Etiket arşivi: seçim hackleme

ABD seçimlerinin hacklenmesi iddianamesi ortaya çıktı: Ruslar hedef tahtasında

ABD’de Özel Yetkili Savcı Robert Mueller’ın 12 Rus istihbarat görevlisini 2016 başkanlık seçimlerine siber saldırılarla müdahale etmekle suçlaması, savcının bu zamana kadarki en az şaşırtıcı eylemi olmakla birlikte en dikkat çekeni olabilir. Zira Rus hükümeti için çalışan istihbarat ajanlarının 2016 başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine dair çıkan haberlerin, söz konusu seçimin galibi Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Helsinki’de bir araya gelmesi öncesine denk gelmesi yenilir yutulur bir şey olmanın çok ötesinde.

29 sayfalık iddianamede yer alan yeni suçlamalar, Başkan Trump’ın ABD’nin saldırıların ardında kim olduğu sorusunu perdelemeye yönelik çabalarını baltalıyor. Nitekim Trump daha önce şu şekilde yorumlarda bulunmuştu: “Saldırıların arkasındaki kişi New Jersey’deki evinde oturan herhangi biri olabilir. Rusya ya da Çin de olabilir. Ayrıca yatağında oturan 180 kg ağırlığında biri olabilir”

Konuya ilişkin bazı ayrıntılar daha önce Demokratik Ulusal Komitesi‘nin (DNC) açtığı davada yer alırken, geçtiğimiz cuma günü ortaya çıkan ve oldukça ses getiren iddianame ABD hükümetinden gelen ilk resmi ayrıntı olması itibariyle dikkat çekiyor. Söz konusu iddianame, saldırının Rus Ordusu tarafından koordine edildiği konusunu açıklığa kavuşturuyor. Kamuoyunda Fancy Bear takma adıyla bilinen hacker ekibi, Mueller’in iddianamesinde ilk kez, kısa adı GRU olan Rus Genelkurmay Ana İstihbarat Müdürlüğü’nün iki özel biriminin adı ile geçiyor: “Birim 26165 ve Birim 74455.”

İlgili haber>> Uluslararası hukuk açısından Rusya’nın ABD seçimlerine müdahalesi

Resmi raporlara göre, aynı birim daha önce de Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, NATO, Almanya Parlamentosu, Gürcistan ve Avrupa genelindeki diğer hükümetlere yönelik saldırılara karışmıştı.

Adalet Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre “GRU memurları, resmi yetkilerine dayanarak Demokratik Kongre Kampanya Komitesi (DCCC) ve Demokratik Ulusal Komite’nin (DNC) bilgisayar ağları ile Hillary Clinton’ın başkanlık kampanyasına karşı sürekli bir hackleme faaliyetlerinde bulundular. Daha sonra elde ettikleri bilgiyi ‘DCLeaks’ ve ‘Guccifer 2.0’ isimleri altında internet üzerinden yayınladılar.

Yine Adalet Bakanlığı’na göre seçimlere müdahale edenler yalnızca GRU değildi. İddiaların merkezinde en az 12 özel istihbarat elemanı da yer alıyor. Bakanlığın verdiği isimler şu şekilde: Viktor Borisovich Netyksho, Boris Alekseyevich Antonov, Dmitriy Sergeyevich Badin, Ivan Sergeyevich Yermakov, Aleksey Viktorovich Lukashev, Sergey Aleksandrovich Morgachev, Nikolay Yuryevich Kozachek, Pavel Vyacheslavovich Yershov, Artem Andreyevich Malyshev, Aleksandr Vladimirovich Osadchuk, Aleksey Aleksandrovich Potemkin ve Anatoliy Sergeyevich Kovalev.

İddianame mart ayında Clinton’ın kampanyasını hedef alan GRU memurlarından dördü tarafında yapılan ve e-posta hırsızlığına imkan veren e-dolandırıcılık ile yine GRU elemanlarının hi.mymail@yandex.com şeklindeki e-postalarını, Google’dan geliyormuş gibi görünecek şekilde düzenlemelerinin izini sürüyor. İddianameye göre ayrıca GRU, gerçek çalışanlarınkinden bir harfi eksik olarak düzenlenmiş e-posta hesapları kullanarak Clinton’ın kampanyasında çalışan personeli de hedef almış. GRU elemanları e-posta gönderdikleri kişilerden “Hillary-clinton-favorable-rating.xlsx.com” adlı dosyayı açmalarını istemiş.

İddianameye göre bir başka hacker grubu da Demokratik Kongre Kampanya Komitesi’nin (DCCC) internet protokolü yapılandırmalarını kontrol ederek ve bir diğer başarılı e-dolandırıcılık saldırısından sonra erişebildikleri sisteme bir yol açmak suretiyle DCCC üzerine yoğunlaşmış. Neticede iddianameye göre GRU 10’dan fazla DCCC bilgisayarına ve en az 33 Demokratik Ulusal Komite’nin DNC bilgisayarına erişim imkânı kazanmış.

İlgili haber>> Rus siber ordusu süvarilerini nasıl topluyor?

İstihbarat ajanlarının daha sonra, çalıntı dosyaları iddianamede ‘üçüncü varlık’ olarak geçen DCLeaks, Guccifer 2.0 gibi web siteleri aracılığıyla yayınlamak üzere Birim 74455’teki meslektaşları ile iletişime geçmiş.

ABD Adalet Bakanı Yardımcısı Rod Rosenstein, yeni iddianamede herhangi bir Amerikan vatandaşına saldırılara dahil olma noktasında suçlamanın ya da Rusya’nın bu girişimlerinin 2016 seçim sonuçlarını toptan değiştirdiğine dair iddiaların yer almadığını ifade etti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Rusya’nın ardından Çin de gözünü seçimlere dikti

Çinli siber ajanlar, seçimlerin yaklaştığı Kamboçya’da kamu kuruluşları, muhalefet partisi üyeleri, diplomatlar ve medyayı hedef aldı. Bloomberg.com’da yer alan habere göre siber güvenlik şirketi FireEye, siber saldırganların amacının bu ayın sonunda Kamboçya’da yapılacak seçimler öncesinde bilgi toplamak olarak değerlendiriyor.

FireEye’ın yayınladığı rapora göre, siber saldırıların TEMP. Perisope olarak bilinen Çinli siber casusluk grubu kaynaklı olduğundan şüpheleniliyor. FireEye söz konusu grubun daha önce de Güney Çin Denizi ile ilgilenen ABD’li mühendislik ve savunma şirketlerinin de dâhil olduğu hedeflere yönelik saldırılarla bağlantılı olduğunu ileri sürmüştü. Nitekim Çin, taşımacılıkta anahtar konumunda bulunan Güney Çin Denizi üzerinde hak iddia ediyor.

Saldırılar, Asya’nın en uzun süredir görevde olan Başbakanı Hun Sen’in 29 Temmuz’da yeniden seçilmek için kampanya yürüttüğü bir dönemde geldi. Hun Sen, kampanyasını Kamboçya Ulusal Kurtuluş Partisi’nin dağılmasından ve lideri Kem Sokha’nın kumpas ile hükümeti devirme girişimi suçlamasıyla tutuklanmasından bu yana etkin bir muhalefetten yoksun bir halde yürütüyordu.

Saldırılar, Çin’in çıkarlarının tehlikeye girdiği zamanlarda bilgi toplamak için siber araçları kullanma konusundaki istekliliğinin son örneğini teşkil ediyor. Çinli siber ajanlar 2015 yılındaki başkanlık ve milletvekilliği seçimlerinde Tayvanlı muhalifleri hedef almışlardı. Ajanlar bu yılın başlarında da Japon savunma şirketlerinden, Tokyo’nun Kuzey Kore nükleer çıkmazını çözme yönündeki politikası hakkında bilgi almaya çalışmışlardı.

İlgili haber>> Rusya bu kez de Almanya seçimlerine mı sızdı?

FireEye’dan üst düzey yöneticisi Ben Read, bu faaliyetlerin Çin hükümetine Kamboçya seçimleri ve hükümet operasyonlarına ilişkin geniş çapta bir görüş kabiliyeti sağlamasını beklediklerini söylüyor.

Çinli saldırganların hedefindeki isimlerden biri, Ulusal Kurtuluş Partisi Lideri Kem Sokha’nın kızı Monavithya Kem. Kem, siber saldırıya uğradığını, kendisine insan hakları kuruluşundan gönderildiği iddia edilen e-postanın ‘phishing email’ adı verilen e-dolandırıcılık postalarından biri olduğunu fark etmesiyle anladığını belirtiyor. Kem o sıralarda Washington’da bulunuyormuş. Söz konusu e-posta daha sonra, Çinli hackerler tarafından kontrol edildiğine inanılan üç sunucudan birinin izini süren FireEye’e gönderiliyor.

CNRP’de görev yapan ve Kamboçya’ya dönmesi halinde tutuklanacak olan Kem, e-postanın ilk olarak iktidar partisinden geldiğini düşündüğünü ancak bunun bir yabancı kuruluştan geldiğini bilmenin çok daha rahatsız edici olduğunu ifade ediyor. Kem, “Umarım Kamboçya hükümeti de bunu rahatsız edici bulacaktır ve menfaatlerimizin tehlikeye atıldığı bir ülkenin etkisi altında kalmamanın önemini anlayacaklardır” diye sözlerine devam etti.

Hun Sen’in 30 yıllık iktidarı süresince Çin, Kamboçya’nın tek ve en büyük bağışçısı ve yabancı yatırımcısı oldu. Kamboçya ise Çin’in Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) gibi bölgesel forumlardaki çıkarlarının önemli bir destekçisi haline geldi. Diplomatlar, uzun zamandır Çin’in, eleştirileri sınırlamak için Kamboçya gibi uluslar üzerindeki kontrolünü kullandığını iddia ediyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Siber istihbarat uzmanı Yıldızlı’dan seçim öncesi kritik uyarı

Siber istihbarat servisi sunan Prodaft’ın kurucusu ve CEO’su Can Yıldızlı, 24 Haziran seçimlerine az bir süre kala önemli iddiaları gündeme getirdi.

Bir sosyal medya hesabında açıklama yapan Yıldızlı, “Seçimlere haftalar kala Türkiye’de online yayın yapan birçok haber sitesinin admin/editör paneli hacker’ların elinde. Aktif olarak Call-Center firmalarından cep telefonu numaraları çekiliyor. Anlık olarak da bir devlet sitesinden güncel vatandaşlık bilgileri çekilmekte,” dedi.

Bu iddialar üzerinden gelecek haftalarda veya seçim sürecinde “hacktivizm anlamında çok enteresan olaylar yaşanacak gibi” ifadelerini kullandı.

Yıldızlı paylaşımını şu şeklide tamamladı: “Paylaşılan haberlere veya alacağınız SMS’lere dikkat etmekte fayda var. Gözlemlediğimiz olaylar, standart olarak yaşanılan bir siber vakadan ziyade, dezinformasyon amacı ile yürütülecek bir çalışmanın sinyalleri.”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Trump yönetimindeki ‘siber çatlak’ stratejinin açıklanmasını öteledi

Donald Trump yönetiminin siber caydırıcılık stratejisiyle ilgili özetin açıklanması ertelendi. Sebep olarak ise misilleme amacıyla hackleme faaliyetlerinin stratejide yer alması konusunda yönetim içerisinde devam eden tartışmalar gösteriliyor.

CyberScoop’un haberine göre, Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi (NSA) içerisindeki bazı kişiler, ABD yönetimine ya da Amerikan şirketlerinden birine siber uzayda saldırı yapılırsa, buna gösterilecek tepkilere dair verilecek mesajlar üzerinde değişiklik yapılmasını istiyor.

Stratejinin çerçevesini ortaya koyan özetin yayınlanması bekleniyordu. NSA bünyesindeki tartışmalar nedeniyle şimdilik ertelenen açıklamada, Amerikan yönetimi için hangi tür saldırıların kırmızı çizgiyi geçmek anlamına geldiğine dair ipuçlarının yer alması bekleniyor. Çok gizli olarak sınıflandırılan stratejinin tamamı ise açıklanmayacak.

İlgili haber>> Amerika’da önleyici siber saldırıya izin veren yasa veto edildi

Hükümetle eşzamanlı olarak birçok devlet kuruluşu ile Amerikan teknoloji firmalarının da Beyaz Saray’la uyumlu şekilde kendi stratejilerini açıklaması bekleniyordu. Söz konusu açıklamalar da aynı şekilde ertelenmiş oldu.

Amerikan hükümeti, geçtiğimiz yıllarda gizli siber güvenlik politikalarıyla ilgili kamuoyu ile sınırlı bilgi paylaşımda bulunmuştu. Trump yönetimi, Mayıs 2017’de siber güvenlik alanındaki başkanlık emri ile siber caydırıcılıkla ilgili bir çerçeve oluşturmuştu. Ülkenin bir siber saldırıya uğraması durumunda verilecek karşılıklarla ilgili seçenekleri içeren gizli bir belge de Kongre’ye sunulmuştu.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Amerika’da önleyici siber saldırıya izin veren yasa veto edildi

ABD’nin Georgia eyaletinde çıkarılan tartışmalı siber güvenlik yasası Vali Nathan Deal tarafından veto edildi. Yasa, özel şirketlerin kendi ağlarını korumak için başka ağlara sızmalarını meşru hale getiriyordu.

Teknoloji şirketleri ve siber güvenlik araştırmacılarının baskısı üzerine açıklama yapan Vali Deal, yasanın ulusal güvenlik ve diğer alanlar üzerindeki potansiyel etkilerine dair endişelere dikkat çekerek konunun yeniden görüşülmesini istedi.

Georgia Eyalet Meclisi’nin geçtiğimiz ay kabul ettiği yasada “yetkisiz bilgisayar erişimi” suçunu tanımlayan önceki yasayı değiştiriyor ve “yetkisiz bilgisayar erişimini engellemek ya da tespit etmek amacıyla aktif savunma önlemleri” kapsamındaki yetkisiz erişimler suç kapsamı dışında bırakılıyordu.

İlgili haber>> Yerel yönetimler de siber güvenlik için harekete geçti

Google ve Microsoft yöneticileri, geçtiğimiz ay Georgia valisine birer mektup göndererek, yasanın “siber güvenlik kılıfı altında başka ağların hack’lenmesine izin verdiğine” dikkat çekmişti.

Teknoloji şirketleri, potansiyel saldırı gerekçesiyle başka sistemlere sızma hakkı verilmeden önce bu iznin hangi sonuçlara yol açabileceğinin ayrıntılı şekilde ele alınması gerektiğini vurgulamıştı. Söz konusu şirketler, bu hakkın istismar edilmesinden ve savunma yerine rakiplere karşı kullanılmasından endişe ediyordu.

Yasadan, güvenlik araştırmaları yapan şirketler de endişeliydi. Sadece “meşru ticari faaliyetler” için başka ağlara sızma istisnası getirilmesi, ağlardaki zayıf noktaları araştıran uzmanları da tehlikeye atacağı öne sürülüyordu.

Georgia Valisi Deal, meclis üyelerinden kapsamlı bir politika geliştirirken siber güvenlik ve diğer güvenlik kurumlarıyla birlikte çalışmalarını istedi.

Yasaya karşı çıkanlar, şirketlere “geri hack’leme” izni verilmesinin öngörülmeyen zararlı sonuçlara sebep olabileceğini belirtiyordu.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz