Etiket arşivi: Mark Zuckerberg

Facebook ‘Meta’ oldu: Peki metaverse teknolojisi neyi değiştirecek?

Facebook 'Meta' oldu: Peki metaverse teknolojisi neyi değiştirecek?Facebook’un adını ‘Meta’ olarak değiştiren Mark Zuckerberg, sanal gerçeklik teknolojisi metaverse ile internet deneyimine devrim niteliğinde bir yenilik getirmeyi hedefliyor.

Kurgusal evren olarak nitelendirilen metaverse teknolojisine Zuckerberg’in yanısıra Epic Games CEO’su Tim Sweeney de yatırım yaptı.

Zuckerberg de söz konusu değişime ilişkin, “Zaman içinde metaverse şirketi olarak görüleceğimizi ve hem işlerimizi hem kimliğimizi gelecekte inşa edeceğimiz şeyin temeli olarak kullanabileceğimizi umuyorum” değerlendirmesinde bulıundu.

METEVERSE NE ANLAMA GELİYOR?

Sanal Gerçeklik (Virtual Reality VR) teknolojisinin geliştirilmiş bir versiyonu olarak gö ama bazıları metaverse teknolojisinin internetin geleceği olduğunu düşünüyor.

Bilgisayar başında olmak yerine, kurgusal bir gerçeklik olan metaverse’de bütün dijital ortamların birbirlerine bağlandığı bir sanal dünyaya yalnızca kulaklık ve gözlükten oluşan ekipmanla girebilirsiniz. Çoğunlukla bilgisayar oyunları için kullanılan mevcut sanal gerçeklikten farklı olarak, metaverse ile girilen kurgusal evrende, iş yapabilir, oyun oynayabilir, sinema salonuna gidebilir veya sadece gezinebilirsiniz de.

Birçokları, bu evrende kendinizin bir temsilcisi olan üç boyutlu bir (3D) avatar yaratıp onu kullanabileceğini tasavvur ediyor. Ama şimdilik bu yalnızca bir fikir olduğu için metaverse için üzerinde uzlaşılmış tek bir tanım yok.

Microsoft’tan Pentagon’la 22 milyar dolarlık dev anlaşma: Firma, ABD ordusuna ‘artırılmış gerçeklik’ gözlüğü satacak

FACEBOOK SANAL GERÇEKLİĞE HANGİ YATIRIMLARI YAPTI?

Dijital dünyada ve arttırılmış gerçeklikte her birkaç yılda bir bazı trendler ortaya çıkıyor ama genelde bunların etkinliği kısa bir süre sonra azalıyor.

Ama bu aralar zengin yatırımcılar ve büyük teknoloji şirketleri arasında metaverse ile ilgili büyük bir heyecan var. Eğer denildiği gibi internetin geleceği olursa diye, hiç kimse geri kalmak istemiyor. Ayrıca özellikle bilgisayar oyunlarındaki VR (sanal gerçeklik) teknolojisinde kaydedilen gelişmeler ve cihazlar arası bağlanılabilirlik özelliğinin ihtiyaç duyulan seviyelere yaklaşmasıyla, ilk defa teknolojinin de bu sisteme uygun olduğu hissiyatı var.

Adını ‘Meta’ olarak değiştiren Facebook metaverse inşasını en büyük önceliklerinden biri haline getirdi. Oculus setiyle şirket sanal gerçekliğe büyük yatırım yaptı ve bu setleri rakiplerine kıyasla daha ucuz hale getirdi. Bazı analistlere göre ucuz satış kararıyla zararı bile göze almış olabilir. Şirket, sosyal mekanlar ve gerçek dünyayla etkileşim kuranlar dahil, iş yerleri için de sanal gerçeklik (VR) uygulamaları geliştiriyor.

Genelde rakiplerini satın almakla bilinen Facebook, metaverse teknolojinin “tek bir şirket tarafından bir gecede geliştirilemeyeceğini” iddia ettiği için iş birliği sözü verdi. Adını değiştirmeden önce Facebook, “duyarlı ve sorumluluklar çerçevesinde metaverse geliştirilmesine” yardımcı olması için kar amacı gütmeyen gruplara 50 milyon dolar yatırım yaptı. Ama şirket, gerçek metaverse fikrinin hayata geçmesinin en az 10 ila 15 yıl alacağını düşünüyor.

