Kategori arşivi: Sektörel

‘En iyi güvenlik danışmanlık şirketi’ 5 milyon e-postayı nasıl çaldırdı?

Dünyanın en büyük dört muhasebe/danışmanlık şirketi arasında yer alan Deloitte, üst düzey müşterilerini hedef alan bir siber saldırıya uğradı. Saldırıda, şirketin üst düzey müşterilerinin e-postalarının ve kişisel bilgilerinin ele geçirilmiş olabileceği söyleniyor.

Merkezi New York’ta bulunan Deloitte’a yapılan siber saldırının aylarca devam ettiği ve uzunca bir süre gözden kaçtığı iddia edildi.

Geçen sene 37 milyar dolarlık rekor bir gelir açıklayan ve ABD’deki en büyük özel şirketlerden olan Deloitte, dünyanın en büyük bankaları, uluslararası şirketleri, medya kuruluşları, ilaç firmaları ve hükümet birimlerine denetleme, vergi danışmanlığı ve ileri seviye siber güvenlik danışmanlığı sağlıyor.

The Guardian’ın haberine göre müşterilerin bilgileri şirketin saldırıya uğrayan e-posta sisteminde mevcuttu. Şirketin müşterileri arasında ABD bakanlıklar da bulunuyor.

Şu ana kadar Deloitte’un altı müşterisi kişisel bilgilerinin saldırıdan etkilendiğine dair bildirim aldı. Deloitte’ın olayla ilgili şirket içi incelemesi devam ediyor.

İlgili haber>> İşte  dünyanın en büyük 10 siber güvenlik şirketi 

Deloitte’ın siber saldırıyı geçtiğimiz mart ayında tespit ettiği söyleniyor, fakat hackerların sisteme 2016 yılının Ekim ya da Kasım ayından beri erişim sağlamış olabileceği tahmin ediliyor.

Saldırganlarının, şirketin küresel e-posta sunucusuna “yönetici hesabı” aracılığıyla eriştiği biliniyor. Bu şekilde, saldırganlar sunucudaki bütün alanlara sınırsız erişim sağlama ayrıcalığı kazanmış oluyor.

The Guardian’ın edindiği bilgilere göre yönetici hesabı, tek bir parola gerektiriyor ve iki adımlı doğrulama sistemi bu sistemde kullanılmıyor.

Deloitte’ın 244 bin çalışanına ait e-postalar Microsoft’un sunduğu bir hizmet olan Azure bulut sisteminde saklanıyor.

E-postalar dışında, saldırganların kullanıcı adı, parola, IP adresi, iş ve sağlık bilgileriyle ilgili şemalar gibi bilgilere erişim sağlandığı tahmin ediliyor. Bazı e-postaların gizli güvenlik bilgileri içerdiği de iddialar arasında.

Saldırının ABD odaklı ve oldukça hassas bir saldırı olduğu söyleniyor. Öyle ki saldırıyla ilgili Deloitte’ın sadece en üst düzey birkaç yetkilisi ve avukatları bilgilendirildi.

The Guardian’ın ulaştığı bilgilere göre, şirket içi inceleme “Windham” kod adıyla yürütülüyor. Soruşturma ekibi, şirketin Rosslyn, Virginia’daki ofisinde çalışmalarını sürdürüyor ve son altı ayda ele geçirilen belgeleri gözden geçiriyor.

İlgili haber>> AB: Siber saldırılar, tank ve silahlardan daha tehlikeli

Saldırının tek kişilik bir saldırı mı yoksa iş dünyası veya devlet destekli bir saldırı mı olduğu şu an için bilinmiyor. Saldırının şekli, yetkililerin saldırganların adımlarıyla ilgili detaylı bilgilere ulaşmasını zorlaştırıyor.

The Guardian’ın haberine göre Deloitte siber saldırıya yönelik ilk hamleyi geçtiğimiz 27 Nisan’da yaptı. Şirket, ABD’li hukuk şirketi Hogan Lovells ile “muhtemel bir siber güvenlik olayı” üzerine çalışması için anlaştı.

Washington merkezli şirket, saldırıyla ilgili Deloitte’un bütün birimlerin “yasal danışmanlık ve destek” sunacağını duyurdu.

Deloitte siber saldırıyı The Guardian’a doğruladı, fakat müşterilerinin sadece küçük bir bölümünün saldırıdan etkilendiğini söyledi. Şu an kaç tane müşterinin bilgilerinin muhtemel bir saldırıya hedef olduğu bilinmiyor.

The Guardian’ın elde ettiği bilgilere göre, “bulut” sisteminde bulunan 5 milyon e-posta, saldırganlar tarafından ele geçirilmiş olabilir. Deloitte ise gerçek sayının bundan çok daha az olduğunu söylerken tam sayı vermekten kaçınıyor.

Deloitte sözcülerinden biri konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: “Deloitte bu siber saldırıya cevap olarak kapsamlı güvenlik protokolünü uygulamaya koymuş ve hem şirket içi hem şirket dışından gelen siber güvenlik ve gizlilik uzmanlarından oluşan bir takımla birlikte yoğun ve kapsamlı bir soruşturma süreci yürütmeye başlamıştır.”

Şirket sözcüsü Deloitte’un saldırıdan etkilenen “birkaç” müşteriyle iletişim içinde olduğunu ve hükümet yetkililerini durumdan haberdar ettiklerini açıkladı: “Yürüttüğümüz inceleme bize hangi bilgilerin risk altında olduğunu ve saldırganların ne yapmaya çalıştığını görmemizi sağladı. Bu inceleme sonucunda saldırının müşterilerimizin işlerini ya da Deloitte’ın kendi müşterilerine verdiği hizmeti aksatmadığını görüyoruz.

Elbette siber güvenlik sistemimizin en iyi şekilde işlediğinden emin olmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Gizli bilgileri korumak ve siber güvenlik alanında devamlı olarak güçlenmek için çalışmalarımızı hız kesmeden devam ettiriyoruz. Bu konu üzerinde çalışmaya ve gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.”

Şirket sözcüsü sözlerine şöyle devam etti: “İncelememiz sayesinde saldırının boyutlarını ve risk altında olan bilgilerin neler olduğunu görebildik. Saldırıdan etkilenen bilgi ve belgelerin sayısı iddia edilenden çok daha düşüktür.”

Deloitte saldırıyla ilgili hangi hükümet birimlerini bilgilendirdiğine ya da herhangi bir emniyet teşkilatını haberdar edip etmediğine dair açıklama yapmadı.

Siber saldırılar son zamanlarda çoğu büyük şirketi etkiliyor olsa da kendi müşterilerine siber güvenlik saldırılarıyla başa çıkma konusunda ileri düzeyde destek ve danışmanlık hizmeti veren Deloitte için bu saldırı bir utanç olarak görülüyor.

Deloitte potansiyel müşterilerine internet adresinden şöyle sesleniyor: “Siber güvenlik sadece teknoloji ve güvenlikle ilgili bir konu değil, aynı zamanda iş dünyasını da yakından ilgilendiren bir konu. Günümüzün hızla gelişen yenilikçi doğası bize stratejik bir avantaj sağlarken, çoğu şirketi muhtemel siber saldırı tehdidiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu alandaki uzmanlığımız ile siber güvenlik sorunlarının müşterilerimizin işlerine yönelttiği tehditleri en aza indirmek için buradayız.”

Deloitte’ın müşterilerine güvenlik üzerine hizmet verdiği “Siber İstihbarat Merkezi” bulunuyor. Merkezin internet sitesinde şunlar yazıyor: “Kuruluşunuza tehdit unsuru oluşturan hareketleri gözlemliyor; mevcut riskleri etkili ve hızlı bir şekilde en aza indirgemenize ve siber güvenliğinizi güçlendirmenize yardımcı oluyoruz. Teknik geri bildirimlerin yanı sıra, uzmanlarımız söz konusu tehditleri detaylı bir şekilde ele alıyor ve işinize, müşterilerinize ya da paydaşlarınıza yönelik tehdit unsurlarını saptıyor.”

Dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren Deloitte, 2012 yılında dünyanın en iyi siber güvenlik danışmanlık şirketi seçilmişti.

Bu ayın başında ABD’de bulunan kredi raporlama şirketi Equifax 143 milyon müşterisine ait kişisel verilerin mayıs ayında gerçekleşen bir siber saldırıyla çalınmış olabileceğini açıklamıştı. Aynı şirket geçtiğimiz mart ayında da benzer bir saldırıya uğradığını söylemişti.

Saldırının ardından Birleşik Krallık’tan yaklaşık 400 bin kişiye ait kişisel bilgilerin ele geçirilmiş olabileceği açıklanmıştı. Nitekim ABD’li şirket de yürüttükleri inceleme kapsamında içinde Birleşik Krallık’tan müşterilerin bilgilerinin de olduğu bir dosyanın saldırıda ele geçirilmiş olabileceğini açıklamıştı.

Çalınan bilgilerin isim, doğum tarihi, e-posta adresi ve telefon numarası gibi bilgiler içerdiği, fakat açık adres, parola ve finansal bilgileri kapsamadığı biliniyor. Atlanta merkezli Equifax, saldırıyı geçen temmuz ayında tespit etmesine rağmen müşterilerini geçen hafta bilgilendirdi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz

İşte  dünyanın en büyük 10 siber güvenlik şirketi 

Siber suçlar artık insanlar, şirketler ve hükümetler için önemli bir endişe kaynağı. Son olarak bu yaz başında 150’yi aşkın ülkeyi vuran fidye yazılımı WannaCry saldırısı gibi büyük ölçekli siber saldırılar, hükümetlere ve şirketlere milyarlarca dolar para kaybettiriyor, şirketlerin hisse senetleri üzerinde uzun vadeli olumsuz etkilere yol açıyor. Siber saldırıların sadece geçen seneki toplam maliyeti dudak uçuklatıyor: 400 milyar dolar.

Özellikle son iki yıldır gerçekleştirilen küresel çapta korsan saldırıları tehlikenin boyutlarını ortaya koyarken, siber güvenlik pazarını da devasa bir sektör haline getirdi. WannaCry benzeri bir siber saldırının mağduru olmak istemeyen şirketler, siber güvenliği öncelik olarak gündemlerine alıp, dışardan hizmet alıyor. Tabii bu konuda danışmanlık hizmeti veren şirketler de ihya oluyor. Bu alanda hizmet veren binlerce şirket var.

Peki en çok tercih edilen IT danışmanlık ve siber güvenlik şirketleri hangileri?

DÖRT BÜYÜKLER

Consultancy.uk’nin analizine göre siber güvenlik pastasında en büyük payı dört şirket alıyor. Araştırmaya göre İngiliz Deloitte ile Ernst & Young (EY), Amerikan Price Water House Coopers (PwC) ve İsveçli  KPMG dünyanın en büyük siber güvenlik danışmanlığı şirketleri.

İlgili haber>> Şirketler ulusal siber caydırıcılığın bir parçası haline geldi

Listenin başında yıllık 2.8 milyar dolarlık geliriyle Deloitte yer alıyor. 2015 yılına göre yüzde 14’lük gelir artışı elde İngiliz şirket, ittifaklar ve ortaklıklar kurarak siber güvenlik alanında büyümeye devam ediyor. Listenin ikinci sırasında ise yıllık 2.3 milyar dolarlık geliriyle yine bir İngiliz olan Ernst & Young bulunuyor. Open Windows Identity firmasını bünyesine katan şirket bir önceki yıla oranla yüzde 8.2’lik bir büyüme kaydetse de bir numaradaki Deloitte ile arasındaki makas oldukça fazla.

Müşterilerini dijital saldırılara karşı korumak için 2016 yılının sonlarında bir siber merkez açan Amerikan PwC şirketi ise yıllık 1,9 milyar doların üzerindeki geliriyle Top 10 listesinin üçüncü sırasında. Şirketlere siber güvenlik yatırımlarını artırma çağrısında bulunan KPMG de siber alemin dördüncü büyüğü. Şirketin yıllık kazancı 1,6 milyar dolar. Bu son iki şirket de geçen yıla göre gelirlerinde % 17,8’lik bir artış planlıyor.

ACCENTURE İDDİALI GELİYOR

‘Dört Büyükler’in hemen ardından bu yıl başlarında WMG Cybersecurity Center ile ortaklık kuran IBM var. 2015 yılına göre 2016’da gelirini yüzde 0,6 oranında artırabilen şirketin yıllık kazancı 731 milyon dolar. Listenin altıncı sırasında hızlı bir şekilde yükseliş gösteren Amerikan Accenture var. Gelirlerini yüzde 6.2 artıran şirketin kasasına geçen yıl 601 milyon dolar girdi. Şirketin hedefi ise 1.8 milyar dolar.

İlgili haber>> Beş büyük şirketten sadece biri siber sigorta yaptırıyor

Bu şirketi ise müşterilerine yeni bir siber tehdit istihbarat hizmeti sunmak için bu yaz Splunk’la ortaklık kuran Booz Allen Hamilton firması bulunuyor. Yedinci sırada yer alan bu şirket, 2015’e oranla az bir artışla (yüzde 2.1) geçen yıl 482 milyon dolar para kazandı.

Listede bir önceki yıla göre gelirleri düşen tek şirket ise HP Enterprise. Sekizinci sırada yer alan HP düşüşe rağmen 388 milyon dolar gelir elde etti. İlk 10’daki en dikkat çekici şirketlerden biri de Optiv Security.

Diğer şirketlerin muhtelif alanlarda faaliyet göstermesine rağmen daha çok güvenlik çözümlerine odaklanan şirket, geçen yıl KKR şirketi almasının ardından yüzde 15.5 gibi etkileyici bir büyüme rakamı yakalayarak 373 milyon dolar gelir elde etti.

Top 10’nun son sırasında ise İngiliz savunma, güvenlik ve havacılık şirketi BAE Systems var. Londra merkezli şirket geçen yıl güvenlik danışmalığı hizmetinden 290 milyon dolar kazandı. Bu rakam bir önceki yıla göre % 14,2’lük bir artışa tekabül ediyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

Danimarka’dan dijital devlere özel büyükelçi

Dijital dünya bazı devletler için sadece ‘tehdit’ olarak görülürken, bazıları bu yeni alanı fırsata çevirme peşinde. Dijital alanda milli menfaatlerine uygun stratejiler geliştirme peşinde olan Danimarka bu amaç çerçevesinde teknoloji devleri ile ilişkileri yürütmesi için bir ‘dijital büyükelçilik’ pozisyonu oluşturdu.

Dışişleri Balanı Anders Samuelsen Apple, Microsoft ve Google gibi şirketlerin diğer devletler kadar Danimarka’yı etkilediğini belirterek “Bu şirketler yeni uluslar haline geldi ve bu durumla başa çıkmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Danimarkalı bakan haksız sayılmaz. Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinin gelirleri bir çok devletin bütçelerini sollamış durumda. Teknoloji şirketlerinin yöneticileri Beyaz Saray’da devlet başkanı muamelesi görüyor, bakanlıklar Siikon Vadisi’nde temsilcilik ofisi açıyor. Foreign Policy dergisi 2016 yılında ‘Yılın Diplomatı’ ödülünü Google yöneticisi Eric Schmidt’e layık görüyor.

Henüz kimsenin atanmadığı pozisyonun açılması durumunda ABD ve Danimarka ilişkilerinde yeni bir kanal daha meydana gelmiş olacak. Dijital büyükelçilik aynı zamanda teknoloji şirketlerinin ülkeye yatırım yapması için lobi faaliyetleri de yürütecek.

Facebook ve Apple’ın Danimarka’da veri merkezi açacağını açıklamasının ardından diğer şirketleri de benzer bir yol izlemeye ikna etmek daha kolay olacaktır.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

“Tor”un açığını keşfedene 4 bin dolar

Daha çok sansür sorunlarının yaşandığı ülkelerde anonim kalmak isteyen kullanıcıların tercihi olan Tor ağı, zaman zaman kötü niyetli işler yapanlarında tercihi haline geliyor.

Kullanıcıların daha çok güvenlik konusunda kendilerinden yararlandıklarını belirten Tor, ilk defa halka açık bir ödül sistemi hayata geçiriyor. Firma HackerOne yoluyla en ciddi güvenlik sorunlarını açığa çıkaran hackerları 4000$’a varan ödüller ile destekleyeceğini açıkladı.

Bu işleme aday olan hackerların ödül kazanmak için Tor ağı ve Tor Browser dahilinde açıkları keşfetmesi şart koşuluyor. Bu noktada anonim kalma konusunda bulunan açıklara çok daha fazla ödeme yapılacağı söyleniyor.

Tor Browser ekip lideri Georg Koppen ise, uygulamayı iyi niyetli şekilde anonim kalmak isteyenlerin güvenliğini sağlama noktasında adımlar atılması gerektiğini ve güvenli olmazlarsa kullanıcılara verilen sözlerin geçersiz olacağını söyledi.

Savunma devini siber güvenlik yatırımı kurtardı

Amerikan dev savunma şirketi Raytheon son dönemde yaptığı cesur hamleleriyle dikkat çekiyor. ABD Savunma Bakanlığı’na iş yapan en büyük yüklenici şirketlerden biri olan Raytheon, geçtiğimiz ay sonunda bir Apache helikopterine monte edilen lazer silahını başarıyla denemişti. Bu deneme, savaş teknolojilerinde bundan sonra görülecek evrimin işaretlerinden biri olarak değerlendirildi.

Ancak 80 ükeye silah satan Raytheon’un en çarpıcı hamlesi bu değil. Şirket, Fifth Domain (Beşinci Alan –ilk dördü kara, hava, deniz ve uzay) olarak adlandırılan siber savaş alanındaki rekabetçi adımlarıyla da dikkat çekiyor. Pekçok savunma şirketi siber güvenlik yatırımlarından vazgeçerken, Raytheon ise birkaç yıl içinde bu alandaki yatırımlarını ikiye katladı. Bazılarının kumar olarak gördüğü bu kararın arkasında şirketin CEO’su  Tom Kennedy’nin kararlı tutumu var.

10’U AŞKIN SİBER ŞİRKET SATIN ALINDI

Güvenlikle ilgili haber ve analizler yayınlayan Cipher Brief internet sitesine nadir mülakatlarından birini veren Kennedy,  bunun 10 yıl aşkın bir süre önce başlayan bir süreç olduğuna işaret ediyor. Siber saldırıların artış göserdiğine 10 yıl önce yönetim olarak dikkat çektiklerini belirten Kennedy,  şirketini de hedef alan hackerlara karşı zaaflarının bir kısmını kendi içlerinde çözüdüklerini, kalan boşlukları ise şirket satın alarak hallettikerini söylüyor. Raytheon, son 10 yılda çoğunluğu siber güvenlik alanında faaliyet gösteren, özgün aplikasyonları olan 14 şirketi satın aldı.

İlgili haber >> Siber güvenliğe 2020’de 101 milyar dolar harcanacak

Bu satın alma stratejisi, Obama yönetiminin savunma harcamalarını kısıtlama kararının ardından savunma şirketlerinin gelirlerinde düşüşün olduğu 2011’de Raytheon’un ayakta kalmasını sağladı. Birçok CEO yeni tekonolojilere kaynak artırmayı düşünmezken, bir ticaret mühendisi olan  Kennedy ise sektörde daralma yaşandığı bir dönemde böyle riskli bir karar alırken hissedarlara, “Bakın biz siber güvenlikle ilgili tüm bu yeterliliğe sahibiz. Bunu piyasaya sürmek için bir yol yok mu?” diye sorduğunu aktarıyor.

SİBER ŞİRKETLE SÜPER GELİR: YILDA 600 MİLYON DOLAR

Şirketin tüm siber kapasitesine rağmen siber güvenlik ürünleri satacak piyasa kanalları yoktu. Bunun üzerine bu alanda faaliyet gösteren Websense adlı şirketi aldılar.

Raytheon’ın siber güvenlik piyasasındaki yükselişi de işte böyle başladı. Kennedy, bu stratejinin meyvelerini topladıklarını,“Bazı teknoloji ürünlerimizi Websense ile birleştirdik ve Ocak 2016’da Forcepoint adlı bir şirket kurduk. Yılda 600 milyon dolar gelir elde eden bir siber güvenlik ürünleri şirketi meydana getirdik.” sözleriyle özetliyor.

İlgili haber >> Şirketler ulusal siber caydırıcılığın bir parçası haline geldi

Amerikalı CEO’nun telaffuz ettiği bu rakam, neye ne zaman ihtiyaç duyacağını bilmeyen müşterilerin olduğu ve zaten çok sayıda şirketin bulunduğu siber piyasada önemli bir başarı.

SİBER GÜVENLİK ŞİRKETİ, SAVUNMA ŞİRKETİNDEN DAHA DEĞERLİ

Kennedy siber güvenliğin nasıl büyük bir piyasa olduğunu da şu sözlere dile getiriyor: “Ticari siber güvenlik şirketlerinin piyasa değeri, savunma şirketlerinin piyasa değerinden önemli derecede yüksek. Yani, belirli bir yıldaki toplam gelirimizi alırsanız – bizim piyasa değerimizin ne olduğuna bakacak olursak-  bu temel olarak hisse sayısı çarpı hisse senedi bedelidir- bu da yaklaşık 1,8, 1,9’dur. Dolayısıyla 1.9’u gelirle çarparsanız bizim piyasa değerimizi bulursunuz. Bir ticari siber güvenlik şirketin gelir isek, geliri 6 veya 10 ile çarparsınız Çok daha yüksek bir değer kazanırlar.”.

Bazılarının kumar olarak gördüğü siber yatırımlarının arkasında 95 yıllık bir ticarî aklın olduğunu ifade eden Kennedy, savunma şemsiyesi altında bu alanda iş yapmaları halinde şirketi öldürmüş olacaklarını ifade ederken, “Çünkü siz savunmada satmaya alışıksınız —biz 80 ülkeye satıyoruz, dolayısıyla savunma alanında 80 müşterimiz var. Ancak karlı bir ticaret şirketi oluşturmak için 20 bin artı müşteriye satış yapmam lazım. Tamamen farklı satış gücü, tamamen farklı satış biçimi. Tamamıyla farklı pazarlama biçimi.” diye konuşuyor. Bir zamanlar siber hırsları olan diğer savunma şirketleri bu alandan çekilirken, Raytheon’ın bu konuda istikrarlı büyümesinin arkasıındaki sebep de belki bu pazarlama yöntemi.

Raytheon CEO’su Tom Kennedy mülakatından diğer satır başlası ise şöyle:

FÜZE SAVUNMA SİSTEMİNE BÜYÜK TALEP VAR

“Avrupa’ya gidiyorsunuz ve şu anda bütün ülkeler, Rusya’dan endişe ediyorlar ve bu yüzden kendilerini korumaya çalışıyorlar. Polonya füze savunması istiyor. Romanya, füze savunma sistemi bakıyor. O yüzden, o bölgede füze savunması için büyük bir bastırılmış talep var. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya (MENA) giderseniz, 2015 yılının sonundan beri Suudi Arabistan’da ve Yemen bölgesinde 100’ün üstünde SCUD füzesinin fırlatıldığını görürsünüz. Bunların yüzde 100’ü Patriot sistemi tarafından vuruldu. Dolayısıyla bu komşu ülkeler bundan endişeleniyorlar. Kendilerine savunma yeteneği istiyorlar ve o bölgedeki diğer ülkelerle ilgili endişeleri var. Bu nedenle, MENA bölgesinde füze savunması için büyük bir talep var.”

ABD’NİN HİPERSONİK KAYGISI

“Hipersonik silahlar bir diğer konu. Burada en büyük endişe hem Çin hem de Rusya’nın hipersonik silahlara sahip olması. İsyanlar ve terörle mücadele nedeniyle millet olarak başımızı yaklaşık 20 yıldır bu konuda eğdik. Elbette bu konuları çalışmamız gerekiyordu. Ancak bu dönemde iki dengimiz teknolojilerini geliştirmeye devam etti ve hipersonik alana girdiler. Bu, çok kaygılanmamız ve onlara karşılık vermek için ilerleme kaydetmemiz gereken bir alan.”

ÇİN VE RUSYA DENİZALTI FİLOSUNU GELİŞTİRDİ

“Son 10-15 yılda, hem Çin hem de Rusya, denizaltı filosunu önemli ölçüde geliştirdi. Bu önemli bir endişe kaynağı olan yeni bir alandır. Denizaltıları çok sessiz, tespit edilmeleri zor. Bu nedenle tüm okyanuslardaki deniz ticaretinin güvenliğini sağlama konusunda hâlâ nasıl emin olabiliyorsunuz? Dolayısıyla bu, destek vermek için agresif  bir şekilde çalıştığımız bir alan.”

RAYTHEON’IN LAZER VURUŞU

“Yönlendirilmiş elektromanyetik enerji, yüksek enerjili lazerler…Burada büyük alan var. Birkaç cephede o bölgede yeni teknolojiler geliştirmeye yoğun yatırım yaptık. Elektromanyetik darbeyle, yüksek enerjili lazerlerle havadan dronları vurma yeteneğini gösterdik. Bu yeni bir teknoloji alanı.”

ÇİN, ABD UYDUSUNU VURURSA…

“Büyük endişe kaynağı olan bir diğer alan ise uzaydaki varlıklarımızın hayatta kalmasıdır. Çin’in ASATS ile ne yaptığını görüyoruz – uydusavar yetenekler – ve Rusya’nın da aynı yetenekleri sergilediğini görüyoruz. Peki tüm uzay varlıklarımıza ne olacak? Uzaya çok bağımlıyız: iletişim, GPS. Bu devreden çıkarılırsa ne olur? Bu varlıkları korumak için ne yapıyoruz?”

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!