Türkiye’de Gezi Parkı protestoları döneminde sanal aktivizm kavramı yoğun bir şekilde gündeme gelmişti. O zamandan bu yana Türkiye’de sanal aktivizmde dikkat çekici bir artış yaşanıyor. Belli sorunlar için birçok blog ve internet sitesi oluşturuluyor. Bununla birlikte sosyal medyada gruplar ve sayfalar açılıyor. Bunların da ötesinde sanal imza kampanyalarında da kampanya sayısı ve katılımcı açısından artış görülüyor. İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Aslı Telli Aydemir Türkiye’de sanal aktivizm konusunda farkındalığın arttığını ve son dönemlerde olumlu yönde bir gidişat olduğunu ifade ediyor. Aydemir’in bu saptamalarını destekleyen veriler de söz konusu. İnsanların sanal kampanyalarını başlatabildikleri platformlardan biri olan change.org’da 2013’ün ilk ayları itibariyle haftada 70’e yakın imza kampanyası açılırken 2015’in ilk ayları itibariyle bu rakam 200’e yükseldi. 2014 yılının tamamında platformdaki kampanyalara 5,8 milyon kişi yani Türkiye nüfusunun yüzde 7,5’i imzalarıyla katıldı.
“Sosyal medya grupları daha dinamik”
Bu artış ivmesinde sosyal medya mecraları üzerindeki girişimlerin de önemli yeri bulunuyor. Son zamanlarda dünyada sosyal mecralar üzerinde belli gündem maddelerinin hızla yaygınlaşması için kullanılan hashtag uygulaması Türkiye’de de yaygınlaşıyor. Araştırma şirketi Nielsen ile Genart Medya tarafından 2014’te yapılan Türkiye’deki Twitter kullanıcılarının profillerine yönelik araştırmaya göre ankete katılan katılımcıların yüzde 49’u hashtag kullanıyor. Bu araştırmaya göre Twitter kullanıcılarının yüzde 41’i de bu mecrayı politik düşüncelerini ifade etmek için kullanmayı tercih ediyor. Bu kategori en yoğun kullanılan üçüncü kategori konumunda. Daha önce Deutsche Welle Bobs yarışmasında halk oyları ile ödül kazanan Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat sosyal aktivizm için sosyal medya mecralarının bloglara kıyasla daha dinamik olduğuna vurgu yapıyor. Türkiye’de Facebook ve Twitter gibi platformların daha rahat ilerlediğini belirten Polat, dolayısıyla sosyal aktivistlerin bu mecralarda yoğunlaştığı ifade ediyor.
İnternet sansürü aktivizmi kısıtlıyor
Türkiye’de sanal aktivizm farklı mecralarda yükseliş gösterirken, internetteki sansür bu aktivizmi belli ölçülerde kısıtlıyor. Türkiye’de 6 Mart tarihinde aralarında Charlie Hebdo sayfalarının da olduğu 49 internet sitesinin içeriğine müdahale edildi. Bunun yanında Türkiye’de sosyal ağlara yönelik baskılar da devam ediyor. Twitter’in yayımladığı son şeffaflık raporunda, Türkiye en fazla tweet sildirten ve en fazla hesap kapattıran ülke oldu. Dünya genelinde hükümetlerin başvurusu üzerine toplam 1.982 Twitter mesajı silinirken bunlardan 1.820’si Türkiye tarafından talep edildi. Aslı Telli Aydemir, son dönemde uluslararası kuruluşlarının raporlarında da Türkiye’deki internet sansürünün ağırlaştığına dikkat çekildiğini belirtiyor. İnternet özgürlüğünde Türkiye’nin mevcut durumu sanal aktivizmin imkanlarını zorlarken, bir yandan da bu mecraların özgürleşmesi yönündeki aktivist kampanyaların daha fazla ortaya çıkmasına yol açıyor.