Etiket arşivi: PwC

İşte  dünyanın en büyük 10 siber güvenlik şirketi 

Siber suçlar artık insanlar, şirketler ve hükümetler için önemli bir endişe kaynağı. Son olarak bu yaz başında 150’yi aşkın ülkeyi vuran fidye yazılımı WannaCry saldırısı gibi büyük ölçekli siber saldırılar, hükümetlere ve şirketlere milyarlarca dolar para kaybettiriyor, şirketlerin hisse senetleri üzerinde uzun vadeli olumsuz etkilere yol açıyor. Siber saldırıların sadece geçen seneki toplam maliyeti dudak uçuklatıyor: 400 milyar dolar.

Özellikle son iki yıldır gerçekleştirilen küresel çapta korsan saldırıları tehlikenin boyutlarını ortaya koyarken, siber güvenlik pazarını da devasa bir sektör haline getirdi. WannaCry benzeri bir siber saldırının mağduru olmak istemeyen şirketler, siber güvenliği öncelik olarak gündemlerine alıp, dışardan hizmet alıyor. Tabii bu konuda danışmanlık hizmeti veren şirketler de ihya oluyor. Bu alanda hizmet veren binlerce şirket var.

Peki en çok tercih edilen IT danışmanlık ve siber güvenlik şirketleri hangileri?

DÖRT BÜYÜKLER

Consultancy.uk’nin analizine göre siber güvenlik pastasında en büyük payı dört şirket alıyor. Araştırmaya göre İngiliz Deloitte ile Ernst & Young (EY), Amerikan Price Water House Coopers (PwC) ve İsveçli  KPMG dünyanın en büyük siber güvenlik danışmanlığı şirketleri.

İlgili haber>> Şirketler ulusal siber caydırıcılığın bir parçası haline geldi

Listenin başında yıllık 2.8 milyar dolarlık geliriyle Deloitte yer alıyor. 2015 yılına göre yüzde 14’lük gelir artışı elde İngiliz şirket, ittifaklar ve ortaklıklar kurarak siber güvenlik alanında büyümeye devam ediyor. Listenin ikinci sırasında ise yıllık 2.3 milyar dolarlık geliriyle yine bir İngiliz olan Ernst & Young bulunuyor. Open Windows Identity firmasını bünyesine katan şirket bir önceki yıla oranla yüzde 8.2’lik bir büyüme kaydetse de bir numaradaki Deloitte ile arasındaki makas oldukça fazla.

Müşterilerini dijital saldırılara karşı korumak için 2016 yılının sonlarında bir siber merkez açan Amerikan PwC şirketi ise yıllık 1,9 milyar doların üzerindeki geliriyle Top 10 listesinin üçüncü sırasında. Şirketlere siber güvenlik yatırımlarını artırma çağrısında bulunan KPMG de siber alemin dördüncü büyüğü. Şirketin yıllık kazancı 1,6 milyar dolar. Bu son iki şirket de geçen yıla göre gelirlerinde % 17,8’lik bir artış planlıyor.

ACCENTURE İDDİALI GELİYOR

‘Dört Büyükler’in hemen ardından bu yıl başlarında WMG Cybersecurity Center ile ortaklık kuran IBM var. 2015 yılına göre 2016’da gelirini yüzde 0,6 oranında artırabilen şirketin yıllık kazancı 731 milyon dolar. Listenin altıncı sırasında hızlı bir şekilde yükseliş gösteren Amerikan Accenture var. Gelirlerini yüzde 6.2 artıran şirketin kasasına geçen yıl 601 milyon dolar girdi. Şirketin hedefi ise 1.8 milyar dolar.

İlgili haber>> Beş büyük şirketten sadece biri siber sigorta yaptırıyor

Bu şirketi ise müşterilerine yeni bir siber tehdit istihbarat hizmeti sunmak için bu yaz Splunk’la ortaklık kuran Booz Allen Hamilton firması bulunuyor. Yedinci sırada yer alan bu şirket, 2015’e oranla az bir artışla (yüzde 2.1) geçen yıl 482 milyon dolar para kazandı.

Listede bir önceki yıla göre gelirleri düşen tek şirket ise HP Enterprise. Sekizinci sırada yer alan HP düşüşe rağmen 388 milyon dolar gelir elde etti. İlk 10’daki en dikkat çekici şirketlerden biri de Optiv Security.

Diğer şirketlerin muhtelif alanlarda faaliyet göstermesine rağmen daha çok güvenlik çözümlerine odaklanan şirket, geçen yıl KKR şirketi almasının ardından yüzde 15.5 gibi etkileyici bir büyüme rakamı yakalayarak 373 milyon dolar gelir elde etti.

Top 10’nun son sırasında ise İngiliz savunma, güvenlik ve havacılık şirketi BAE Systems var. Londra merkezli şirket geçen yıl güvenlik danışmalığı hizmetinden 290 milyon dolar kazandı. Bu rakam bir önceki yıla göre % 14,2’lük bir artışa tekabül ediyor.

Siber Bülten abone listesine kaydolmak için doldurunuz!

Bankacıların kabusu artık ekonomik kriz değil, siber saldırılar!

Dijital dünyanın getirdiği yeni tehditler ve siber alanda gerçekleşen suçların artışı bankacılık sektöründe risk algısını büük ölçüde değiştirmeye başladı.

PwC tarafından 627 bankacıyla gerçekleştirilen ‘The Banking Banana’ araştırması finans sektörünün tehdit algılamasında siber risklerin üst sıralara yükseldiğini gösterdi. Araştırmanın sonuçlarına göre İngiliz ve Amerikalı bankacılar siber saldırılardan en fazla korkan kesimin başında geliyor.

Siber saldırılardaki artış, son yıllarda bankaları hedef alan suç oranlarının artmasına yol açtığı öne sürülen araştırma küresel olarak bankacıların en çok çekindiği ikinci gelişmenin finansal suçlar olduğunu ortaya çıkardı.

İLGİLİ HABER >> BANKALAR GÜVENLİK SORUNLARINI GÖRMEZDEN GELİYOR

Bir bankanın karşı karşıya kaldığı siber saldırı sonucunda belirsiz bir süre işlevsiz kalabileceğini belirten finans danışmanları bit-coin gibi dijital para birimlerinin çıkmasının banka sistemlerini saldırıya daha açık hale getirdiğine işaret etti.

Geçtiğimiz yıl JP Morgan’dan 83 milyon müşterinin bilgisinin çalınması, bu yıl ise HSBC müşterilerini etkileyen güvenlik açığının istismar edilmesi bankacıların bu endişelerinin yersiz olmadığını gösteren örnekler arasında yer alıyor.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]

Siber tatbikatlar artık sadece karargâhda yapılmayacak!

İki yıl önce Harp Akademileri’nin düzenlediği bir savaş simülasyonuna siber güvenlik ile ilgili senaryo danışmanlığı vermek için katılma fırsatı yakalamıştım. Penceresiz ve geniş bir odada kurmaylara çeşitli siber güvenlik hatalarının nasıl ulusal problemler oluşturacağına dair senaryolar üretirken, böyle bir imkan yakaladığım için kendimi fazlasıyla şanslı hissediyordum.

Bu ayrıcalığın uzun süreceğini sanmıştım fakat fena halde yanıldığımı geçen hafta anladım.

Dünyanın önde gelen denetim ve danışmanlık şirketlerinden PwC bu zamana kadar ulusal ve uluslararası düzeyde kalan ‘siber savaş simülasyonunu’ kurumsal seviyeye çekerek bir siber krizde şirket tepe yönetiminin karar süreçlerini şekillendirmeye katkı sağlayacak önemli bir adım attı.

“Game of Threats” adı verilen ve PwC Amerika tarafından geliştirilen siber kriz simülasyonunda bir saldıran ve saldırgan bulunuyor. Fakat saldırgan deyip geçmeyin, saldırgan nasıl bir saldırgan olduğunu kendisi seçebiliyor. Örneğin bugünlerde ismini daha sık duyduğumuz Anonymous gibi ‘hacktivist’ olabilirken, devlet destekli hacker olmayı da seçebiliyor. Taraflar hamle yaptıkça galibi belirleyecek olan ibre hacker ve şirket arasında sürekli gelip gidiyor. Bir siber satranca benzeyen manevralar bütününün 12 raunt olarak oynanması tavsiye ediliyor çünkü ondan sonra saldırganın kazanma ihtimali gittikçe güçleniyor.

İLGİLİ HABER >> NATO’NUN EN KAPSAMLI SİBER TATBİKATI LOCKEDSHIELDS

PwC yetkilileri Game of Threats’in lansmanında kendi aralarında bize küçük bir demo sundular. Hacktivist olan saldırganlar şirketin web sitesini erişime kapatıyorlar, şirket network trafiğini monitör etmeye ve IP bloklamaya karar veriyor. Bu sırada hackerlar kumanda kontrol sunucularına rootkit yerleştirmeyi planlarken, tahmin ettiğinden daha geniş bir saldırıyla karşılaşan şirket yönetimi güvenlik konusunda         outsource  almaya karar veriyor. Saldırganlar şirket yöneticilerinin gizli yazışmalarını ele geçirip network diagramlarını diğer hacker gruplarıyla paylaşırken, şirket DLP sistemi alıp bir itibarını kurtarması için bir PR şirketiyle anlaşıyor.

Kabaca anlatmaya çalıştığım bu senaryo güvenlik camiası içinde bulunanlara çok ama çok tanıdık gelecektir. Fakat PwC’den Burak Sadıç’ın da üzerinde durduğu gibi bu çalışmanın asıl amacı stratejik seviyede bulunan üst düzey yöneticilerde siber güvenlik farkındalığı oluşturmak ve bir siber krizde atılması gereken adımlara aşinalık sağlamak.

Oyunun geliştirilmesi gereken yanları bulunsa da, özellikle medya ve sosyal medyaya verdiği yer ve kurumsal süreçleri –bütçe onayının alınması için geçen süre gibi…- mümkün olduğu kadar gerçeğe yakın şekilde anlattığından dolayı kurumların siber kriz çözümlerine önemli katkı sağlayacağa benziyor.

Güvenlik yetkilileri ve üst yönetim arasındaki ilişki liseli aşkına benzetilir. Lisedeyken aşık olduğu kıza açılamayan çocuğun ‘ahh bir konuşabilsem…’ deyip kızın etrafında konuşma fırsatı yakalamaya çalıştığı gibi, yöneticilerine iki dakika güvenlik anlatabilmek için ciddi çaba sarf eden güvenlikçiler Game of Threats ile bu fırsatı yakalayacaklar. Artık belirli bir yaşın üstündeki CFO’ların sohbetlerinde IPS ve IDS’lere atıf yapmalarına şaşırmayacağımız bir dönem başlayabilir.

Bu tür çalışmaların yaygınlaşması ‘saldırgan her zaman savunanın önündedir’ algısını değiştirecektir demek şu an için çok erken. Fakat aradaki mesafeyi fark edilir şekilde kapatmasını beklemek umuttan öte bir beklenti.

HAFTALIK SİBER BÜLTEN RAPORUNA ABONE OLMAK İÇİN FORMU DOLDURUNUZ

[wysija_form id=”2″]