Etiket arşivi: Fransa

Fransa, Rusya’nın dezenformasyon şebekesini ortaya çıkardı!

Fransa, Rusya'nın dezenformasyon şebekesini ortaya çıkardı!Fransız siber güvenlik uzmanları, Rusya’nın Batı Avrupa genelinde Rus propagandası ve yanlış bilgi yaymak için kullandığı geniş bir dezenformasyon şebekesi tespit etti.

“Portal Kombat” olarak adlandırılan kampanya, Ukrayna, AB, İngiltere ve ABD’deki hedef kitlelere yönelik 193 web sitesinden oluşuyor.

Fransız hükümeti tarafından yabancı dijital müdahaleyi belirleyen Viginum adlı devlet ajansının araştırmacıları tarafından ortaya çıkarıldı.

Viginum’un raporuna göre, Rusya internet üzerinden manipülasyon faaliyetlerinin artırarak , Avrupa’da yaklaşan kritik seçimler de dahil birçok olayı etkilemeye çalışıyor.

Deep fake kullanan Rus dezenformasyon grubu, Putin muhaliflerini hedef alıyor

Rapora göre, söz konusu şebeke çoğunlukla Ukrayna’daki çatışma hakkındaki algıyı şekillendirmeye odaklanıyor. Dezenformasyon aktörleri, Rus işgalini olumlu bir şekilde tasvir ederken Ukrayna ve liderleri hakkında “yolsuz”, “Nazi” veya “yetersiz” olarak küçümseyici ifadeler kullanıyor.

YANLIŞ BİLGİ SOSYAL MEDYA  ÜZERİNDEN DAHA HIZLI YAYILDI

Fransız uzmanlar, tespit edilen şebekeyi buz dağının görünen kısmı olarak nitelendiriyor. Uzmanlara göre sosyal paylaşım platformlarının gelişmesine bağlı olarak şebeke daha hızlı yayılma kaydetti.

Avrupa Komisyonu, NATO ve BM’den son yapılan uyarılarda  dezenformasyonun demokrasi için önemli bir tehdit olarak görülmesi gerektiği vurgulanmıştı. Avrupa Parlamentosu milletvekilleri Haziranda düzenlenecek seçimler için dezenformasyona karşı “acil koruma” çağrısında bulunmuştu.

Ocak ayında Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda da , dezenformasyon ve propaganda riskini “dünyanın bu yıl karşı karşıya kalacağı en büyük ikinci risk” olarak değerlendirmişti. AB’nin konuya ilişkin son raporunun sunuşunda konuşan Baş diplomat Josep Borrell ise dezenformasyonu “zamanımızın en önemli tehditlerinden biri” olarak nitelendirmişti.

Fransa’da bakanlara WhatsApp yasaklandı mı?

Fransa’da hükûmet çalışanlarına yabancı menşeli mesajlaşma uygulamalarını telefonlarından kaldırmaları yönünde bir genelge yayımladı.

Başbakan Elisabeth Borne tarafından yayımlanan genelgede, devlet çalışanlarına Signal, WhatsApp ve Telegram gibi yabancı mesajlaşma uygulamalarını kaldırmaları talep edildi. Çalışanlara bunların yerine Fransa’da geliştirilen Olvid uygulaması tavsiye edildi.

Genelge bakanları, devlet sekreterlerini ve daire başkanlarına gönderildi. Daha çok tavsiye niteliğindeki genelge bir yasaklama anlamına gelmiyor.

Almanya’da hükûmet mesajlaşma uygulamalarını mı dinliyor?

Uçtan uca şifreleme özelliği olan Olvid uygulamasına kaydolmak için cep telefonu numarası girmek gerekmiyor.

Son yapılan araştırma Almanya’nın, Rus anlık mesajlaşma uygulaması Jabber’ı takip ettirdiğine ilişkin şüpheleri artırmıştı. Rus siber güvenlik araştırmacıları, sunucuları Almanya’da bulunan Rusya kökenli bir anlık mesajlaşma servisini gizlice dinlemeye yönelik bir hükûmet girişimi keşfetmişti.

AB ülkeleri “ulusal güvenlik” bahanesiyle gazetecileri gözetlemek istiyor

Avrupa Medya Özgürlüğü Yasası (EMFA) ile ilgili görüşmelerde bazı Avrupa Birliği ülkeleri gazetecilerin güvenlik amaçlı gözetlenmesinden yana tavır ortaya koydu.

Avrupa Parlamentosunda (AP) devam eden müzakerelerde bazı AB hükûmetlerinin temsilcileri, güvenlik makamlarının gerekli görmesi hâlinde casus yazılım kullanımı da dâhil olmak üzere gazetecilerin ve kaynaklarının devlet tarafından izlenmesini istiyor.

Başta Fransa olmak üzere Almanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Lüksemburg ve Yunanistan hükûmetleri, gazetecilerin gözetlenmesine ve onlara karşı casus yazılım kullanılmasına “ulusal güvenlik” söz konusuysa izin verilmesini destekliyor.

AP’ye sunulan yasanın amacı, AB ülkelerindeki medya özgürlüğünü korumak, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının bağımsızlığını ve ifade özgürlüğünü desteklemek ve medya sektöründe şeffaflığı artırmak.

Yasa, aynı zamanda medya kuruluşlarına karşı yapılan baskıların azaltılmasını ve gazetecilere yönelik saldırıların önlenmesini hedefliyor.

Başta Polonya, Macaristan gibi ülkelerde olmak üzere birçok AB ülkesinde ifade özgürlüğü gözle görülür bir şekilde tehlikeye girerken, yasanın uygulanması ve etkinliği konusunda yeni yasal düzenlemelerin getirilmesi amacıyla yapılan AB müzakereleriyse devam ediyor.

FRANSA VE DİĞER AB ÜLKELERİ 4. MADDENİN DEĞİŞMESİNİ TALEP EDİYOR

Söz konusu müzakerelerde ise eleştirel ve bağımsız habercilik için gazetecilerin kendilerini ve kaynaklarını, devlet yetkililerinin gözetimi de dâhil olmak üzere takipten koruyabilmesine olanak sağlayan, gazetecilere kaynaklarını açıklamaları için baskı yapılmasını, iletişimlerinin izlenmesini, bilgisayar ve telefonlarında casus yazılım kullanılmasını açıkça yasaklayan AB yasa taslağının 4. Maddesi tartışma konusu oldu.

27 AB hükûmeti temsilcilerinin kameralar önünde müzakere ettiği AB Konseyi’nde Fransız hükûmeti 4. maddenin tersine çevrilmesini talep etti. Gazetecilerin gözetlenmesine ve onlara karşı casus yazılım kullanılmasına, şayet “ulusal güvenlik” ile gerekçelendiriliyorsa gerçekten de izin verilmesi gerektiğini söyledi.

İki yıl önce Guardian, Le Monde ve Washington Post’un da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının ortaklaşa yürüttüğü bir soruşturma, çeşitli ülkelerdeki devlet aktörlerinin Pegasus casus yazılımını Macaristan ve başka yerlerdeki muhabirler de dâhil olmak üzere vatandaşlara karşı nasıl kullandığını ortaya koymuştu. 

Dünyayı sarsan siber casusluk skandalı: İsrailli Pegasus yazılımıyla yüzlerce gazeteci ve aktivist hedef alındı

Geçtiğimiz yıl Yunanistan’da, Predator casus yazılım teknolojisi aracılığıyla devlet tarafından hedef alındığı iddia edilen çok sayıda gazeteci olduğu ortaya çıkmıştı. 

Bunun dışında İspanya’da yetkililerin Katalan bağımsızlık hareketi hakkında haber yapan gazetecilere karşı casus yazılım kullandığı iddia edilmişti.

Bu ifşaatlara tepki olarak AB Parlamentosu konuyla ilgili özel bir araştırma komitesi kurdu ve devletin hangi istisnai durumlarda casus yazılım kullanabileceği yasalarda açıkça tanımlanana kadar casus yazılım satışının yasaklanmasını talep etti.

AB hükûmetlerinin, Parlamento’nun kaygılarını pek önemsemediği, Yetkili Konsey çalışma grubunun 17 Nisan tarihli Alman diplomatik raporuna göre Almanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, Lüksemburg ve Yunanistan hükûmetleri, Fransa’nın 4. maddeye ulusal güvenlik istisnası getirilmesi talebini açıkça desteklemesiyle ortaya çıktı. 

GAZETECİLERDEN FRANSA’NIN TALEBİNE TEPKİ

Pek çok casusluk mağdurundan biri olan Yunan gazeteci Thanasis Koukakis, önerilen ulusal güvenlik muafiyetine tepkili. Koukakis, 2021 yazında Yunan bankası Piraeus’ta kara para aklama ve yolsuzluk üzerine araştırma yaparken Predator casus yazılımının akıllı telefonuna yüklendiğini fark etti. Daha sonra Koukakis, Yunan gizli servisinin de kendisini izlediğini öğrendi.

Koukakis, “Benim durumum, gazetecileri ve kaynaklarını tehdit etmek için ulusal güvenliği bahane olarak kullanmanın ne kadar kolay olduğunu gösteriyor.” ifadelerini kullandı. 

Avrupa Parlamentosu’nun Pegasus ve diğer casus yazılımlarla ilgili soruşturma komitesini yöneten Hollandalı Liberal Milletvekili Sophie in’t Veld, AB hükûmetlerinin Avrupa Medya Özgürlüğü Yasası taslağında yaptığı son değişiklikleri bir “felaket” olarak değerlendirdi. 

Sophie in’t Veld, ulusal güvenlik kavramının “açık çek” işlevi görürken, aslında “net bir yasal çerçeveye” ihtiyaç duyulduğunu da sözlerine ekledi.

FRANSA’NIN TALEBİ KABUL EDİLEBİLİR

Alman sosyal demokrat ve Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Katarina Barley de gazeteciler ve avukatlar gibi koruma altındaki meslek mensuplarının da ciddi suçların işlenmesi hâlinde, izlenmesinin mümkün olması gerektiğini ifade etti. 

Barley, “Her zaman her bir vakada şüphe için somut gerekçeler olup olmadığını kontrol eden “bağımsız bir organ” olmalıdır. Ve elbette daha sonra izlemenin haklı olup olmadığı da kontrol edilmelidir. Başka önlemler alınmadan genel istisnalar kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.

Nihai AB yasası için hem Konsey’in hem de Parlamento’nun onayı gerekecek. Söz konusu talebin katı bir yasal çerçeveye tabi tutulması öngörülürken bunun kesin olmadığı da iddialar arasında bulunuyor.

Fransa’da Senato’dan tartışmalı karar: Şüphelilerin kamera ve mikrofonları aktive edilecek!

Fransa’da Senato, kolluk kuvvetlerinin bir şüphelinin cihazlarındaki kamera ve mikrofonları gizlice etkinleştirmesine olanak tanıyan tartışmalı bir yasa tasarısı hükmüne onay verdi.

Aynı hüküm, kurumların şüpheli suçluları izlemek için coğrafi konum verilerine daha kolay erişmesine de izin verecek.

SİVİL HAK AKTİVİSTLERİ: “BU GÜÇ ORANTISIZ KULLANILACAK”

Yetkililer, kolluk kuvvetlerinin bir şüphelinin cihazlarındaki kamera ve mikrofonları gizlice etkinleştirmesine olanak tanıyan yasa tasarısının sadece suç, organize suç ve terörizm gibi belirli suçların şüphelilerinin ses ve görüntülerini elde edilmesi için kullanılacağını söylese de eleştirmenler bunun yine de orantısız olacağını söylüyor.

Politikacılarla birlikte sivil hak savunucuları ve örgütleri de bu karardan rahatsız. 

Örneğin, Dijital Özgürlükler Gözlemevi kararı kınayarak herhangi bir kişinin potansiyel bir muhbire dönüşme riskiyle karşı karşıya kalınacağını söyledi. 

Pegasus kötülerle savaşıyor balonu söndü: NSO kurucusunun gizli gündemi mi var?

Bir başka grup ise polis, teorik olarak televizyonlar ya da bebek monitörleri gibi tüm bağlı cihazları uzaktan etkinleştirebilir. Grubun yaptığı basın açıklamasında ise “Bu kabul edilirse, tüm IT araçlarımız potansiyel casuslara dönüşerek polis müdahalesi olasılıklarını tehlikeli bir şekilde artıracaktır.” ifadeleri kullanıldı.

PARİS BAROSU: “CİDDİ BİR MAHREMİYET İHLALİ”

Yaklaşık 30.000 avukatı temsil eden Paris Barosundan yapılan açıklamada, düzenlemeyi hazırlayanların kendilerine danışmamış olmasından “üzüntü duyulduğu” belirtildi.

Paris Barosunun açıklamasında “Herhangi bir elektronik cihazın uzaktan etkinleştirilmesine yönelik bu yeni imkan, kamu düzeninin korunması ile gerekçelendirilemeyecek kadar ciddi bir mahremiyet ihlali teşkil etmektedir.” uyarısı yer aldı.

Avukat ve müvekkil gizliliğine işaret edilen açıklamada, “Buna ek olarak, tasarı, yasaklanmış olsa bile, avukatın ofisinde avukat ve müvekkili arasındaki konuşmaların dinlenmesini yasaklamamaktadır. Bu, mesleki gizliliğin ve savunma haklarının kabul edilemez bir ihlalidir.” denildi.

Terör saldırılarının Fransa’yı sarstığı 2015 yılından bu yana ülke gözetleme yetkilerini arttırdı. Tasarının hükümleşmesi için Ulusal Meclis’ten de geçmesi gerekiyor.

CEO görünümlü e-mail ile 38 milyon dolar çaldılar

Avrupa Polis Teşkilatı (Europol), uluslararası siber dolandırıcı şebekesini çökerten bir operasyona imza attı.

Europol ve birçok ülkenin kolluk kuvvetlerinin düzenlediği ortak operasyonda büyük ölçekli CEO dolandırıcılığına karışan Fransız-İsrail suç şebekesine büyük darbe vurdu.

Sahte CEO kılığına bürünerek şirketleri dolandıran suç şebekesinin yaklaşık 38 milyon avroyu çaldığı ortaya çıktı.

Tehdit aktörleri Aralık 2021’in başlarında, Fransa’nın kuzeydoğusundaki Haute-Marne bölgesinde bulunan ve metalürji alanında uzmanlaşmış bir şirketin CEO’sunun kimliğine büründü. 

Dolandırıcılar şirketin muhasebecisinden Macaristan’daki bir bankaya 300.000 avro tutarında acil ve gizli bir transfer yapmasını istedi. Daha sonra muhasebecinin yaptığı aktarım ortaya çıkınca şirket dolandırıldığını anladı ve kolluk kuvvetlerine başvurdu.

CEO ADINA İSRAİL’DEKİ TELEFON NUMARASINDAN ARAMALAR YAPILDI VE E-MAİLLER ATILDI

Soruşturmacıların yaptığı araştırmalar sonucunda sözde CEO’dan gelen aramanın ve e-maillerin İsrail’deki bir numaradan yapıldığı ortaya çıktı. Aynı yılın sonlarında, Paris merkezli bir gayrimenkul çalışanı de benzer bir yöntemle dolandırıcılık mağduru oldu. Bu vakada yaşanan zarar ise öncekinin çok üzerinde oldu.

Dolandırıcılığı gerçekleştirmek için suç şebekesi, tanınmış bir Fransız muhasebe şirketinde çalıştıklarını söyleyerek avukat kılığına girdi. Çete üyeleri mağdurun güvenini kazandıktan sonra, büyük, acil ve gizli bir transfer talebinde bulundu. 

Europol, popüler hacker platformu RaidForums’a el koydu

Danışman gibi davranarak Mali İşler Müdürü’nü (CFO) milyonlarca avroyu yurt dışına transfer etmeye ikna eden şebeke, şirketi birkaç gün içinde yaklaşık 38 milyon avro dolandırdı. 

Dolandırıcılar, önceden var olan bir kara para aklama planlarını işleme sokarak fonları hızlıca farklı Avrupa ülkelerine, ardından Çin’e ve son olarak da İsrail’e aktardı.

Bu iki dolandırıcılık arasındaki bağlantı Ocak 2022’de Parisli emlak şirketinin şikâyette bulunmasıyla kuruldu. Europol tarafından kolaylaştırılan bilgi alışverişi ve uluslararası iş birliği, suç ortaklarının, çalışma yöntemlerinin ve fonların ortaya çıkarılmasını sağladı.

Söz konusu soruşturmada Ocak 2022’den bu yana bilgi alışverişini kolaylaştıran, finansal, kripto para analizleri ve uzmanlığı dâhil olmak üzere özel analitik destek sağlayan Europol, 2020 yılında, ekonomik ve mali soruşturmalar arasındaki sinerjiyi artırmak ve bu büyük suç tehdidiyle etkin bir şekilde mücadele etmek için kolluk kuvvetlerini destekleme kabiliyetini güçlendirmek adına Avrupa Mali ve Ekonomik Suçlar Merkezi’ni (EFECC) kurmuştu.