Kaynak: BBC Türkçe

Zuckerberg’in kayıp not defteri: Yıllar öncesinden bugünleri yazmış

Wired.com’dan Steven Levy, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in şirketin ilk kurulduğu yıllarda tuttuğu notların ışığında ilginç bir yazı kaleme aldı.

Levy’ye göre Zuckerberg, kendi el yazısı ile tuttuğu notlarda teknoloji dünyasını nasıl hakimiyeti altına alacağına dair planlarına yer vermiş ve daha sonra onları yok etmiş. Bugüne ancak birkaç sayfa ulaşabildiğinden bahseden Levy, wired.com için bu  notları değerlendirdi. 

Yazısına “2006’dan beri Zuckerberg’i izliyorum ve son üç yıldır da şirketin tarihini yazmakla meşgulüm.” sözleriyle başlayan Levy’nin Zuckerberg ile dokuz kez yüz yüze görüşen bir kişi olarak kaleme aldıkları dikkate değer. Levy’ye göre halkın Facebook’a yönelik tutumlarındaki değişim, aslında teknoloji sektörünün itibarındaki düşüşü de yansıtıyor. Ancak Facebook’un kendine özgü koşulları büyük ölçüde kurucusunun kişiliğinden, vizyonundan ve yönetime yaklaşımından kaynaklanmakta. Dolayısıyla Facebook’u anlamak için Zuckerberg’i anlamak gerekiyor. 

Zuckerberg ile ilk tanıştığı zamanlardan bahseden teknoloji yazarı, kişisel serveti 100 milyon doları aşan genç patronun o dönemde Facebook ofislerine kısa bir yürüyüş mesafesindeki tek yatak odalı bir dairede yaşadığından bahsediyor ve ekliyor: “Her zaman yanında olan şeylerden biri de not defteriydi.  Dairesini ziyaret edenler, yerde bir şilte ve neredeyse hiç kullanılmamış bir mutfak ile, üzeri notlarla dolu kağıt yığınını fark ederdi. Ancak zamanının çoğunu, kalabalık, kaotik Facebook ofislerinde not defterine gömülmüş bir şeyler karalarken görünüyordu Zuckerberg. Ürünlerine dair fikirlerini, kodlamaya ilişkin yaklaşımlarını ve felsefesini karalıyordu. Sayfalar dolusu metinler, madde made yazılmış listeler ve şemalar bulunuyordu günlüklerinde.” 

Zuckerberg o dönemde artık çok fazla kodlama yapmıyor, daha çok büyük resme odaklanıyordu. Yani artık sürekli fikir üretme ve bunları hayata geçirme noktasına odaklanmış durumdaydı. Bunu yaparken de sürekli günlük tutuyordu. Levy, bu notların bugün büyük oranda ortadan kaybolduğunu ve Zuckerberg’in kendisi tarafından yok edildiğini belirtiyor. Facebook’un genç patronunun notları yok etmesinin nedeni “gizlilik” endişesi. Zira 2010 yılında, anlık iletileri ve e-postalarının çoğu sızdırılan Zuckerberg’in o dönemde büyük hayal kırıklığına uğradığı bilinen bir gerçek. Hatta Levy’ye bizzat şu açıklamayı yapmış bu konuyla ilgili: “Birisine geçmişte yaptığınız bir şakanın yayınlanmasını ve sonradan bağlam dışı kullanılmasını kim ister? Gençlik döneminde yaptığı yazışmaların sızdırılmasının daha sonra Facebook’un ürünlerine şifreleme ve geçicilik kazandırmasında önemli etkileri olduğunu da belirtmiş Zuckerberg. Levy, teknoloji tarihinde muhtemelen çok önemli bir yere sahip olma potansiyeli bulunan bu notların 17 sayfalık bir kısmına ulaşmayı başarmış. Facebook’un gelişimi açısından önem taşıyan günlüklere Zuckerberg “Değişimin Kitabı” adını vermiş.

NOTLAR ZUCKERBERG’İN İLETİŞİM BİLGİLERİYLE BAŞLIYOR

Notların 28 Mayıs 2006 tarihli ilk sayfasında Zuckerberg’in adresi ve telefon numarası yer alıyor ve kaybolması halinde bulana notları iade etmesi karşılığında 1000 dolar ödül verileceği belirtiliyor.  Hatta notlarda kendisine de bir mesajı var Zuckerberg’in: “Dünyada görmek istediğin değişimin ta kendisi ol.” Mahatma Gandhi.

