Etiket arşivi: Putin

ABD seçimlerinin hacklenmesi iddianamesi ortaya çıktı: Ruslar hedef tahtasında

ABD’de Özel Yetkili Savcı Robert Mueller’ın 12 Rus istihbarat görevlisini 2016 başkanlık seçimlerine siber saldırılarla müdahale etmekle suçlaması, savcının bu zamana kadarki en az şaşırtıcı eylemi olmakla birlikte en dikkat çekeni olabilir. Zira Rus hükümeti için çalışan istihbarat ajanlarının 2016 başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine dair çıkan haberlerin, söz konusu seçimin galibi Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Helsinki’de bir araya gelmesi öncesine denk gelmesi yenilir yutulur bir şey olmanın çok ötesinde.

29 sayfalık iddianamede yer alan yeni suçlamalar, Başkan Trump’ın ABD’nin saldırıların ardında kim olduğu sorusunu perdelemeye yönelik çabalarını baltalıyor. Nitekim Trump daha önce şu şekilde yorumlarda bulunmuştu: “Saldırıların arkasındaki kişi New Jersey’deki evinde oturan herhangi biri olabilir. Rusya ya da Çin de olabilir. Ayrıca yatağında oturan 180 kg ağırlığında biri olabilir”

Konuya ilişkin bazı ayrıntılar daha önce Demokratik Ulusal Komitesi‘nin (DNC) açtığı davada yer alırken, geçtiğimiz cuma günü ortaya çıkan ve oldukça ses getiren iddianame ABD hükümetinden gelen ilk resmi ayrıntı olması itibariyle dikkat çekiyor. Söz konusu iddianame, saldırının Rus Ordusu tarafından koordine edildiği konusunu açıklığa kavuşturuyor. Kamuoyunda Fancy Bear takma adıyla bilinen hacker ekibi, Mueller’in iddianamesinde ilk kez, kısa adı GRU olan Rus Genelkurmay Ana İstihbarat Müdürlüğü’nün iki özel biriminin adı ile geçiyor: “Birim 26165 ve Birim 74455.”

İlgili haber>> Uluslararası hukuk açısından Rusya’nın ABD seçimlerine müdahalesi

Resmi raporlara göre, aynı birim daha önce de Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, NATO, Almanya Parlamentosu, Gürcistan ve Avrupa genelindeki diğer hükümetlere yönelik saldırılara karışmıştı.

Adalet Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre “GRU memurları, resmi yetkilerine dayanarak Demokratik Kongre Kampanya Komitesi (DCCC) ve Demokratik Ulusal Komite’nin (DNC) bilgisayar ağları ile Hillary Clinton’ın başkanlık kampanyasına karşı sürekli bir hackleme faaliyetlerinde bulundular. Daha sonra elde ettikleri bilgiyi ‘DCLeaks’ ve ‘Guccifer 2.0’ isimleri altında internet üzerinden yayınladılar.

Yine Adalet Bakanlığı’na göre seçimlere müdahale edenler yalnızca GRU değildi. İddiaların merkezinde en az 12 özel istihbarat elemanı da yer alıyor. Bakanlığın verdiği isimler şu şekilde: Viktor Borisovich Netyksho, Boris Alekseyevich Antonov, Dmitriy Sergeyevich Badin, Ivan Sergeyevich Yermakov, Aleksey Viktorovich Lukashev, Sergey Aleksandrovich Morgachev, Nikolay Yuryevich Kozachek, Pavel Vyacheslavovich Yershov, Artem Andreyevich Malyshev, Aleksandr Vladimirovich Osadchuk, Aleksey Aleksandrovich Potemkin ve Anatoliy Sergeyevich Kovalev.

İddianame mart ayında Clinton’ın kampanyasını hedef alan GRU memurlarından dördü tarafında yapılan ve e-posta hırsızlığına imkan veren e-dolandırıcılık ile yine GRU elemanlarının hi.mymail@yandex.com şeklindeki e-postalarını, Google’dan geliyormuş gibi görünecek şekilde düzenlemelerinin izini sürüyor. İddianameye göre ayrıca GRU, gerçek çalışanlarınkinden bir harfi eksik olarak düzenlenmiş e-posta hesapları kullanarak Clinton’ın kampanyasında çalışan personeli de hedef almış. GRU elemanları e-posta gönderdikleri kişilerden “Hillary-clinton-favorable-rating.xlsx.com” adlı dosyayı açmalarını istemiş.

