Etiket arşivi: Amazon

ABD’de sahte Cisco ürünleri satan Türk vatandaşına hapis cezası istendi!

ABD'de sahte Cisco ürünleri satan Türk vatandaşına hapis cezası istendi!ABD’de bir Türk vatandaşı, ordu dâhil olmak üzere ülkedeki devlet kurumlarına yüz milyonlarca dolarlık sahte Cisco donanımı satmaktan suçlu bulundu.

Florida eyaletinde yaşayan 39 yaşındaki Onur Aksoy, Amazon ve eBay’de binlerce sahte Cisco donanımı satarak en az 100 milyon dolar kazandı. Aksoy’un 4 ila 7 yıl ceza alması beklenirken, yapılan anlaşmaya göre 15 milyon dolarlık yasa dışı kazançtan vazgeçmesi ve müşterilerine tazminat ödemesi gerekiyor.

SAHTE CİSCO CİHAZLARINDAN BİNLERCE SATTI

ABD Adalet Bakanlığı’na göre, 2013-2022 yılları arasında Miami’de yaşayan Onur Aksoy’un, New Jersey ve Florida’da kurduğu en az 19 şirketin yanı sıra 15 Amazon ve 10 eBay’de hesap açarak yeni veya resmî Cisco ekipmanı gibi gösterilmiş “on binlerce” düşük kaliteli veya hatalı ağ cihazı sattığı ortaya çıkarıldı.

Adalet Bakanlığı, Onur Aksoy’un Çin ve Hong Kong’daki satıcılardan ithal ettiği ürünlerin genellikle korsan Cisco yazılımı ile yüklenmiş ve Cisco etiketleri ve çıkartmaları taşıyan Cisco kutuları içinde paketlenmiş olduğunu ve belgelerin de yasal görünecek şekilde hazırlandığını açıkladı.

100 MİLYON DOLAR KAZANDIĞI AÇIKLANDI

Söz konusu donanımlar gerçek Cisco donanımlarından daha düşük profilde olduğu için sahte ekipmanlardan bazıları kötü performans gösterdi ya da hızla bozuldu. Hatta Adalet Bakanlığı’nın açıkladığına göre bazı durumlarda bu ekipmanlar kullanıcıların ağlarına ve operasyonlarına on binlerce dolar zarar verdi. Müşterileri binlerce dolar zarara uğrarken Aksoy’un işletmeleri en az 100 milyon dolar kazandığı belirtildi.

ABD’de bir Türk vatandaşı DDoS saldırısı düzenlemekle suçlandı

Aksoy’un faaliyetleri Gümrük ve Sınır Koruma departmanın dikkatini çekti ve 2014-2022 yılları arasında Aksoy’un sahibi olduğu şirketlere gönderilen 180 sevkiyat sahte ürüne el konulduğu bildirildi. 

BASKINDA MİLYONLARCA DOLARLIK MAL ELE GEÇİRİLDİ

Söz konusu ürünler hakkında sorgulandığında Aksoy’un “Dave Durden” takma adıyla sahte belgeler sunduğu ortaya çıktı. Sahte ürünler Cisco’nun gözünden kaçmadı. Ağ devi, 2014 ve 2019 yılları arasında Aksoy’a yedi kez ihtarname gönderdi. 

Adalet Bakanlığı, sanığın en az iki kez sorulara hileli veya sahte belgelerle yanıt verdiğini açıkladı.

Gümrük ve Sınır Koruma ve Cisco’nun avukatlarının baskısına rağmen Aksoy, faaliyetlerini gizlemek için neredeyse hiçbir şey yapmadı ve aynı tedarikçilerden sahte ağ ekipmanlarını ithal etmeye ve ardından hileli bir şekilde satmaya devam etti.

Temmuz 2021’de polis Aksoy’un deposuna baskın düzenledi ve tahmini perakende değeri 7 milyon dolardan fazla olan 1.156 sahte cihaz ele geçirdi. Bunun üzerine Aksoy tutuklandı ve hakkında birçok suçlamayla dava açıldı.

Aksoy’un 4 ila 7 yıl ceza alması beklenirken, yapılan anlaşmaya göre 15 milyon dolarlık yasa dışı kazançtan vazgeçmesi ve müşterilerine tazminat ödemesi gerekiyor.

Dünyanın en büyük siber suç pazarlarından Genesis kapatıldı!

Dünyanın en büyük siber dolandırıcılık platformlarında birisi olan Genesis Market’e düzenlenen FBI öncülüğündeki uluslararası operasyonda siteye el konuldu.

FBI ve 12 ülkenin ortak düzenlediği “Cookie Monster” adlı operasyonda birçok kentte tutuklamalar da gerçekleştirildi.

Dark Web’de ve internette siteleri bulunan platformun ana sayfasında FBI tarafından oluşturulan operasyon görseli görünüyor.

Genesis Market, siber suçlulara kurbanlarının kimlik bilgilerini çalmak için araçlar sunuyordu. Sitede rakiplerden farklı olarak çeşitli botlar kullanıyordu.

Almanya, Rus Hydra Dark Web pazarını kapattı: 25 milyon dolar değerinde bitcoine el konuldu

İnternet tarayıcılarını taklit eden uzantılara sahip olan araçlar sunan platform, Amazon ve Netflix hesaplarının yanısıra bankacılık uygulamalarını hedef alıyordu.

Platformun kurulduğundan bu yanda dünya çapında 30 ila 50 milyon arasında kullanıcının hesap bilgilerini ele geçirdiği tahmin ediliyor.

Filistin’i gözetlemeye karşı çıkan Google çalışanı, kovulmakla tehdit edildi

Filistin’i gözetlemeye olanak tanıyan Google-İsrail projesine karşı çıkan Google çalışanına işten çıkması yönünde baskı yapıldığı ortaya çıktı.

Son yıllarda iş uygulamaları ve iş yeri koşulları nedeniyle giderek artan Google ve çalışanlar arasındaki tartışmalar, yaşanan son gelişmeyle birlikte yeniden gündeme geldi.

Google’ın Yahudi bir çalışanı, İsrail ordusuyla yapılması planlanan Nimbus projesini eleştirmesi nedeniyle mobbinge uğradığını belirtti. Bunun üzerine 500’ü aşkın çalışan meslektaşlarının arkasında olduğunu belirttiği bir mektup kaleme aldı.

İSRAİL FİLİSTİN’İ DAHA ÇOK GÖZETLEYEBİLECEK 

Son yıllarda taciz, iş uygulamaları ve iş yeri koşulları nedeniyle Google ve çalışanlar arasında geçen tartışmalar, Yahudi bir çalışanın, Google ve Amazon Web Service’in İsrail ordusuyla yapılması planlanan 1,2 milyar dolarlık “Project Nimbus” adlı bulut teknolojisi anlaşmasını eleştirmesi nedeniyle yeniden alevlendi.

Uzun süreli bir proje olan Nimbus Projesi, İsrail için veri merkezleri kurmak, hükümete ve orduya bulut hizmetleri için altyapı sağlamak gibi amaçları içeriyor. 

Proje, İsrail’in Gazze’ye saldırıp yaklaşık 250 kişinin ölümüne açtığı hafta gündeme gelmiş ve yüzlerce Google çalışanı bir mektup yayımlayarak Google’ı Filistin’le dayanışmaya, İsrail ordusuyla bağları kesmeye çağırmıştı. Twitter’da DropNimbus hesabını açan çalışanlar ayrıca bu projenin İsrail’in mevzilerini genişleteceğini ve Filistin’in daha kolay gözetlenebilir hâle getireceğini vurgulamıştı.

Google Haritalar Gazze’yi neden bulanıklaştırdı?

Nimbus Projesi’ni eleştiren ve 6 yıldır Education for Google biriminde Latin Amerika’dan sorumlu olan Ariel Koren ise bundan dolayı kendi yöneticisinin mobbingine maruz kaldığını iddia etti.

“YA BREZİLYA’YA GİT YA DA POZİSYONUNU KAYBET”

Koren, yöneticisiyle normal bir şekilde yapacakları rutin bir toplantıya gireceğini düşünerek katıldığı görüşmeye yöneticisinin “Ya Brezilya’ya gidersin ya da pozisyonunu kaybedersin.” dediğini kaydetti. 

Kendisine Brezilya’ya gitmek için 17 iş günü olduğu belirtilen Koren, “Çok tuhaf ve gaddardı” ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine Koren, Google’a kendisine misilleme yapıldığını belirten bir şikâyet mektubu kaleme alsa da Google, herhangi bir misilleme olmadığına kanaat getirdi.

GOOGLE ÇALIŞANLARINDAN KOREN’E DESTEK

Koren’e destek veren 500’ü aşkın Google çalışanı, kamuoyuna yönelik imza toplayarak yayımladıkları mektupta, “Çalışanlar, özellikle insan haklarını ihlal eden etik olmayan sözleşmeler üzerinde çalışırken işlerini kaybetme korkusu olmadan emeklerinin nasıl kullanıldığı hakkında konuşma hakkına sahiptir.” ifadelerine yer verdi.

Hâlihazırda San Francisco’da yaşayan Koren, Nimbus Projesi’ni eleştirmeden önce böyle bir şeyin başına gelmediğini eleştirdikten sonra da okların kendisine döndüğünü anlattı. Çalışanların mektubuyla ilişkiliyse Koren, “Google’ın İsrail ordusu ve hükûmetiyle yaptığı sözleşmenin, Google çalışanları tarafından yaratılması beklenen teknolojiyle Filistinlilere doğrudan zarar vereceği açık, bu nedenle de çalışanlar Google’ı bu sözleşmeyi iptal etmeye çağırıyorlar.” ifadelerini kullandı.

GOOGLE VE ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ ÇATIŞMA BÜYÜYOR

Google’da geçtiğimiz senelerden beri çeşitli tartışmalar sürüyor ve çalışanlar hak taleplerini çeşitli platformlarda dile getiriyorlar. Daha önce bir müdürün kadın çalışanı taciziyle başlayan tartışmalar, hakkında cinsel taciz iddiaları bulunan başka bir yöneticiyle devam etmiş, Google’sa bu yöneticiye sadece para cezası vermişti. Google’ın bu tutumunu eleştiren çalışanlarsa kendilerine sendika kurup Google içinde hak arama mücadelesi başlatmıştı.

Etik olmayan çalışan sözleşmeleriyle devam eden süreçten sonra Nimbus Projesi’ne karşı çıkılan mektupla beraber Google’da tartışmalar yeniden alevlenmiş ve çalışanlar Google’ın tutumunu oldukça yanlış bulmuştu.

Twitch üzerinden kara para aklama iddiaları: “Türkiye’deki kullanıcılar için harekete geçtik”

Twitch, Türkiye’deki kara para aklama iddiaları üzerine daha önce konuya ilişkin harekete geçtiklerini duyurdu.

İngiltere merkezli oyun haber sitesi Dexerto’ya açıklama yapan Twitch yetkilileri, Türkiye’deki kullanıcıların kara para akladığı iddialarıyla ilgili 150 kişiye karşı Eylül ayında harekete geçildiğini açıkladı.

Şirket sözcüsü, son zamanlarda Twitch topluluğunda Türkiye’deki kullanıcıların nasıl para kazandığına dair kaygıların ortaya çıktığını, ancak yasak aktivitelerde bulunan kişilere karşı gerekli önlemlerin alındığını aktardı.

Sözcü, “Twitch’te mali dolandırıcılığı engellemek ve dolandırıcılıkla mücadele etmek için düzenli olarak faaliyette bulunuyoruz, sadece Eylül ayında Türkiye’deki 150 kullanıcıya yönelik olarak para kazanma araçlarını istismar ettikleri için harekete geçtik” ifadelerini kullandı.

Açıklamada aynı zamanda dolandırıcılık mağduru olan herkesin şirkete ulaşması gerektiği kaydedilirken yerel kanunları ya da Twitch kurallarını ihlal eden bütün kullanıcıların tespit edilmesi ve platformdan kaldırılması için sürekli çalışıldığı vurgulandı.

Türkiye’de son günlerde canlı yayın ve oyun platformu olan Twitch’te kara para aklama ve dolandırıcılık ağının kurulduğu konuşuluyordu. Bu ağın ortaya çıkarılması ve bu kullanıcıların platformdan temizlenmesi amacıyla Temiz Twitch etiketiyle sosyal medyada kampanya düzenleniyor.

Çoğunluğu Türkiye’den olmak üzere Twitch üzerinden 9,8 milyar dolar gibi bir miktarın aklandığı öne sürülüyor.

Kara Para İddiaları Twitch’e Siber Saldırı Sonrası Gündeme Geldi

Türkiye’de kimi Twitch yayıncılarının kara para akladığı iddiaları Amazon’un sahip olduğu Twitch platformunun hacklenmesi sonucu ortaya çıktı.

Bir ay önce hackerlar, platforma ait büyük bir veri setini internet ile paylaştı. Bunun sonucunda Twitch’teki yayıncıların ne kadar para kazandığı meydana çıktı. Bu veri setinin paylaşılması sonucu Türkiye’de az takipçisi olan çok sayıda kullanıcının büyük miktarlarda para kazandığı görülmüş, bu da kara para aklama ve dolandırıcılık iddialarının ortaya çıkmasına neden olmuştu.

Hack sonucu paylaşılan verilere göre sadece 50 takipçisi olan hesaplara, kimi kullanıcılar tarafından yüksek miktarlarda bağış yapıldı.

Twitch’te Bit adı verilen sanal emtialar ile takip ettiğiniz kullanıcıya farklı para miktarlarını temsil eden emojileri göndererek bağışta bulunabiliyorsunuz.

Milyonlarca Twitch kullanıcısına ait bilgilerin sızdırıldığı iddia edildi

Türkiye’de canlı yayınları az sayıda kişi tarafından izlenen kullanıcılara Twitch’teki Bit’lerle yüksek meblağlarda para gönderildiği ortaya çıktı. Bazı hesaplara günlük olarak bin doların üzerinde para gönderildiği tespit edildi.

İddialara göre hackerlar, anlaştıkları yayıncılara çalıntı kredi kartları üzerinden Bit’leri kullanarak bağışta bulunuyor. Daha sonra da yayıncılar bu bağışların yüzde 20 ya da 30’unu kendilerinde tutuyor, geri kalanını hackerlara gönderiyor. Bu iddiaların ortaya çıkmasının ardından Türkiye’den bazı Twitch kullanıcıları, sosyal medya üzerinden kendileriyle bağlantıya geçerek anlaşma yapmayı teklif eden kişilerin mesajlarını paylaştı.

İDDİALAR MECLİS GÜNDEMİNE DE TAŞINDI

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise bu iddiaların araştırılması için Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Tekin, bu dolandırıcılık ağının en büyük mağdurlarının kredi kartları çalınan kişiler olduğunu da vurguladı.

31 Ekim’de Twitter’dan yaptığı paylaşımda Tekin, bu iddiaların MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) tarafından incelenmesi gerektiği çağrısı yaptı:

Tekin’in mesajların şu ifadeler yer aldı:

“Sadece Türk vatandaşlarının değil, yabancı şahısların da kredi kartı bilgilerini çalan, bu çalıntı kartlarla harcama yapan bir uluslararası bir şebeke yayıncılarla anlaşarak kara para aklıyor. Çeşitli suç örgütleri de kendilerini gizleyerek bu yolla suç gelirini sisteme sokuyor. Burada Amazon’un sahip olduğu Twitch platformundaki araçlar aracı olarak kullanılıyor. Çalıntı kredi kartı veya suç geliri ile temin edilen ‘bit’ yayıncılara komisyon karşılığı gönderiliyor, sonra bu değerle alınan kripto para suç örgütlerine gönderiliyor. “Dolayısıyla uluslararası faaliyet gösteren bir şebeke ile karşı karşıyayız. Amerika’da, Almanya’da ve çeşitli ülkelerde yaşayan mağdurlar var. Şebeke üyeleri de farklı ülkelerde faaliyet gösteriyor. Konuya çok ciddi yaklaşmak zorundayız. Süreci takip edeceğiz.”

Kaynak: BBC Türkçe

Teknoloji devleri dijital haklarda yine sınıfta kaldı

Dünyanın ‘en güçlü’ internet ve telekomünikasyon şirketlerini kullanıcılarının dijital haklarını koruma potansiyeline göre sıralayan “Ranking Digital Rights” projesinin 2020 raporuna göre teknoloji devleri özel yaşamın, kişisel verilerin ve dijital hakların korunması noktasında hala istenilen düzeyde değil.

2015 yılından beri yayımlanan RDR Endeksi geçtiğimiz yıl, dünyanın en güçlü 26 internet, akıllı cep telefonu ve telekomünikasyon şirketini mercek altına almış.

İnternet kullanıcılarının kişisel verilerinin nasıl toplandığı, nasıl korunduğu ve nasıl kullanıldığı konusunda önemli ölçüde bilgi sağlayan endekse göre teknoloji devleri bu konularda kayda değer ilerleme sağlamalarına rağmen, küresel internet hala şeffaflık ve hesap verebilirlik noktasında bir krizle karşı karşıya. 

26 TEKNOLOJİ DEVİ MERCEK ALTINA ALINDI

RDR 2020 Endeksi, toplamda 11 trilyon dolardan fazla piyasa değerine sahip dünyanın en büyük 26 dijital platform ve telekomünikasyon şirketinin çalışmalarını ve politikalarını değerlendirdi. Bu şirketlerin ürünleri ve hizmetleri, dünyadaki 4,6 milyar internet kullanıcısının çoğunluğunu etkiliyor.

TEORİDE İLERLEME VAR PRATİKTE YERİNDE SAYIYORLAR

Raporda, dijital platformlar ve telekomünikasyon hizmetlerinin kullanıcılarının kişisel bilgilerinin korunması noktasında teoride ilerleme kaydetse de pratikte arzu edilen düzeye ulaşamadığı belirtildi. Örneğin, Rusya merkezli Yandex ve Güney Afrika merkezli telekomünikasyon şirketi MTN, ilk kez şeffaflık raporları yayımlarken ABD’li Apple ve Güney Kore’li Kakao da birkaç ilke imza attı. Apple, ilk kez ifade özgürlüğü hakkına saygı gösterme taahhüdünü veren bir insan hakları politikası yayınladı, Kakao ise mahremiyet hakkına saygı gösterme konusundaki ilk taahhüdünü verdi. 

AMAZON DİJİTAL PLATFORMLAR ARASINDA SONUNCU OLDU

Bununla birlikte, kişisel verilerimizin kullanılması üzerinde çok büyük bir etkiye sahip olan şirketlerin hala şeffaflık ve hesap verebilirlikten yoksun olduğu görülüyor. 2020 Endeksi ilk kez Alibaba ve Amazon’u da içerdi. Bu iki şirketin büyüklüğü ve gücü göz önüne alındığında, sonuçlar özellikle hayal kırıklığı yarattı. Zira Amazon, RDR Endeksindeki dijital platformlar arasında sonuncu olurken Alibaba da Amazon kadar olmasa da oldukça olumsuz bir portre çizdi. E-ticaret devi Amazon kullanıcıların hakları ve veri saklama politikaları noktasında düşük düzeyde sergilediği şeffaflık ve sorumluluk nedeniyle sınıfta kaldı. 

Türkiye WhatsApp’ın gizlilik politikası itirazını reddetti

Beşincisi yayınlanan RDR Endeksinde ilk kez metodoloji, algoritmaların kullanımı ve hedefli reklamcılık ile ilgili şirket açıklamaları da incelendi. Dünyanın dört bir yanından gelen diğer uzmanlar arasında, SHARE Vakfı’ndan Olivia Solis Villaverde ve Bojan Perkov bu yılki raporun hazırlanmasına katıldı.

TWITTER NİSPETEN DAHA ŞEFFAF 

2020 RDR Endeksi, içerik kuralları ve sansür konusundaki nispeten güçlü şeffaflığı nedeniyle Twitter’ın dijital platformlar arasında ilk sırada yer aldığını gösteriyor. Güçlü insan hakları güvenceleri dolayısıyla İspanyol Telefónica da, dijital platformlar da dahil olmak üzere tüm derecelendirilmiş şirketler arasında en üst sırada yer aldı.

Değerlendirilen tüm şirketler arasında, Katarlı Telco Ooredoo, insan haklarına saygıyı garanti etmeye yönelik yönetim süreçleri hakkında diğer telekomünikasyon şirketlerinden daha az miktarda bilgi açıkladığı için telekomünikasyon şirketleri arasında en düşük sırada yer aldı.