Zeynep Kılıç tarafından yazılmış tüm yazılar

İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme mezunu. Yazı işlerinde tecrübe sahibi. Yeminli tercüman olarak çalışıyor. 2017'den bu yana Siber Bülten'de editör olarak çalışıyor.

Rus hackerlar Hollandalı doğalgaz terminalini hedef aldı

Rus hackerlar Hollandalı doğalgaz terminalini hedef aldıRusya’nın Ukrayna’yı hedef almasıyla baş gösteren enerji krizi tüm Avrupa’yı etkilemeye devam ederken, Rus hackerların Avrupa’daki gaz terminallerini hedef aldığı ortaya çıktı.

Siber güvenlik şirketi Dragos’un RTL Z’ye yaptığı açıklamaya göre hackerlar Hollanda LNG terminallerinin sistemlerinde “keşif araştırması” yapıyor ve sistemlere girmenin yollarını bulmaya çalışıyor.

Amerikan siber güvenlik şirketi Dragos’tan Casey Brooks olayın ciddiyetini şu sözlerle ifade etti: “LNG terminallerinin hedef olduğunu biliyoruz. Mesele sadece ne zaman ve nasıl saldırılacağı” Brooks, Xenotime ve Kamacite adlı hacker gruplarının Gasunie’nin Rotterdam’daki Eemshaven LNG terminalinin dijital sistemlerini kurcaladığını söyledi: “Bunlar, dijital bir saldırıyla potansiyel olarak nerede etki yaratabileceklerini görmek için yapılan testler.”

FBI’A GÖRE XENOTİME VE KAMACİTE RUS GİZLİ SERVİSİYLE BAĞLANTILI

Hollandalı EclecticIQ şirketi de Avrupa ve Hollanda’daki kritik altyapılarda daha fazla faaliyet olduğunu fark etti. EclecticIQ’dan Joep Gommers RTL’ye yaptığı açıklamada, bu açıdan bakıldığında Rus hackerların şimdilerde Hollanda LNG terminallerini hedef almasının mantıklı olduğunu söyledi ve ekledi: “Bu kesinlikle Rusya’nın çalışma şekli”

ABD’deki doğal gaz patlamasının arkasında Rusya mı var?

Siber güvenlik firması Fox-IT uzmanlarına göre enerji krizi nedeniyle bu sektördeki şirketleri hedef alan kötü niyetli taraflardan gelen somut bir tehdit bulunuyor. Bir sözcü şu ifadeleri kullandı: “Bu tehdit özellikle de LNG’nin tedarik ve dağıtımına yönelik tedarik zincirini hedef alıyor. Bu sektörle ilgilenen taraflar muhtemelen devlet destekli kötü niyetli gruplar, örneğin Rus FSB ve GRU tarafından yönetilen gruplar.”

Avrupa Parlamentosu VVD Üyesi Bart Groothuis, Rusya’nın doğalgaz kaynaklarını hedef aldığının farkında. Gazın, Rusya’nın AB’ye karşı kullanmayı en çok sevdiği silah olduğunu söyleyen Groothuis, “Enerji piyasasında kaosa neden olmak ve bu piyasayı manipüle etmek jeopolitik bir hedeftir” dedi.

 

Yandex Rusya’dan çekiliyor! Putin kararı onaylayacak mı?

Yandex yeniden yapılanma için Rusya’dan çekilme kararı aldı. Teknoloji devinin kararını devlet başkanı  Vladimir Putin’in onaylaması gerekiyor.

Ukrayna ile baş gösteren kriz, Yandex’e zor günler yaşatıyor. Rusya’nın en önemli teknoloji markalarının başında gelen şirket, ülke pazarından büyük oranda ayrılmak ve yeniden yapılanmaya gitmek istiyor.

Rusya’nın Google’ının bunun için Devlet Başkanı Vladimir Putin’den onay alması gerekiyor.  Şirket bu süreçte Rusya’nın eski maliye bakanı ve cumhurbaşkanlığı danışmanı olan, ayrıca Putin’in sırdaşı olan bir ismi Alexey Kudrin’i şirketin üst yönetiminin başına getirmeyi planlıyor. Bunun için Putin’den izin isteyen teknoloji devinin bölünme planları yaptığı belirtiliyor.  

YANDEX ARAYA PUTİN’İN SIRDAŞINI SOKTU

Financial Times’ın haberine göre Yandex, Rusya Devlet Başkanı’nın yeniden yapılandırma planına prensipte onay vermesi için üst düzey ekonomi yetkilisi Alexei Kudrin’i gayrı resmi olarak görevlendirdi.

Değişiklikler, Yandex’in Hollanda’daki ana şirketinin, dört kritik birimin uluslararası bölümleri dışında tüm işlerini satarak Rusya pazarından çıkmasına yol açacak. Şirketin bugün geldiği nokta, Putin’in Ukrayna’da başlattığı ve binlerce Yandex çalışanının ülkeyi terk etmesine neden olan savaşın sonuçlarından kendisini korumayı hedeflemesinin bir sonucu olarak görülüyor.

Yandex, Rus internet tarihindeki en büyük DDoS saldırısı altında

ŞİRKETLERE BÖLÜNECEK

Yandex, yeniden yapılandırma planı ile sürücüsüz otomobiller, bulut bilişim, eğitim teknolojisi ve veri etiketleme gibi umut vaadeden yeni uluslararası girişimler, Yandex’in kontrolü altında ayrı yabancı girişimlere dönüşecek. 

Kudrin ve Putin, St. Petersburg belediye başkanlığı günlerinden beri birlikte çalışıyorlar. Rusya’nın pek çok üst düzey ekonomi yetkilisi gibi Kudrin de savaşa karşı çıkıyor. Şirketin İsrail’de yaşayan kurucusu Arkady Volozh da savaş başladığından beri Rusya’ya dönmedi. 

Yeniden yapılanma planına göre Yandex’in Rus yönetimi şirketin günlük operasyonlarının kontrolünü elinde tutacak ancak şirketin Kremlin ile giderek hassaslaşan ilişkilerini Kudrin’e devredecek. Kremlin dostu bazı Rus oligarklar Yandex’in hisseleriyle ilgilendiklerini ifade etmişlerdi.

ABD, Rusya ve Çin’i suçluyordu: Pentagon’un da dezenformasyon yaptığı ortaya çıktı!

Daha önce Rusya ve Çin’i dezenformasyon yapmakla suçlayan ABD’nin, Pentagon’a bağlı yetkililer aracılığıyla bir dezenformasyon ağı kurdukları ortaya çıktı.

Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın çatı kuruluşu Meta, Orta Doğu ve Rusya’yı hedef alan gizli etki operasyonlarının bir parçası olarak kullanıldıkları tespit edilen ABD ordusuyla ilişkili çok sayıda hesabı kaldırdı.

İnternet devi, 39 Facebook hesabını, 26 Instagram hesabını, 16 Facebook Sayfasını ve iki Facebook grubunu “koordineli bir şekilde sahte içerik sağlamak suretiyle” politikalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle kaldırdığını açıkladı.

Söz konusu Facebook sayfaları arasında en başarılı olanının 22 bin takipçisi bulunuyor. Ondan daha kapsamlı olan grubun üye sayısı 400 iken, yasaklanan Instagram hesaplarından biri 12 bin takipçiye sahipti.

Meta’dan yapılan açıklamada, “ABD ordusuyla ilişkili kişilerle bağlantılı olan ağ, birçok internet hizmeti üzerinden faaliyet gösterdi ve Afganistan, Cezayir, İran, Irak, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Somali, Suriye, Tacikistan, Özbekistan ve Yemen’e odaklandı.” denildi.

GRAPHIKA SİNYAL VERDİ, META DÜĞMEYE BASTI

Meta gerçek olmayan hesapları, Ağustos 2022’de Batı yanlısı gizli etki operasyonlarının beş yıllık bir özetini yayınlayan Graphika ve Stanford Internet Observatory’deki bağımsız araştırmacıların verdiği bilgiler üzerine başlatılan bir iç soruşturmanın ardından buldu.

Dezenformasyon ağı, belli ülkelerden takipçilerin ilgi alanlarına yönelik belirli konuları teşvik eden kümeler halinde faaliyet gösterdi.

Gönderi yayınlayanlar tersine görsel aramalarıyla ortaya çıkmaktan kaçınmak adına sahte üretici ağı GAN araçları tarafından üretilen sahte fotoğraflar kullanarak bu ülkelerin yerlileri gibi davranıyordu.

Pentagon siber operasyonlarda yetki savaşını kazandı

Meta, dezenformasyon ağı için şu ifadeleri kullandı: “Odaklandıkları ülke hakkında videolar, haberler, fotoğraflar ve memler yayınladılar. Bu markalar aynı görseli ya da memi yayınladıklarında, muhtemelen içeriği daha benzersiz ve güvenilir göstermek için her biri kendi logosunu üzerine bindiriyordu.” 

ABD SAATİNE GÖRE İÇERİK YAYINLAYINCA ŞÜPHE ÇEKTİLER

Sözde bulundukları ülkelerin zaman dilimlerinde değil, ABD iş saatlerinde paylaşım yapıyor olmaları ile dezenformasyon ağı yakayı ele vermiş oldu. Söz konusu ağın arkasındaki kişilerin, ABD ordusunu övmek ve özellikle ilgi duydukları bölgelerde terörizm endişelerini dile getirmek için Arapça, Farsça ve Rusça paylaşımlarda bulundukları gelen bilgiler arasında. 

Sahte hesapların, dezenformasyon içeriklerinin daha fazla kullanıcıya ulaşmasını sağlamak için Facebook’ta 2.500 dolarlık reklam kullandığı belirtiliyor. Kampanyalar çoğu durumda İran, Çin ve Rusya’yı eleştirerek Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline, Çin’in Uygur halkına uyguladığı baskıya, iki ülkenin Afganistan’daki Taliban rejimine verdiği desteğe ve İran’ın Orta Doğu’daki etkisine odaklandı.

Facebook Eylül 2022’de de Çin ve Rusya’dan gelen dezenformasyon ağlarını kaldırmıştı; bu ağlar 1.633 sahte hesap ve 703 Sayfa kullanıyordu.

Yunanistan’ın Watergate’inde yeni gelişme: Tüm casus yazılım satışları yasaklandı

Piyasada satılan casus yazılımların çok sayıda Yunan siyasetçi ve gazeteciyi gözetlemek için kullanılmasının ardından hükümet genel bir yasak uygulamaya koyuyor.

Telefon dinleme yazılımları kullanarak çok sayıda siyasetçi ve gazeteciyi izlediği yönündeki suçlamaları sürekli savuşturan Yunan hükümeti, casus yazılımların satışını tamamen yasaklamaya karar verdi. Hükümet bunu yaparken söz konusu yasağın suçlamaları kabul etmek anlamına gelmediğini de açıklama gereği duydu. 

Skandal, temmuz ayında, Yunan politikacı ve Avrupa Parlamentosu üyesi Nikos Androulakis’in “Predator” olarak bilinen bir mobil casus yazılımla hedef alındığının ortaya çıkmasıyla başladı. Mobil cihazlara gizlice sızma ve veri çalma özellikleriyle bilinen Predator, Kuzey Makedonya merkezli Cytrox şirketi tarafından satılıyor. Androulakis’in casus yazılımla hedef alındığını öğrenmesi üzerine derhal ne olduğunun araştırılmasını önerdiği belirtildi.

HÜKÜMET: SKANDAL DOĞRU AMA BİZİMLE İLGİSİ YOK

O dönemde, suçlunun Yunan hükümeti olabileceğine dair iddialar gündeme gelmiş Başbakan Kyriakos Mitsotakis konuyla ilgili herhangi bir ilgileri olduğu yönündeki iddiaları reddedip olayın soruşturulmasını önermişti. 

Komşuda casus yazılım skandalı: Yunan istihbarat şefi istifa etti!

Araştırmaların ardından Yunanistan’ın istihbarat servisinin Androulakis’i izlediği ortaya çıktı ancak hükümet bu izlemenin Predator ile hiçbir bağlantısı olmadığını ileri sürdü. Mitsotakis de sözkonusu izleme faaliyetinden haberdar olmadıklarını belirtirken izlemeyi “yasal” ancak etik olmayan bir operasyon olarak nitelendirmişti.

Olay bununla bitmedi. Sonrasında başka siyasetçi ve gazeteciler de telefonlarında Predator izlerine rastladı ve skandal büyüdü. Başka kişilerin de izlendiğini ileri sürmesi, Yunan parlamentosunun bir soruşturma başlatmasına ve Mitsotakis hükümetinin istihbarat şefi de dahil olmak üzere üst düzey bürokratlarının istifa etmesine neden oldu. Tüm bunlara rağmen hükümet, Predator’un da dahil olduğu iç izleme faaliyetlerinde herhangi bir dahli olduğunu inkar etmeye devam ediyor.

DİĞER AB ÜLKELERİ DE DİNLEME İDDİALARIYLA ÇALKALANIYOR

Sol eğilimli yayın organı Documento’nun casus yazılım tarafından hedef alındığını iddia ettiği 33 farklı politikacı, gazeteci ve iş sahibine ait bir liste yayınlamasıyla skandal daha büyüdü. Adli bir soruşturma sonucunda hedeflerin telefonlarında zararlı yazılımın izlerine rastlanmasının ardından hazırlanan listede, aralarında bir dışişleri bakanı, bir maliye bakanı, iki eski sivil savunma bakanı, çalışma bakanı, kalkınma bakanı ve turizm bakanının yanı sıra bu bürokratların bazı aile üyelerinin de bulunduğu çok sayıda önemli kişi yer alıyor. Bu kişilerin neden izlemeye takıldığı ya da haklarında hangi bilgilerin toplandığı henüz bilinmiyor.

Yunanistan şu anda casus yazılım kullanımı nedeniyle eleştiri oklarının hedefi olan tek ülke değil. Avrupa genelinde de benzer skandallar hükümetleri siyasi kaosa sürüklüyor. Aralarında Birleşik Krallık, Fransa, Polonya, İspanya ve Macaristan’ın da bulunduğu diğer AB üyesi ülkeler de benzer tartışmalarla çalkalanıyor. 

Huawei ‘sattım’ dediği şirketler üzerinden ambargoyu delmeye devam etmiş

ABD’nin Çin ile sürdürdüğü soğuk savaşta gittikçe genişleyen bir cephe olan Huawei’yi Washington karşısında zor durumda bırakan bir takım iş bağlantıları ortaya çıktı.

Çinli teknoloji devi Huawei’nin aralarında finans müdürünün de yer aldığı üst yöneticilerine karşı ABD’de açılan davada şirketin Hong Kong’da bazı şirketler üzerinden ambargoyu delici bir takım iş bağlantıları kurduğu iddia edildi.  

ABD’li yetkililer dev teknoloji üreticisinin bu firmayı 2007-2014 yılları arasında İran’a yönelik Amerikan ekonomik yaptırımlarını delmek için kullandığını iddia etmişti. Huawei ise iddiaları reddederken söz konusu şirketi 2007 yılında sattığını ileri sürmüştü. 

Birleşik Arap Emirlikleri, Huawei’de ne görüyor?

Reuters haber ajansı, ise Çinli teknoloji devinin sattığını ileri sürdüğü şirketler üzerinden iş yapmaya devam ettiğini ortaya koyan bağlantıları açığa çıkardı. Bunlar Huawei ile Skycom Tech Co Ltd şirketi arasında Brezilya’da daha önce bildirilmeyen ve ABD’nin teknoloji devi ile finans müdürü ve kurucusunun kızı Meng Wanzhou’ya karşı açtığı davaya destek sağlayabilecek bağlantılar. Brezilya’nın Sao Paulo eyaletine sunulan kurumsal belgeler, Huawei’nin 2007 yılında Skycom’daki hisselerini elden çıkarmasının ardından beş yıl boyunca Huawei ve Skycom’un iş yapmaya devam ettiğini gösteriyor.

Brezilya ve Hong Kong’daki şirket kayıtlarına göre, 2007’nin sonlarına kadar diğer iki üst düzey Huawei yöneticisinin de Skycom ile yakın bağları bulunmaktaydı. Her iki isim de – Ken Hu ve Guo Ping – şu anda Huawei’nin başkan yardımcısı ve dönüşümlü olarak şirketin yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyor. Guo şu anda yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütüyor.

HUAWEI KÖŞEYE SIKIŞTI

ABD’de görülen dava, Amerika’nın Çin ile sürdürdüğü soğuk savaşta gittikçe genişleyen bir cephe olan Huawei’nin gücünü kontrol etmek için Washington tarafından yürütülen çok yönlü, küresel bir kampanyanın parçası olarak düşünülüyor. Amerika Birleşik Devletleri, 5G olarak bilinen yeni nesil mobil telekomünikasyon sistemlerinde Huawei ekipmanlarını kullanmaktan kaçınmaları için müttefiklerine lobi yapıyor. Washington, Çin’in bu teknolojiyi kritik altyapılara saldırmak ve istihbarat paylaşımını tehlikeye atmak için kullanabileceğini savunuyor. Huawei ve Çin ise bu iddiaları şiddetle reddediyor.

Huawei’nin Skycom ile olan ilişkisi, ABD’de açılan davanın merkezinde yer alıyor. İddianameye göre Huawei Skycom’u İran’da ambargolu ABD bilgisayar donanımını elde ederek Amerikan yaptırımlarını delmek için kullanıyor. Huawei ve Meng, Huawei’nin bir zamanlar Skycom’un sahibi olmakla birlikte şimdilerde aralarında mesafeli bir ilişki olduğunu ileri sürüyor. Ancak Meng’in avukatları, davayla ilgili yakın tarihli bir mahkeme dosyasında Huawei’nin “Skycom üzerinde belli bir düzeyde kontrol sahibi olduğunu” kabul etti.

5G ve Huawei neden teknolojik soğuk savaşın merkezinde?

REUTERS’E GÖRE İŞ BAĞLANTILARI SÜRÜYOR

Reuters tarafından yeni ortaya çıkarılan bilgiler ise Huawei’nin Skycom üzerindeki kontrolünün Amerikalı savcıların iddia ettiğinden daha da güçlü olduğunu ortaya koymuş oldu. Kurumsal kayıtlar, savcılar tarafından adı geçen tek yönetici olan Meng’in yanı sıra iki Huawei yöneticisinin daha Skycom’a ait bir şirketi yönettiğini gösteriyor. Kayıtlar ayrıca Huawei’nin Skycom üzerindeki kontrolünün sadece İran’a değil Brezilya’ya kadar uzandığını ve Çinli teknoloji devinin %100 hissesini sattığını iddia etmesinden çok sonra uzun bir dönem sürdüğünü gösteriyor.

Huawei’den henüz konuyla ilgili bir açıklama gelmiş değil. Şimdiye kadar sadece Skycom’un İran’daki ticari faaliyetleri kamuoyunun dikkatini çekmişti. Ancak Sao Paulo’daki şirket kayıtları, Skycom’un 2002-2012 yılları arasında Brezilya’da da az bilinen bir varlığı olduğunu gösteriyor.

Belgeler, Skycom Huawei Brezilya’nın küçük bir hissesini satın aldığı Mayıs 2002’de Hu’nun Sao Paulo’da bulunduğunu ve o sırada burada yönetici olduğunu gösteriyor. Hu’nun LinkedIn profilinde o sıralarda Huawei’nin Latin Amerika bölgesinin başkanı olduğu da belirtiliyor.

Hu daha sonra Brezilya’dan ayrılıyor, ancak Skycom ile başka bir bağlantı daha kuruyor. Hong Kong şirket kayıtları, Hu ve Guo’nun 2007 yılında Skycom’un sahibi olan Huawei iştiraki Hua Ying Management Co Ltd’nin yöneticileri olduğunu gösteriyor. Hua Ying, Skycom’daki hisselerini o yıl başka bir şirkete devretmiş. Meng’in o dönemde Hua Ying’in kurumsal sekreteri olarak adı geçiyor. 

ABD ceza davasında Amerikalı yetkililer tarafından sunulan belgeler, hisse devrini esasen sahte bir işlem olduğunu ve Huawei’nin Skycom’u “resmi olmayan bir yan kuruluş” olarak kontrol etmeye devam ettiğini ortaya koyuyor.

Geçtiğimiz yıl ABD Ticaret Bakanlığı Huawei’yi ve Hua Ying de dahil olmak üzere çok sayıda bağlı kuruluşunu “Liste”ye ekledi. Bu hamle, ABD mallarının ve teknolojisinin Huawei’ye satışını kısıtlamış oldu. Washington, bağlı kuruluşların “ABD’nin ulusal güvenliğine veya dış politika çıkarlarına aykırı faaliyetlerde bulunma noktasında önemli bir risk teşkil ettiğini” söyledi.