Levy’ye göre notlar, sahibinin oldukça konsantre ve disiplin sahibi bir kişi olduğuna işaret ediyor.  Neredeyse her sayfada tarih var.  Maddelerin bazıları tek bir enerji patlamasıyla yaratılmış gibi görünüyor. Notlar, oldukça düzgün eskizler ve üç veya dört sayfalık ayrıntılı yol haritalarını kapsamakta. Hiçbir şeyin üstü çizilmemiş. Maksimum trans halindeki birinin çalışması olduğu çok belli. 

FACEBOOK’UN ABC’Sİ YA DA DEĞİŞİMİN KİTABI

Değişim Kitabı, Facebook’u lise ve üniversite ağından çıkarıp daha geniş kitleleri kapsayan bir internet devine dönüştürecek iki projeyi özetliyor. 29 Mayıs’ta Open Reg (Açık Kayıt) adlı bir sayfaya başlamış. Bu noktaya kadar Facebook, yalnızca sınıf arkadaşlarının profilinize göz atabileceği kapalı bir topluluk olan öğrencilerle sınırlı.

Zuckerberg’in planı Facebook’u herkese açmak. Notlarda, herhangi bir kullanıcının nasıl hesap oluşturabileceğinin şemasını da çizmiş Zuckerberg. Buna göre, kullanıcıya üniversitede mi, lisede mi yoksa “dünyanın herhangi bir yerinden mi” sorusu yöneltilecekti.  Zuckerberg notlarında mahremiyet konusunu da ele almış. Kullanıcılar sadece bulundukları bölgedeki “ikinci derece” arkadaşların profillerini mi görebilmeliler?  Yoksa herhangi bir yerdeki herkes olabilir mi? Bir yerde “Belki de ağınızı sadece yakınlarınızdakileri değil her yerdeki kişileri kapsamalı” diye not almış Zuckerberg. “Bu, siteyi gerçek anlamda açık hale getirecek bir şey, ancak muhtemelen henüz iyi bir fikir değil.” diye de eklemiş.

AMAÇ FACEBOOK’U ÜNİVERSİTE AĞINDAN ÇIKARIP DÜNYAYA AÇMAK

Sonuç olarak, Zuckerberg, Facebook’un daha geniş bir alanda herkese açık olmasını istedi, ancak not defterinin sayfalarında, bunun olası sonuçlarıyla zihnen boğuştuğu görülebiliyor. Facebook’u diğer sosyal ağlardan ayıran şey, kapalı kurulumunun sağladığı “varsayılan” gizlilikti. Zuckerberg’in Açık Kayıt dediği şey, bu kapıları kitlelere açacaktı.  Peki insanlar bundan böyle Facebook’u güvenli bir alan olarak görmeyecek miydi? Zuckerberg, Open Reg’i (Açık Kayıt) tasarlarken, kendisine de son bir soru sormuş: “Gerçek olsun olmasın olmasın, bu sitenin güvenli görünmesini sağlayacak olan şey ne?  Bu soru, Zuckerberg’in en azından “algılanan” mahremiyet konusu üzerine kafa yormuş olduğunu gösteriyor. 

ZUCKERBERG GİZLİLİĞE KAFA YORMUŞ

Facebook’un sınırlarını genişletmek ve mahremiyeti korumak arasındaki çelişki, Zuckerberg’in zihnini meşgul etmiş. “Karanlık profiller ” olarak adlandırdığı kavrama ilişkin bir vizyon ortaya koymak adına da üç sayfa ayırmış notlarında. Bunlar, bilmeden ya da bilinçli bir şekilde Facebook’a kaydolmamış kişiler için düşünülen Facebook sayfaları. Buradaki amaç, kullanıcıların bu profilleri arkadaşları için—ya da Facebook hesabı olmayan herhangi biri için—bir isim ve e-posta adresinden başka bir şeyi içermeyen hesaplar oluşturmasına izin vermekti. Profil oluşturulduğunda herhangi bir kişi, kişisel bilgileri veya ilgi alanları gibi veriler ekleyebilecekti. 

ABD, İranlı dezenformasyon sitelerini tespit edip ele geçirdi

ÜZEERİNDE ÇOK DÜŞÜNÜLMÜŞ SONRASINDA RAFA KALKMIŞ BİR PROJE: KARANLIK PROFİLLER

Değişim kitabında belirtildiği üzere, bahsi geçen “karanlık profiller” ile insanlar Facebook’ta kendileri hakkında profil oluşturulduğuna ilişkin e-posta uyarısı alacak ve böylece Facebook’a üye olmaya motive edilecekti.  Öte yandan Zuckerberg, Facebook’ta olmak istemeyen kişiler adına profil oluşturulmasına izin vermenin gizlilik endişelerini tetikleyebileceğinin farkındaydı. Bunun “ürpertici” olmaktan nasıl çıkarılabileceği üzerine kafa yorduğu kesin.  Bu noktada karanlık hesapların arama motorlarında görünmemesi özelliğini düşünmüş olabileceğinden bahsediyor Levy.  

Facebook’un eski bir çalışanı olan Katherine Losse, 2006 yılında “henüz Facebook kullanıcısı olmayan ancak fotoğrafları sitede etiketlenmiş insanlar için gizli profiller oluşturan” bir proje üzerinde çalıştığını yazmıştı.  Yakın zamanda bu kişi Levy’ye şunları söylemiş: “Facebook’ta arkadaşları olan ancak kendisi henüz üye olmamış insanlara yönelik hazırlanan bir tür peer-to-peer metodu idi.” Peer to Peer” müşteriyi markanın elçisini konumuna getiren bir pazarlama tekniği. Başka bir Facebook çalışanı da bunu doğruluyor ve Facebook’un “Zuckerberg’in insanların Wikipedia tarzında “karanlık arkadaş profilleri” oluşturmasına ve düzenlemesine izin verme fikrini tartışmaya açtığını ancak sonrasında projenin rafa kaldırıldığını söylüyor. 

2006 yılında, Zuckerberg, değişim kitabında karanlık profillerin uygulanmasından bahsederken, kullanıcıların işe alımından, Facebook’un dizinine daha fazla veri eklenmesinden ve “bunun ne kadar eğlenceli ve çılgın bir şey ” olduğuna dair hislerinden de bahsetmiş.  

İşin ilginç yanı bundan on iki yıl sonra, Zuckerberg, Facebook’un hizmete kaydolmamış olan kişileri takip edip etmediği konusunda Kongre’de sorgulandı. Facebook daha sonra bu konuyu açıklığa kavuşturdu. Şirket, güvenlik amacıyla ve dış geliştiricilere uygulamalarını veya web sitelerini kaç kişinin kullandığını göstermek için kullanıcı olmayanlar hakkında belirli verileri sakladığını söyledi. “Ancak, Facebook olmayan kullanıcılar için profil oluşturmuyoruz.” diye ekledi.

NOTLARDA EN ÇOK GEÇEN DİĞER KONU: HABER AKIŞI

Zuckerberg’in değişim kitabında dile getirdiği diğer endişesi, Feed adlı bir ürün hakkındaydı. (bugünkü bilinen ismiyle news feed (haber akışı)) Feed aslında, tüm Facebook deneyinin dramatik bir şekilde yeniden düşünülmesi anlamına geliyordu.2006 yılında, arkadaşlarınızın güncelleme yayınlayıp yayınlamadığını görmek için bir profilden diğerine atlamanız gerekiyordu. Haber akışı ile bu güncellemeler size bir akışta getirilecek ve Facebook’un yeni ön sayfası haline gelecekti.

Zuckerberg, not defterinde haber akışında ne görünüp ne görünmeyeceği üzerinde çok düşündü. Önceliği, insanların Facebook’ta bilinçli olarak bağlandıkları arkadaşlar arasında neyin önemli olduğunu görmelerini kolaylaştırmaktı. Feed’e dahil edilmek için bir kıstas olarak göze çarpan şey “ilginçlik”ti. Bu, kulağa oldukça masum geliyordu. Zuckerberg notlarında “Hikayelerin içeriğe ihtiyacı var” diye yazmış. “Bir hikaye sadece ilginç bir bilgi parçası değildir. İlginç bilgiler ve bu bilgiyle ve neden ilginç olduğuyla ilgili diğer ilginç şeyler”

İNSANLARI MERAK VE NARSİZM DUYGULARI YÖNLENDİRİYOR

Zuckerberg, insanların temelde merak ve narsisizm duygularının karışımı tarafından yönlendirildiği düşüncesiyle hikayeleri zorlayıcı kılan şeyin üç katmanlı bir hiyerarşisini öngördü. En üst seviyede “hesabın sahibiyle ilgili hikayeler” bulunuyordu. İkinci seviyede “bu kişinin sosyal çevresine ilişkin hikayeler ” içeriyordu.” Zuckerberg not defterinde, bu seviyenin içerebileceği noktaları şu örneklerle açıklıyordu: Arkadaşlarınızın ilişkilerindeki değişiklikler, hayati olaylar, “arkadaşlık eğilimleri (sosyal çevrelere giren ve çıkan insanlar)” ve “yeniden ilişki kurmayı unuttuğunuz insanlar.”

Hiyerarşideki en az önemli olan katman ise Zuckerberg’in “kişinin önemsediği şeyler ve diğer ilginç şeyler hakkındaki hikayeler” olarak adlandırdığı bir kategoriydi. “İlginç olabilecek olaylar”, “harici içerik”, “ücretli içerik”ler bu kategoriye dahil olabilir.  Zuckerberg’in haber akışı vizyonunu bir tür kişiselleştirilmiş gazete olarak çizdiği yer tam da burası. 

Zuckerberg’in artan müdahalesi, Instagram kurucularını istifaya sürükledi

MİNİ AKIŞ ASLINDA BİR STALKER CENNETİ

Zuckerberg işe sadece bu defterle başlamıştı. Sonraki dönemde gizlilik ve Facebook’un üniversite ve liselerin ötesine, yaşlı ve genç herkesi içine alacak şekilde nasıl genişleyeceği ile ilgili fikirleri ateşli bir şekilde ortaya koydu. Profil sayfasında, kullanıcıların faaliyetlerini takip edecek bir “mini akışının” (esasında bir stalker cenneti) tasarımını tanımladı. Zuckerberg şöyle bir not daha düştü: “Ana fikir, bir kişinin hayatının çizelgesini sunmak, ancak umarım ürpertici bir şekilde olmaz” 

Not defterinde belirttiği gibi, Zuckerberg Facebook’un insanların bilgilerini paylaştıkça büyüyeceğini  düşünüyordu ve insanlar eninde sonunda bu paylaşımın değerini görmeye gelecekti. Gizlilik konusuna gelince, Facebook kullanıcılara gizlilik kontrolleri sunuyor, ancak tüm yazılımlarda olduğu gibi, gizlilik kontrolleri sağlamak gizlilik sağlamakla aynı şey değil. Bu noktada Zuckerberg’in aldığı şu not dikkat çekiyor: “Gerçek olsun olmasın olmasın, bu sitenin güvenli görünmesini ne sağlar? 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

İngiliz meclisinden Facebook’a ağır suçlama: Dijital Gangster

İngiliz meclisi raporunda, Facebook, gizilik ve rekabet kurallarını kasıtlı olarak çiğnemekle suçlanarak “dijital gangster  gibi davranmakla” suçlandı.

İngiltere Parlamentosu Dijital, Kültür, Medya ve Spor Komitesi’nin dezenformasyon ve sahte haber ile ilgili hazırladığı 108 sayfalık raporda, Facebook’un kullanıcıların verilerini kâr amaçlı sattığı, sosyal medya platformunun çok daha katı bir düzenlemeye tabi tutulması gerektiği vurgulandı.

Komite’nin bir yıldan uzun süren çalışması sonucu ortaya çıkan raporda, şirkete ağır eleştiriler getirildi:

Facebook, kârı veri güvenliğine tercih etmeyi sürdürüyor. Kullanıcı bilgilerinden kazanç elde etmek için risk alıyor. Bizce çok açık ki Facebook sadece ciddi güvenlik açıkları kamuoyunda duyulunca önlem alıyor” denildi.

Geçen yıl Facebook’un 50 milyon kullanıcı profiline ait verileri Cambridge Analytica şirketi ile paylaştığı ve bu bilgilerin şirket tarafından usulsüz kullanıldığı ortaya çıkmıştı. İngiliz şirket, kişisel verileri 2016 ABD başkanlık seçimlerini etkilemek için kullanmakla suçlanmıştı.

‘Demokrasiyi riske atıyor’

Facebook’un sahte ve manipülatif haberlerin platformda yayılmasını engellemek için acil eyleme geçmesi gerektiği belirtilen raporda, “Yabancı güçlerin yaydığı gerçek dışı hikayeler İngiltere demokrasisini riske atıyor” ifadesi kullanıldı.

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tom Watson da “Parlamenter demokrasimiz çok az kişi tarafından, Zuckerberg’in yaptığı şekilde hakir görülmüştür. Ülkemizin geçtiği şu zor dönemde tüm renkten siyasilerin ayın fikirde olduğu bir konu varsa o da Zuckerberg’i ve Facebook’u hizaya getirmektir” dedi.

Facebook: Anlamlı düzenlemelere açığız

İngiliz meclisinin bu raporuna, Facebook’tan tepki gecikmedi. Şirketin Kamu Politikaları Müdürü Karim Palant “Anlamlı düzenlemelere açığız ve komitenin seçim kanunu reformu konusundaki önerilerini destekliyoruz” dedi.

Karim Palant, “Halihazırda büyük değişiklikler yaptık. Facebook’taki her siyasi reklam onaydan geçmeli, parasını kimin verdiğini beyan etmeli. Ardından bu reklamlar 7 yıl boyunca arşivde kalıyor” dedi.

Palant bir yıl öncesine göre çok yol kat etmiş olmalarına rağmen daha yapmaları gereken çok şey olduğunu belirtti. 30 bin kişilik bir ekiple, kullanıcıları istismar etmeye yönelik içerikle mücadele ettiklerini ve sorunu çözmek için yapay zekaya yatırım yaptıklarını da ekledi.

Ayrıntılar için: BBC Türkçe

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Zuckerberg’in artan müdahalesi, Instagram kurucularını istifaya sürükledi

Instagram’ın kurucuları Kevin Systrom ve Mike Krieger şirketten ayrılma kararı aldı.

Systrom ve Kreiger’ın, Facebook yönetimiyle yaşadığı gerginlik nedeniyle istifa kararı aldığı belirtiliyor.

Şirketin CEO’su Systrom, “Merakımızı ve yaratıcılığımızı keşfetmek için ayrılıyoruz” dedi. 2012’de Facebook’un 1 milyar dolara satın aldığı Instagram’ın bugün 1 milyardan fazla aylık aktif kullanıcısı var.

Instagram’ın popülaritesi zaman içinde artarken, Facebook’un durgunluk dönemine girdiğini söylüyor.

Facebook’un Instagram’ı gelir yaratan bir uygulamaya dönüştürüp kullanıcıların para ödemesini gerektiren yeni özellikler eklemeye çalışması bazı çevreleri rahatsız etmiş, bu yaklaşımın Instagram’ın kuruluş felsefesi olan sadeliğe ters düştüğünü vurgulayanlar olmuştu.

Kevin Systrom ve Mike Krieger 2010’da kurdukları şirketi Facebook’a devrettikten sonra, uygulamayı yönetmeye devam etti.

‘Yeni bir sayfa açmaya hazırız’

Systrom açıklamasında, “Yeni bir sayfa açmaya hazırız. Yeni şeyler geliştirmek biraz geri çekilip bakmayı, bize neyin ilham verdiğini anlamayı ve dünyaya ihtiyacı olan şeyi vermeyi gerektiriyor” dedi.

Facebook CEO’su Mark Zuckerberg de açıklamasında “Instagram, kurucularının ortak yaratıcılıklarını yansıtıyor. Birlikte çalıştığımız altı yıl içinde çok şey öğrendim ve bundan büyük keyif aldım. Bundan sonra ne geliştireceklerini görmek için sabırsızlanıyorum” diye konuştu.

Şimdi 30’lu yaşlarında olan Systrom ve Krieger Stanford Üniversitesi’nde okurken tanıştı.

Polaroid fotoğraflardan esinlenerek yaratılan Instagram sadece iPhone’lar için geliştirilmişti.

2012’de Instagram’ın 30 milyon kullanıcısı vardı.

Nisan’da WhatsApp’ın kurucularından Jan Koum da, 2014’te Facebook’a sattıkları şirketten ayrılacağını açıklamıştı.

Kaynak: BBC Türkçe

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Facebook’un kendine çeki düzen vermesi 3 yıl sürecek

Cambridge Analytica skandalı ile sarsılan Facebook, ürünlerinde yeni düzenlemelere gitmeyi ve daha fazla şeffaf olmayı vaat ediyor. Ancak bu sözlerini bugünden yarına yerine getirmesi mümkün görülmüyor.

Facebook şirketi, siteyle ilgili yazılım geliştiren girişimcileri bir araya getirdiği F8 konferanslarını bu yıl 1-2 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdi. Facebook’un bu yıl açıkladığı en önemli yenilik, artık çöpçatanlık hizmeti de vereceğini açıklaması oldu. Fakat konferansta, şirketle ilgili son dönemde patlak veren skandallar gündemdeydi.

Cambridge Analytica, yalan haber, Rusların seçim manipülasyonları, nefret söylemleri derken Facebook son dönemde ardı ardına özür dilemek ve bu sorunları çözecek adımlar atacağına dair sözler vermek zorunda kaldı. F8 konferansı sırasında wired.com sitesine röportaj veren Facebook kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg; seçim kampanyalarının namuslu bir şekilde yapılması, yalan haberler mücadele ve verilerin gizliliği gibi temel hedeflerinin çok önemli olduğunun ancak kullanıcıların kendilerinden beklediği yeni deneyimler oluşturmayı da ihmal etmeyeceklerini söyledi. Zuckerberg, “İki alan arasında denge peşinde olduklarını” ifade etti.

İlgili haber>> Cambridge Analytica kepenkleri indirdi

Milyonlarca kullanıcının kişiler verilerinin elde edildiği Cambridge Analytica skandalında harekete geçmek için yavaş davrandıklarını itiraf eden Zuckerberg, “Neler olup bittiğine dair tüm detayları anlamaya çalışıyorduk. Ve tüm detaylara sahip olmasam bile daha erken bir şeyler söylemem gerekirdi. Bu konuda hesaplama hatası yaptık” dedi.

FACEBOOK GEÇMİŞİ SİLİNEBİLECEK

Facebook’un yaşadığı problemlerle ilgili olarak üzüntü duyduklarını ancak artık bunu ötesine geçip bu sorunların bir daha yaşanmamasına yönelik önlemler almaları gerektiğini vurgulayan Zuckerberg, atacakları somut adımlarla ilgili de bilgiler verdi. Bunlardan biri, kullanıcılar web tarayıcılarının önbelleğini nasıl temizliyorsa, Facebook’un onlardan elde ettiği bilgileri de temizleme şansını yakalayacak olması.

Şirketin önceliğinin, insanların verilerinin güvende olmasını garanti altına almak olduğuna dikkat çeken Zuckerberg, Facebook üzerinde çalışacak yeni uygulamaları Mart ayı itibariyle askıya almalarının da bu kapsamda olduğunu dile getirdi. Zuckerberg, uygulama geliştiricilerin bu durumdan rahatsız olduklarını kabul etmekler birlikte uzun dönem için endişeli olmadıklarını ekledi.

Facebook’un yaşadığı krizlerden sonra neleri daha farklı yapacağı sorusuna cevap veren Zuckerberg, platformun kötüye kullanılması durumunda bunu tespit edip önlemede daha pro-aktif olacaklarını dile getirdi. Zuckerberg, “Çıkardığımız en büyük ders, sorumluluğumuzla ilgili daha geniş bir bakış açısına sahip olmamız gerektiği. Yani, geliştirdiğimiz araçların genel olarak iyi amaçlarla kullanacağını farz etmek yeterli değil” dedi.

Facebook CEO’su uygulamaların kötüye kullanıldığını görmek için kullanıcıların şikayetlerini beklemeyeceklerini ve bu konuda daha aktif olmaları gerektiğini kaydetti. Yine de sistemin zararlı içerikleri yakalayabilecek hale çabucak gelmesi kolay görülmüyor.

Zuckerberg, “Ekiplerin oluşturulması için üç yıllık bir geçiş sürecine ihtiyaç olduğunu düşünüyorum, çünkü otuz bin insanı bir gecede işe alıp bir şeyler yaptırmanız mümkün değil.” dedi. Zuckerberg, yine yapay zeka araçlarının da tek tıkla geliştirilebilecek bir şey olmadığını vurguladı. Facebook kurucusu, bu konuda şimdiden yol aldıklarını ve sene sonuna kadar işini önemli bir kısmını yapmış olacaklarını da ekledi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz