Etiket arşivi: Avrupa Birliği

Kuantum yarışı kızışıyor: AB 2025’e kadar kendi kuantum bilgisayarını üretecek

Dünyanın farklı yerlerindeki devletler ve Alphabet, IBM gibi şirketlerin kuantum bilgisayar üretme rekabetine Avrupa Birliği (AB) de katıldı. Kuantum bilgisayar geliştirme yarışında ‘Ben de varım’ diyen Birlik aynı zamanda 2030 yılına kadar kendi yarı iletkenlerini üretmeyi hedefliyor.

Digital Compass 2030 adı verilen plana göre, akıllı telefonlardan yüksek performanslı bilgisayarlara kadar internete bağlı her cihazın üretiminde anahtar bir öneme sahip yarı iletkenlerin AB tarafından üretilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor. Özellikle ‘Kovid-19 salgınında AB’nin yarı iletkenlerin sağlanması konusunda AB dışı aktörlere ne kadar bağlı olduğunun farkına varması böyle bir planın hazırlanmasına ön ayak oldu’ değerlendirmesi yapılıyor.

Yarı iletkenlerin dünya üzerinde arzının talebe yetişememesi nedeniyle araç üreticileri zarar edeceklerini açıklamıştı.

Plana göre, AB 2030 yılı itibariyle dünyadaki yarı iletken üretiminin yüzde 20’sini karşılamayı amaçlıyor.

Tayvan’ın pandemiyi hackleyen Dijital Bakanı: Audrey Tang

KUANTUM BİR OYUN DEĞİŞTİRİCİ

AB planı kuantum teknolojilerine yatırım yapılmasını tavsiye ederken, bunun genom sıralaması ve yeni ilaçların geliştirilmesinde çok önemli olduğu ifadesine yer verdi. Raporda “Tavsiye edilen amacımız 2025 yılına kadar kuantum kapasitesine sahip ilk bilgisayarı üreterek 2030’a kadar üstün kuantum teknolojilerine sahip olmak.”

Planda aynı zamanda AB’nin kendi bulut altyapısına sahip olması ve 1 milyar dolar değerlemeye ulaşan start-upların (unicorn) sayısını iki katına çıkarmak da yer alıyor.

Komisyon tarafından hazırlanan planın Avrupa Parlamentosu ve AB ülkeleri nezdinde onaylanması gerekiyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Avrupa, meraklı patronlara göz açtırmıyor: Alman şirkete çalışanları kamera ile takipten 10 milyon Euro ceza

Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde bir şirkete çalışanlarını görüntülü olarak izlediği gerekçesiyle Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) kapsamında 10,4 milyon Euro ceza verildi.

Eyaletin veri koruma dairesi LfD’nin çevrimiçi dizüstü bilgisayar ve elektronik eşya perakendecisi NBB’ye (Notebooksbilliger.de) verdiği ceza söz konusu dairenin şimdiye kadar verdiği en yüksek ceza oldu. Yapılan açıklamada “Şirket, herhangi bir yasal dayanak olmaksızın çalışanlarını en az iki yıl boyunca görüntülü olarak izledi. Yasa dışı yerleştirilen kameralar, iş yerlerini, satış odalarını, depoları ve ortak alanları kaydetti.” ifadesi kullanıldı. Aşağı Saksonya Eyaleti Veri Koruma Komiseri NBB’nin sürekli gözetiminin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) uyarınca kabul edilemez olduğunu söyledi. 

ŞİRKET: İZLEME HIRSIZLIĞI ÖNLEME AMAÇLI

Kararın “kabul edilemez” olduğunu belirten NBB ise video kameraların ceza gerektiren suçları önlemek ve soruşturmak ve depolarda mal akışını izlemek için kurulduğunu iddia etti. NBB’den yapılan açıklamada “Para cezası tamamen orantısız. Ne şirketin büyüklüğü ve mali gücü ne de iddia edilen ihlalin ciddiyeti ile uyumlu. Kararın hukuka aykırı olduğunu düşünüyor ve yürürlükten kaldırılmasını talep ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı. 

VERİ KORUMA DAİRESİ: HIRSIZLIK İÇİN KAMERA KAYDI DEĞİL ÇANTA ARAMASI YAPILMALI

Veri düzenleyici, hırsızlığı önlemek adına şirketin öncelikle rastgele çanta kontrolleri gibi daha basit önlemler alması gerektiğini belirtti. Cezai suçları ortaya çıkarmak için yapılacak video gözetimi yalnızca belirli çalışanlara karşı “haklı bir şüphe” olması halinde yasal. Şirketlerin şüphelileri sınırlı bir süre izlemek için kamerayı kullanabildikleri NBB’nin durumunun ise farklı olduğu çünkü video gözetiminin uzun süredir devam ettiği belirtiliyor. NBB’de kayıtlar 60 günden fazla bir süredir tutulmuş. 

“Uygurların toplandığı kamplarda gözetim sistemi kurdu” iddiası Huawei’nin başını derde soktu

ÇALIŞANLARIN HAKLARI İHLAL EDİLDİ

Aşağı Saksonya LfD başkanı Barbara Thiel, “Şirkette ciddi bir görüntülü izleme vakasıyla karşı karşıyayız. Şirketler, bu kadar yoğun bir video gözetimi ile çalışanlarının haklarını büyük ölçüde ihlal ettiklerini anlamalılar.” LfD, sürekli ve yoğun video gözetiminin çalışanın haklarını ihlal ettiğini ve onları baskı altına aldığını ileri sürüyor. Öte yandan Notebooksbilliger.de’nin müşterileri de, bazı kameraların satış yapılan alanda da yer almasından dolayı video gözetlemesinden etkilendi. 

Alman veri koruma dairesi, Almanya’daki müşteri hizmetleri temsilcilerini gözetlediği gerekçesiyle hazır giyim devi H&M’yi de 35,3 milyon Euro para cezasına çarptırdı. 

 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

AB’den stratejik adım: Saldırılara karşı ortak siber birim kuruluyor  

AB Yüksek Temsilcisi Borrell, birliğin yeni siber güvenlik stratejisini açıkladı

Avrupa Birliği (AB), siber güvenlik stratejisini güçlendirmek adına birlik çapında ortak bir ‘Siber Birim’ ve yapay zekayla desteklenmiş bir ‘Siber Kalkan’ oluşturulacağını açıkladı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Komisyon Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas ve Komisyon Üyesi Thierry Breton, söz konusu stratejiyi geçen hafta Brüksel’de düzenledikleri basın toplantısında açıkladı. Yapılan açıklamada birliğin tamamında “siber tehditlere karşı” savunmanın güçlendirileceği sözü verildi.

GÜVENLİK OPERASYON MERKEZLERİ KURULACAK

Uygulanması planlanan girişimler arasında, saldırıları önden tespit edebilen ve erken önlem alınmasını sağlayabilen bir “Siber Kalkan” oluşturmak bulunuyor. Bunun için AB genelinde yapay zeka ile desteklenmiş Güvenlik Operasyon Merkezlerinin kullanılması planlanıyor. Bir diğer girişim ise zararlı ve sınır ötesi siber saldırılara karşı daha iyi koruma sağlamak için bir Ortak Siber Birim oluşturulması.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas Euronews’e yaptığı açıklamada, “AB’nin kritik işleve sahip sağlık altyapı sistemlerimizle ilişkili olarak kurumlarımıza yönelik bir saldırı modeli ön görüyoruz” dedi. Söz konusu açıklamanın, Avrupa İlaç Ajansı’na sistemlerine yapılan siber saldırı sonrası COVID-19 aşısıyla ilgili belgelere erişilmesinden çok kısa bir süre sonra yapılması dikkati çekti.

Apple’ın açığını bulan Ünüver: Elimizde henüz bildirmediğimiz zafiyet var

AÇIKLANAN STRATEJİDE NELER VAR?

  • Küresel internet güvenliğini güçlendirmeye yönelik çözümler
  • ‘Güvenli Nesnelerin İnterneti’ne yönelik düzenleme
  • Saldırıları önlemek, caydırmak ve karşılık vermek için daha iyi bir diplomasi geliştirmek
  • Siber savunma için iş birliğinin geliştirilmesi
  • NATO gibi uluslararası kuruluşların yanı sıra AB dışındaki ülkelerle siber güvenlik konusunda diyaloğun artırılması
  • AB harici siber kapasite oluşturmanın gündeme alınması

ÖNLEM ALMAMANIN MALİYETİ DAHA BÜYÜK

2 milyar Euro maliyetli strateji, AB’nin Dijital Avrupa Programı ve Horizon Europe kapsamında finanse edilecek ve üye ülkelerden yapılacak yatırımlarla desteklenecek. Uzmanlar dünya genelinde ‘bağlı cihazların’ sayısının 2025 yılına kadar 25 milyara çıkacağını tahmin ediyor. Bu cihazların dörtte birinin Avrupa’da olması bekleniyor. 2020’nin sonunda, siber suçların küresel ekonomiye yıllık maliyetinin 5,5 trilyon Euro civarında olacağı tahmin ediliyor. Bu, 2015’teki maliyetin iki katı.”

 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Avrupa Birliği’nden kritik uyarı: Yapay zeka demokratik süreçleri etkileyebilir

Ekim 2020, Avrupa’nın yapay zekâ ve hukuk konusunda önemli adımlar attığı bir ay oldu. Bu adımlar hem Avrupa Birliği (AB) hem de Avrupa Konseyi tarafında görüldü. Avrupa Parlamentosu (AP), yapay zekâ tarafından etik, hukuki sorumluluk ve fikri mülkiyet alanlarında ortaya çıkan uzun vadeli fırsatları ve yasal zorlukları ele alan önerileri onayladı. Bu çerçevede Hukuk İşleri Komitesi, AB’nin yapay zekâyı en iyi şekilde düzenlerken yeniliğin, etik standartların ve teknolojiye olan güvenin nasıl artırılabileceğine ışık tutuyor.

Raporlardan biri, güvenlik, şeffaflık ve hesap verebilirliğin sağlanması, önyargı ve ayrımcılığın önlenmesi, sosyal ve çevresel sorumluluğun geliştirilmesi ve temel haklara saygı konularına odaklanıyor. Buna göre, AB Komisyonu yazılım, algoritmalar ve veriler dahil olmak üzere birlikte yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojileri geliştirirken, uygularken ve kullanırken uyulması gereken etik ilkeleri ve yasal yükümlülükleri özetleyen yeni bir yasal çerçeve oluşturmalı. Aynı zamanda ilerleyen dönemde oluşturulacak düzenlemeler, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli yol gösterici ilkelere göre yapılmalı:

  • insan merkezli ve insan yapımı bir yapay zeka,
  • güvenlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik,
  • önyargı ve ayrımcılığa karşı koruma sağlama,
  • tazminat hakkı,
  • sosyal ve çevresel sorumluluk; ve gizlilik ve veri korumasına saygı.

Bir diğer rapor ise sorumluluğa ilişkin. Buna göre, yüksek riskli yapay zekâ sistemleri işletenleri ortaya çıkan herhangi bir zarardan kesin bir şekilde sorumlu kılan, geleceğe yönelik bir hukuki sorumluluk çerçevesi oluşturulmalı. Oluşturulacak net bir yasal çerçeve, işletmelere hukuki belirlilik sağlayarak yeniliği teşvik etmek, vatandaşları korurken ve tehlikeli olabilecek faaliyetlerden caydırarak yapay zekâ teknolojilerine olan güvenlerini artıracak. Kurallar sağlığa, fiziksel bütünlüğe, eşyaya zarar veren faaliyetler ile maddi kayıplara neden olan faaliyetler bakımından hem fiziksel hem de sanal ortamda kullanılan yapay zekâ için geçerli olmalı.

“FİKRİ MÜLKİYET HAKKI YALNIZCA İNSANDA OLMALI”

Kabul edilen diğer rapor ise yapay zekâ konusunda etkili bir fikri mülkiyet hakları sistemi (IPR) ve yenilikçi geliştiricileri korumak amacıyla AB’nin patent sistemi için koruyucu önlemlerin alınması gerektiği, bu yapılırken insan yaratıcılarının çıkarları veya birliğin etik ilkelerine aykırı olmaması gerektiği vurgulanıyor. AP üyeleri yapay zekâ destekli insan eserleri ile yapay zekâ yaratımlarını ayırt etmenin önemli olduğuna inanıyor ve yapay zekanın hukuki kişiliğe sahip olmaması gerektiğini belirtiyor. Bu bakımdan, fikri mülkiyet hakkı yalnızca insanda olmalı. https://www.europarl.europa.eu/news/en/press-room/20201016IPR89544/parliament-leads-the-way-on-first-set-of-eu-rules-for-artificial-intelligence

Söz konusu gelişmeler ışığında, Avrupa Birliği Komisyonu’nun düzenleme önerisinin önümüzdeki yılın başlarında yapılması bekleniyor.

“YAPAY ZEKA DEMOKRATİK SÜREÇLERİ ETKİLEYEBİLİR”

Avrupa Konseyi tarafında da yapay zekâ ve hukuk odaklı gelişmeler yaşandı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) toplantısında aralarında Türkiye’den raporların da olduğu çeşitli raporlar sunuldu. https://pace.coe.int/en/pages/session-20201012 Bunlar;

  • Yapay zekânın demokratik yönetişim ihtiyacı
  • Algoritmik adalet
  • Yapay zekâ kullanımından kaynaklı ayrımcılığın önlenmesi
  • Beyin-bilgisayar ara yüzü: İnsan hakları konusunda yeni tehditler mi yeni haklar mı?
  • Sağlık hizmetlerinde yapay zekâ: tıbbi, hukuki ve etik zorluklar
  • İşgücü piyasası: Dost mu düşman mı?
  • Otonom araçlara hukuki yaklaşım

Raporlardan bazılarını özetleyecek olursak;

“Yapay zekânın demokratik yönetişim ihtiyacı” raporu, yapay zekânın demokrasi üzerindeki etkisine odaklanıyor. Yapay zekâ tabanlı teknoloji kullanımının demokratik kurumların ve süreçlerin işleyişini ve vatandaşların sosyopolitik davranışlarını etkileyebileceği ve etkilediği çeşitli yollara genel bir bakış sunuyor. Yapay zekâ kullanımının ve bunun Devletler ve Devlet kurumları ile büyük özel şirketler tarafından suiistimal edilme potansiyeli olduğu, bunun hak temelli demokrasilerimizin kurumları, süreçleri ve normları için gerçek bir tehdit oluşturduğu sonucuna varıyor. https://pace.coe.int/en/files/28723

 

Avrupa’da yapay zeka yarışı kızıştı: 5 ülkenin strateji karşılaştırması

 

“KİŞİSEL SAĞLIK VERİLERİNİN GÜVENLİĞİ DAHA FAZLA TARTIŞILMALI”

“Sağlık hizmetlerinde yapay zekâ: tıbbi, hukuki ve etik zorluklar” raporu, yapay zekânın temel etik ilkeleri etrafında geniş bir küresel fikir birliğine atıfta bulunuyor ve ilgili uluslararası kuruluşların, paydaşların ortak bakış açılarına dayalı olarak sağlık hizmetlerinde yapay zekâya ilişkin etik kılavuz geliştirmeye yönelik çalışmalar destekleniyor. Yapay zekâ hem bireylerin sağlığını hem de halk sağlığını iyileştirme konusunda büyük bir potansiyele sahip, ancak aynı zamanda bireysel hakları ve halk sağlığını yeni risklerle de karşı karşıya getirebiliyor. Yapay zekâ uygulamaları, onları düzenleyen yasal çerçeveden çok daha hızlı gelişim gösteriyor. Hassas kişisel sağlık verilerinin mahremiyeti ve siber güvenliği, bilgilendirmeye dayalı rıza ve paydaşların sorumluluğu için hukuki düzenlemelere ilişkin gereklilikler konusunda daha fazla tartışmaya ihtiyaç var. https://pace.coe.int/en/files/28737/html

“Otonom araçlara hukuki yaklaşım” raporu ise kısaca şunlara vurgu yapıyor: Yarı otonom araçların yollardaki sirkülasyonunun önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması muhtemel ve bazı çevreler önümüzdeki on yıl içinde tamamen otonom olan araçların kullanıma sunulabileceğini düşünüyor. Bu gelişmeler, cezai ve hukuki sorumluluk, üreticilerin ve sigorta şirketlerinin yükümlülükleri ile karayolu taşımacılığının gelecekteki hukuki düzenlemelerine ilişkin sorular ortaya çıkarıyor. Bunlar aynı zamanda önemli etik ve mahremiyet endişeleri de doğuruyor. Beklenti, otonom araçların, insanlar tarafından kullanılanlara göre önemli ölçüde daha güvenli olacağı yönünde. Bu potansiyeli gerçekleştirmek için uygun düzenlemelere ihtiyaç duyulacak. Başlangıç noktası olarak, bu düzenleme yaşam hakkına tam saygıyı sağlamalı. https://pace.coe.int/en/files/28721/html

Avrupa tarafından yaşanan bu gelişmeler yakın zamanda yapay zeka konusunda bazı hukuki standartların belirleneceğine işaret ediyor.

 

AB, terörle mücadele ederken kişisel verileri korumak istiyor

Avrupa Birliği, son aylarda Avrupa’da artan terör saldırıları sonrası, terörle mücadele ve kişisel verilerin güvenliği arasında denge kurmaya çalışıyor.

Fransa’nın başkenti Paris’i sarsan Bataclan terör saldırılarının 5. yıldönümünde, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin İçişleri bakanları video konferansla bir araya geldi.

Terörle mücadelenin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılan toplantıda, internet üzerindeki şüpheli içerikler, verilere ulaşım ve dış sınırların güçlendirilmesi gibi konular görüşüldü.

Toplantıda konuşan AB Komisyonu İçişleri Komiseri Ylva Johansson, “Fransa’daki saldırılarda  terör örgütleri Charlie Hebdo’da yayımlanan karikatürlere cevap vermek internet üzerinden buldukları insanları kullandılar.” dedi. Johansson, AB Komisyonunun internet üzerindeki terörist içeriklerin engellenmesine ilişkin önerilerinin acilen kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Konu trafik ise, veri gizliliği ikinci planda

Polise erişim hakkı verilirken veri güvenliği gözetilecek

Şifreli verilere erişim konusunun da tartışıldığı toplantı sonrası konuşan Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, internetteki şifrelenmiş verilerin kolluk kuvvetlerine verilmesiyle  ilgili  hususun değerlendirildiğini belirtti. Seehofer, “Verilerin ve temel hakların korunmasıyla ilgili bütün yönlerin dikkate alınacağını açıkça belirttik.” diye konuştu.

AB İçişleri Bakanları toplantı sonrası yayımladıkları ortak bildiride terörle mücadele iş birliği içinde olabilmek için Avrupa’da polislerin güvenlik açısından gerekli verilere erişiminin sağlanması gerektiği vurgulandı.

Bildiride ayrıca internetteki terörü öven paylaşımları 1 saat içinde kaldırılması için gerekli hukuki düzenlemeler ve göçmenlerin bulundukları ülkelere uyum sağlaması için gerekli çalışmalar ön plana çıktı.

 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz