Etiket arşivi: Siber Diplomasi

BM’den Siber Diplomasi Kursu: Bilgi teknolojilerinin barışçıl kullanımı amaçlanıyor

Birleşmiş Milletler (BM) Silahsızlanma İşleri Ofisinin (UNODA), 7 modülden oluşan bir çevrimiçi eğitim kursu haline getirdiği Siber Diplomasi Eğitim Kursu (Cyber Diplomacy Training Course), siber uzay gibi hayatımızın her alanına dokunan ve beşinci operasyonel alan olarak görülen bir saha için oldukça verimli bir kurs olarak araştırmacılara sunuluyor.

 

BM Hükümet Uzmanları Grubu’nun raporları üzerinden ilerleyen kursun kapsamı şu şekilde:

  • Giriş
  • Mevcut ve yeni oluşan tehditler
  • Uluslararası hukuk ve bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) 
  • Normlar, kurallar ve ilkeler
  • Güven artırıcı önlemler
  • Uluslararası iş birliği ve yardım
  • Sonuç

MEVCUT VE YENİ TEHDİTLER ANLATILACAK

İçeriği İngilizce olarak sunulan kursta; BM Hükümet Uzmanları Grubu’nun raporları incelenerek mevcut ve yeni oluşan tehditler, uluslararası hukukun bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı konusunda nasıl kullanılacağı, devletlerin sorumlu davranışları için normlar, kurallar ve ilkeler, güven arttırıcı önlemler, BİT güvenliği ve kapasite oluşturma noktasında uluslararası iş birliği ve yardım konuları ele alınıyor.

Eğitimin içeriğiyle, bilgi ve iletişim teknolojilerinin barışçıl kullanımını arttırmak için bir çerçeve oluşturulması amaçlanıyor.

İçeriği alıştırmalar, animasyonlu görseller ve videolar ile zenginleştirilmiş olan kurs, son derece akıcı bir şekilde ilerliyor ve dinleyicinin ilgisini çekecek yöntemler kullanıyor.

UNODA’nın düzenlemiş olduğu, siber diplomasiyle ilgilenen tüm herkesin katılabileceği Cyber Diplomacy Training Course’un tüm modüllerini ve alıştırmalarını tamamlayarak kurs sonunda sertifika alınabilecek.

Eğitime şu linkten ulaşabiliyor: https://www.disarmamenteducation.org/index.php?go=education&do=training-cyberdiplomacy

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Çin’in yeni hedefi Biden yönetimi

ABD’li üst düzey bir istihbarat yetkilisi, Çin’in ABD yönetimini devralacak olan Joe Biden yönetimi ile müttefiklerini hedef alan etki operasyonlarını artırdığını söyledi.

 

Ulusal Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi (NSCS) Başkanı William Evanina, Aspen Enstitüsü tarafından düzenlenen çevrimiçi bir etkinlikte, “Artık sadece seçimle iş başına gelen yeni yönetim değil, bu insanların yanında hareket edenlere de ülke çapında oyun oynandığını görüyoruz.” dedi.

 

TikTok’un sahibi Bytedance Trump’ı yalanladı: ABD’ye bağış yaptığımızdan haberimiz yok!

 

İSTİHBARAT TOPLAMA VE ABD SİYASETİNE MÜDAHALE GİRİŞİMLERİ

Evanina, Çin’in etki operasyonunun neleri kapsadığı konusunda ayrıntı vermezken başka bir ABD istihbarat yetkilisi, CyberScoop’a yaptığı açıklamada bahsi geçen operasyonun istihbarat toplamayı ve ABD politikasını şekillendirme çabalarını kapsadığını söyledi. Evanina, Çin’in Joe Biden’in seçildiği 3 Kasım tarihinden bu yana başkanın danışmanlarına odaklanan etki operasyonlarını artırdığını söyledi.

Çin’in daha önceki etki operasyonu, devlet kontrolündeki medya kuruluşlarının genişletilmesi ve yerel ABD izleyicisine ulaşmanın diğer yollarını içeriyordu. Altı yıldan fazla bir süredir NCSC’nin başında bulunan Evanina, yeni gelen Biden yönetimi yetkililerine konuyla ilgili olarak bir brifing vereceğini söyledi.

FBI VE SİBER GÜVENLİK AJANSI DA UYARMIŞTI

Evanina’nın değerlendirmeleri, FBI ve ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı’nın (CISA) devlet destekli hackerların düşünce kuruluşlarını hedef aldığına dair yaptığı bir uyarının akabinde gerçekleşti.

Biden’in ulusal güvenlik ve dış politika danışmanlarının çoğu, gelecekteki ABD hükümeti politikası hakkında ipuçları alabilecek düşünce kuruluşlarından geliyor.

Tavsiye niteliğindeki rapor, operasyonun arkasında hangi ülke olduğuna dair bir bilgiyi içermiyor.

Ancak, Google’a göre, Çin devletine bağlı bilgisayar korsanları daha önce Biden’ın kampanya ekibine yönelik başarısızlıkla sonuçlanan bir phishing (şifre dolandırıcılığı) operasyonu düzenlemişti.

“BIDEN YÖNETİMİ SİBER SALDIRILARA HEDEF OLMAYA DEVAM EDECEK”

Atlantik Konseyi’nin Dijital Adli Araştırma Laboratuvarı Direktörü Graham Brookie, yeni gelen Biden yönetimindeki üst düzey yetkililerin kötü niyetli siber faaliyetlerin ve etki operasyonlarının hâlihazırda hedef olduklarını ve olmaya devam edeceklerini söyledi.

Aspen Enstitüsü’nün gerçekleştirdiği etkinlikte, ulusal güvenlikten sorumlu başsavcı yardımcısı John Demers, 2018’de Adalet Bakanlığı’nın başlattığı girişimin bir sonucu olarak, Çin ordusuna bağlı 1000’den fazla araştırmacının ABD’nin sınır dışı etmesi ve diğer nedenlerle ülkeyi terk ettiğini söyledi.

Demers, yapmaya çalıştıkları şeyin sadece o kişiyi tutuklamak değil, aynı zamanda daha geniş kapsamlı bir operasyonu sekteye uğratmak olduğunu ifade etti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Siber Diplomasi ve Dijital Diplomasinin Geleceği: Olası Sorunlar

Sıklıkla karıştırılan ve birbiri yerine kullanılan iki terim olan siber diplomasi ve dijital diplomasinin ayrımının net bir şekilde yapılması bu iki alanda atılacak adımların geliştirilecek politikaların ve yapılacak yorumların sağlıklı olması açısından önem taşıyor. Geçtiğimiz ay yayımlanan ve bu iki kavramın arasındaki farkları ele aldığım yazıda değindiğim konuları bir de tabloyla özetlemek istedim. 

Siber Diplomasi Dijital Diplomasi
Siber alandaki sorunları çözmek için diplomatik araçların ve diplomatik düşüncenin kullanılmasıdır. Halkla iletişimi sağlayan sosyal medya gibi dijital iletişim araçlarının ve tekniklerinin, diplomatik amaçlar doğrultusunda kullanılmasıdır.
Amaç, siber alandaki problemleri analiz etmek, yönetmek ve çözmektir. Amaç, daha geniş diplomatik gündemleri teşvik etmektir.
Hedefleri gerçekleştirmek için, geleneksel diplomasi araçlarının (saldırmazlık paktı imzalamak gibi) yanı sıra dijital araçlara da başvurulabilmektedir. Diplomatik hedefleri ilerletmek için sadece dijital araçlar ve teknikler kullanılır.
Hükümet düzeyinde bir dizi yöntem izlenir, devletlerarası bir ilişki söz konusudur. Kendi başına bir araçtır ve devlet ve devlet dışı aktörler tarafından kullanılabilir.

BİREYİN BİR AKTÖR OLARAK YÜKSELİŞİ

Siber diplomasi, diğer diplomasiler altında halihazırda devam eden uygulamalara hiyerarşik düzenlemeler getirmek gerektiğini öne sürer. Ancak Soğuk Savaş sonrası aktörler arasına bireyin de girmesiyle, bu iş daha karmaşık bir hal almaktadır. Örneğin, Çin’de 700 milyondan fazla çevrimiçi vatandaş bulunmaktadır. Hepsini kontrol altına almak oldukça zordur. Bunun yanı sıra, hükümetler siber güvenlik yazılımları ve güncellemeler konusunda özel şirketlere güvendikleri için sorumluluk konusunda da bir belirsizlik söz konusudur. Mesela, Çin’de özel bir şirket, altyapısını güncelleyemezse ve gelen siber bir saldırı sonucu oluşan durum dış ilişkilerde bir krize sebep olursa, devlet bundan ne ölçüde sorumludur? Özel şirketlere bu konuda nasıl düzenlemeler getirilmelidir? Geleneksel diplomaside kolaylıkla çözülebilecek gerilimler siber diplomaside ne şekilde çözümlenebilecektir? (Bousfield, 2017).

Siber anlamda güvenliği sağlayabilmek için siber fırsatları tamamıyla değerlendirmekten ve çok taraflı işbirliğine gitmekten daha iyi bir yol yoktur. Küresel anlamda sosyal kalkınma, politik ve ekonomik ilerleme kaydedebilmek için ise uluslararası bir siber güvenlik politikası gerekmektedir (Dana, 2015).

DİJİTAL DİPLOMASİNİN ZORLUKLARI

Dijital diplomasi konusunda ise şunu belirtmek gerekir ki, dijital teknolojiler diplomasinin gerçekleşmesine yardımcı olabileceği gibi, diplomatik faaliyetleri kısıtlayacak etkiye de sahiptir. İnternet kullanıcılarının bilgileri sızdırılabilir veya hacklenebilir. Bu noktada Wikileaks belgelerinin sızdırılmasını örnek verebiliriz. Bu belgeler çok sayıda aktör hakkında bilgiler içeriyordu ve tüm dünyaya yayıldı. Ardından büyük çaplı bir krize sebep oldu. Dijital ortamda yayılan bir belgenin önünün kesilmesi o kadar da kolay olmadığı için, dijital diplomasinin oldukça riskli bir alan olduğunu da söylemek gerekir (Adesina, 2017).

Son olarak belirtmek gerekir ki, siber ve dijital alanda gelişmeler olsa da, diplomasi hala temel anlamda hükümetler arasında ve yüz yüze yürütülmektedir. Çünkü hükümetler, yasaların ve olayların gidişatını belirleyen güce sahiplerdir ve kararların alınması konusunda güvenin oluşmasına ihtiyaçları vardır. Ancak diplomasinin sürdürülmesi konusunda yeni dinamiklere açık olmak, anlamak ve yararlanmak gerekecektir (Westcott, 2008). Siber diplomasi, gün geçtikçe dış politikanın yürütülmesi için potansiyel bir araç olarak daha da gerekli görünmektedir. Karar vericiler, siber diplomasi faydalı bir araç olarak görmeli ve yeni dinamiklere uyum sağlamayı öğrenmelilerdir.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

Karıştırılan iki kavram: Siber diplomasi ve dijital diplomasi arasındaki farklar

Siber diplomasi ve dijital diplomasi gibi kavramları anlayabilmek için, öncelikle diplomasinin ne olduğunu bilmek gerekir. Hedley Bull’a göre diplomasi; devletler ve diğer oluşumların, resmi temsilciler aracılığıyla ve barışçıl amaçlarla dünya siyasetine katılması sonucu, ortaya çıkan ilişkilerin yönetimidir (Hedley Bull, 1977, s. 156). Bu tanım üzerinden gidersek, diplomasinin iki noktası söz konusudur. Birincisi; diplomasi, barışçıl amaçlar getirmelidir. İkincisi ise, resmi temsilciler aracılığıyla sağlanmalıdır. Örneğin, Küba Füze Krizi sırasında nükleer silahsızlanma hareketine öncülük eden Bertrand Russell’i diplomat ilan edemeyiz. Barışçıl amaçlar ile hareket etse de diplomasi bu değildir. Zira kendisi resmi bir temsilci olmaktan uzaktır.

Diplomasinin siber alana yansıması: Bukalemun örneği 

Küreselleşmenin geldiği evreyle birlikte diplomasinin siber alana yansımasını, bukalemuna benzetebiliriz. Bukalemunlar bulundukları çevreye adapte olabilmek için istedikleri renge bürünebilmektedirler. Tıpkı bukalemunlar gibi, devletler de diplomatik tekniklerini dijital dünyaya adapte etmelilerdir. Aksi takdirde çevreyle bütünleşemez ve ortama uyum sağlayamazlar. Adapte olamayan bukalemunların dış tehditlere açık olması gibi, siber alana uyum sağlayamayan ülkeler de dış tehditlere açık hale gelirler.

Siber diplomasi nedir, ne değildir? 

Günümüzde dış ilişkilerin önemli bir parçası haline gelen bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) etkisi ve küresel politik ekonomiye etkisi her geçen gün artmaktadır. Ticareti kolaylaştıran, bilgi paylaşımına imkan tanıyan, vatandaşların günlük etkileşimlerine olanak tanıyan bilgi ve iletişim teknolojilerinin, dış ilişkiler bağlamında giderek daha fazla dikkate alındığını söylemek mümkündür. Siber diplomasi, dış ilişkilerde bilgi ve iletişim teknolojilerinin rolünü, siber alan bağlamında bize göstermektedir.

Tanımsal olarak bakıldığında, siber alandaki sorunları çözmek için diplomatik araçların ve diplomatik düşüncenin kullanılması siber diplomasi olarak adlandırılır. Siber diplomasi mekanizmalarının gelişiminin henüz ilk yıllarında olduğu düşünüldüğünde, kavramsal belirsizlikler kaçınılmazdır. Kökene indiğimizde, küresel bir siber güvenlik tanımı da yoktur veya siber silahlar dendiğinde tüm ülkeler aynı şeyi algılamazlar. Örneğin, Romanya ve ABD yasaları siber güvenlik terimini kullanırken, Avrupa Birliği ağ ve bilgi güvenliği terimini, Rusya ise bilgi/veri koruma kavramını kullanmaktadır. Bu da küresel bağlamda konuya yaklaşılmasında zorluklar meydana getirir. Zira terimin tanımlanmasında bile farklılıklar varken, ortaya çıkaracağı zorluklarla küresel anlamda mücadele etmek oldukça zorlu görünmektedir. 

Siber diplomasiye örnek olarak, Güney Pasifik’teki Fransız nükleer denemesine karşı organize edilen kampanyayı verebiliriz. Bu vakada, bir sivil toplum kuruluşu olan Greenpeace tarafından siyasi seferberlik sağlanmış ve bunu takiben kampanya başarıya ulaşmıştır. Greenpeace’in başarısının anahtarı, kullanılan yeni bilgi ve iletişim teknikleri ve mümkün olduğunca geniş bir kitleyle bağlantı kurmaktı. Oldukça yenilikçi ve çok boyutlu bir bilgi teknolojisine sahip olan Greenpeace, dünya çapında aktivizmi canlandırarak kampanyada büyük rol oynamıştır.

Siber diplomaside yeni dönem: Avustralya siber işler elçisi atadı

Dijital Diplomasi: Diplomatlar internetin ustaları olmalılar

Hükümetler ve uluslararası örgütlerin gözlemlediği üzere, sosyal medya uluslararası ilişkiler konusunda potansiyel bir yön değiştiricidir. Sosyal medyanın diplomatik amaçlarla kullanılmasıyla diplomatlar, uluslararası müzakerelerden kriz yönetimine kadar birçok eylemi yerine getirebilirler.  Bu nedenle, 21. yüzyıl küresel güvenliğini ve diplomasisini anlamak için, uluslararası siyasete etki eden dijital diplomasiyi anlamak önemlidir.

Halkla iletişimi sağlayan sosyal medya gibi dijital iletişim araçlarının ve tekniklerinin, diplomatik amaçlar doğrultusunda kullanılması dijital diplomasi olarak adlandırılır. Dışişleri bakanlığı ve elçilikler düzeyinde var olan dijital diplomasi, ulus markalama, kültürel değerleri yayma gibi faaliyetler ile kendini göstermektedir. Yumuşak güç kapsamına giren bu faaliyetler, ülkenin imajını artırmakta ve dış politika sürecinde kolaylık sağlamaktadır. Dijital diplomaside, sosyal inşacılık teorisinde de sıklıkla vurgulanan algının, istenen şekilde değişmesi için sosyal medya üzerinden harekete geçilir.

Bu diplomasi çeşidi, devletlerin, hızla değişen internet aleminde dinamik bir varlık elde etmelerini teşvik eder. Dijital dünyada aktif olan devletler, pasif olan devletlere kıyasla bir üstünlük sağlayacaktır. Elbette diplomatlar müzakerelerde yüz yüze görüşme gibi bir ayrıcalığa sahiplerdir. Ancak küreselleşmenin geldiği evreyle birlikte işler hızla değişmekte ve internet bu değişimin yapı taşı olmaktadır. Bu nedenle, diplomatlar internetin ustaları olmalıdır. 

Siber güvenlik yeni bir zorlayıcı diplomasi aracı olabilir mi?

Siber Diplomasi ve Djital Diplomasinin Karşılaştırılması

Siber diplomasi ve dijital diplomasi benzer görünse de iki kavramı birbiriyle karıştırmamak gerekir. 

1) Dijital diplomaside, diplomatik hedefleri ilerletmek için sadece dijital araçlar ve teknikler kullanılır. Ancak siber diplomaside, geleneksel diplomasi araçlarının (saldırmazlık paktı imzalamak gibi) yanında dijital araçlara da başvurulabilmektedir.

2) Dijital diplomaside amaç daha geniş diplomatik gündemleri teşvik etmektir. Siber diplomaside ise amaç, siber alandaki problemleri analiz etmek, yönetmek ve çözmektir. . 

3) Siber diplomaside diplomatın tekniklerinden ve zihniyetinden de faydalanabilmek için hükümet düzeyinde bir dizi yöntem izlenir; diğer bir deyişle daha devletlerarası bir ilişki söz konusudur. Dijital diplomasi ise kendi başına bir araçtır ve devlet ve devlet dışı aktörler tarafından kullanılabilir.

Özetle, dijital diplomaside amaç, halkla iletişimi sağlayarak ülkenin itibarını artırmak ve dış politika hedeflerini gerçekleştirmektir. Bu amaçlar için dijital araçlar kullanıldığında dijital diplomasiden bahsetmiş oluruz. Siber diplomaside ise, siber dünyadaki tehditlerle orantılı diplomatik stratejiler geliştirmek amaçlanır. Bu bağlamda geleneksel diplomasi veya dijital araçlardan hangisine ihtiyaç varsa o kullanılır. Bahsedilen bu şartlar sağlandığında siber diplomasi gerçekleşmiş olur. Günbegün fırsatlar ve risklerle kendini yenileyen siber alanda, devletler bu iki diplomasi çeşidinin faydalarından yararlanmalıdırlar. Burada yapılması gereken diplomasinin değişmesi değil, diplomasiyi pratiğe dökerken kullanılan tekniklerin dijital dünyaya adapte olmasını sağlamaktır.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

Diplomasinin teknoloji boyutu: Huawei çalışanlarına vize yasağı

ABD ve Çin arasında ticaret savaşları ile başlayan ardından karşılıklı olarak tırmandırılan bir diplomatik gerginliğe dönüşen olaylar serisinin merkezinde teknoloji şirketleri bulunmaya devam ediyor.

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun TikTok yasağını gündeme almasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, Çinli teknoloji şirketi Huawei’nin bazı çalışanlarına vize yasağı getirdi.

Pentagon’da alarm: Binlerce çalışan şüpheli Çin malı elektronik cihaz satın almış

İNSAN HAKLARI İHLALLERİ GEREKÇE SAYILDI

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, yaptığı yazılı açıklamada, küresel düzeyde insan hakları ihlalleri işleyen rejimlere destek sağlayan Çinli teknoloji şirketlerinin bazı çalışanlarına vize kısıtlamaları ve ülkeye giriş yasağı uyguladıklarını duyurdu.

Vize kısıtlaması ve yasağının “Çin Komünist Partisi rejiminin insan hakları ihlalleri”ne destek veren bazı Huawei çalışanlarına uygulanacağını belirten Pompeo, şirketin, Çin hükümetinin gözetim silahı olduğunu, siyasi muhalifleri sansürlediğini ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki “toplama kampları”na destek verdiğini ifade etti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

HUAWEİ, UYGURLARIN GÖZETİM ALTINDA TUTULDUĞU KAMPA SİSTEM KURMUŞTU:

“Uygurların toplandığı kamplarda gözetim sistemi kurdu” iddiası Huawei’nin başını derde soktu