Etiket arşivi: Çin

TikTok, Microsoft’un teklifini reddetti, Trump’ı destekleyen Oracle’ı teknoloji partneri yapacak

ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının en kızgın muharebelerinden birine sahne olan mikro video uygulaması TikTok’un Amerikan operasyonları konusunda önemli bir gelişme yaşandı. ABD Başkanı Donald Trump’ın TikTok’un  ülkedeki operasyonlarının ABD’li bir şirket tarafından satın alınmaması durumunda yasaklanması için verdiği süre dolarkenOracle’ın TikTok’un ABD’deki teknoloji partneri olacağı açıklandı. 

NewYork Times’ın Microsoft kaynaklarına dayandırdığı habere göreTikTok’un sahibi olan ByteDance şirketi Microsoft’un teklifini reddederek Oracle’ı tercih etti. 

TEKNOLOJİ PARTNERİ NE ANLAMA GELİYOR? 

Trump’ın TikTok’u bir ulusal güvenlik sorunu olarak ele almasıyla başlayan süreçte Microsoft. TikTok’un ABD kolunu almak için öne çıkan şirketlerden biri olarak öne çıkıyordu. Konu hakkında gazeteye bilgi veren kaynaklar, Oracle’ın ‘teknoloji partneri’ olarak tercih edilmesinin aynı zamanda ByteDance Amerika’nın çoğunluk hissesini satın alıp almayacağının bilinmediğini dile getirdi. 

Microsoft konuyla ilgili yaptığı resmi açıklamada, TikTok’un ABD operasyonlarının Microsoft’a satılmasının ByteDance tarafından reddedildiği belirtilerek, Microsoft’un verdiği teklifin ulusal güvenlik endişelerini giderirken aynı zamanda uygulamanın kullanıcılarına iyi bir deneyim sunacağını ifade etti. Konuyla ilgili Çinli şirket bir açıklama yapmadı.  

ÇİN TEKNOLOJİ TRANSFERİNİ İZNİNE BAĞLADI 

Trump’ın başkanlık emriyle ByteDance’e tanıdığı süre 20 Eylül’de sona eriyor. Eğer bu süreye kadar şirketin ABD operasyonları Amerikalı bir şirket tarafından satın alınmazsa uygulamanın ABD’de kullanılması yasaklanacak. ABD’nin TikTok’un önünü kesecek hamlesine Çin’den de bir taktik hamle geldi. Pekin Yönetiminin geçen ay çıkardığı yasaya göre, TikTok’un yabancı bir teknoloji firmasına satılması halinde teknolojisini yeni alıcısına transfer etmesi için Çin’in yasal olarak izin vermesi gerekiyor.   

Microsoft ağustosta yaptığı açıklamada, TikTok kullanıcıların mahremiyetini korumak için uygulamanın kullandığı koda erişim elde etmenin gerekli olduğunu açıklamıştı. Bu açıklamanın Pekin Yönetimini rahatsız ettiği ve TikTok’un kodunun başka bir ülkedeki teknoloji şirketine verilmesini mümkün görmediği yorumları yapılıyor. 

ABD’nin ulusal güvenlik problemi olarak gördüğü TikTok’un ülkedeki aylık kullanıcı sayısı 100 milyon. Washington kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde 2016’dakine benzer dezenformasyon kampanyalarının yapılmasından ve TikTok’un bu kampanyalara alet olmasından endişe duyuyor.  

TikTok uygulamasının sorunsuz çalışmasını sağlayan teknik altyapı şirketin Çin’deki mühendislik ekibi tarafından sağlanıyor. Şirketin Virginia’da bir veri merkezi bulunurken yedek veri merkezi Singapur’a kuruldu. Microsoft Başkanı Brad Smith bir röportajında TikTok’u almaları halinde kaynak kodunu algoritmalar için ABD’ye getireceklerini duyurmuştu.  

ORACLE – TRUMP YAKINLIĞI 

Konuyla ilgili Oracle’dan bir açıklama henüz yapmazken, şirketin Trump ile ilişkileri dikkat çekiyor. Kasım ayındaki seçimlere hazırlanan Trump’a bir destek Oracle’ın kurucusu Larry Ellison’dan gelmişti. Elison Trump için bir bağış kampanyasına ev sahipliği yapmıştı. Bunun yanı sıra, şirketin üst düzey yöneticisi Safra Catz de Beyaz Saray’ın ziyaretçi listesinde ismi sık geçen biri olarak öne çıkıyor. Catz, Trump’ın geçiş dönemi ekibinde görev almıştı. Trump geçen ay yaptığı açıklamada, TikTok’u Oracle’ın satın almasını istediğini duyurmaktan çekinmemişti.  

 Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

ABD’den Clean Net hamlesi: Bilgisayar ağlarını Çinlilerden temizleyin!

TikTok’a savaş açan Trump yönetimi, son açıkladığı beş maddelik ‘Clean Network – Temiz Network’ programı ile yaptırım ve yasaklama girişimlerinin TikTok ile sınırlı olmadığını ortaya koydu. Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından açıklanan program, birçok Çinli şirkete kısıtlamalar öngörüyor. Tiktok ve WeChat gibi güvenilir olmayan uygulamaların ABD’deki uygulama mağazalarından tamamen yasaklamayı planlıyor.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo konuyla ilgili olarak ulusal güvenlik riski oluşturan tehditleri kontrol altına almayı amaçlayan 5 maddelik bir ‘Temiz Network’ planını açıkladı. Konuyla ilgili düzenlen basın toplantısında konuşan Pompeo, Çin merkezli TikTok ve WeChat başta olmak üzere birtakım uygulamaların Amerikan vatandaşlarının kişisel verilerine karşı belirgin bir tehdit olduğunu ve bu uygulamaların hiç şüphesiz Çin Komünist Partisi’nin sansürleme araçları olduğunu iddia etti. Plan, Trump’ın TikTok açıklamasından hemen sonra geldi

Pentagon’da alarm: Binlerce çalışan şüpheli Çin malı elektronik cihaz satın almış

Alibaba ve Tencent’e de büyük kısıtlamalar

Pompeo ’Temiz Network’ programının tanıtımında yaptığı açıklamada, “Amerikalıların kişisel bilgilerini ve şirketlerimizin fikri mülkiyet haklarının (Covid aşısı araştırmaları dahil), Alibaba, Tencent ve diğer birçok Çinli şirket tarafından yönetilen bulut tabanlı sistemlerin erişimine açık olmasını engelliyoruz” dedi. Alibaba ve Tencent’in Virginia ve Silikon Vadisi’nde bulut veri merkezleri bulunmakta.

Trump yönetimi ayrıca, Huawei ve diğer Çinli teknoloji şirketlerinin ABD’yi dünyanın geri kalanına bağlayan taşıyıcı ağlar veya deniz altı veri kabloları inşa etmesinin de önüne geçmeye çalışacak.

Pompeo yaptığı açıklamada, “Amerika Birleşik Devletleri, dünyanın dört bir yanındaki hükümet ve sanayi çevrelerindeki müttefiklerini verilerimizi Çin Komünist Partisi’nin gözetim devletinden ve diğer kötü niyetli varlıklardan korumaya davet ediyor.” dedi.

Tarihin ilk siber casusuluk operasyonu: KGB’ye veri satan Alman hackerlar

Beş maddelik planın ana başlıkları şu şekilde:

  1. Telekomünikasyon taşıyıcıları

“Güvenilir olmayan” Çinli taşıyıcıların ABD telekomünikasyon ağlarına bağlanmamasını sağlamak.

  1. ABD’deki uygulama mağazalarında “güvenilir olmayan” Çinli uygulamalara yer yok!

Programın “Temiz Mağaza” kısmı uyarınca ABD mobil uygulama mağazalarından yani App Store ve Google Play Store’dan güvenilir olmayan uygulamaların kaldırılması hedefleniyor.

  1. Amerikan şirketlerinin, uygulamalarının Çin markalı telefonlara önceden yüklenmesi yasaklanacak

Girişimin “Temiz Uygulamalar” kısmında ise “güvenilir olmayan” Çinli akıllı telefon üreticilerinin güvenilen uygulamaları kendi uygulama mağazalarına önceden yüklemesinin veya başka bir şekilde indirmeye hazır hale getirilmesinin önüne geçmek hedefleniyor.

  1. Amerikalıların verileri Çinli bulut hizmet sağlayıcılarında depolanmayacak

Vatandaşların hassas kişisel bilgileri bulut tabanlı sistemlerin erişimine açık olmasının önüne geçilecek.

  1. Çin deniz altındaki internet kablolarından uzak tutulacak

Pompeo, girişimin bu bölümünü şu sözlerle anlatıyor: “Ülkemizi küresel internete bağlayan deniz altı kablolarının, Çin’in çok büyük ölçekte istihbarat toplama amaçlı olarak bozulmamasını sağlamak istiyoruz. ”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

 

Şarj kablosu deyip geçmeyin, bilgisayarınız hackerların eline geçmiş olabilir

İstihbarat için altın yumurtlayan tavuk LinkedIn, Çinli casusun elinde nasıl oyuncak oldu?

Singapurlu çiçeği burnunda doktora öğrencisi Jun Wei Yeo, 2015 yılında bir grup Çinli akademisyene sunum yapmak üzere Pekin’e davet edildiğinde kuşkusuz büyük heyecan yaşamıştı.

Yeo’nun doktora tezi Çin dış politikası üzerineydi ve sunumun hemen ardından genç akademisyenin etrafını kendilerini Çin’li think- tank kuruluşu çalışanı olarak tanıtan bir grup insan sardı. Bu kişiler Jun Wei’den kendilerine para karşılığında siyasi haber ve bilgi sağlamasını istiyorlardı. Gerçek amaçlarını ise daha sonra açıklayacaklardı: “Söylentiler ve içeriden bilgi sızdırma”

Jun Wei, bu kişilerin Çinli istihbarat ajanı olduğunu anlaması uzun sürmese de onlarla iletişim halinde kalmayı sürdürdü. İlk başlarda kendisinden Güneydoğu Asya ülkelerine odaklanması isteyen Çinli ajanların ilgisi bir süre sonra ABD hükümetine kaydı.

Çin ajanı olma yolundaki serüveni bu şekilde başlayan Jun Wei, daha sonra sahte bir danışmanlık şirketi kurarak LinkedIn üzerinden ve meraklı bir akademisyen kimliği ile ABD’deki hedeflerini tuzağa düşürmeye girişti. Beş yılın sonunda, ABD ve Çin arasında baş gösteren derin çatışmalar ve Washington’dan Pekinli casuslara yönelik kısıtlamaların arttığı bir sırada, Jun Wei dış güçler için ‘yasadışı casus’luk yaptığı gerekçesiyle ABD mahkemesi tarafından suçlu bulundu. 39 yaşındaki Singapurlu akademisyenin 10 yıla kadar hapse mahkum edilebileceği belirtiliyor.

Linkedin’deki ‘sahte e-Devlet sitesine’ dikkat!

ESKİ BİR ETKİ AJANI OLAN ÜNİVERSİTE HOCASI

Olayla ilgili ilgi çekici bir ayrıntı ise Yeo’nun üniversitedeki hocasıyla ilgili. Singapurlu ajanın doktora danışmanı Amerikalı-Çinli Profesör Huang Jing, 2017 yılında “yabancı bir ülkenin etki ajanı” olduğu suçlamasıyla Singapur’dan sınır dışı edilmişti. İddiaları yalanlayan Hung Jing, Singapur’dan sınır dışı edilmesinin ardından bir süre Washington’da çalıştı. Şimdilerde ise Pekin’de yaşıyor. Etki ajanları, birebir casusluk yapmaktan ziyade başka ülkelerin çıkarları doğrultusunda fikirler savunan kişiler için kullanılan bir kavram.

Mahkeme belgelerine göre, Singapurlu akademisyen birlikte iş yaptığı Çin’lilerle Çin’in farklı yerlerinde onlarca kez buluştu. Bu görüşmelerden birinde kendisinden ABD Ticaret Bakanlığı, yapay zeka ve Çin-ABD ticaret savaşı hakkında özel bilgi edinmesi istendi.

ÇİN İSTİHBARATI İÇİN ÇALIŞTIĞINI BİLİYORDU’

Singapur Dışişleri Bakanlığının eski müsteşarı Bilahari Kausikan, “Dickson’ın Çin istihbarat servisleri için çalıştığını bildiğinden” şüphesi olmadığını söyleyerek Jun Wei’nin “hiçbir şeyden habersiz kullanışlı bir aptal” olmadığını ifade etti.

Yeo en önemli bağlantılarına, profesyonel iş ilişkileri kurmak için kullanılan ve dünya genelinde 700 milyon insanın kullandığı LinkedIn yoluyla ulaştı.

Washington Post, çok sayıda eski hükümet yetkilisi, asker ve şirket yetkilisi kişinin LinkedIn’de geçmişte yaptıkları işlerle ilgili önemli bilgiler paylaştığını ifade ediyor. Bu durum istihbarat örgütleri açısından altın yumurtlayan tavuk demek.

2018 yılında ABD Karşı İstihbarat ve Güvenlik Merkezi Direktörü William Evanina, Microsoft’a ait platformu Çin’in “çok aktif ve sert” bir şekilde kullandığını açıklamıştı. Bu arada birçok sosyal medya platformunun yasak olduğu Çin’de LinkedIn kullanmak serbest.  Geçtiğimiz yıl askeri sırları Çinli bir ajana ifşa ettiği suçlamasıyla 20 yıl hapse mahkûm olan eski CIA ajanı Kevin Mallory de ilişkilerini LinkedIn üzerinden kurmuştu.

Çinli siber casusların bir hedefi de Kayseri’de çıktı!

İSTİHBARAT AÇISINDAN ALTIN YUMURTLAYAN TAVUK: LİNKEDIN

Alman istihbarat ajansı da 2017 yılında Çinli ajanların LinkedIn’i en az 10 bin Alman vatandaşına ulaşmak için kullandığını açıklamıştı. LinkedIn iddialara ilişkin bir yorumda bulunmazken daha önce yaptığı açıklamada bu tür zararlı faaliyetleri engellemek için geniş çaplı önlemler aldığını söylemişti.

Dickson Yeo, LinkedIn aracılığıyla bulduğu bazı kişilerden sözde danışmanlık şirketi için raporlar yazmalarını istemiş ve bu raporları Çinli ortaklarına göndermişti.

Hedefindeki kişilerden biri de ABD Hava Kuvvetleri’nin F-35 savaş uçakları programında çalışan bir kişiydi ve bu kişi ekonomik sıkıntısı olduğunu itiraf etti. Bir diğer kişi de ABD ordusunda görev yapan bir subaydı ve bu kişinin ABD’nin Afganistan’dan çekilmesinin Çin’e muhtemel etkileri başlıklı bir rapor hazırlaması için Yeo’dan en az 2 bin dolar ödeme aldığı belirtiliyor.

SAHTE İLANLARA YANI EN ÇOK ESKİ ASKER VE BÜROKRATLARDAN

Yeo, 2018 yılında sözde danışmanlık şirketi için sahte iş ilanları yayınladı. Savcılara verdiği bilgide bu ilanlara 400’ü aşkın başvuru yapıldı ve bunların yüzde 90’ı ‘güvenlik yetkisine sahip’ Amerikalı asker ve sivil bürokratlardan geliyordu. Yeo, bu bilgilerin bir kısmını birlikte çalıştığı Çinli istihbaratçılara gönderdi.

Çin’in casusluk faaliyetleri ile ilgili bir kitap yazan Matthew Brazil’e göre LinkedIn’in araç olarak kullanılması hiç de şaşırtıcı değil. Danışmanlık şirketleri kanalıyla insanlara uzmanlık alanlarında rapor yazdırmanın, bu kişileri sonrasında gizli bilgileri de sızdırmaya ikna edilebilecek casuslar haline getirmenin bir yöntemi olduğunu belirtiyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Büyük skandal: VPN şirketlerinden müşteri verileri sızdırıldı

İnternete farklı bir IP üzerinden bağlanmayı sağlayan VPN (Virtual Private Network) hizmeti veren şirketlerin müşteri verilerini koruyamadığı ortaya çıktı. Comparitech şirketinin tespit ettiği duruma göre, VPN hizmeti veren şirketlerden toplam 1.2TB müşteri verisinin internete sızdırıldı.  

İnternet bağlantısını şifreleyerek kullanıcının kimliğinin tespit edilmesini de zorlaştıran VPN hizmeti özellikle bazı internet sitelerinin yasaklandığı ülkelerde bu sitelere erişim sağlamak isteyen kullanıcılar tarafından sıklıkla kullanılıyor.  

Ehackingnews.com’un haberine göre, veri sızıntısının çok büyük bir bölümü (894GB) UFO VPN şirketinden kaynaklandı. Sızan müşteri verileri arasında kullanıcı parolaları, cihazların işletim sistemleri ve müşterilere ait cihazların ve sunucuların gerçek IP adresleri de bulunuyor. Bazı VPN şirketlerinden sızan veriler ise daha hassas bilgileri de içeriyor. Bunlar arasında Bitcoin ve PayPal ödeme detayları ve ev adresleri de var. 

ÇİN’İN YENİ GÜVENLİK YASASINDAN SONRA GERÇEKLEŞTİ

Müşteri verisini koruyamayan şirketler şöyle: FAST VPN, Free VPN, Super VPN, Flash VPN, Secure VPN, Rabbit VPN, and UFO VPN. Araştırma sonucunda haberde adı geçen tüm şirketlerin benzer Elasticsearch sunucuları kullandıkları ve ödemelerin Dreamfii HK adlı şirkete yapıldığı belirlendi. Dreamfii HK’nın adı geçen vpn şirketlerinin ortağı olduğu düşünülüyor.  

Müşteri verisi sızdırılan şirketlerin bir başka ortak özelliği de Hong-Kong merkezli olması. Bu durum akıllara geçtiğimiz günlerde Çin’in Hong Kong’da yürürlüğe koyduğu güvenlik yasasını akıllara getirdi. Hong Kong’da Pekin hükümetine yönelik geçen sene başlayan protesto gösterilerinin ardından, Çin insan hakları ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı yeni bir güvenlik yasası yürürlüğe koymuştu.  

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Çin’in amacı 5G’den sosyal medyaya her şeye hükmetmek, peki başarabilecek mi?

Huawei’in yükselişinin ardından TikTok ile ‘sosyal platformlarda ben de varım’ diyen Çin, teknolojide dünya lideri olma hedefine ulaşacak mı? CNET.com ‘Generation China’ adını verdiği bir haber çalışması ile Çin’in Huawei ve TikTok gibi oyuncularla teknolojinin en büyük gelişme alanlarında nasıl pozisyon belirlediğini masaya yatırıyor.

Koronavirüs’le darbe yemiş ekonomik bir güç merkezi. Önemli bir ticaret ortağı. Rekabetçi bir tehdit unsuru. Vatandaşlarını sansürlemeye ve insan haklarını ihlal etmeye girişen otoriter bir hükümet. Çin, kime veya ne zaman sorduğunuza bağlı olarak birçok etikete sahip olan bir ülke. Ancak net olan bir şey var ki, dünyanın en kalabalık ve ikinci en büyük ekonomisi olan bu ülke statükoyu arttırma potansiyeline sahip bir teknolojik güç merkezi haline gelmekte.

Pentagon’da alarm: Binlerce çalışan şüpheli Çin malı elektronik cihaz satın almış

ABD – ÇİN GERGİNLİĞİNİN MERKEZİNDE TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ VAR

Bir zamanlar yalnızca sadece bir emtia malları üreticisi olan Çin, son yıllarda kendisini elektrikli araçlardan akıllı telefonlara ve 5G ekipmanlarına kadar her şeyin dahil olduğu yüksek teknoloji ürünleri tedarik eden bir güce dönüştürme misyonu taşıyor. Bu ‘Made in China  2025’ adını taşıyan bir planın parçası ve bu başlık diğer ülkelerde endişeye yol açtığından artık nadiren zikrediliyor. Nihai hedefin ise, Beyaz Saray’ın “sadece ABD ekonomisini değil, küresel ekonomiyi de tehdit ettiğini” öne sürdüğü bir hamle olan, çeşitli teknolojik alanlarda Batı’yı yakalamak ve sonunda onu geçmek için ülkenin tüm kaynaklarını kullanmak.” olduğu biliniyor.

REKABETİN OLDUĞU KADAR İŞBİRLİĞİNİN DE OLDUĞU ALANLAR VAR

Çin’in yükselen gücü endişe yaratıyor zira uzmanlar ülkenin Trump yönetimi ile Çin hükümeti arasında yıllardır süren ticari anlaşmazlığı körükleyen hedeflerine ulaşmak için siber casusluktan, tersine mühendisliğe ve fikri mülkiyet hırsızlığına kadar her şeye bel bağlamış durumda olduğunu söylüyor. Dünyanın en büyük akıllı telefon üreticisi Huawei’in, ABD hükümeti tarafından dışlanmasının sebebi de bu. Manşetlerde de sık sık görüldüğü üzere Huawei ve TikTok gibi Çin’e ait diğer oyuncular da ABD’nin artan incelemelerine tabi durumda.

Zoom, veri ihlali ve veri gizliliği açısından ne kadar güvenli?

Çin’in çalışmalarını sekteye uğratan şey ise, dünyanın geri kalanını tahrip etmeden önce Çin’in önemli kısımlarında hayatı durduran koronavirüs oldu. Toplam ölü sayısının 130 bine ulaştığı ABD’nin yeni vakalarla hala baş edememiş olması, önümüzdeki aylarda yeni teknolojilere yapılacak yatırımın ne şekilde olacağı konusunu gündeme getiriyor.

TikTok’un yükselişi Çin’i ilk kez sosyal medyada küresel bir oyuncu haline getirirken, ABD’nin söz konusu platformu yasaklamayı dahi düşünmesi önümüzdeki dönemi ilginç bir hale getireceği kesin.

Gartner’ın analisti Sandy Shen’e göre yapay zeka ve 5G alanlarında rekabet olduğu kesin ancak bir çok alanda da işbirliği mevcut ve çok uluslu şirketlerin yerel halkın küresel projeler katkı sağladığı Çin’de araştırma merkezleri ve laboratuvarları bulunuyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz