. İngiltere Merkez Bankasının yanı sıra hackerlerın en son yöntemlerle pentest yapacağı bankalar arasında İskoçya Merkez Bankası ile birlikte Londra Borsası da bulunuyor. Bunların dışında toplam 20 bankaya hizmet verileceği duyuruldu.

Geçen sene İngiltere hükümet kararıyla ülkede faaliyet gösteren bütün bankaların katıldığı bir siber savunma tatbikatı gerçekleştirmişti. Waking Shark 2 adlı tatbikatın bu sene daha da genişletileceği açıklandı. İngiliz Merkez Bankası geçen yıl bir rapor yayımlayarak İngiltere finans sistemine yönelik siber tehditleri ve yaşanan saldırıları kamuoyuna duyurmuştu.

 

Japonya 2020 Olimpiyatları için Siber Güvenliğini Arttırıyor

Japon hükümeti 2020 Tokyo olimpiyatları sırasında siber güvenlik ile ilgili bir sorun yaşanmaması için bir panel kurmaya karar verdi. Siber suçlarla da mücadele amacını taşıyan bu yapının başında üst düzey bir bürokrat bulunacak ve her bakanlığın siber güvenlik ile ilgili yapması gereken adımları belirledikten sonra bunların koordinasyonunu sağlayacak. Bunun dışında diğer ülkelerin muadil kurumlarıyla işbirlikleri geliştirecek.

Siber Güvenlik start-upları için 1ml $

The Maryland Technology Development adlı Amerikan şirketi siber güvenlik alanında yeni teknolojiler üretmeye çalışan start-uplar için 1 milyon dolarlık fon ayırdığını açıkladı.

 

ABD’nin ‘Siber Başkenti’ olarak bilinen Maryland’de birçok siber güvenlik şirketi bulunuyor. Fona başvurma şartlarını yerine getiren şirketler, 100 bin dolara kadar olan yatırımları için Siber Güvenlik Yatırım Fonu’ndan finansal kaynak bulabilecekler. Şirketlerin projelerinin ağların ve sistemlerin korunmasında kullanılan mekanizmalar ve süreçlerin gelişimine ciddi katkı yapması bekleniyor. Sistem ve ağlara siber alandan gelecek saldırıların dışında, doğal afet gibi felaketlerden koruma da teşvik edilen konular arasında yer alıyor.

 

Başvuracak şirketlerin Maryland’de bulunması şartların başında geliyor. Onaltıdan daha az sayıda çalışana sahip olması gereken şirketlerin 500 bin dolardan daha az sermayesinin bulunması şart koşuluyor.

 

Desteklenecek şirketlere finansal kaynak yüzde 8 faizle kredi olarak verilecek ve geri ödemede kolaylık sağlanacak. Şirketler yatırımlarının 500 bin dolar değerini geçmesi durumunda geri ödemeyi şirket hisselerinden bir kısmını fona devrederek yapabilecek.

 

Bir ay sürecek başvuru süresinin sonunda, başvurular iki ay içinde değerlendirilecek.