Kategori arşivi: ElectionHacking

Afrika ülkeleri seçimlere dezenformasyon gölgesinde gidiyor

Gündem ABD’de yaklaşan seçimlere ve seçimler öncesi yaşanabilecek olası dezenformasyon kampanyalarına kilitlenmişken dünyanın bir başka yerinde de aynı endişeler yaşanıyor. Afrika ülkesi Gine’de 18 Ekim’de yapılacak seçimler öncesinde seçmenler artık iyiden iyiye olağan hale gelen bir sorunla karşı karşıya: Dezenformasyon. Ancak demokrasileri henüz çok güçlü olmayan Afrika ülkeleri ABD ve Avrupa ülkelerinden daha savunmasız durumda. 

ABD’de, benzer şikayetler, Donald Trump’ın kazandığı 2016 başkanlık seçimleri sırasında Rusya tarafından sahnelenen kampanyalar ile baş göstermişti. Bu kez daha temkinli davranan Facebook, 3 Kasım’da gerçekleşecek seçimlerden önceki bir hafta boyunca siyasi reklamları yasaklarken Twitter da güvenlik önlemlerini artıracağını açıkladı. 

İnternet, Afrikalıların bilgiye erişimi ve siyasi tartışmalara katılımı noktasında önemli bir mecra haline gelmiş durumda. Güney Afrika merkezli Ichikowitz Aile Vakfı’nın 14 Afrika ülkesinde gerçekleştirdiği bir anket, gençlerin yüzde 54’ünün sosyal medyada haber okuduğunu ve üçte birinin online olarak günde dört saatten fazla zaman geçirdiğini ortaya koydu. Ancak kıtadaki seçim propagandalarında sosyal medyanın karanlık tarafına ilişkin artan bir endişe de var. Stanford Üniversitesi’nin İnternet Gözlemevi ve Siber Politika Merkezi, online mecraların hükümetlerin kontrollerini sıkılaştırmaları noktasında başka bir araç haline geldiğinden endişe duyuyorlar.

AFRİKA ÜLKELERİ BATILI TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİNİN DENEME TAHTASI DEĞİL

Afrika ülkelerinin çoğunda geleneksel medyada siyasi reklamları kısıtlamaya yönelik yasalar yürürlükte olsa da Facebook gibi platformlar için yeterli yaptırımlar olmadığını savunan Kenyalı aktivist Nanjala Nyabola, geçen yıl Uluslararası Yönetim İnovasyonu Merkezi’ne yaptığı açıklamada, “Gelişmekte olan ülkelerin, teknolojik fantezilerin hayata geçirileceği bir deneme tahtası olduğu varsayımı gerçekten tehlikeli. Zira sonuçları genellikle sağlam yasal ve politik çerçevelere sahip ülkelerdekinden çok daha vahim olmakta.”

Gine’de, vatansever görünümlü onlarca Facebook sayfası, Başkan Alpha Conde’nin bir kurtarıcı olduğunu ve en büyük rakibinin ülkeyi istikrarsızlaştırmak istediği yönünde yayın yapıyor. Kaldı ki bu, 2008’deki askeri darbeyi hatırlayan vatandaşlar için oldukça korkutucu. Conde’nin iktidar partisinin propagandasını yapmak için çeşitli Facebook sayfalarında düzenli olarak paylaşım yapan ve karşılığında para alan yüzlerce kişi bulunduğundan bahsediliyor. 

Dezenformasyonun farkına var: Özgürlüğünü yalana karşı koru!

GİNE BAŞKANININ PROPOGANDASINI YAPAN FACEBOOK SAYFALARI

Gine örneğine gelirsek Stanford’a göre, üçüncü dönemde de başkan olmak isteyen 82 yaşındaki Başkan Conde’nin propagandasını yapan Facebook sayfalarının çoğu şeffaflıktan yoksun görünüyor. Geçen ay yayınlanan bir raporda, araştırmacılar iktidar partisi ile açık açık bağlantılı 94 sayfa bulduklarını, ancak operatörlerine paylaşımları karşılığında ödeme yapıldığını açıklamadıklarını söylediler. Bu sayfaların yöneticilerinin çoğu “İstikrar, İstikrar” veya “Alfa Demokrat” gibi adlar kullanarak kimliklerini gizliyor. Sayfaların toplamda 800 bin kadar takipçisi bulunuyor, bu da ülkedeki 2,4 milyon internet kullanıcısının yaklaşık üçte biri demek. 

Gine’nin iktidar partisinin sözcülerinden biri olan Alhousseiny Makanera Kake, partisinin yalnızca Facebook’ta değil, çeşitli platformlarda aktif olan özel bir sosyal medya ekibi kurduğunu belirtiyor. 

Facebook, hükümet yanlısı sayfaların standartlarını ihlal etmediğini ileri sürüyor. Facebook’un bir sözcüsü e-posta ile yaptığı açıklamada, bir araştırmaya göre sayfaların gerçek kimlikleri olan gerçek kişiler tarafından işletildiğini ifade etti. Sözcü ayrıca Facebook’un insanların takip ettikleri sayfaları ve arkalarında kimlerin olduğunu daha iyi anlamalarını sağlayan araçlar üzerinde çalıştıklarını da ifade etti. Platformun ABD’de “yanıltıcı bir deneyimden” kaçınmaya yardımcı olmak için “Bu Sayfayı Yöneten Kuruluşlar” adlı bir sekme sunduğu ve Facebook’un bu sekmeyi daha fazla ülkede hizmete sunacağını söyledi. Bu, web okuryazarlığının başlangıç aşamasında olduğu Gine gibi bir ülkede çok anlamlı olmayabilmekte.  

Facebook bir Afrika diktatörünün rüyasını mı gerçekleştiriyor?

GANA’DA 700 KİŞİLİK SOSYAL MEDYA ORDUSU

Gine gibi, diğer Afrika ülkelerinde de sosyal medya kampanyaları büyük sorunları da beraberinde getiriyor. 7 Aralık’ta seçimlere gidecek olan Gana’daki iktidar partisinin halihazırda 700 kişiden oluşan bir sosyal medya ordusuna sahip. Fildişi Sahili’ndeki tüm büyük partiler, 31 Ekim’de gerçekleşecek çekişmeli bir oylama için sosyal medyada kampanya yürütmek üzere ekipler oluşturmuş durumda. 28 Ekim’de başkanlık oylaması yapacak olan Doğu Afrika ülkesi Tanzanya, 2018 ve 2020’de gazetecilerin bazı sosyal medya paylaşımlarını suç sayan ve radyo da dahil olmak üzere çevrimiçi medyanın büyümesini engelleyen yasaları zorlayarak tam tersi bir yol izledi. 

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

  

Beyaz Saray’dan siber analistlere talimat: “Rus operasyonlarını örtbas edin, İran ve Çin’e odaklanın”

Dört yıl önce Demokratik Parti Ulusal Komitesi’ne saldı düzenleyen Rus askeri istihbarat birimininABD’de yaklaşmakta olan seçimler öncesinde yine işbaşına geçtiği iddia edildi. Rus hackerların  şimdilerde hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçilerle bağlantılı kampanya çalışanları, danışmanlar ve düşünce kuruluşlarını hedef alan bir dizi yeni ve oldukça sinsi saldırılarla geri döndüğü ileri sürülüyor. Bu iddia, geçtiğimiz perşembe günü Microsoft tarafından açıklandı. Microsoft’un elde ettiği bulgularhükümete  yakın kimliği belirsiz bir kişinin Beyaz Saray yöneticilerine yönelik ilginç bir iddiayı dile getirmesinden hemen sonra ortaya atıldı. İddiaya göre Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri Rusya’nın devam eden müdahalesine ilişkin istihbaratı “başkanı kötü gösterdiği gerekçesiyle” örtbas ettiği ve hükümet analistlerine bunun yerine Çin ve İran’ın müdahalelerine odaklanmaları talimatını verdi.  

Uluslararası hukuk açısından Rusya’nın ABD seçimlerine müdahalesi

ÇİN’İN TERCİHİ BIDEN 

Microsoft’un elde ettiği bulgular, Çinli ve İranlı hackerların Başkan Trump ve yardımcılarının sıklıkla ileri sürdüğü şekilde olmasa da oldukça aktif olduğunu ortaya koyuyor. Federal yetkililer, Microsoft’un ortaya çıkardığı bulguların ‘Rusya, Çin ve İran’ın seçim kampanyalarından bilgi toplamaya çalışan ve büyük olasılıkla sonucu etkilemeye çalışan üç ülke olarak zikredildiği kendi uyarılarıyla tutarlı olduğu konusunda ısrarcı. Ancak ulusal istihbarat direktörü tarafından geçen ay yapılan son değerlendirmede Çin’in 2020 seçimlerini Eski Başkan Yardımcısı Joseph R. Biden Junior’ın kazanmasını tercih ettiği belirtildi. 

Microsoft’un değerlendirmesi bu bulguyu daha karmaşık hale getirmiş olabilir, zira söz konusu değerlendirme, Çinli hackerların saldırılarında özellikle Biden’ın kampanya çalışanlarının yanı sıra akademideki ve Atlantic Council ve Stimson Center gibi ulusal güvenlik kurumlarındaki diğer önde gelen kişilerin özel e-posta hesaplarını hedef aldığını tespit etti. Microsoft tarafından tespit edilen Çin hedeflerinden yalnızca biri, Trump ile bağlantılıydı. Microsoft’un ismini vermeyi reddettiği bu kişi Beyaz Saray yönetimi ile çalışan eski bir yetkiliydi.  

Microsoft, Uygur Türkleri için veritabanını sildi

Microsoft ve Google gibi firmalar, küresel ağlara hükmeder pozisyonda olduklarından şüpheli faaliyetleri önceden görme imkanına sahipler. Bu durum müşterilerini uyarmak adına bu şüpheli faaliyetleri kamuoyuna açıklama motivasyonlarını artırıyor. Neticede hükümet istihbarat yetkilileri, kendi bulgularının yanı sıra özel sektörden gelen bu uyarıları dikkate almak durumunda kalıyorlar.  

Trump’ın seçim kampanyasının ulusal basın danışmanı yardımcısı Thea McDonald, “Biz büyük bir hedefiz, bu nedenle kampanyaya veya çalışanlarımıza yönelik kötü niyetli faaliyetlerin olması bizi şaşırtmıyor” diyor. McDonald, bu tehditleri azaltmak için iş ortaklarımız, Microsoft ve diğerleri ile yakın bir işbirliği halinde çalıştıklarını ifade ediyor.  

Biden tarafından ise, Microsoft’un kampanya ile ilişkili kişilerin kampanya harici e-posta hesaplarına erişmek için yabancı bir aktörün başarısız girişimlerde bulunduğuna ilişkin ortaya attığı bulguların farkında oldukları ifade edildi. Ayrıca önümüzdeki haftalarda kaçınılmaz olarak gerçekleşecek saldırılara hazırlıklı oldukları bilgisi verildi.  Kampanya yetkilileriMicrosoft’un bulgularını doğrulamasa da, birkaç hafta önce yayınlanan ve Çinli liderlerin Trump’ın yerine Biden’ı tercih ettiğine ilişkin değerlendirme tartışma konusu olmuş.  

RUS HACKERLAR KİMLİKLERİNİ GİZLEMEK İÇİN TOR KULLANMIŞ 

Microsoft’un soruşturması ayrıca, 2016 yılında Hillary Clinton’ın kampanyasına ait e-postaların kamuoyuna sızdırıldığı  operasyonları idare eden Rus askeri istihbarat birimi G.R.U. ile bağlantılı hackerların, izlerini kaybettirmek için her yola başvurduğu sonucuna vardı. Buna göre hackerlar saldırıların bir kısmını, saldırganların nerede ve kim olduğungizleyen ve hackeları belirleme çabasını sekteye uğratan bir hizmet olan Tor üzerinden yönlendiriyorlar. 

Akıllı akvaryumu hackleyip kumarhaneyi soydular

Microsoft yetkilileri, bu yıl içerisinde hackleme girişimlerinin başarılı olduğuna dair şimdiye kadar hiçbir kanıt bulamadıklarını belirtirken, Rusya’nın operasyonlarına ilişkin genel olarak kısıtlı bir görüş açısına sahip olduklarını ifade ediyorlar. Herhangi bir materyalin çalınıp çalınmadığı ya da Rusya’nın  motivasyonunun ne olabileceğine ilişkin net bir açıklama ise yapamadıklarını söylüyorlar.  

Microsoft’un ortaya attığı bulgular, Ulusal İstihbarat Direktörü  John Ratcliffe’in bundan böyle istihbarat kuruluşlarının seçim müdahalesi hakkında Kongre’ye  ayrıntılı, yüz yüze brifing vermesine izin vermeyeceğini açıklamasından yalnızca iki hafta sonra geldi. Ratcliffe söz konusu kısıtlamaların sızıntılardan kaynaklandığını söyledi. 

Ulusal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Kurumu’nu yöneten Christopher Krebs yaptığı açıklamada, “Microsoft’un yaklaşan seçimlerle bağlantılı olarak çalışan kişi ve kuruluşların e-posta hesaplarının gizliliğini ihlal etme girişimlerini tespit ettiğinin farkındayız” dedi. Trump yönetimine dahil olmadan önce Microsoft’ta yönetici olan Krebs, müdürü olduğu kurumun yakın zamanda “hesapların gizliliğini ihlal etmeye ilişkin saldırılara karşı siber savunma mekanizmalarını  iyileştirme kılavuzu” yayınladığını söyledi. 

ÇİN RUSYA’DAN DAHA BÜYÜK BİR TEHDİT OLABİLİR Mİ? 

Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert C. O’Brien ve Başsavcı William P. Barr’ın geçen hafta verdikleri  röportajlarda söylediği üzere, Microsoft’un değerlendirmeleri, Beyaz Saray’ın  ‘Çin’in ABD seçimlerine müdahale noktasında Rusya’dan daha büyük bir tehdit olduğu şeklindeki genel söylemini karmaşık hale getirdiği  konusunda hiçbir şüphe yok. 

Hazine Bakanlığının seçim müdahalelerine yönelik yeni yaptırımlar ilan etmesinden saatler sonra,  Trump’ın bir seçim mitinginde şu sözleri ifade etmesi, başkanın Moskova’nın müdahalesinin bir aldatmaca olduğunu iddia ediyor gibiydi:  “Peki ya Çin ne olacak? Ya diğer ülkeler? Sürekli Rusya, Rusya, Rusya”  

Microsoft’un raporunda, Rus askeri istihbarat biriminin saldırılarını, ABD’nin yürürlüğe koyduğu bir dizi mali yaptırım, Rus istihbarat görevlilerinin iddiaları ve 2018 ara seçimlerinden önce Birleşik Devletler Siber Komutanlığı tarafından misilleme amaçlı düzenlenen siber saldırılardan sonra bile hızlandırdığı sonucuna varılıyor. 

ABD seçimlerinin hacklenmesi iddianamesi ortaya çıktı: Ruslar hedef tahtasında

Microsoft’un araştırmacıları, çeşitli sektör araştırmacıları tarafından Fancy Bear, APT 28 veya Strontium olarak da bilinen G.R.U.’nun hackleme biriminin, her iki siyasi kanadın politikacılarının, kampanya çalışanlarının ve danışmanların kişisel e-posta hesaplarına agresif bir şekilde siber saldırı düzenlediği sonucuna vardı.  

18 Ağustos ile 3 Eylül arasındaki iki hafta içinde, grup, Tor aracılığıyla saldırıları gizleyerek 28 kuruluşa ait 6,912 e-posta hesabını hedef aldı.  

 

Gelirleri düşen Twitter’dan 2020 öncesi radikal adım: Siyasi reklam almayacak

2020 yılında yapılacak ABD Başkanlık Seçimleri öncesinde, sosyal medya platformlarının seçmen davranışlarını değiştirmesindeki rolü ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Seçmenler öncesinde Rusya ile bağlantılı dezenformasyon yapan hesapları kapatan Facebook’un ardından, Twitter daha radikal bir yaklaşımla 22 Kasım’dan itibaren siyasi reklamlara son vereceğini açıkladı.

Twitter CEO’su Jack Dorsey Twitter’dan yaptığı açıklamada siyasetçi adaylarına ve siyasi içeriklere ilişkin reklamlara izin verilmeyeceğini duyurdu.

“Siyasi mesajların satın alınması yerine hak edilmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullanan Dorsey, siyasi içeriklere yalan ve yanıltıcı bilgiler içerse bile müdahale etmeyeceğini duyuran Facebook’a taş attı. Dorsey, bir yandan yanıltıcı bilgiler içeren videoların yayılmasını engellemeye çalışırken, bir yandan da para karşılığı bu tür videoların yayınlanmasının kuruluşun inandırıcılığına zarar vereceğini belirtti.

24 Ekim günü 3. çeyrek bilançosunu açıklayan Twitter, beklentilerin 50 milyon dolar altında gelir açıklayarak 824 milyon dolar kazandığını duyurmuştu. Geçtiğimiz yıl aynı döneme göre yüzde 9’luk bir gelir azalması gözlenen şirketin günlük aktif kullanıcısı sayısı 124 milyondan 145 milyona yükseldi.

[the_ad id=”9259″]

İlgili haber: Twitter’da güvende kalmak isteyenlere 4 ipucu

Twitter’da siyasi reklamlara izin verilmemesine ilişkin kuralların uygulama yürürlüğe girmeden bir hafta önce açıklanması bekleniyor.

İnternet tanıtımlarının inanılmaz bir şekilde güçlü ve etkin olduğuna dikkat çeken Dorsey, bu gücün siyasetçiler tarafından suistimal edilebileceğini, seçim sonuçlarını ve böylelikle de milyonlarca kişinin hayatını etkileyebileceğini ifade etti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

Dezenformasyon uzmanları ‘yer altından’ çıktı: 1850 dolara karalama kampanyası

Bir güvenlik firmasının yayınladığı rapora göre, 2016 yılında ABD Başkanlık seçimlerine müdahale etmek için kullanılan yöntemler internetteki gizli forumlarda hizmet olarak satılmaya başlandı.

“Satılık dezenformasyon” hizmetleri adı verilen, iş insanları ve siyasetçileri hedef alabilen ‘medya kampanyalarında’ asılsız haberlerin web sitelerinde yayınlanmasından sosyal medyada bu haberlerin yayılmasına kadar çeşitli konularda hizmet çeşitleri bulunuyor.

Recorded Future’a bağlı olarak çalışan Insikt grubun araştırmacıları sahte bir şirket kurarak bir Rus gruptan 1850 dolar karşılığında medya kampanyası yürütmesini istedi. Araştırmacılar, anlaştıkları Rus gruptan kurdukları firmanın online reputasyonunu yükseltmelerini isterken, başka bir gruptan da 4200 dolar karşılığında şirket hakkında karalama kampanyası düzenlemelerini talep etti.

Araştırmacılar kampanya yapan Rus ekiplerin profesyonel bir dile sahip olduklarını ve müşterilerine servisleri hakkında kibarca bilgi verdiklerini belirtti. Müşterilere sunulan hizmetlerin fiyatları da oldukça ilginç. Örneğin bir sosyal medya gönderisi için 8 dolar, bir yazının altına yapılacak her 10 yorum için 100 dolar veya bir medya kaynağı ile iletişim kurmak için 65 dolar talep ediliyor. Araştırmacıların temas kurduğu iki ekip de batılı hedefler üzerinde yapılan çalışmalarda tecrübeli olduklarını iddia etmiş.

Ekiplerden birinin bir web sitesi olması ve müşterilerine bu site üzerinden hizmetleri hakkında bilgi vermesi bu işlerin o kadar da ‘underground’ yürümediği değerlendirmesine yol açtı. Foreign Policy Research Institute uzmanı Clint Watts, 2016 yılındaki ABD Başkanlık seçimlerinde Internet Research Agency’nin etkili olmasının ardından bu tür dezenformasyon kampanyalarına yönelik talebin arttığını kaydetti.

ARTIK ŞİRKETLER DE HEDEFTE

Rusya’nın St. Petersburg kentinde özel bir şirket görünümüne sahip Internet Research Agency, sosyal medya üzerinden yürüttüğü kampanya ile ABD seçimlerini etkilemekle suçlanıyor. IRA Putin’in trol fabrikası olarak anılmasına yol açan olaylar sonrasında, ABD Siber Komutanlığı 2018 ara seçimlerinde IRA’ya siber saldırı düzenleyerek internet bağlantısını kesmişti.

İlgili haber: ABD Siber Komutanlığı, IRA’yı offline’e düşürdü

Uzmanlar, sadece devletleri ve kamuoyunun gözü önündeki bireyleri değil, aynı zamanda şirketleri de hedef alan ‘uydurma haber’ ve dezenformasyon kampanyalarına ilginin başladığına dikkat çekti.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz

İran, İsrail başbakan adayı Gantz’in telefonuna sızmış

Benny Gantz, eski genelkurmay başkanlarından

İranlı siber saldırganların, İsrail Binyamin Netanyahu’nun en büyük rakibi olarak kabul edilen Benny Gantz’in telefonuna sızdığını iddia edildi.

İsrail’de seçimler yaklaştıkça bir yandan ‘seçim hackleme’ endişeleri artarken bir yandan da öne çıkan siyasilere yönelik siber operasyonlar dikkat çekiyor.

Reuters’in İsrail medyasına dayandırdığı habere göre, İsrail iç istihbarat birimi Shin Bet, siber saldırganların Başbakan Binyamin Netanyahu’nun en büyük rakibi olarak kabul edilen Benny Gantz’in telefonuna sızdığını tespit etti. Shin Bet’e göre Gantz’ın telefonunun hacklenmesindeki baş şüpheli İranlı hackerlar.

GANTZ İDDİALARI REDDETTİ

İsrail 2011-2015 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı yapmış olan Gantz’ın telefonunda bulunan kişisel bilgiler ve mesajların İran istihbaratının eline geçmiş olabileceği belirtiliyor.

Eski komutanın telefonunun hacklendiğini 5 hafta önce öğrendiği bilgisi verildi.

Gantz ise iddianın asılsız olduğu ve bu ‘dedikoduyu’ Netanyahu’nun çıkardığını iddia etti. Bir basın toplantısında konuşan Gantz, “Devam eden bir güvenlik olayının ortasındayız… ve aniden biri, tamamen halüsinasyonlu politik dedikodu olan bir hikaye ortaya koyuyor. Telefon hikâye değil. Bana karşı bir tehdit yoktu, orada güvenlik bilgisi yoktu ve hiçbir şekilde şantaja maruz kalmam. Birileri bir oyun oynuyor ve asıl sorunu, var olmayan bir şeye dönüştürüyor” dedi.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için formu doldurunuz