Etiket arşivi: hacking

Siber saldırılarda kısasa kısas dönemi: Hackleyene hackleyerek cevap verdi!

Siber saldırılarda kısasa kısas dönemi: Hackleyene hackleyerek cevap verdiUkrayna’da Rusya’ya karşı ortaya çıkan siber direnişle doğrudan ilgili mi değil mi bilinmez, ABD’li grafik çipi üreticisi Nvidia bir fidye yazılımı saldırısında saldırganın işini bozarak hacki kendi lehine çevirdi. 

Hem Nvidia vakası hem de Ukrayna’nın Rusya’ya karşı siber saldırı başlatma girişimi, ister iktidara susamış ulus devletler olsun, ister siber suçlular kendi ayakları üzerinde durma ve saldırganları geri püskürtmenin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. 

Ukrayna Başbakan Yardımcısı Mykhailo Fedorov geçtiğimiz haftalarda bir siber ordu kurduklarını açıklamıştı. Bu sanal ordunun mensuplarına operasyonel görevler tayin edileceğini bir Telegram kanalında paylaştığı gönderiyle duyuran dijital dönüşüm bakanı Fedorov, “Dijital yeteneklere ihtiyacımız var” diye yazmış “siber cephede savaşmaya devam ediyoruz.” diye eklemişti.

Telegram kanalında ayrıca, siber ordunun “diğer ülkelerden gelen tüm BT uzmanları için” ingilizce dilinde yayınlanmış “Rus hedeflerinin listesini” yayınladığı bildirildi. 

Anonymus, Ukrayna adına Rusya’ya karşı siber saldırı sözü veren en görünür grup. Ancak en sofistike hacker gruplarından bazılarının, ABD ve batı ülkeleriyle uyumlu olduğu düşünülenler de dahil olmak üzere, mümkün olduğunca dikkatlerden kaçma eğiliminde olduğu biliniyor.

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN HACKTİVİSTLER RUSYA’YA KARŞI SAVAŞACAK

Cuma günü, eski bir ABD Siber Komuta yetkilisi olan Christian Sorensen, Venturebeat’e yaptığı açıklamada “dünyanın dört bir yanındaki hacktivistlerin Rusya’ya karşı savaşacaklarını” söylemişti. ABD Siber Komutanlığı’nın eski operasyonel planlama ekibi lideri Sorensen, “Batı hedeflerine karşı işlerin hızlanacağını düşünüyorum, ancak Rusya ve Belarus bu gruplar tarafından daha da fazla miktarda hedef alınacak.” dedi.

Ukraynalı siber ordu cephesinden bu haberler gelirken Nvidia’ya saldırdığını iddia eden bir fidye yazılımı çetesinin, çip üreticisi tarafından geri hacklendiğine dair bir mesaj yayınladığı bildirildi. 

Ukraynalı hackerlar Rusya’ya saldıran oyun tasarladı

Lapsus adlı grup, Telegram kanalında Emsisoft’ta bir tehdit analisti olan Brett Callow tarafından paylaşılan ekran görüntülerine göre 1 TB verinin Nvidia tarafından kaldırıldığını iddia etti. Güney Amerika’da faaliyet gösterdiği düşünülen fidye yazılımı grubu, ekran görüntülerine göre Nvidia’nın grubun verilerini şifrelediğini (bir yedeği olduğunu söylese de) söyledi. Nvidia ise konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı. 

GERİ HACKLEMEK VERİLERİN SIZDIRILMASINI ÖNLEMEYE YÖNELİK

The Telegraph’ta Cuma günü yayınlanan bir habere yanıt olarak yapılan açıklamada dünyanın en büyük çip üreticilerinden biri olan Nvidia’nın “çalışmalarının bir kısmını iki gün boyunca çevrimdışı hale getiren potansiyel bir siber saldırıyı araştırdığı” açıklanmıştı. Haberde, kimliğini açıklamak istemeyen bir Nvidia çalışanının potansiyel siber saldırının şirketteki iç sistemleri “tamamen tehlikeye attığını” bildirdiği iddiaları yer aldı. 

Callow, Venturebeat’e yaptığı bir açıklamada, geri hacklemek “olağandışı, ama kesinlikle duyulmamış bir şey değil.” dedi ve çoğu zaman amacın çalınan verilerin sızmasını önlemek olduğunu söyledi. Callow, olayın Ukrayna’daki çatışmalarla herhangi bir bağlantısı olduğunu düşünmediğini de söyledi. 

ABD ve Birleşik Krallık’taki yetkililer, geçtiğimiz haftalarda Ukrayna’daki DDoS saldırılarından dolayı Rusya’yı suçlamışlardı. Yeni DDoS saldırıları ve kötü amaçlı silici yazılımlarını içeren yıkıcı siber saldırılar, işgalin hemen öncesinde Ukrayna’yı vurmuştu.

Ancak geçtiğimiz cuma günü, Bloomberg’de yayınlanan bir haber, şu anda Rusya’ya karşı saldırılar yapmak üzere kurulan bir hacker grubunun 500 üyeye ulaştığını ortaya koydu. 

ABD, Kuzey Kore’ye ait kripto para hesaplarını ele geçirmeye hazırlanıyor

ABD Yönetimi, Kuzey Koreli hackerlar tarafından kullanılan kripto para hesaplarını ele geçirmek için harekete geçti. Sayıları 280’i bulan hesapların bazı Çinli aktörelerce de kara para aklama için kullanıldığı tahmin ediliyor.

Amerikan Adalet Bakanlığı geçtiğimiz mart ayında Kuzey Kore adına 100 milyon dolardan fazla değere sahip kripto parayı akladıkları gerekçesiyle iki Çin vatandaşı hakkında iddianame hazırlamıştı.

Uluslararası yaptırımların uygulandığı Kuzey Kore, ekonomik olarak ayakta kalmak için siber operasyonlara başvuruyor. Sosyalist Pyongyang Yönetiminin maddi çıkar elde etme yöntemlerinin başında kripto para borsalarının hacklenmesi ve fidye yazılım saldırılarıyla mağdurlardan kripto parayla fidye toplanması geliyor.

Dünyanın değişik ülkelerine dağılmış hacker gruplarıyla siber operasyonları yönlendiren Kuzey Kore’nin Çin ve Rusya gibi ülkelerden destek aldığı biliniyor.

ABD Ordusunun istihbarat raporu: Kuzey Kore’nin 6 bin hackerı var, 5 ülkeden operasyonlarını yönetiyor

ABD, Çin’in kara para aklamak için kullandığı metotlar ile Kuzey Kore’nin siber operasyonları arasında direkt bir bağlantı kuruyor.

Birleşmiş Milletler Kuzey Kore’nin sürdürdüğü balistik füze geliştirme ve nükleer programlarından dolayı 2006’dan bu yana ülkeye yaptırım uyguluyor. Geçen sene yayınlanan bir BM raporuna göre, Kuzey Kore siber saldırılar ile 2 ele geçirdiği milyar doları silah programlarında kullandı. Geleneksel bankacılık sisteminin içerisinde yer almadığı ve takip edilemediği için kripto para piyasaları illegal işlemle için cazip bir ortam sunuyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

İsrailli şirketin hackleme teknolojisi, Belarus polisinin elinde baskıya mı dönüştü?

Geçtiğimiz haftalarda yapılan seçimlere hile karıştığı iddialarıyla çalkalanan Belarus’ta sular durulmuyor. Altıncı kez başkanlığa seçilen Alexander Lukashenko’ya karşı ülke çapında protestolar devam ederken, göstericilere yönelik şiddet de artıyor. 6 binden fazla göstericinin tutuklandığı ülkeye Avrupa Birliği tarafından yeni yaptırımların uygulanacağı konuşulurken, İsrailli insan hakları aktivistleri de savunma bakanlığına Belarus’a yönelik hackleme teknolojisi ihracatının durdurulması çağrısı yaptı.

1994 yılından beri Alexander Lukashenko tarafından diktatörlükle yönetilen Belarus’a İsrailli firma Cellebrite tarafından hackleme teknolojisi satılması insan hakları örgütlerinin tepkisini çekti. Aktivistler İsrail Savunma Bakanlığı İhracat Denetleme Dairesi’ne gönderdikleri mektupta Cellebrite firmasının temel insan haklarının ihlal edildiği Belarus’a yaptığı ihracatın derhal durdurulmasını talep etti.

Veri ayıklama teknolojisi (data extraction) tedarikçisi Cellebrite firması mobil cihazlardan veri çekme hizmetini hükümetin muhaliflere oldukça sert muamelede bulunduğu Hong Kong’daki polis gücüne de satmıştı.

Kendi VPN sunucunuzu 15 dakikada yapmanız mümkün!

Cellebrite inkar ediyor, Belarus istihbaratı doğruluyor

Cellebrite, Belarus’a ekipman tedarik ettiğini doğrulamazken, konuya ilişkin bilgiler doğrudan eski Sovyet ülkesinin güvenlik servislerinden geliyor. Belarus’taki araştırma kuruluşlarının, rejimin Cellebrite tarafından geliştirilen UFED adli bilişim yazılımını satın aldığını ve Cellebrite’nin ürettiği teknolojinin Belarus’ta 2016’dan beri kullanıldığını doğrulayan resmi raporları bulunmakta.

Ekonomi Bakanlığı, Cellebrite’ın ihracat faaliyetlerini denetleme yetkisinin Savunma Bakanlığı’nda olduğunu ileri sürdü. İnsan Hakları Avukatı Etay Mack’ın konuyla ilgili mektubuna cevap veren Ekonomi Bakanlığı şunları kaydetti: “Mektubunuzda belirttiğiniz üzere ihraç edilen ürünler, polis ya da güvenlik güçlerinin dahil olduğu bir son kullanıcıya yönelik. Bu tür ihracatları denetleme sorumluluğu Savunma Bakanlığı’na ait. Konu, yetki alanımızda olmadığı için yorum yapacak konumda değiliz”

Cellebrite: Gözetleme faaliyetleri ile ilgilenmiyoruz

Savunma Bakanlığı İhracatı Denetleme Dairesi de gözetimi altında bulunan şirketler hakkındaki bilgi vermeyi reddediyor. Bakanlıktan yapılan açıklamada “Savunma Bakanlığı, belirli ihracat lisanslarıyla ilgili bilgiler dahil olmak üzere savunma ihracat politikası hakkında ayrıntı vermemektedir. Bu bakanlığın güvenlik, diplomatik ve stratejik endişelerinden kaynaklanmakta” dendi.

Savunma Bakanlığı İhracat Denetleme Dairesi’ne gönderilen mektupta yer alan iddialara tepki gösteren Cellebrite, Hong Kong’daki faaliyetlerine ilişkin iddialara verdiği cevapla aynı içerikte bir cevap daha yayınladı: “Şirket prosedürleri ve politikamız gereği, müşterilerimizle ilgili veya teknolojimizin kullanımıyla ilgili iddialara cevap vermemekteyiz. Teknolojimizin nasıl kullanılması gerektiğini belirleyen titiz standartlarımız bulunmakta. Önde gelen ekonomilerin oluşturduğu G-7 tarafından kurulan “Mali Eylem Görev Gücü’nün kara listesinde bulunan” veya ABD ve İsrail’in  yaptırım uyguladığı ülkelere satış yapmıyoruz. Dahası Cellebrite gözetleme faaliyetleri ile ilgilenmiyor ve bu alanda faaliyet göstermiyor”

Türkiye’nin de müşterisi olduğu İsrailli Cellebrite hacklendi

Belarus zaten kara listedeydi

Öte yandan Hong Kong’un aksine Belarus, Avrupa Birliği tarafından 2004 yılında uygulanan ve ülkedeki seçim yolsuzlukları iddialarının ardından 2011 yılında genişletilen yaptırımlara tabi. O dönemde Belarus’a savunma ürünleri ihracatına yönelik bir ambargo getirildi ve bu ambargo ülke içinde baskı uygulama amaçlı kullanılabilecek ekipmanı da içeriyordu. İngiltere de 2012’de Belarus’a yönelik kendi ihracat sınırlamalarını devreye sokmuştu.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Dikkat! Bluetooth tarayıcıları soygunculara davetiye çıkarıyor

Kayıp elektronik aletlerin yerinin bulunması için kullanılan bluetooth tarayıcıları her zaman böyle iyi niyetli amaçlara hizmet etmiyor.

Araç soyguncuları cep telefonlarına yükledikleri bir uygulama yardımıyla etrafta bulunan diz üstü bilgisayar ve diğer küçük teknolojik aletleri tespit edebiliyor. Arabalarda bırakılan teknolojik aletler de böylece hırsızların hedefi haline geliyor.

Geçtiğimiz ekim ayının başlarında 31 yaşındaki Samantha, aracını Chicago’da bir cadde üzerine park etti. İçinde diz üstü bilgisayarı ve harici hard diskinin bulunduğu sırt çantasını arka koltuğun altına saklamakla kalmadı, koltuğu da siyah bir battaniye ile örttü. Bütün bu önlemlere rağmen arabasının yanına döndüğünde bir soyguncu tarafından arka camın kırıldığını ve çantasının çalındığını fark etti.

Araç soygunu ABD’de hala oldukça yaygın durumda. Özellikle de büyük şehirlerde. Ancak Samantha’nın başına gelen, olayın basit bir soygundan daha fazlası olduğu izlenimi veriyordu. “Sanki soyguncular arabada değerli bir şey olduğunu biliyordu” diyor Samantha. Arabada; torpidoda bulunan ve içinde 50 dolar olan cüzdan, oldukça yeni bir boks ekipmanı ve bagajda yer alan bir kasa bira gibi almaya değer başka şeyler de olduğuna dikkat çeken Samantha, sadece laptop ve harici hard diskin alınmasını dikkat çekici buluyor. Ona göre bu, soyguncuların elektronik eşya avına çıktıkları izlenimi veriyor.

CİHAZI KAPATSANIZ DA SİNYAL VEREBİLİYOR

Özellikle San Francisco Bay Area bölgesinde araçlardan diz üstü bilgisayar ve küçük cihazların çalınması vakalarındaki artış, polisin aklına ‘soyguncuların içinde kablosuz sinyalleri yayan aygıtlara sahip arabaları seçmek için Bluetooth tarayıcısı kullandıkları ihtimalini getiriyor. Çok sayıda diz üstü bilgisayar ve küçük elektronik aletler bluetooth’ları açık olduğunda, bir çeşit işaret veriyor. Bluetooth cihazları bu şekilde cihazları buluyor, eşleşme yapabiliyor. Üstelik bunu cihazlar kapalıyken ya da atıl durumdayken bile yapabiliyor.

İşte kişisel verileri korumanın 7 basit yolu

TELEFONA UYGULAMA OLARAK YÜKLENEBİLİYOR

“Bir çoğunda, olay farklı dizüstü bilgisayarların hangi uyku moduna girdiği ile alakalı” diyor Jake Williams. Williams, kötü amaçlı bir saldırganın sistemlere verebileceği zararı önceden görebilmek için yapılan penetrasyon testlerinde sıklıkla Wi-fi ve Bluetooth tarayıcılarını kullanan güvenlik şirketi Rendition Infosec’in kurucusu.

“Bazı hırsızların cihazları hedeflemek için Bluetooth tarayıcıları kullandığına dair şüphem yok.” diyen Williams bu cihazların çok özellikli olmasına da gerek olmadığını belirtirken ekliyor: “Cep telefonunuza kolaylıkla Bluetooth tarayıcı uygulaması yükleyerek etraftaki sinyalleri almanız mümkün. Sadece buldukları her cihazı listelemekle kalmıyorlar aynı zamanda seçecekleri cihazın hangi tip bir cihaz olduğunu, cihazın o anda bir başkası ile Bluetooth üzerinden bağlı olup olmadığını ve listeli cihazların ne kadar mesafede olduğu gibi bilgileri de temin edebiliyor. Bu tür uygulamalar genelde kaybolan cihazları bulmada kullanılıyor.

CİHAZI UÇAK MODUNA ALIN

Araba güvenliği araştırmacısı Tim Strazzere olayı şöyle özetliyor: “Otoparkta oturduğumu ve araçlardan birini soymaya hazırlandığımı, o sırada bir kişinin arabasından inip bagajına bir şeyler yerleştirdiğini düşünün. Sizce cep telefonu uygulamasının üzerinden bagajdan etrafa Bluetooth sinyali yayan bir cihaz olup olmadığını mı kontrol ederim yoksa doğrudan arka camı kırıp çantayı mı alırım. Tabi ki ikinci seçeneği uygulardım” San Jose Polis Departmanı’ndan Suç Önleme Uzmanı Monica Rueda, bu tür vakaların olduğunu bildiklerini belirtirken kullanılan uygulamaların ismini vermedi.

Rueda, uygulanan yöntemlerin türünden bağımsız olarak insanlara araçlarında değerli eşyalarını bırakmamayı tavsiye ettiklerini söyledi. Bırakmak zorunda olmaları durumunda ise ya tamamen kapatmalarını ya da uçak moduna almalarını önerdiklerini ifade etti ve ekledi: “Şarjı bitmiş gibi görünse de gerçekten tam anlamıyla bitmiş sayılmayabilir. Hala sinyal yayıyor olabilir”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

İsrail’den hacker mağduru kişi ve şirketler için alo yardım hattı

İsrail, hacker mağduru işletmelere ve bireylere yardım etmek ve çözümler almalarını sağlamak için, çoğunlukla askeri bilgi işlem birimlerinin kıdemli askerleri tarafından cevap verilen bir siber acil yardım hattı devreye soktu.

Bilgisayar Acil Durum Müdahale Merkezi (CERT) Direktörü Lavy Shtokhamer, teknoloji merkezi Beershaba’nın güneyindeki merkezlerinde Reuters’a yaptığı açıklamada “Görevimiz zararı olabildiğince çabuk azaltmak, tehditler hakkında bilgi edinmek ve bu bilgiyi yaymak” şeklinde konuştu ve ekledi: “Bir siber saldırı maddi ve mali zararlarla sınırlı değildir. Hayatları da tehdit edebilir.” Shtokhamer, bazı durumlarda, CERT’nin birkaç saat içinde mağdur bilgisayar kullanıcılarına uzman ekipler göndereceğini söyledi.

İlgili Haber >> Amazon balığı Candiru ile İsrail siber şirketi arasındaki ilişki ne olabilir?

Merkezde 20 müdahale elemanı, dev ekranlar önünde çalışıyor. Bu bilgisayarlardan biri İsrail ve hackerlar tarafından kullanılan bilgisayar sunucularının olduğu ülkelerin yer aldığı bir dünya haritasını gösteriyor.

Sahte İhbar Çok Az

Shtokhamer, üç hafta önceki açılıştan bu yana, hacker mağduru şirket veya insanlardan günlük yaklaşık 100 çağrı aldıklarını söyledi. CERT direktörü ayrıca hacker mağduru insanlara ve şirketlere yardım için açtıkları hattı arayanların büyük bir kısmının siber suçluların saldırılarına maruz kalan mağdurlar olduğunu ve çağrıların yüzde birinden daha azının sahte ihbar olduğunu söyledi.

Arayanların yaklaşık yüzde 15’ini kurumsal ya da hükümetlerin kullandığı sistemlerde güvenlik açıkları bulabilen ve bunları durdurmaya çalışan ‘beyaz şapkalı hackerlar’ oluşturuyor. CERT ayrıca İsrail’in önde gelen firmalarının teknoloji çalışanları için veri ihlallerine ilişkin samimi fakat gizli bilgi paylaşımı sağlayan bir sohbet odası işletiyor.

Hacker Mağduru Hattı Fikri Benzersiz

AB ve Birleşmiş Milletler’deki siber güvenlik ajanslarına danışmanlık yapan Cardiff Üniversitesi Kriminoloji Profesörü Michael Levi, İsrail’in yardım hattını benzersiz olarak nitelendirdi ve fikrin başka yerlerde de tutabileceğini söyledi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz