Kategori arşivi: Teknoloji

WordPress benim favori bir blog aracım ve burada WordPress'i kullanmak için ipuçları ve püf noktaları paylaşıyorum.

Küresel çip üretim ekipmanı pazarında satış rekoru kırılabilir

Küresel çip üretim ekipmanı pazarında satış rekoru kırılabilirOtomobil, bilgisayar ve cep telefonu gibi birçok teknolojik ürünün yapılması için vazgeçilmez olan yarı iletken (çip) üretim ekipmanları sektöründe global satış hacmi 2022 yılında rekor kırabilir.

SEMI tarafından yayınlanan rapora göre, Çip üretim ekipmanı satışlarının 2022 yılında yüzde 5,9 artarak 108,5 milyar dolar olması bekleniyor. Satışlar 2021 yılında da 102,5 milyar dolar ile rekor kırmıştı.

SEMI, global çip üretim ekipmanları piyasasının 2023 yılında 91,2 milyar dolarak daralacağını da öngördü.

Küresel çip krizi 2024’e kadar devam edebilir

Hafıza ve depolama çipine tüketici talebindeki zayıflamaya bağlı olarak DRAM ekipmanı satışlarının 2022 yılında yüzde 10 düşüşle 14,3 milyar dolar olması beklenirken, NAND ekipmanı satışlarının da yüzde 4 düşüşle 19 milyar dolar olacağı öngörüldü. DRAM satışlarının 2023’te yüzde 25 ve NAND satışlarının yüzde 36 azalacağı da tahmin edildi.

Kaynak: ekonomim.com

İnternet kullanıcılarını izlemek için yeni yöntem: GPU parmak izleri kullanıldı

İnternet kullanıcılarını izlemek için bilgisayar sistemlerindeki grafik işleme biriminin (GPU) parmak izi kullanıldı.

Fransa, İsrail ve Avustralya’daki üniversitelerden bir grup araştırmacı, benzersiz parmak izleri oluşturmak ve bunları kalıcı web izleme amaçlı kullanmak için insanların GPU’larının (grafik işleme birimi) kullanılma ihtimalini araştırdı.

1605 farklı CPU konfigürasyonuna sahip 2550 cihazın dahil olduğu büyük ölçekli araştırmaların sonuçları, ‘DrawnApart’ adı verilen tekniklerinin mevcut en gelişmiş yöntemlere kıyasla ortalama izleme süresini %67’ye kadar artırabildiğini gösteriyor.

Bu sonuç, şu anda web sitesi çerezlerini etkinleştirmeyi izne tabi kılan yasalarla korunan kullanıcı gizliliği için ciddi bir sorun teşkil edebilir. Bu yasalar, kötü niyetli web sitelerinin donanım yapılandırması, işletim sistemi, saat dilimleri, ekran çözünürlüğü, dil, yazı tipleri vb. gibi diğer olası parmak izi öğelerini toplamasını beraberinde getirmişti.

ABD’li izleme yazılımı üreticisi Spyfone’a şok: Piyasadan men ediliyor!

KULLANICILARI GPU PARMAK İZİYLE TAKİP ETMEK NE KADAR DOĞRU?

Etik olmayan bu yaklaşımın gücü halen sınırlı çünkü sık sık değişen bu öğeler sabit olsalar dahi, benzersiz bir parmak izi oluşturmak yerine kullanıcıları yalnızca genel kategorilere ayırabiliyor.

Araştırmacılar, artık kullanılmayan WebGL (Web Grafik Kitaplığı) 2.0’da bilgi işlem gölgelendiricilerini test ettiğinde, DrawnApart’ın WebGL API aracılığıyla parmak izi verilerini toplamak için kullanılan 8 saniyeden çok daha kısa bir zamanda, yalnızca 150 milisaniyede %98’lik tasnif doğruluğu sağladığı bulgusuna erişti.

Araştırmacıların yazdığı makalede “Genel kullanıma açık olduğunda WebGPU API’si için de benzer bir yöntemin bulunabileceğine inanıyoruz. Hızlandırılmış bilgi işlem API’lerinin kullanıcı gizliliği üzerindeki etkileri, küresel olarak etkinleştirilmelerinden önce dikkate alınmalıdır.” sonucuna varılıyor.

 

Apple, güvenlik eleştirileri sonrası AirTag ayarlarına müdahale etti

Apple’ın kayıp bulma cihazı olarak bilinen AirTag ile ilgili güvenlik endişelerinin dile getirilmesi sonrası cihazla ilgili ayarlarda değişikliğe gitti.

Yapılan son araştırmalar, bu cihazların insanların takip edilmesi için kullanıldığını ortaya çıkarmıştı. Apple Pazartesi günü, kullanıcıların kendilerini ve verilerini nasıl güvenli tutabileceklerine ilişkin yeni bir güvenlik rehberi yayımladı. Şirketin Kişisel Kullanıcı Güvenlik Rehberi’nde, “teknoloji yüzünden taciz edildiği ya da takip edildiğinden endişe duyan kişilere” destek verilebileceği belirtiliyor.

Kulanıcıların istenmeyen bir AirTag cihazıyla karşılaştıklarında neler yapabilecekleri de rehberde anlatılıyor.

Anahtar ya da cüzdan gibi nesnelere takılan küçük aletler şeklindeki AirTag, Apple’ın ‘Beni Bul’ ağının kullanılarak bu nesnelerin tespit edilmesi için kullanılıyor.

Dijital haklar kuruluşu Electronic Frontier Foundation’da siber güvenlik direktörü Eva Galperin, “Çalınan nesneleri bulmaya yarayan bir nesne yarattığınızda takip için de mükemmel bir araç yaratmış olursunuz” ifadelerini kullandı.

Apple ise müşterilerinin güvenliğini ciddiye aldığını açıklamıştı.

Kaynak: BBC Türkçe

Kuantum kıyametine karşı savunmasız mıyız?

Yakın gelecekte kişisel ve şifreli belgelerin gelişmiş kuantum bilgisayarlarla birden hemen açılabildiği “kuantum kıyameti”  olarak adlandırılan kaotik bir ortam bekleniyor.

Kuantum bilgisayarlar, bugüne kadar kullandığımız bilgisayarlardan çok farklı şekilde ve teorik olarak çok daha hızlı çalışıyor. Normal bir bilgisayarın karmaşık bir veriyi deşifrelemesi, milyarlarca kombinasyonu çözmesi yıllar sürebilir.  Ancak teorik olarak gelecekte kullanılabilecek bir kuantum bilgisayar bu işlemi saniyeler içinde yapabilir.

Bu tür bilgisayarların insanlık için bir sürü sorunun çözümü olabileceği düşünülüyor. İngiltere hükümeti, Ulusal Kuantum Hesaplama Merkezi’ne ciddi yatırımlar yapıyor, bu alanda hızlı gelişmeler sağlamaya çalışıyor. Ancak kuantumun karanlık tarafı da bulunuyor.

KUANTUM BİLGİSAYARLAR HIRSIZLARIN ELİNE GEÇERSE

ABD, Çin, Rusya ve İngiltere de dahil olmak üzere birçok ülke kuantum bilgisayarlar geliştirmek için çok ciddi yatırımlar yapıyor, siber dünyada üstünlük kazanmaya çalışıyorlar.

Her gün şifrelenmiş verilerimiz siber dünyada iznimiz olmadan toplanıp veri bankalarında saklanıyor. Bu veriler, veri hırsızlarının kuantum bilgisayarlarla yapabileceği saldırılara karşı çok hassas.

PostQuantum adlı şirkette baş stratejist olarak çalışan Harri Owen, “Şifreleri kırma kapasitesine sahip bir kuantum bilgisayar icat edilince, o bilgisayarın kullanıcısı bütün bu banka hesaplarına erişim sağlayabilecek ve devletlerin savunma sistemlerini yok edebilecek güce sahip olacak. Bitcoin cüzdanları tamamen boşaltılacak.”

Tayvan’ın pandemiyi hackleyen Dijital Bakanı: Audrey Tang

Cambridge ve Kolorado merkezli Quantinuum şirketinin başkanı İlyas Khan da şu değerlendirmelerde bulundu: “Kuantum bilgisayarlar bildiğimiz tüm şifreleme sistemlerini işe yaramaz hale getirecek. Bu bilgisayarlar hayatımız için büyük bir tehdit.”

KUANTUM KAOSUNA KARŞI NASIL BİR SAVUNMA SAĞLANABİLİR?

İngiltere’de ismini vermek istemeyen bir kamu çalışanı, eğer kuantum bilgisayarlarına karşı herhangi bir savunma stratejisi geliştirilmeseydi “çok kötü şeylerin olabileceğini” söyledi.

Günümüzde çeşitli savunma stratejileri mevcut ve geliştiriliyor. İngiltere hükümetinin gizli veri ve bilgilerinin tamamı ‘post-kuantum’, yani kuantum ötesi şifrelendirme sistemleriyle korunuyor. Araştırmacılar ise bu yeni şifreleme teknolojilerinin kuantum bilgisayarlara karşı dayanıklı olmasını umuyor.

Google, Microsoft, Intel ve dünyanın en büyük bilişim teknolojisi şirketi olan IBM gibi teknoloji devleri, kuantum sorununa çözümler arıyor. Aynı zamanda Quantinuum ve Post-Quantum gibi uzman şirketlerin de çalışmaları sürüyor.

ABD Ulusal Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nde (NIST) de endüstriyi, devletleri ve toplumdaki en kritik sektörleri koruyacak standartlaştırılmış bir savunma stratejisi geliştiriliyor. Ancak bu savunma stratejisinin maliyetinin yüksek olması bekleniyor.

Kuantum bilgisayarcılığı pahalı ve zahmetli, aynı zamanda da çok ciddi seviyelerde enerji harcayarak ısı yaratan, ekolojik olmayan bir teknoloji. Kuantuma dayanıklı algoritmalar geliştirmek zamanımızın en büyük güvenlik girişimlerinden birisi olarak görülüyor. Ama uzmanlar hiçbir şey yapmamanın artık bir opsiyon olmadığını söylüyor.

Kaynak: BBC Türkçe

ABD havaalanlarında 5G endişesi: Uçuşlarda gecikme yaşanabilir

ABD’de 5G teknolojisine ilişkin alt yapılar yenilenirlen, güvenlik kaygıları da artmaya başladı. Havaalanlarında 5G hizmetinin uçuşlarda aksamaları beraberinde getirebileceği belirtiliyor.

Amerikan cep telefonu şirketleri AT&T ve Verizon, bazı havaalanlarını da içine alacak şekilde genişletmeyi tasarladıkları 5G hizmetini bir kez daha ertelemeyi kabul etti.

Bugünden itibaren daha fazla yerde kullanılması beklenen 5G hizmetinin devreye alınması, daha önce de iki kez ertelenmişti.

Erteleme kararı, havayolu şirketlerinin 5G teknolojisi ile ilgili kaygılarını dile getirmelerinin ardından geldi.

ABD’nin önde gelen 10 havayolu şirketi, hemen 5G teknolojisine geçmenin felaket olabileceği uyarısında bulunuyor.

Havayolu şirketi yetkilileri, yeni teknolojinin binlerce uçak seferinin gecikmesine yol açabileceğini ve Amerikan uçaklarının büyük bir bölümünün havalanmasını önleyebileceğini söylüyor.

5G KULLANIMINDAN KAYNAKLI PARAZİTLER UÇUŞLARI AKSATABİLİR

Yeni nesil kablosuz internet bağlantısı olarak nitelenebilecek olan 5G, telefonlardan veri indirmeyi ve yüklemeyi son derece hızlandırıyor ve daha çok cihazın aynı anda internete bağlanmasına olanak tanıyor.

5G bunun için radyo sinyallerinden yararlanıyor. ABD’de 5G için kullanılan radyo frekansları, C Bandı olarak bilinen dalga aralığının bir parçası.

C Bandı, uçaklarda bulunan ve uçağın yerden yüksekliğini ölçerken, aynı zamanda güvenlik ve navigasyon sistemleri için de veri toplayan cihazların kullandığı frekanslara yakın.

NATO 5G’yi askerler için güvenli hale getirme amacıyla çalışma başlattı

HAVACILIK OPERASYONLARI CİDDİ ORANDA ETKİLENEBİLİR

5G kullanımından kaynaklanan parazitlerin bu cihazların çalışmasını etkilemesinden ve özellikle iniş sırasında sorunlara yol açmasından kaygı duyuluyor.

Havacılıkla ilgili teknik konularda rehberlik hizmeti sunan Amerikan RTCA şirketi, 2020’nin sonlarına doğru konuyla ilgili bir rapor yayımladı.

Raporda 5G’ye geçişin ABD’deki havacılık operasyonlarını büyük oranda etkileyebileceği ve önlem alınmazsa ölüm olaylarıyla sonuçlanabilecek feci arızalara yol açabileceği belirtildi.

ABD Havacılık Düzenleme Kurumu (FAA) da kısa süre önce 5G frekansındaki dalgaların Boeing 787 Dreamliner uçaklarındaki sistemleri etkileyebileceğini bildirdi. FAA, bu nedenle iniş için yavaşlaması zorlaşan uçakların pistten çıkabileceğine işaret etti.

Kaynak: BBC Türkçe