Etiket arşivi: hacking

Türk hackerdan Apple’a tehdit: 300 milyon kullanıcının bilgilerini paylaşırız!

Turkish Crime Family isimli grubun lideri Kerem Albayrak, Apple’dan 175 bin dolar değerinde Bitcoin ya da Itunes hediye kartı istedi. Albayrak’ın talepleri yerine getirilmezse, yaklaşık 300 milyon kullanıcının hesap bilgilerini sosyal medya üzerinden paylaşabileceği belirtiliyor.

Gelen bilgilere göre 300 milyondan fazla kullanıcının iCloud bilgilerine sahip olan Albayrak, çeşitli iCloud hesaplarına girerken kendisini kayıt altına alıp bu görüntüleri YouTube’da paylaşarak Apple’dan fidye istedi.

MAHKEME DEVAM EDİYOR

2017 Mart ayında İngiltere’de hayli konuşulan bu iCloud’un hacklenmesi olayının ardından, Albayrak’ın Londra’da yaşadığı tespit edilmiş ve hacker birinci dereceden şantaj ve ikinci dereceden yasa dışı eylem suçlarıyla yargılanmak üzere mahkemeye sevk edilmişti.

Son olarak da Westminster Sulh Ceza Mahkemesinde duruşması görülen Albayrak, 14 Kasım tarihinde görüşülecek diğer duruşmaya kadar tahliye edildi.

Uzun süredir devam eden hukuki süreç dışında Albayrak’ın Apple ile bir anlaşmaya varıp varmadığına dair ise henüz bir bilgi yok. Albayrak, aynı zamanda yine geçtiğimiz sene gerçekleştirilen WannaCry fidye yazılım saldırısının da arkasındaki isimdi.

Kaynak: Sputnik

CIA, Athena ve Hera ile Windows’un bütün sürümlerine sızmış

CIA’in geliştirdiği Athena/Hera, XP Pro işletim sisteminden Windows 10’a kadar tüm sistemlerden veri ve iletişim bilgisi çalma amacıyla hayata geçirilmiş bir zararlı yazılım.

Athena’ya dair gizli bilgileri öğrenmemizi sağlayan ise Wikileaks. Wikileaks geçtiğimiz mart ayından bu yana Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA’ye dair çok gizli  siber belgeler yayınlıyor. Vault 7 adı altında sızdırılan belgelerden 19 Mayıs 2017 tarihli olanı, Athena/Hera adını taşıyan zararlı bir yazılıma dair detaylar içeriyor.

Wikileaks’in iddiasına göre sözkonusu hackleme aracı ile CIA, neredeyse her Windows cihazına sızıp bunları uzaktan kontrol edebiliyor. XP’den Windows 10’a kadar Athena kod adlı yazılım, Windows 8’den Windows 10’a kadar ise Hera kod adlı yazılımı kullanan CIA, bu siber güvenlik şirketi Siege Technologies ile işbirliği içinde geliştirmiş.

Wikileaks’in açıklamasına göre, yüklendikten sonra, zararlı yazılım, bir işaretleme yeteneği (yapılandırma ve görev yönetimi dahil), belirli görevler yerine getirecek zararlı yazılımların hafızaya yüklenmesi / boşaltılması ve hedef sistemdeki belirli klasörlere bu dosyaların gönderilmesi ve alınması olanağı sağlıyor.

Athena CIA’in dinleme istasyonları iletişime geçirecek bir arka kapı kurmak için DLL dosyalarını (programların ortaklaşa yaptıkları görevi koordine eden dosyalar) kullanıyor. Bu ayrıca CIA’ye zarar verilen cihaza ekstra komut göndermesine ve gerektiğinde ek zararlı yazılımlar yüklemesine olanak veriyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

Robotlar, Güvenlik ve Mahremiyet

Robotlar hayatımızın büyük bir bölümünde yer almaya ve hayatımıza artan bir hızla etki etmeye başladı. Evinizde kullandığınız temizlik robotundan tutun endüstriyel üretim, savunma sanayii ve diğer birçok alanda sayıları her geçen gün artıyor. Örneğin, Amazon’un yirmi ana dağıtım deposunda toplam 45 bin robot çalışıyor. Geçen yıl bu rakam 30 bin, ondan önceki yıl 15 bin civarındaydı. Yani Amazon her yıl kadrosuna 15 bin robot katıyor. (Bilim ve Teknik, Şubat 2017)

Günümüzde bu robotlar kendi kendini programlayabiliyor, çevresini algılayıp kararlar alabiliyor. Bundan 100 yıl kadar öncesini düşündüğümüzde, günümüzdeki bu teknolojiler akla getirilmesi imkansız fikirler olarak görülürdü. Ancak teknoloji inanılmaz bir hızla ilerliyor. Ray Kurzweil’e göre 2045 yılında üretilecek bir yapay zeka, bugünkü insan nüfusunun toplam zekasından 1 milyar kat daha güçlü olacak. (Predictions made by Ray Kurzweil)

Yapay zekanın ve robotların kullanımı, kuşkusuz işgücü, zaman ve masraf bakımından bize birçok fayda sağlayacak. Ancak getireceği faydanın yanında birtakım sorunlar doğurması da söz konusu olabilir. Gelişmiş sensörler ile gözlem yeteneğine sahip, her türlü şekil ve boyuttaki robotlar, özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin güvenliği konuları üzerinde dikkatle durmayı gerektiriyor. Güvenlik ve gözlem amaçlı olarak robotlar pek çok alanda kullanıyor.

Örneğin, insansız hava araçları havada fark edilmeden günlerce kalabiliyor ve geniş bir coğrafyayı tarayabiliyor. Bu bakımdan ordu ve kolluk güçleri bu teknolojiyi kullanmaya başlamış durumda. Bunun yanında hükümetler, gözlem izlenimi yaratarak istenmeyen davranışları önlemek için sosyal robotları kullanma eğiliminde. Bilgisayar korsanları açısından ise robotik teknolojilerin saldırıya açık alanları, özel yaşama ilişkin bilgilere ulaşabilmek için yeni bir fırsat sunuyor.

Sosyal hayatta kullanılan bu robotlar, ticari işletmeler için veri toplama bakımından harika bir imkan oluşturuyor. Japonya’da kullanılan alışveriş asistanlarını düşünün. (https://www.youtube.com/watch?v=q4pzNl2vQOM ) Bu makineler müşterileri tanımlayıp onlara erişir ve ürünlere yönelik rehberlik etmeye çalışır. Ancak sıradan mağaza çalışanlarının aksine robotlar işlemin her alanını kaydedebilir ve işleyebilir. Yüz tanıma teknolojisi sayesinde yeniden kolayca tanımlayabilir. Bu müşteri verileri, hem kayıp önleme hem de pazarlama araştırmalarında kullanılabilmektedir. (Ryan Calo, Robot and Privacy, sf.4)

Bunun dışında ev robotlarını düşünelim. Standart ve kızılötesi kameralarla, koku algılayıcılarla, GPS ve diğer sensörlerle donatılabilirler. Bu robotlar, aslında gizlilikle ilgili birçok farklı tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Örneğin, evin içinde internete bağlanabilen bir robotun kullanılması, evin iç mekanının görüntülenmesinin yolunu açabilir, tek başına kaldığımız özel alanlara girerek mahremiyeti azaltabilirler. Harika “hafızaları” sayesinde elde ettikleri bilgilerimizi depolayabilirler ve daha da kötüsü bunları başkalarıyla paylaşabilirler.

Tamara Denning, Tadayashi Kohno ve Washington Üniversitesi’ndeki meslektaşları tarafından yapılan bir çalışma, piyasada bulunan ev robotlarının güvensiz olduğunu ve bilgisayar korsanları tarafından ele geçirilebildiğini gösteriyor.( https://sensor.cs.washington.edu/pubs/ubicomp_robots_authors_copy.pdf) Washington Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, her biri kameralarla donatılmış, kablosuz ağ oluşturma özelliğine sahip üç robota, WowWee Rovio, Erector Spykee ve WowWee RobotSapien V2’ye baktı. Sonuç, korsanlar, örneğin Rovio veya Spykee’nin veri akışlarını belirleyebilir ve yakındaki konuşmaları dinleyebilir veya robotu çalıştırabilirler.( Calo, sf.9)

Facebook kurucusu Zuckerberg’nin geçtiğimiz yıl laptop kamerasını ve mikrofon girişini bantlaması gündeme gelmişti. Web kameralara karşı güvensizlik bu noktada iken; kaydetme, aktarma, hareket edebilme ve kontrol edilebilme özellikleri sebebiyle ev robotları, güvenlik açığı duygusunu daha da artırmaktadır.

Bunun sonucunda hukuki ve teknik sorunlar oluşabileceği gibi etik sorunlarla da karşılaşmamız muhtemel. Örneğin, antropomorfik özelliklere sahip sosyal robotlara karşı insanlar paylaşımda bulunmaya daha meyilli olabilecektir. Bu da kişilerle ilgili bilgi toplayabilmek adına kötüye kullanımın önünü açabilir.

Hukuksal açıdan ise; örneğin, eşinin sadakatsizliğini ortaya çıkarmak isteyen bir eş, robotun verilerine başvurabilir mi? Ya da hükümetler devlet güvenliği, gizliliği gereği evin içini izleyebilir mi? gibi sorular mahremiyet ve güvenlik ile ilgili sorunlara işaret etmektedir.

Bu alanla ilgili olarak, robotik teknolojiye uygulanabilecek mevzuat ise şu şekildedir:

Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 8. Maddesi,

2016/679/EU sayılı Tüzük,

95/46/EC sayılı Direktif,

2002/58/EC sayılı Direktif,

2009/136/EC sayılı Direktif,

45/2001 sayılı Tüzük

Yukarıda aktarılan mevzuat kapsamında, veri işlemenin süjesi olan kişinin sürece dair bütün aşama ve olaylarla alakalı olarak önceden bilgilendirilmesi, bir verinin süjesinin veri işleme sürecinin kontrolüne sahip olması ve bu sürece itiraz edebilmesinin her zaman mümkün olması şeklinde düzenlemeler öngörülüyor. Robotların veri kullanımı söz konusu olduğunda da bu düzenlemelerin aynı şekilde geçerli olacağı söylenebilir.( Çağlar Ersoy, Robotlar, Yapay Zeka ve Hukuk, sf.72,73)

Sonuç olarak, robotların sosyal hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olması uzak bir gelecek değil. Durum gösteriyor ki, mahremiyet ve güvenlik ile ilgili hukuki düzenlemeler yapılmasına ihtiyaç duyulacaktır. Bu düzenlemeler gerekli teknik standartlar oluşturulup,  robotların sosyal boyutu da dikkate alınarak yapılmalıdır.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!