Etiket arşivi: Siber Diplomasi

Siber diplomaside sürpriz ittifak: AB ve Brezilya’nın beklenmeyen yakınlaşması

Avrupa Birliği, 20 Şubat’ta Brezilya ve AB arasındaki Siber Diyalog toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantının merkezinde Çin ve Rusya’nın Birleşmiş Milletler bünyesinde siber alan ile gerçekleştirilen uluslararası çalışmalara yönelik olumsuz tavırları bulunuyordu.

BM’de Açık Uçlu Çalışma Grubu (OEWG) ve Devlet Uzmanları Grubu (GGE) adı altında iki farklı grupta siber alanda devlet sorumluluğu, siber saldırıların uluslararası hukuktaki yeri ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Fakat siber alanda devlet destekli saldırıların arkasında olduğu sıklıkla iddia edilen Rusya ve Çin bu tür düzenlemeleri diplomatik müdahaleler ile yavaşlatmakla eleştiriliyor.

Geçtiğimiz ay AB ile Brezilya’nın siber alanın düzenlenmesiyle ilgili yaptıkları toplantı ve iş birliğini geliştirme yönündeki istekleri gelişmekte olan siber diplomaside yeni bir kutup oluşmaya başladığına dair yorumlara neden oldu.

alınolan uluslararası siber güvenlik konusundaki ilerlemeleri sekteye uğrattığı üzerinde durulmuş ve Brezilya ve AB’nin siber alanda koordinasyon halinde çalışmasının sinyalleri verilmişti.

Her ne kadar Brezilya ve AB’nin küresel arenada ki olaylara karşı yaklaşımları farklı olmasına rağmen gerçekleştirilen toplantılar neticesinde iki taraflı etkileşimler ile siber alanda stratejik bir ortaklık geliştirilmesine katkı sağlamıştır.

Geçtiğimiz on yıl içinde Brezilya ve AB arasındaki dijital ekonomi ve ticaret konularındaki mevcut işbirliğini derinleştirmiş ve siber suç ve güvenlik gibi konularda da çalışmalara başlamıştı. 2010 yılından itibaren Brezilya ve AB arasında ortak dijital altyapı projeleri geliştirmek, veri koruma düzenlemelerini uyumlu hale getirmek ve 5G, IoT ve yapay zeka alanında ortak araştırma çalışmalarının yürütülmesi için kurulan Bilgi Toplumu ve Dijital Ekonomi Diyalog Forumu da çalışmalarını sürdürüyor.

İki aktörün bilişim ve iletişim teknolojileri alanındaki iş birliği Avrupa Dış İlişkiler Servisi ve Brezilya Dışişleri Bakanlığı tarafından AB-Brezilya Siber Diyalogu’nun oluşturulmasıyla kurumsal bir çerçeve kazandırılarak derinleştirilmişti. Bu bağlamda 2017 yılında gerçekleştirilen ilk Siber Diyalog forumu iki aktör için siber alanda uluslararası barış ve güvenlik konularında yeni bir pencere açmıştı.

Kasım 2019’da Brezilya – AB İstişareleri toplantısında her iki aktörde siber alanda çatışmayı önlemek ve siber güvenlik alanındaki işbirliğini güçlendirmeye yönelik sinyaller verilmiştir. Buna müteakip Şubat ayında yapılan ikinci toplantıda taraflar siber güvenlik tehditleri karşısında kapasite geliştirme ve güven artırıcı önlemler hakkında bilgi alışverişinde bulunmuştur. Diğer yandan her iki tarafta ilerleyen dönemlerde Açık Uçlu Çalışma Grubu (OEWG) ve Devlet Uzmanları Grubu’nun (GGE) çalışmalarındaki önemli başlıklar olan “siber alanda çatışmaların önlemesi, işbirliği ve istikrar için küresel bir anlayışın geliştirilmesi” konusunda işbirliği yapmayı taahhüt etmiştir.

AB VE BREZİLYA’NIN BEKLENTİLERİ AYRIŞIYOR MU?

Ancak her iki aktörün siber güvenlik ortaklığından beklentilerini incelediğimizde, geçmişte her iki tarafın siber normlar oluşturmak için tercih ettikleri yaklaşımların farklı olduğu görülüyor. AB ülkeleri kapasite geliştirme ve mevcut normların uygulanması gerektiğini savunurken Brezilya tarafı ise siber alanın militarizasyonunu önlemek için orta ve uzun vadede yasal olarak bağlayıcı araçların gerekliliğini tercih etmiştir.

Şubat ayında yapılan Açık Uçlu Çalışma Grubu’nun (OEWG) ikinci toplantısında her iki tarafta uluslararası hukukun siber alan için de geçerli olduğu konusunda mutabık kalmış ve siber alanda istikrarın sağlanmasında Açık Uçlu Çalışma Grubu (OEWG) ve Devlet Uzmanları Grubu’nun (GGE) tamamlayıcılığının öneminin altını çizmişti.

Brezilya ve AB’nin uzlaştığı noktalardan ikincisi, her iki taraf da BM müzakerelerine yönelik isteklerin sınırlarına dikkat çekiyor. Buna göre üzerinde anlaşmaya varılmış olan normları açıklığa kavuşturmak ve gelecekteki müzakereler için kurumsal bir ortam önermekle sınırlı kalması önerileri öne çıkıyor.

Üçüncü olarak ise, her iki taraf da akademi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları gibi aktörlerin normların geliştirilmesi ve uygulanması konusunda bilgilendirileceğini vurguluyor.

Gelişen Brezilya-AB Siber Diyaloğu, Temmuz ve Ağustos 2020’de yapılacak olan Açık Uçlu Çalışma Grubu (OEWG) ve Devlet Uzmanları Grubu (GGE) toplantılarından önce siber güvenlik sorunlarına yönelik sorumlu devlet davranışlarının geliştirilmesine yardımcı olabilir. Mevcut jeopolitik iklimde, tehditlerin daha da artması öngörülebileceğinden siber alanda istikrarın sağlanabilmesinin aktörler arasındaki istek ve iş birliğine bağlı olduğu görülüyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

ABD ve Rusya siber müzakerelere yeniden başlıyor

Aleksandr Bartikov

Rusya ve ABD arasında uluslararası siber güvenlik konularını ele almak için yapılan çalışmaların yeniden başladığı duyuruldu.

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Başkanı Aleksandr Bortnikov, iki ülke arasında 2017’de başlayan fakat askıya alınan görüşmelerin yeniden başladığını açıkladı.

Bortnikov, Soçi’de gerçekleşen 13. İstihbarat Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi (DEA) ile orta düzeyde temasların sürdüğünü kaydetti.

SEÇİMLERE MÜDAHALE YÜZÜNDEN ABD ÇEKİLMİŞTİ

Siber alanda sürekli çekilme halinde bulunan iki ülke siber alanda harekât tarzlarını belirlemek için 2017 yılında görüşmelere başlamıştı. Fakat Rusya’nın 2016 yılında ABD’de yapılan başkanlık seçimlerine müdahalesinin ortaya çıkması ve Rus vatandaşların seçimlere müdahale etmek için siber operasyonlar düzenlemek suçlamasıyla iddianame hazırlanması iki ülke arasındaki ilişkileri germiş, görüşmeler ABD’nin çekilmesinin ardından sona ermişti.

Soçi’de yapılan görüşmelerde siber güvenlik konularının da ele alındığını vurgulayan Bortnikov, güvenlik ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin Cenevre’de aktif şekilde çalıştıklarını ifade etti.

Portnikov, iki ülkenin olası terör saldırıları konusunda bilgi alışverişini de sürdürdüğünü sözlerine ekledi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Siber alan diplomasinin merkezine doğru hızlı yürüyüşüne devam ediyor

Cemal Kaşıkçı

Geçtiğimiz hafta istihbarat çalışmaları üzerine yoğunlaşanlar ya da meraklı olmanın ötesine geçenler için yoğun bir dönemdi. Sadece Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ayrıntıları merakla beklenen ‘kayboluşunun’ perde arkası ya da Pastör Brunson olayı bile bir hafta için fazlasıyla okuma/düşünme malzemesini önümüze yığmışken, kafamızı biraz olsun coğrafyamızdan kaldırıp küresel arenadaki hamlelere baktığımızda karşımıza binlerce parçalık bir muamma buluyoruz.

Sadece geçen hafta yaşananlara kısa bir bakış atalım.

Dünyanın en büyük istihbarat paylaşım ittifakı olan, ‘Beş Göz’ün (ABD, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada) Çin’in etki operasyonlarına ve teknoloji yatırımlarına karşı daha güçlü bir cephe oluşturmak için Almanya ve Japonya gibi ülkelerle işbirliğini pekiştirme kararı aldığı ortaya çıktı.

Reuters haberine göre, beşli ittifakın elinde bulunan Çin ile ilgili gizli bilgiler bu ülkelerle de paylaşılması Beş Göz’ün gayri resmi olarak genişlemesi anlamına geliyor. Japonya ve Almanya dışında Fransa’nın da daha az kapsamlı şekilde ittifak ile ortak çalışma yürütüldüğü de ifade edildi.

Haberin sızdırılmasının zamanlaması da dikkat çekici.

Özellikle ABD ve Avustralya’da stratejik sektörlere yönelik yabancı yatırımlarının kısıtlanmasına yönelik yasal düzenlemelerin yapıldığı bir dönemde böyle bir kararın açıklanması Çin’in yabancı teknoloji şirketlerine yönelik politikalarını yeniden düşünmesine yol açar mı bilinmez. Fakat dış borcumuzu kapatmak için sıcak para arayışımızda uğrayacağımız duraklardan birinin de Çin olması Türkiye’deki teknoloji sektörü için ilginç günleri yaşayacağımızın işareti olabilir.

İngiltere ve Hollanda’nın başını çektiği Avrupa ülkeleri de siber saldırı düzenleyen yabancı kuvvetlere karşı yaptırım prosedürlerinin daha sertleşmesi konusunda çalışmalarına hız verdi. Avrupa Birliği’nin halihazırda nükleer ve kimyasal silah antlaşmalarına uymayan ve terörizmi destekleyen ülkeler ile kişileri cezalandırmak için uyguladığı prosedürlerin benzerini, siber saldırı düzenleyenleri de kapsayacak şekilde genişletmesi talep ediliyor.

Hollanda ve İngiltere’nin yanı sıra Estonya, Finlandiya, Letonya ve Romanya’nın diğer AB ülke temsilcilerine ilettiği ve Bloomberg tarafından haberleştirilen metinde ‘Benzer bir (yaptırım) rejiminin kötücül siber aktivitelere karşı da uygulanması acil olarak gereklidir.’ ifadesi yer aldı.

Ekim ayının başında, ABD, İngiltere ve Hollanda makamları Rusya’nın askeri istihbarat birimi GRU’nun, Moskova’nın usulsüz işlere giriştiğini tespit eden kimyasal silahların kullanımını düzenleyen BM birimi ve Rus sporcuların doping yaptığını belirleyen çeşitli anti-doping kurumlarının ağlarına girmeye çalışmakla suçlamıştı.

Rusya’nın siber casusluk dosyasının giderek daha da kabarması 2015 yılından bu yana siber saldırıların da yaptırım kapsamına alınmasını isteyen ülkelerin elini güçlendirmiş durumda. Kim bilir belki benzer bir yaptırım rejimine Türkiye de dahil olmak ister?

Beş Göz cephesinde ‘safları genişletme’ kararına ve Avrupa Birliği’nde Rusya’ya karşı ‘siber yaptırım’ regülasyon talebine göre daha somut ve ofansif bir adım İngiltere’den geldi.

İngiliz savunma bürokratlarına dayandırılan haberde, İngiliz ordusunun savaş oyunu sırasında Moskova’da siber yollarla elektrikleri kesecek bir simülasyon gerçekleştirdiği açıklandı. Eski bir Rus ajanının İngiltere’de zehirlenmesinin arkasında Rus istihbaratının çıkmasının ardından İngiltere, Rusya’ya karşı sert bir politika uygulamaktan çekinmiyor. Kendi toprakları içerisinde çekilen bu operasyonu egemenliğine bir saldırı olarak niteleyen Londra yönetiminin ilk başvurduğu politika setinin içerisinde siber yollardan Moskova’nın elektriklerini kesmek gibi kulağa marjinal gelen yöntemlere başvurmasına sanırım kısa sürede alışacağız çünkü haberden anlaşıldığı üzere, İngiliz ordusu Rusya’ya karşı oluşturulan stratejide siber yollardan kritik altyapılara verilecek zararları da ciddi şekilde hesaba katmış durumda.

‘Siber güvenlik ulusal güvenliğin bir parçası haline gelmiştir,’ atasözümüzü etkinlik mevsimine girdiğimiz şu günlerde çok duyacaksınız. ‘Siber alan diplomasinin merkezine doğru hızlı yürüyüşüne devam ediyor,’ sözünü ise muhtemelen ilk kez duydunuz.

Siber diplomaside yeni dönem: Avustralya siber işler elçisi atadı

Avustralya Stratejik Politikalar Enstitüsü’nden Dr. Tobias Feakin yepyeni bir pozisyona atandı. Avustralya hükümeti 2012’den beri milli güvenlik programlarının başkanı olan Tobias Feakin’ı Siber İşler Elçisi olarak atadı.

2016 yılının başında yayınlanan milli siber güvenlik stratejisi siber güvenlik alanında yeni bir pozisyonun oluşturulacağının sinyallerini vermişti. Strateji belgesinde Avustralya’nın uluslararası ortakları ile şeffef, özgür ve güvenli bir internet ortamı oluşturmak için beraber çalışmaya devam edeceği belirtilmişti. Aynı zamanda ülkenin uluslararası siber arenada koordineli düzenli ve etkili şekilde temsil edilmesi için Siber İşler Elçisi atanacağı bilgisi de verilmişti.

[ilink url=”https://siberbulten.com/sektorel/unlu-aktor-spacey-siber-guvenlik-elcisi-oldu/” style=”note”]Ünlü aktör Spacey, siber güvenlik elçisi oldu[/ilink]

Computerworld websitesinde çıkan habere göre ülkede Uluslararası Siber Politika Merkezi’nin de kurucusu olan Feakin, hükümetin siber güvenlik değerlendirmesini yürüten ve milli siber güvenlik stratejisi oluşturma konusunda destekleyen panelde de görev alıyordu.

Dışişleri Bakanı Julie Bishop ve siber güvenlik konusunda başbakan yardımcısı Dan Tehan beraber yayınladıkları açıklamada; siber tehditlerin ülke sınırları içinde kalmadığını bu sebeple siber suçlara karşı verilecek küresel tepkiyi güçlendirmek için diğer ülkelerle ortak çalışmanın önemini belirtti. Siber işler elçisinin ülkenin uluslararası siber ortamda varlığını yönetmenin yanı sıra siber ortamda kapasite arttırılmasına destek vereceğini ve devletin internet üzerindeki sansürüne karşı savaşmak gibi görevleri olacağını ekledi.

Siber İşler Elçisi Tobias Feakin, Avustralya’nın sıkı sıkıya savunduğu, internetin sağladığı faydaların tüm insanlar tarafından ulaşılabilir olması gerektiğini belirten görüşü de uluslararası arenada destekleyecek.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

[wysija_form id=”2″]

Çin ve Amerika’nın kara kutuları siber güvenliği görüştü

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Washington ziyareti öncesi Amerikalı ve Çinli yetkililerin siber güvenlik konusu dahil pek çok konuyu ele aldıkları açıklandı.

Dört gün süren görüşmelere ilişkin konuşan ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, Çin’in istibarat başkanı Meng Jianzhu ile siber güvenlik noktasında “açık ve samimi bir görüşme yaptıklarını” söyledi.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Jianzhu’nun Federal Araştırma Bürosu Başkanı James Comey ile Adalet, Hazine, Dışişleri Bakanlığı’ndan yetkililer ve istihbarat birimden isimlerle de bir araya geldiği açıklandı.

İLGİLİ HABER >> İNGİLİZ ÜNİVERSİTELERİ SİBER SAVAŞÇI İÇİN KOLLARI SIVADI

Çin’in resmi haber ajansı Xinhua, Jianzhu’nun Amerikalı yetkililerle “önemli bir mutabakata” vardığını yazdı.

Jianzhu, iki ülkenin “siber korsanlığa karşı mücadelede işbirliği yapmasının hayati” olduğunu belirterek Çin sınırları dahilinden yapılacak her türlü saldırının cezalandıracağını savundu.

İLGİLİ HABER >> ÇİN ABD’Lİ ŞİRKETLERDEN İNTİKAMINI ALDI

Jianzhu, “Siber korsanlığa ve şirket bilgilerinin çalınmasına karşın duruşumuzda kararlıyız” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Barack Obama, Çinli mevkidaşı ile yapacağı görüşmede siber korsanlığı gündeme getireceğini söylemişti.

Washington, Amerikan hedeflerine yönelik siber saldırılarla ilgili Pekin yönetimini suçluyor. Ancak Çinli yetkililer bu iddiaları reddediyor.

Amerikan yönetimi, siber korsanlığın arkasında olduğunu düşündüğü isimlere yönelik yaptırım uygulamayı gündemine almıştı.

Yakın zaman önce yapılan bir saldırı neticesinde 20 milyon Amerikan personelinin bilgileri internete sızmıştı. Ayrıca şirketlere yönelik pekçok saldırının arkasında da Çinlilerin olduğu sanılıyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]