İddianameye göre bir başka hacker grubu da Demokratik Kongre Kampanya Komitesi’nin (DCCC) internet protokolü yapılandırmalarını kontrol ederek ve bir diğer başarılı e-dolandırıcılık saldırısından sonra erişebildikleri sisteme bir yol açmak suretiyle DCCC üzerine yoğunlaşmış. Neticede iddianameye göre GRU 10’dan fazla DCCC bilgisayarına ve en az 33 Demokratik Ulusal Komite’nin DNC bilgisayarına erişim imkânı kazanmış.

İlgili haber>> Rus siber ordusu süvarilerini nasıl topluyor?

İstihbarat ajanlarının daha sonra, çalıntı dosyaları iddianamede ‘üçüncü varlık’ olarak geçen DCLeaks, Guccifer 2.0 gibi web siteleri aracılığıyla yayınlamak üzere Birim 74455’teki meslektaşları ile iletişime geçmiş.

ABD Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein, yeni iddianamede herhangi bir Amerikan vatandaşına saldırılara dahil olma noktasında suçlamanın ya da Rusya’nın bu girişimlerinin 2016 seçim sonuçlarını toptan değiştirdiğine dair iddiaların yer almadığını ifade etti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

ABD asker eşlerini tehdit edenler, İŞID değil Ruslarmış

ABD’li asker eşi Angela Ricketts, Kolorado’daki evinin banyosunda küvet keyfi yaparken başına geleceklerden habersizdi. Ta ki telefonunun ekranında hiç beklemediği o mesaj belirene kadar. Mesajda şu ifade yer alıyordu: “Sevgili Angela, Sevgililer Günün kanlı olsun!”

Facebook üzerinden gönderilen mesaj şu şekilde devam ediyordu: “Senin, eşin ve çocukların hakkındaki her şeyi biliyoruz.” İŞID militanı hackerler olarak Ricketts’in bilgisayarına ve telefonuna sızdıklarını söyleyen mesaj sahipleri “Sana düşündüğünden daha yakınız” diyordu.

Ricketts bu tür mesaj alan tek asker eşi değildi. 10 Şubat 2015 yılında gönderilen bu mesaj, Ricketts ile birlikte 4 kadına daha gönderilmişti. Tehdit içeren mesajlar medyada geniş yankı uyandırmıştı.

Ancak AP’nin verdiği habere göre gerçekte saldırganların İŞID ile ilgisi yoktu. Haber ajansı, bu kadınları hedef alan tehdit mesajlarının cihatçılar tarafından değil, Rus bir hacker grubu tarafından gönderildiğine dair kanıtları haberleştirdi. Habere göre üstelik bu grup, Amerikan başkanlık seçimlerine müdahale eden ve Hillary Clinton’ın kampanyasını yürüten John Podesta’nın e-postalarını sızdıran grupla aynı.

İlgili haber>> Rusya’nın siber saldırıları, KGB’den miras bir anlayış

Bu yanıltmacanın literatürde bir ismi bile bulunuyor: ‘False Flag’ Yani hackerlerin kendisini bir başkası gibi göstererek araştırmacıları tuzağa düşürme girişimi. Operasyonun 2016’daki ABD başkanlık seçimlerinde Rus trollerin devreye girip dezenformasyon yaptığı saldırı ile paralel yürütüldüğü belirtiliyor.

CyberCaliphate ile Rus hackerlar arasındaki bağlantılar daha önce belgelenmişti. Atlantik’in her iki tarafında üzerinde görüş birliğine varılan şey iki grubun birbiriyle yakından ilişkili olduğu.

Ricketts, olan biteni “Bin yıl düşünsem arkasından Rusların çıkacağına inanmazdım” sözleriyle değerlendiriyor. Kendisi de bir asker eşi olan ve gaziler ile asker ailelerin avukatlığını yapan Ricketts olayı ‘akıllara durgunluk verici’ sözüyle nitelendiriyor.

Ricketts söz konusu mesajı aldığı sırada, neredeyse birebir aynı mesaj Lori Volkman’a da ulaşmıştı. Volkman, Oregon’da yaşayan ve eşi Orta Doğu görevine atanınca blogger olarak büyük ün kazanan bir başsavcı vekili. Mesaj gelen diğer kadınlar ise Washington’da yaşayan ve gay-lezbiyen askerlerin aile üyeleri için hareket eden bir derneğin başkanı Ashley Broadway- Mack, military.com için asker ailelerini konu alan haberler yazan Alaskalı gazeteci Amy Bushatz.

Bir başka kurban Liz Snell ise Deniz Piyadesi eşinin Kaliforniya’daki emeklilik töreni sırasında telefonu çalar. Çünkü Military Spouses of Strength (Güçlü Asker Eşleri) adlı twitter hesabı hacklenmişti. Hesaptan sadece kendisine ve diğer asker eşlerine değil dönemin first lady’si Michelle Obama’ya da tehditler savurulmaktaydı. Snell hemen Michigan’daki evine döner ve çocuklarını alıp iki gece otelde kalır.

Olaydan sonra Volkman birçok habere konu olmuş; Bushatz ne olduğuna dair bir yazı yazmış; Fox’ta kendisiyle röportaj yapılan Ricketts ise bu tehdidin doğasının değişmekte olduğunu söylemişti: “Asker aileleri askerlerimize yönelen şiddetle mücadeleye etmeye alışkınlar. Ancak doğrudan bizi hedef alan bir şey çok yeni bir gelişme.”

Eşlerin tehdit mesajları almasından birkaç hafta sonra Fransız televizyonu TV5 Monde’nin yayını kesilmişti. Televizyonun internet sitesi ve Facebook hesabı CyberCaliphate grubunun logosu olan kefiye sarılmış bir yüzle kaplanmıştı. İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve, delillerin TV kanalının bir terör eyleminin kurbanı olduğunu gösterdiğini söylemişti.

Fransa’nın siber güvenlik ajansının başkanı Guillaume Poupard ise o kadar emin değildi. Fransız radyosuna yaptığı açıklamada Poupard, “Saldırının kaynağı konusunda daha ihtiyatlı olmalıyız. Bizim için sürpriz olabilir” demişti. Hükümete bağlı uzmanların araştırmaları Poupard’I haklı çıkarmıştı zira bulunan deliller Orta Doğu’yu değil Moskova’yı gösteriyordu.

Asker eşlerinin Rus hackerlar tarafından hedef alındığının kanıtı, siber güvenlik şirketi Secureworks’ün geçen yıl AP’ye sunduğu dijital kara listede yer aldı. AP daha önce grubun gazetecilere, savunma tedarikçilerine ve ABD yetkililerine yönelik casusluk kampanyasını ana hatlarıyla belirtmek için 4 bin 700 Gmail adresinin bulunduğu listeden faydalanmıştı.

Siber güvenlik firması FireEye’ın yöneticisi Lee Foster, Rus hackerlar ile CyberCaliphate arasındaki tekrarlanan çakışma ile grupların birbiri ile bağlantılı olduğuna hemen hemen emin olduklarını söyledi.

Rusların Amerikan sosyal medyasını dezenformasyonla baltalamak için kullandıkları troller, sık sık ABD’de İŞID militanlarına dair endişe pompalıyordu. CyberCaliphate çeşitli medya kuruluşlarının Twitter hesaplarını ele geçirerek sahte haber yayıyordu. Örneğin, troller Louisiana’daki bir İslam Devleti saldırısı hakkında sahte bir söylenti yayıp, bir Amerikan askerinin Kuran’ı ateşe verdiğini gösteren sahte bir video yayınlamıştı. AP, CyberCaliphate ve St. Petersburg trolleri arasında hiçbir bağlantı bulamadı, ancak iki grubun da amaçları aynı görünüyor: Manşetlerde radikal İslam’la ilgili haberlerle gerginliği canlı tutmak.

Ricketts, CyberCaliphate’in askeri topluluğun en önemli üyelerini tehdit ederek, medyada geniş bir şekilde yer almayı garanti ettiğini söylüyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Rusya, dünya kupası öncesi siber güvenlik önlemlerini artırıyor

2018 Dünya Kupası finallerine bu yaz aylarında ev sahipliği yapacak olan Rusya’da hükümet ve ulusal güvenlik ajansları, siber güvenlik önlemlerini sıkılaştırıyor. Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) uzmanları, ziyaretçi takımların ve yetkililerinin kalacağı oteldeki IT sistemleri üzerindeki kontrollerini tamamlıyor. FSB uzmanları ve diğer Rus özel hizmetler görevlileri Dünya Kupası altyapı tesislerinin olası bir siber saldırının hedefi olduğuna inanıyor.

FSB’nin siber suçlarla mücadele eden K-Departmanı’nda görevli uzman Sergey Korolev, oteller ve diğer dünya kupası altyapı tesislerinde yapılan kontroller sırasında en çok ilgilendikleri unsurların Wi-Fi cihazlarının güvenilirliği, orijinal firmware’in varlığı, şifredeki zafiyetler ile kullanıcı şifresinin karmaşıklığı olduğunu ifade etti.

Sergey Korolev şöyle devam etti: “Oteldeki Wi-Fi noktaları, yönetimin belirlediği basit şifrelerden dolayı sıklıkla saldırılara açık oluyor. ‘admin’ ya da ‘admin234’ gibi şifreler bunlara örnek gösterilebilir.” Mevcut kontroller kapsamında, 2018 Dünya Kupasına ev sahipliği yapacak bölgelerdeki internet sağlayıcılarının fazla müsamahakâr belge işlemleri de değerlendirilecek.

FSB temsilcileri hâlihazırda elde edilen sonuçların birçok oteldeki bilgisayar ağlarının zayıf güvenliğe sahip olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyorlar. Korolev ayrıca küresel düzeydeki zincir otellerin veri korumaya büyük önem verirken diğer otellerin IT güvenliğinin zayıf olduğunu ekledi.

Yönetimin doğrudan dünya çapında ünlü operatörle gerçekleştirildiği bu otellerde bilgi güvenliği için modern şifreleme protokolleri, yalıtılmış ve şifrelenmiş veri kanalları gibi yüksek gereksinimler bulunuyor.

Palo Alto Networks’ün bilgi güvenliği danışmanı Denis Batrankov SC Media UK’ye yaptığı açıklamada başlıca tehdidin olası bir hackerın konukların internet oturumlarını durdurma yeteneği ile ilgili olduğunu ve bunun birçok otelde Wi-Fi’ya korunmasız girişler yapılması durumunda yaşanabileceğini ifade etti.

Batrankov’a göre böyle bir durumda hackerler e-postaları okuyabilir, internet bankacılığına giriş yapabilir banka kartı bilgilerini ele geçirebilir. Rusya’nın önde gelen siber güvenlik girişimi Cyberzachita’nın başkanı Sergey Perevozchikov da aynı görüşte. Perevozchikov, kamusal bir Wi-Fi ağını kullanan bir oturum ele geçirildikten sonra saldırganlar cihazdaki sosyal ağ girişleri ve banka hesapları da dâhil birçok bilgi elde edilebilir.

İlgili haber>> Rusya olimpiyatları hackledi; Kuzey Kore’nin üstüne attı

Perevozchikov’a göre bu tam teşekküllü bir gözetleme. Böylesi bir durumda suçlular sadece kullanıcıların eylemlerini izlemekle kalmayıp onları manipüle de edebilir. Örneğin kullanıcıları e-dolandırıcılık yapan sayfalara yönlendirebilir –ki bunun çoğu zaman orijinal olandan ayırt edilmesi oldukça güçtür- ya da kullanıcıya, virüs yüklemeye sebep olacak yasal bir yazılımı güncellenmesi gerektiğine dair bir bildirim gönderebilir.

Rusya’nın bir diğer önde gelen siber güvenlik şirketi Asteros’un sözcüsü ise hackerlerin ticari, yönetimsel ve ekonomik bilgi içeren otel sistemleri için de bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Asteros’taki analistlere göre her bir otel mühendislik ve bilgi sistemlerinin karışımı ve bunlardan her hangi birinin zarar görmesi domino etkisi yaratabilir ve bütün binanın çalışma kapasitesini etkileyebilir.

FSB, hangi otellerin incelendiğini açıklamadı. 2018 Dünya Kupası’nın organizasyon komitesine göre şampiyonanın finallerine katılacak olan 32 takım sadece otellerde değil Rus futbol kulüplerinin antrenman tesislerinde, spa’larda ve tatil köylerinde de konaklayacak. Bütün bu yerler de güvenlik kontrolünden geçirilecek. Mesela, Fransız takımı Moskova’daki Hilton Garden Inn’de konaklayacakken Alman milli takımı Moskova yakınlarındaki Vatutinki Dinlenme tesislerinde kalacak. İngiliz Milli takımı ise St. Petersburg’daki bir otelde kalacak.

Uluslararası Terörle Mücadele Birliği Başkanı Josif Linder, bu düzeyde bir uluslararası spor organizasyonunun rahatlıkla siber saldırıların hedefi olabileceğini belirtirken ekliyor: “Özellikle Rusya karşıtı havanın bu kadar yüksek olduğu bir dönemde.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Rusya ile ABD arasında soğuk savaşı andıran ajan bilmecesi

Donald Trump’ın seçilmesiyle sonuçlanan 2016 seçimleri manipüle ettiği suçlaması ile karşı karşıya olan Rusya’nın bir ajanının karmaşık ilişkileri dikkat çekti.

Kıdemli Rus ajan, FBI ile işbirliği yaptığı iddiasına rağmen seçimlerin manipülasyonunda rol oynadığı suçlaması ile FBI tarafından aranıyor. Rusya da bu ajanı başka haber alma teşkilatları ile işbirliği yaptığı suçlamasını yöneltiyor. Ama bu ajan, hâlâ Rusya’da serbest bir şekilde yaşıyor.

Rus haber sitesi RBC geçtiğimiz pazartesi günü Rus FSB istihbarat servisinde üst düzey yönetici olarak görev yapan Dmitry Dokuchaev’in yabancı istihbarat birimleri ile dolaylı olarak bilgi paylaşımı yaptığını kabul ettiğini bildirdi. Söz konusu yabancı istihbarat biriminin de ABD’ye ait olduğu tahmin ediliyor.

İlgili haber>> Putin’in ‘hackleme’ manevrası

Bahsi geçen haber, geçtiğimiz yıl başka bir Rus haber kaynağının söyledikleri ile çelişiyor. Geçtiğimiz yıl yayınlanan haberde Dokuchaev’in hakkında bilgi paylaşımı yaptığı kişilerden birinin sözde Rus hacker Yevgeniy Nikulin olduğu belirtilmişti. Geçtiğimiz hafta cuma günü ABD’nin Nikulin’i Çek Cumhuriyeti’nden iade edilmesi konusunda yaptığı girişimlerde başarılı olduğu ortaya çıkmıştı. Nikulin LinkedIn, Dropbox ve Formspring’deki veri tabanlarını hacklediği iddiasıyla Kaliforniya’da yargılanıyor.

FSB’nin siber suçları araştıran biriminde üst düzey yetkili olan 34 yaşındaki Dokuchaev için de ABD’de tutuklama emri bulunuyor. FBI, Rus ajanını Şubat 2017’de hackerleri, 500 milyon Yahoo kullanıcısının bilgilerini çalmaya yönlendirmekle suçluyor.

Nikulin ve Dokuchaev’in Rusya’nın ABD başkanlık seçimlerine müdahale etme girişiminde ne şekilde rol aldığı tam olarak bilinmiyor. FSB, yasadışı eylemlerinden fayda görmesi halinde siber suçluları göz ardı etmesi ile tanınıyor.

Amerikan istihbaratı, ABD’li teknoloji firmalarının veri tabanlarına yönelik siber saldırıların, Rusya’nın seçim yetkilileri ve ABD’li politik aktivistler hakkındaki kişisel bilgiler için yüz milyonlarca kullanıcı hesabını mayınlamasına olanak sağladığını düşünüyor. Bu veri tabanı güvenli web sitelerine giriş için ya da usulsüz bilgi toplamakta kullanılıyor.

Dokuchaev’in mahkeme öncesi imzaladığı ve RBC tarafından yayınlanan anlaşmanın, bu kişinin aleyhine toplanan delillerin kamuoyuna açıklanmayabileceği ve böylece daha hafif bir ceza alabileceği anlamına geldiği belirtiliyor. Kremlin Dokuchaev hakkında kısıtlı açıklama yaparken, hackerlerle bağlantısı olduğu iddiası Rusya’nın ABD seçimlerine müdahil olduğu yönündeki spekülasyonları artırdı.

Dokuchaev ve Siber Suçlar Birimi Direktör Yardımcısı Sergey Mikhaliov, vatan hainliği suçlaması  ile tutuklanmış 2016 Aralık ayında FSB’nin genel merkezinden başlarında çuval geçirilmiş bir halde serbest bırakılmışlardı. Bu durumun, Christopher Steele tarafından hazırlandığı iddia edilen ve Trump’ın kampanya ekibinin Rusya ile ilişkilerinin yanı sıra, Kremlin’in elinde Trump’ın özel hayatına dair şantajlık belge ve görüntüler olduğu öne sürülen Trump Dosyası’nın basına sızmasından kısa bir süre sonra açıklanması dikkat çekici bir nokta.

Tamamı 10 Ocak 2017’de BuzzFeed haber sitesinde yayınlanan belge, kongre soruşturmasına yol açmış ve soruşturmayı yürütme görevi eski FBI direktörü Robert Mueller’e verilmişti. Bu yılın başlarında Mueller Rus istihbarat görevlisi olduğu iddia edilen 13 kişi hakkında ABD seçim sonuçlarına olan güveni bozmak suçlamasıyla yasal işlem başlatmıştı.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurun

Moskova’ya karşı Londra siber kırmızı alarmda

Saf değiştiren eski bir Rus ajanının İngiltere’de zehirlenmesinin ardından Moskova ile Londra arasında gerginleşen ilişkiler siber alanda da kendini gösterdi. Rusların muhtemel siber saldırısına karşı İngiliz enerji şirketlerinin patronlarına ‘hazırlıklı olun’ mesajının verildiği öne sürüldü.

Times gazetesinin haberine göre İngiliz Ulusal Siber Güvenlik Merkezi geçtiğimiz hafta elektrik, gaz ve su şebekelerini yöneten şirketler ile Sellafield nükleer santraline, enerji kesintilerine karşı savunmalarını nasıl güçlendireceğine dair bir yazı gönderdi. Uyarıda, Kremlin’in talimatıyla düzenlenecek bir siber saldırıya hazır olunması istendi.

İki ülkenin 23 diplomatı karşılıklı olarak sınır dışı etmesinden sonra Başbakan Theresa May, bundan sonra atacakları adımlara karar vereceklerini söylemiş ve İngiliz vatandaşlarının hayatının ve İngiltere’nin tehdit edilmesine asla tolerans göstermeyeceklerini vurgulamıştı.

İlgili haber>> İngiltere ve ABD’den siber ittifak

Politico’nun haberine göre, Londra’nın seçenekleri arasında Ruslara karşı elektronik bir savaş başlatmak var. İngiliz İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu’nun Aralık ayında yayınladığı rapora göre, Londra siber kapasitesini son bir yılda iki katına çıkardı.

Terör örgütü IŞİD’e karşı siber yeteneklerini kullanan İngiltere’nin bu alanda ABD ve Rusya’nın ardından üçüncü sırada geldiği fakat şu ana kadar “sopasını sakladığı” iddia ediliyor. Ayrıca NATO’nun da Ruslara karşı İngiltere’ye yardıma hazır olduğuna dair açıklamasını not etmekte fayda var. Fakat Rusların böyle bir hamleye karşılık vermesine de kesin gözüyle bakılıyor.

Ruslar tarafından enerji sistemlerine siber saldırı ihtimali, İngilizlerin en büyük müttefiki ABD’yi de endişelendiriyor. Washington yönetimi de geçtiğimiz hafta enerji şirketlerine benzer bir uyarı göndermişti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurun