Etiket arşivi: İsveç

Huawei’nin rakibi olan Ericsson’un ev sahibi İsveç, halka açık 5G’ye geçti

Dünyada koronavirüs ile mücadelede izlediği farklı yöntemle gündeme gelen İsveç’te telekom şirketi Tele2, ilk defa halka açık şekilde 5G’ye geçtiklerini duyurdu. İsveç, dünyada halka açık 5G kullanan ilk ülke olacak. Daha önce Çin’de mobil operatörler 5G internete geçtiklerini açıklamıştı.

ABD ile ticaret savaşı Çin’i ‘gaza getirdi’: 5G’ye start veriyor

Ericsson dünyada 5G network altyapısını sağlayan birkaç şirketten biri. Avrupalı bir şirket olmasına rağmen İngiltere ve Almanya 5G ağının altyapısını geliştirmede Çinli teknoloji devi Huawei ile çalışmaya yakın bir duruş sergiliyor. Huawei’nin ağ altapısından geçen verileri Çin devleti ile paylaşacağından endişe ediliyor.

Tele2 Şirketi Genel Müdürü Anders Nilsson yazılı yaptığı açıklamada, başkent Stockholm ile Göterborg ve Malmö kentlerinde 5G baz istasyonlarının aktif hale getirildiğini duyurdu. Haziran ayında yeni nesil telefonları bulunan müşterilerinin 5G hizmetinden ekstra ücret ödemeden yararlanmaya başlayacağına vurgulayan Nilsson, ”Şu anki telefonların bir çoğu 5G teknolojisine uygun değil. Uygun olanlarla satışlarımız başlayacak” dedi.

Zoom, veri ihlali ve veri gizliliği açısından ne kadar güvenli?

İsveç’te ilk 4G ağını kullanıma sunan operatör olduklarını işaret eden Nilsson, ”On yıl sonra İsveç’in ilk 5G ağını küresel standartlara uygun olarak etkinleştirerek kullanıma sunan yine biz olduk” ifadelerini kullandı.

Yeni nesil kablosuz telefon teknolojisi 5G’nin, dördüncü nesil teknolojinin yaklaşık 10 katı veri iletim hızı sağlayacağı öngörülüyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Rusya ortak tatbikat yaptı, üç ülkede telefonlar kesildi

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın geçen ayki askeri tatbikatlar sırasında bazı telefon sinyallerini kestiğinden şüphelendiklerini açıkladı.

C4ISRNET adlı internet sitesinin haberine göre en az iki üye ülke, bu yöndeki kaygılarını Stoltenberg’e iletti. Stoltenberg Rusya’nın bu tarz konularda daha şeffaf davranması gerektiğini söyleyerek şunları ekledi: “Rusya, ortada herhangi bir yanlış anlaşılmanın olmaması için elinden geleni yapmalı, aksi takdirde bu tarz uygulamaların çok ciddi etkileri olabilir.”

Rusya’nın 14-20 Eylül tarihleri arasında Belarus ile birlikte uyguladığı Zapad tatbikatı sırasında İsveç’in Oeland adası, Letonya ve Norveç’teki telefon hizmetlerinin birkaç saat süreyle kesintiye uğradığı bildirilmişti.

Letonyalı Milletvekili Ojars Kalnins de bu ayın başında kendi telefonunun dört-beş saat kadar kapalı kaldığını söylemişti. Kalnins, “Telefonum birkaç saat kapalı kaldı. Baltık Denizi’nde bulunan ve hücresel sinyalleri devre dışı bırakma kapasitesine sahip bir Rus gemisinin bundan sorumlu olduğundan şüpheleniyoruz.

Aslında bu sinyal kesintisi öncelikle İsveç’teki Oeland adasına yoğunlaşmış olsa da Letonya’daki bütün iletişim ağlarını da etkiledi. Üstelik etkilenen hizmetlerin içinde acil telefon hizmetleri de vardı. Ülkenin acil yardım hizmeti bu saldırı sırasında birkaç saat devre dışı kaldı” dedi.

İlgili haber>> DDoS saldırıları İsveç’te tren trafiğini etkiledi

Norveç İstihbarat Şefi Morten Haga Lunde, Aftenposten’a verdiği demeçte, Rusya’nın aynı zamanda bölgedeki sivil havacılığı da tehlikeye atabilecek bir elektronik saldırı yaptığını iddia etti.

Lunde, “GPS sinyallerini engellemeye yönelik denemeler yapıldığını tespit ettik. Rusya, muhtemelen bunu kendi güçlerinin GPS kullanmasını engellemek için yaptı, ama bu saldırıların bölgedeki kıtalararası sivil uçuşlar üzerinde de yan etkisi oldu” dedi.

Zapad tatbikatının ardından, ABD’nin Avrupa Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Ben Hodges, NATO üyelerinin “terörle mücadele operasyonlarına” yoğunlaştığı sırada, Rusya’nın oldukça gelişmiş ve güçlü elektronik savaş teknikleri geliştirmekle meşgul olduğunu söyledi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

DDoS saldırıları İsveç’te tren trafiğini etkiledi

İsveç’in ulaşım sektöründe faaliyet gösteren şirketlerine peş peşe yapılan DDos saldırıları bilgisayar programlarını çökertirken bazı tren seferlerinin gecikmesine yol açtı.

İsveç’te yaşanan bu saldırılar, 11 Ekim Çarşamba ve 12 Ekim Perşembe günü sabahın erken saatlerinde gerçekleşti. İlk saldırı çarşamba günü İsveç’in ulaşım ağını yöneten Trafikverket adlı şirkete yapıldı. Yerel basına göre, saldırı nedeniyle trenlerin sırasını düzenleyen bilgisayar programı çöktü. Saldırıdan sonra şirket, bazı trenleri durdurdu, bazılarını da ertelemek zorunda kaldı.

Trafikverket’in elektronik posta sistemiyle birlikte internet sitesi de çöktü. İnternet sitesinin yanıt vermemesi nedeniyle yolcular, rezervasyon yaptıramazken yolculara gecikmelere dair haber de verilemedi. İnternet sitesi çöken şirket, haberleşme için Facebook sayfasına yöneldi.

İlgili haber>> ABD, Kuzey Kore’ye DDoS saldırısı düzenledi, imdadına Rusya yetişti

DDoS saldırısı yüzünden trafik durumunu gösteren haritalar da etkilendi. Şirketin internet sayfasında saldırıdan iki gün sonra yapılan açıklamada sorunun henüz çözülmediği açıklandı.

Dağınık Hizmet Engelleme (Distributed Denial of Service) saldırısı, birden fazla bilgisayarın tek bir noktaya saldırması anlamına geliyor.

Hedefte üç şirket vardı

Yerel basına konuşan Trafikverket yetkilileri saldırının şirket sunucuları olan TDC ve DGC’yi doğrudan hedef aldığını, şirketin işleyişini engellemeyi amaçladığını söyledi. Trafikverket birkaç saat içinde hizmet vermeye devam etti ama o zamana kadar yaşananan gecikmeler günlük tren programının tamamını etkiledi.

İlgili haber>> Siber skandal İsveç’te iki bakanın kellesini aldı

Başlangıçta bunun sıradan bir saldırı olduğunu düşünenler oldu. Ama ertesi gün hükümete bağlı şirketlerden Transportstyrelsen ile İsveç’in batısına tren, otobüs, vapur ve tramvay ile ulaşım sağlayan Vasttrafik de öncekine benzeyen bir DDos saldırısının hedefi oldu.

Siber savaş ihtimali

Uzmanlar, birilerinin İsveç’in ulaşım sistemini hedef alarak ülkenin siber saldırılara karşı nasıl yanıt verdiğini anlamaya çalıştığını ileri sürdü. Bu DDoS saldırıları yaşanmadan bir hafta önce ise Rusya’nın Baltık Denizi civarında siber silahlarını test ettiği haberi yayılmıştı.

2015 yılının kasım ayında İsveç’in hava trafiğini kontrol eden sisteme yapılan siber saldırılar nedeniyle uçuşlar iptal edilmişti. 2016 yılının nisan ayında ise İsveç’teki yetkililer, bu saldırıların sorumlusu olarak Rusya’yı göstermişti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

İşte BitCoin dostu 10 ülke

Günümüzde dijital dünyadaki gelişmelerin sadece denenmekle kalmayıp uygulandığı birçok ülke var. Bitcoin.com adlı internet sitesi de bu doğrultuda en sıkı Bitcoin dostu on ülkeyi sıraladı.

Sıralamada ülkelerin Bitcoin’in yenilikçi teknolojisini kullanma konusundaki istekleri baz alındı. İşte o on ülke:

 

Estonya

Bu küçük Baltık ülkesi teknoloji konusunda son zamanlarda en yenilikçi adımları atan ülkelerden biri. Teknoloji dostu hükümet; sağlık, banka ve idare alanında blockchain (blok zinciri) teknolojisini kullanmaya oldukça istekli. Öyle ki vatandaşlar isterlerse “elektronik vatandaş” bile olabiliyor ve bu şekilde bütün Estonya vatandaşları ve şirketleri dijital kimlik edinme şansına sahip oluyor. Estonya, daha önce Nasdaq Tallinn Borsası’nda hissedar olmak isteyen kişiler için blok zinciri bazlı oylama sistemini de kullanarak bir ilke imza atmıştı.

Skype’ın ilk ortaya çıktığı yer olarak bilinen bu küçük ülkede birçok Bitcoin bankamatiği ve Paxful gibi sanal para alış-satışı yapan girişimciler bulunuyor.

Kısaca Estonya, dünyada kripto para kullanıcılarının kendilerini en rahat hissedecekleri ülkelerden biri olarak öne çıkıyor.

ABD

Bilindiği gibi ABD, dünyada en çok kripto para kullanıcısının ve en yüksek Bitcoin alım-satım hacminin bulunduğu ülke. Şüphesiz ki bunda çoğu kripto para ve blok zinciri şirketinin bulunduğu Silikon Vadisi’nin de etkisi bulunuyor. Dünyanın en fazla Bitcoin bankamatiğine sahip olan ABD zaten çok uzun zamandır dijital para birimleri konusunda en çok öne çıkan ülke.

Ayrıca dünyanın dört bir yanından birçok ülke, kripto para birimleriyle ilgili yasal konularda gözünü ABD’ye çeviriyor. Dolayısıyla dünyanın finansal anlamda süper gücü konumunda bulunan ABD, önümüzdeki yıllarda da kripto para birimlerine dair yasal düzenleme konusunda dikkatlerin çevrildiği ve farklı yaklaşımların denendiği bir ülke olmaya devam edecek.

Sanal para alış-satışı yapan şirketlerden LocalBitcoins, ülkede 2013’ten bu yana Bitcoin’e olan talebin artışını aşağıdaki tabloyla ortaya koyuyor.

Danimarka

Danimarka yaşam standartları ve teknoloji açısından dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri. Ama ülkenin en çok öne çıkan özelliklerinden biri de son zamanlarda nakit paranın yerine dijital para birimine %100 geçiş noktasında yaptığı hamleler. Öte yandan bu geçişin ne zaman gerçekleşeceği ya da Bitcoin’in bu anlamda bir para birimi olarak kullanılıp kullanılmayacağı bilinmiyor.

Nitekim Danimarka Merkez Bankası, Bitcoin’i bir para birimi olarak kabul etmiyor ve kullanımıyla ilgili düzenlemelerde bulunmuyor. Fakat ülkede çok sayıda Bitcoin girişimi bulunuyor. Bitcoin “3.0” teknolojisini hizmete sunan CCEDK bunlardan biri. CCEDK CEO’su Ronny Boesing Bitcoin.com’a şu açıklamalarda bulundu:

“Bence özgürlük ve sorumluluk paralel ilerleyen şeyler. Kripto para birimlerine bu kadar rahat erişimimiz varken bunların kabul görmesi için bazı sorumluluklarımızın olduğunun farkındayız.”

LocalBitcoins’in Danimarka için hazırladığı tablo da bu konudaki talep artışını gözler önüne seriyor.

İsveç

Danimarka gibi İsveç de nakit para yerine sanal para birimlerinin kullanımına yönelik adımlar atıyor. Vatandaşlar uzun süredir varlıklarını güvenli bir şekilde saklayabilecekleri bir platform aradıklarından sanal paraya karşı talebin artması çok muhtemel görülüyor.

Daha önce, İsveç’in resmi finansal düzenleyici ve denetleyici kurumu Finansinspektionen, Bitcoin’i ve diğer kripto para birimlerini geçerli bir ödeme şekli olarak tanıyarak sektörün ülkede gelişiminin yolunu açmıştı.

İsveç, Safello ve KnCMiner gibi sanal para alış-satışıyla öne çıkan girişimlere ev sahipliği yapıyor. LocalBitcoins’in araştırmaları da kripto para birimlerine yönelik talebin devamlı arttığını ortaya koyuyor.

Güney Kore

Samsung ve LG gibi teknoloji devlerine ev sahipliği yapan ve dünyada en çok akıllı telefon kullanımı ve mobil ödeme oranına sahip olan Güney Kore de Bitcoin’i hem yatırım hem de alım-satım konusunda en çabuk benimseyen ülkelerden biri.

Ülkede Bitcoin kullanımını düzenleyen herhangi bir yasa bulunmuyor. Bu da birçok girişimin önünü açıyor. Hatta sanal para Exchange platformlarından biri olan Coinplug’ın başlattığı bir uygulamayla Güney Kore’de insanlar 7-Eleven mağazalarında bile sanal para satın alabiliyor.

Bir Bitcoin yatırımcısı olan Roger Ver, Bitcoin üzerine devamlı olarak farklı konferanslara da ev sahipliği yapan Güney Kore’yle ilgili şunları söylüyor:

“Bitcoin dünyadaki çoğu finansal sınırı ortadan kaldırıyor. Asya’nın ekonomik anlamda öne çıkan şehirlerinden Seul de Bitcoin ile ilgili fikir paylaşımları ve konferanslar açısından mükemmel bir yer.”

Hollanda

Hiç şüphesiz Hollanda da Bitcoin’i en iyi benimseyen ülkelerden biri. Öyle ki Arnhem kenti “Bitcoin Şehri” olarak tanınıyor. Bu şehirde konaklama, gaz, bisiklet ve hatta bazı sağlık hizmetlerinden bile Bitcoin kullanarak yararlanabiliyorsunuz.

Kripto para birimleri henüz ülkenin resmi finansal kurumu tarafından düzenlenmiyor. Bu yüzden de ülkede birçok girişim ve Bitcoin bankamatikleri bulunuyor. Hatta Bitcoin Elçiliği bile Amsterdam’ın kalbinde yerini almış durumda. Bu sayede, Hollanda, Bitcoin ile ilgilenen yüzlerce insanı farklı etkinlikler kapsamında bir araya getiren ülkelerden biri oluyor.

Öte yandan, ülkenin önde gelen bankalarından ABN Amro ve ING gibi bankalar da kendi teknolojilerini geliştirmek ve maliyeti azaltmak için Bitcoin ve blok zinciriyle ilgili çalışmalar yürütüyor.

Finlandiya

Diğer İskandinav komşuları gibi Finlandiya da teknoloji ve yenilikçiliğin merkezlerinden olmaya devam ediyor. Finlandiya’nın resmi vergi denetleme kurumu CBT, Bitcoin’i resmi olarak sunuyor ve Bitcoin gibi sanal paralarla yapılan satın alımlarda KDV indirimi bile sunuyor.

Nüfus yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda oldukça fazla miktarda Bitcoin bankamatiğinin bulunduğu ülkede oldukça önemli Bitcoin şirketleri de bulunuyor. Bunların içinde FinCCX, Bittiraha ve LocalBitcoins var. Helsinki, 2016 yılının Ocak ayında € 140,000 değerinde Tesla marka bir aracın satın alınmasıyla en yüksek sanal para satışının gerçekleştiği şehir oldu.

Kanada

Kanada da komşusu ABD gibi Bitcoin dostu ülkelerden biri. Toronto ve Vancouver gibi “Bitcoin merkezleri” olarak nitelenen iki şehre ev sahipliği yapan ülkede fazla sayıda Bitcoin girişimi bulunuyor. Sadece Vancouver’da 20’den fazla Bitcoin bankamatiği mevcut. Öte yandan geçtiğimiz sene 19 Eylül’de, Toronto dünyanın o zamana kadarki en büyük blok zinciri konferansına ev sahipliği yapmış bir şehir.

Bitcoin şu anda kara para aklamayı önleme ve terörle mücadele kapsamında yasal olarak düzenleniyor.

LocalBitcoins’in verilerine göre ülkede talep 2013 yılından bu yana düzenli olarak artıyor.

Birleşik Krallık

Birleşik Krallık dünyanın önde gelen finans ve teknoloji merkezlerinden olmaya devam ediyor. Ülkede, Bitcoin konusunda aktif olarak çalışan kişiler, Bitcoin girişimleri ve Bitcoin bankamatikleri giderek artıyor. Birleşik Krallık, yeni ödeme çözümlerini geleceğin kaçınılmaz unsurlarından olarak görüyor ve dijital para birimleri konusunda hazırlıklarını sürdürüyor. Öyle ki birçok yerel mekânda yediklerinizi ve içtiklerinizin ödemesini sanal para kullanarak yapabiliyorsunuz.

Dahası İngiltere Merkez Bankası Bitcoin teknolojisiyle yakından ilgileniyor ve sistemlerini nasıl geliştireceklerine dair insanlardan fikir toplamak istiyor. Şu anda ülkede Bitcoin “private money” olarak görülüyor, bu durumda herhangi bir kripto para birimi kullanılarak yapılan alışverişlerde KDV normal bir şekilde uygulanıyor. Kripto para birimleri üzerinden uğranan zarar ya da elde edilen kâr ise değer atyış vergisine tabii. Bu durum ABD’de de aynı.

Bitcoin.com’un derlediği listede Birleşik Krallık’taki Barclays’in açıklamaları şu şekilde yer alıyor:

“Bitcoin’in günümüzdeki yerinin çok büyük olduğu açık. Finansal kurumlar şu sıralar dijital para birimlerinin kullanıldığı teknolojilerin finans dünyasında nasıl bir devrime yol açacağını dikkatlice izliyor.”

LocalBitcoins’in Birleşik Krallık için hazırladığı liste de bunu kanıtlar nitelikte:

Avustralya

Avustralya’daki bankalar her ne kadar Bitcoin’e karşı çok sıcak bir tavır takınmamış olsa da geçtiğimiz günlerde Bitcoin üzerinde uygulanan “çifte vergi” kaldırıldı. Bu da çoğu kişi ve şirket tarafından hoş karşılanan bir gelişme oldu. Bu vergi türü geçerliyken özellikle birçok Bitcoin girişimi, istenmeyen vergilendirme ve banka hesaplarının dondurulması gibi sebeplerle ülkeyi terk etme kararı almıştı.

Öte yandan Bitcoin, henüz Avustralya Merkez Bankası tarafından düzenlenmiyor. Banka yöneticisi bir röportajında şunları söylemişti: “Bu ülkede yaşayan kişileri para transferi gerektiren işlemlerde istedikleri para birimini kullanmalarını engelleyecek herhangi bir yasa yok. Bu yüzden de para birimleri birbiriyle rekabet içinde.”

Avustralya Menkul Kıymetler Borsası (ASX) şu anda “dünyanın ilk başarılı blok zinciri projesi” olmaya aday bir çalışma yürütüyor. Dahası, devletin önde posta hizmeti the Australia Post da kendi hizmetlerini geliştirmek ve düşen gelirlerle ilgili bir adım atmak için bu hizmeti dijital kimlikleri saklamak için kullanmayı düşünüyor.

LocalBitcoins grafiği ülkedeki hacmin giderek arttığını gösteriyor:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Siber skandal İsveç’te iki bakanın kellesini aldı

İsveç’teki siber skandal sonrası zor günler geçiren hükümetten iki bakan istifa etmek zorunda kaldı.

Başbakan Stefan Löfven, siber skandalla ilgili iki bakanın istifa ettiğini söyledi. Bu istifalar sonrası, hükümet, erken seçim kararı almaktan da vazgeçti.

Savunma Bakanı Peter Hultqvist, İçişleri Bakanı Anders Ygeman ve Altyapı Bakanı Anna Johansson skandal nedeniyle eleştiri oklarına hedef olmuştu. Başbakan Löfven, içişleri ve altyapı bakanlarının istifa ettiğini ancak Savunma Bakanı Hultqvist’in görevine devam edeceğini kaydetti.

Skandal, İsveç’te bir genel direktörün hızlı bir şekilde yargılanıp, yarım maaş cezaya çarptırılmasıyla ortaya çıktı. Olay incelenince, İsveç Ulaşım Dairesi’nin, tüm verilerini IBM’in işlettiği ‘buluta’ aktardığı ortaya çıktı.

İlgili haber >> İsrail Ordusu Veri Merkezlerini Buluta Taşıyor

‘Bulut bilişim’in aslında soyut bir kavram olduğundan ve ‘buluta yüklemek’ olarak ifade edilen eylemin, verileri bir bilgisayardan başka bir bilgisayar aktarmaktan ibaret olduğundan haberi olmadığı düşünülen Ulaşım Dairesi Genel Müdürü Maria Ågren hızla görevinden emekli oldu. Altı ay sonra ise skandalın boyutları anlaşılmaya başladı.

Pek çok devlet sırrı açığa çıktı

Devlet sırrı olması gereken verilerin yurt dışında kurulu bir veri merkezine gönderilmesi İsveç’in şu anda oldukça savunmasız bir hale gelmesine sebep verdi. Geçtiğimiz yılın Mart ayında, ülkedeki tüm araç kayıtları, sisteme abone olan tüm pazarlamacılara gönderildi. Aslında araç kayıt verileri kamuya açık olduğu için bu konuda bir sorun yok. Ancak gönderilen listelerde, tanık koruma programında yer alan kişilerin isimleri ve kullandıkları araçlar da yer alıyordu.

İlgili haber >>Çin bulut bilişim ile bilgi topluyor

Dairesi’nin bu soruna bulduğu çözüm ise daha korkunç. Aslında ikinci bir e-posta ile düzenlenmiş bir liste göndermek ve önceki e-postanın silinmesini istemek yeterli olabilecekken yetkililer bambaşka bir yöntem izledi. Gizli olması gereken bilgileri tek tek işaretleyen yetkililer, listeyi elinde bulunduran pazarlamacılara “Bu kişilerin bilgileri gizlidir, onları listenizden silin” diyen yeni bir e-posta attı. Yani herkes, kimin bilgilerinin gizli olması gerektiğini belirten (dolayısıyla bu kişileri ifşa eden) bir liste almış oldu.

Skandal bununla da bitmiyor. ‘Bulut’a yüklendiği ifade edilen diğer listeler şu şekilde:

  • Ülkedeki tüm yol ve köprülerin ağırlık taşıma kapasiteleri (yani savaş zamanında hangi yolların uçak iniş kalkışına uygun olacağını gösteren veriler)
  • Hava Kuvvetleri’nde çalışan tüm savaş uçağı pilotlarınınadı, fotoğrafı ve ev adresi
  • Sabıka kaydı bulunan herkesinadı, fotoğrafı ve ev adresi
  • Askeriyenin en gizli birimlerindegörev alan kişilerin adı, fotoğrafı ve ev adresi (Bizdeki MİT ya da Özel Kuvvetler Komutanlığı -Bordo Bereliler- gibi birimler)
  • Tanık koruma programındaki ve kimliğini herhangi bir sebepten saklaması gereken herkesin adı, fotoğrafı ve ev adresi
  • Devlete ait tüm askeri araçlarıntipi, modeli, ağırlığı ve arıza kayıtlarının yanı sıra bunları kunlanan kişilerin bilgileri.

Tüm bu bilgilerin sadece yurt dışına çıkmış olması değil aynı zamanda AB dışındaki kişilerin eline geçmiş olması, herhangi bir şekilde yaptırım uygulanmasını da imkansız hale getiriyor. Bu bilgileri sızdıran kişi sıradan bir vatandaş olsa ağırlaştırılmış müebbet hapis dışında herhangi bir ceza alma ihtimali yok. Ancak bunu yapan bir devlet yetkilisi olunca yarım maaş ceza ile kurtulabiliyor.

Bu arada sızıntı hala çözülmüş değil. Yapılan açıklamalarda sonbahara doğru bir çözüme ulaşılabileceği ifade ediliyor.

Kaynak: Dünya Halleri

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!